@avinmirza12
|
ŞAH KONAĞI
"İstemiyorum anladınız mı asla olmaz "diye isyan ediyordu.
"ben ne dediysem o bunca sene boşunamı bunca yıl sana baktık nankör"dedi azad ağa
"sen mi büyütün beni bu konak babamdan bana kaldı sen ta küçükken herşeyimi elimden aldın amca" azad söz vermişti eğer sözünden dönerse şahet yaşatmazlardı onu.
Aslında bütün Mardin'in dilindeydi ASME Sahra'nın güzelliği kadar onun hırçın ve dik başlığı boyun eğmeyişi en çokta bahoz Ağa'nın dikkatini çekiyordu onu ne yapıp edip alacaktı şahın kızı onun onun şahmeranı olacaktı.Asmenin gözünde o kadın katiliydi kaç kadın onun hükmü yüzünden canından oldu biliyordu bunu evlenmeyecekti sadece onunla değil hiç kimseyle ...
"Evleneceksin diyorum o kadar Bahoz ağa senin uğruna bir servet vermeye razı hem alan memnun satan memnun" işte bu ASME sahra için son noktaydı...
İlk işi odasına gidip babasının emaneti dediği silahı almak oldu sonra aşağıya inip babasının arkadaşı Kemal beyin hediye ettiği ata binmek oldu attıyla arasında ayrı bir bağ vardı adeta çoğu zaman ona bırakıyordu nerenin ona iyi geleceğini biliyor gibiydi adeta tam meydanda durdu ...
Ve silaha havaya kaldırıp ateş etti Ateş ederken de şunları söyledi
"Ben ASME sahra şah isem onca kadının kanıyla bulanan eli tutmam"
Yine ateşledi
"Ben Mezopotamyanın kızıyım boyun eymen, eğdirmem de annem başkasına kurban gideyim diye doğurmadı beni"
Son kez ateşledi silahı havaya
"Ben sizin kendinize kurban ettiğiniz kızlardan olmayacağım andım olsun Ki biriniz gelip kapımıza beni isteyin bakın o zaman nasılsa tüm Mardini başınıza yıkarım buda ŞAHMERAN kız sözü olsun"
Yapardı biliyorlardı sırf onun yoluna çıkan bir genci bacaklarından vurmuştu ona dokunamıyorlardı çünkü o kadınların isyan ateşiydi ona yapılan herşeyde tüm kadınlara yapılmış gibiydi bir çok ağa da bu kadının arkasındaydı çünkü kızlar kadınlar bu kadına hayrandı. Mezopotamya demek kadın demektir özgürlüğün simgesi demektir...
O arkasını dönüp giderken bir kez hayranca baktı Bahoz ağa arkasından işte benim kadınım evet elinde birçok insanın kanı olabilirdi ama oda atalarından böyle görmüştü ve böyle devam edecekti. Mardin'in zalimi Ayın kızı,çölün sahrası MARDİN'İN ŞAHMERA'NIN kocası olacaktı .
Günler geçiyordu ama Bahoz ağa ASME Sahra'yı aklından çıkarmıyordu kafasını dağıtmak için arkadaşlarıyla bir eğlence planı yapmıştı ama ne fayda bütün hücreleri ASME'Yİ "İSTER ZORLA İSTER SEVEREK GİRECEKSİN KOYNUMA"diyerek geçirdi .
Yan tarafta sevdiği kadının ismini duyunca hemen kulak verdi yan taraf. "gördünüz mü şahmeranı nasıl da akıttı zehrini" dedi dudağı kıvrıldı Bahoz Ağa'nın hoşuna gitti zehirse onun zehrinde ölmeye razıydı o sırada başka bir arkadaşı onu zıvana dan çıkaracak o sözleri söyledi.
"Şahın kızı dışarda böyleyse yatakta nasıldır Allah bilir"
İşte o an Bahoz ağayı kimse tutamadı masayı devirdiği gibi yapıştı arkadaşının boğazına. "ne diyorsun lan sen benim olana nasıl dil uzatırsın. lan,lan ben o dili koparmazmıyım ha" Dediğini de yaptı. kimse kadınına bakamaz bakanın gözünü oyar dil uzatanın dilini keserdi yaptı da cebinden dede yadigarı çakısını çıkarıp adamın dilini kesip adamlarına uzattı. "alın şu puştun dilini köpeklere yedirin"
O gün bir kez daha Bahoz ağanın zalimlimliğine şahit oldu tüm Mardin... 🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁 Şah konağı:
Azad ağa yerinde duramıyordu delirmek üzereydi yine yeğeni ve her zaman ki i asiliği gene tüm Mardin'in dilindeydi anası ne ki kızı ne olsun kaç kez demişti abisine o kadınla evlenme diye.
O kadın efsunlu gibiydi güzelliği Medusa misali insanı taşa çevirecek türdendi işte abisi belki buna kanmıştı.
Herkesi karşısına alıp o ezdi geçti kızını onlara tercih etmişti bu coğrafyada kardeş gibi büyümüş olabilirdi ama asla ne ezdi müslümanla ,ne müslüman ezîdiyle evlenebilirdi ama onlar bu kuralı çiğnemiş ve kaçmışlardı sonu ise koca bir hüsran.
Daha Asme Sahra beş yaşındayken o kadının abisi onları bulmuş ve öldürmüştü yiğenini getirip şah konağının önüne bırakmıştı o gün küçük Asme'nin isyanı o gün başlamıştı tüm Mardin'i ayağa kaldırmıştı...
Dedesi ve babaannesi büyüttü onu biricik oğullarının emanetiydi ne kadar gelinlerini istemediyseler de torunuydu.
Oniki yaşındayken dedesi onbeş yaşındayken ninesini kaybetmişti. O yedisinde bastığı gibi de görücüler gelmeye başlamıştı 🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁 Bahoz ağa'dan
Odasında oturmuş yine dosyaları inceliyordu ama aklı Asme'deydi . Her şeye rağmen bu gün büyük bir sevkiyat yapacaktı sınırda bu sevkiyat çok önemliydi bugün sağ salim atlatırsa çok büyük bir para kazanç elde edecekti ama aklı bir yandan sevkiyata bir yandan sevdiği kadındaydı birden telefonu çaldı adamıydı. "abi Fırat komser bastı sevkiyatı bütün mallara el konuldu" Bahoz sinirle telefonu duvar fırlattı her işine taş koyuyor du bu komser bozuntusu..
Oy vermeyi unutmayın
|
0% |