Merhabalar nasılsınız?💞💝💘

Ben geldim .

Gene sizlerin yorumlarını istiyorum.

Yaptığınız yorumlar beni öyle bir sevindiriyor ki anlatamam.

Ancak sayısı bir hayli az olsun canınız sağolsun.

Hadi başlayın bakalım.🥰🥰🥰

"Bana Kenan Azadoğlu'nun telefon numarasını bulun hemen."

bu söz Serdar Karan dan başkasına ait değildi.Hic istemese bile şunun farkındaydı.

Kenan Azadoğlu yeğenine çok iyi bakmıştı .

Bu zamanda kim karısının altını temizlerdi .

Daha kendi bebeğinin altını temizleyen aileler varken onun yeğenine adam gibi bakmıştı.

Gurur duydu yüzünü dahi görmediği adam adam gibi adamdı.

Yüzünün ne olması umrunda dahi değildi.

Antep'e gittiğinde ilk işi Kenan Azadoğlu'nun evine gidip onunla bir güzel konuşacak tanış olacaktı.

İşte Serdar Karan 'ın istediği damat profiliydi .

Yazardan:

Daha yaşı 28 olan bu adam Dünya'nın en özel adamı ödülüne layık biriydi .

Karısı bir gün bile hasta olsa ona ağzına geleni diyip döven onca adama rağmen Kenan Azadoğlu herkesten özel olmağı başarmıştı.

Bazıları eşlerini birer yük taşıyan hayvan gibi görürken o bunu yapmamıştı.

Adamlık bir kadını hamile bırakıp daha sonra ona bütün yükü bindirmek demək değildi.

Sözün asıl manasında adamdı.

"Canım kızım benim." bu söz Rümeysa hanıma hanıma aitti.

"Bahtsız yavrum.. Neler çektin sen böyle neler ." diye ah vay ederken

Serdar Karan telefonuna gələn bildirime hemen bakmış ve istediği kişinin numarasını görünce içine ferahlama gelmişti.

Telefondakı numarayı aradığında bir iki çalış sonra açılmıştı.

Kenan Azadoğlu evde Semra'nın yemeğini yemesine yardımcı oluyordu.

Semra ,artık yemeği kendi kendine yiyor ellerini büyük ölçüde hareket ettire biliyordu. Yürüme meselesi ise bir ameliyat sonrası gerçekleştirilecek , Ancak biraz daha antrenman yapmalıydı. Ve bu süreçte Semra azar azar yürümeyi başarıyordu.

Ancak konuşma meselesi çok muamaydı.

Ancak Allah'tan ümit kesilmez di.

Elbet bir gün yürüyeckti ,koşacaktı , en esası konuşma yetisini yeniden kazanacaktı .

Ancak bu arama hiç hayra alamet değil di .

Kenan "Alo " dedi

Karşısındaki adamsa şöyle diyordu.

Serdar Karan: Merhaba Kenan Azadoğlu nasılsın?

Kenan: Aleyküm selam buyurun

Serdar Karan:Sana şunu demek istiyorum. Birazdan beni gözünle göreceksin. Kanlı canlı ancak şimdi yeğenime iyi bak . Güvenliği artır çünkü silahlı saldırı olacak sana dediğimi yap yeter ..

Kenan:Ne diyorsun birader ?

Serdar Karan: Dediğimi yap Kenan Azadoğlu! Yeğenim ve senin canının yanmasını istemem."

dedi ve telefon kapandı.

Kenan bir an kaldı ancak hemen telefonundan korumalardan Bilali aradı.

"Bilal hemen evin önüne çok sayıda adam getir güvenlik üst yüzeyde olmalı."dedi ve kapatı.

"Sakın korkma Semra ben buradayım yanında şimdi yukarı çıkıyoruz ve senin yanına iki koruma getireceğim."

Semra kaşlarını çattı.

"Kaşlarını çatma sakın iz düşecek." dedi ve Semra'nın bitmek üzere olan yemeğini ona yedirip yukarı çıkardı.

Kenan yatağa uzandırdığı karısını yatağa bıraktı.

Elini saçlarına doğru eğip okşamaya başladı."Bu arama bana çok garip geldi senin gibi ancak bunu göz önüne almalıyım. Senin güvenliğinin sağlanması her şeyden önemli olan. Şimdi beni burada bekle olur mu? Kenan bir az önce kinden daha da nazik bir şekilde konuştu. Semra'nın saçlarını okşayıp alnından öptü.

ve ne kadar gitmek istemese bile gitmek durumunda kaldı.

Bu gün ne olur olsun ana bu haberi vereni görecek, neler olduğunu anlayacaktı.

Yaklaşık iki üç saat geçtikten sonra telefona gelen bildierimle birlikte Semra ile konaktan çıkmış ve büyük ağa meclisine doğru yol almıştı.

içinde bir kuşku vardı.

Ancak tarif etmekte sorun yaşıyordu.

Semra'nın gergin olduğunu görüp diğer elini Semra'nın elinin üzerine koyup yavaşça okşamaya başladı.

"Şşşt sakin ol bende merak ediyorum.

Ancak orada kimse bizi ayıramaz !"

"Orayı onların kafasına yıkarım. Umrumda dahi olmaz ." dediğinde Semra gülmeye başlamıştı.

"Ha şöyle kurban olduğum. Gül hemde en içtenliğin ile çünkü gülmek sana çok yakışıyor. Kimseyi umursamadan,kimseyi takmadan özgürce gül .. Gül ki benimde kalbimin cennet köşesi senin gül bahçen olsun .Güzel gözlerin gibi , güzel saçların gibi , hoyratça rüzgara boyun eğmeyen saçların gibi ,Bana sevmeyi öğreten yanaklarınla .. Bal 'sın kızım sen benim akça ağaç balım böyle hafif tarçın tadında olan . Tatlı mı tatlı.diyio gülüyordular her ikisinin yüzünde güller açıyordu.

Araba durduğunda Kenan arabadan inip Semra'nın ilk tekerlekli sandalyesini indirip daha sonra Semra'nın araba kapısını açıp güzel karısını kaldırıp sandalye koyup içeriğe doğru adımlarken büyük avluda toplanan ağaların yanına geldiğinde karşısında hiç görmediği iki ağa ve 3 tane kendi yaşıtı gibi duran adamların yanına Semra'nın tekerlekli sandalyesini iterek geldiğinde büyük ağa Reşit ağa söze başladı.

"Hoş geldiniz Kenan Azadoğlu ve karısı Semra Azadoğlu."

"Serdar ve Olcay Karan'nın size söyleyecekleri vardır."

Kenan Azadoğlu'dan

Karşımda şimdiye dek hiç görmediğim iki adam vardı.

Biri çok mağrur durur ken diğeri sanki birine sarılmak için zor duruyordu.

"Kızım...." dedi bu sözü Semra 'ya bakarak söylediğinde gerilmiştim .

Bu da neyin nesiydi.

"Adını ve namını duydum ! Kenan Azadoğlu! " bu ses çok emin ve kararlıydı.

"Dedikleri kadar adam biriymiş sın ."

"Yani ? Sözünüzün kerameti nedir ?"

"Yeğenime çok iyi bakmışsın bakıyorum."

"Hayat arkadaşım" sonuçta, Bu kadınlar onca kötü muameleye maruz kalıyor,eve geç geldiklerinde sövülmedik yerleri kalmıyor,biraz kısa giysiler adları ahlaksızlığa çıkıyor, her ay devamlı olarak sancı çekiyorlar, evleniyorlar kocalarının kahrını çekiyorlar, bu kadınlar bu kadar acı çekerken biz erkeklere bir "Adam ," olmak kalıyor çok mu ?"

"Hem Semra'nın sizinle ne hibi bir akrabalığı var ki ona "yeğenim"diyorsunuz?

"Bu uzun bir hikaye evlat kısaca anlatayım.Semra bu karşısında durduğun adamın kızı." dedi Semra ve Kenan bir birlerine şoke olmuş şekilde bakarken Kenan'ın ağzından koca bir "Ne...."çıktı..

"Duyduğun gibi Semra Olcay Karan'nın kızı Semra doğduğunda Hamit denilen itin de çocuğu olmuş ancak ölü doğmuş..."

Derin bir nefes alarak sözüne devam etti ."Semra'yı intikam almak için bizden çalmış.." dedikleri Semra'yı şok etmişken gözleri doldu.Kenan'a baktı sanki "yardım et ." der gibi

Kenan ve Semra ne diyecekler di ?

Berdel bozulacak mıydı?

Kenan biriciğini kayıp mı edecekti?

Sonrakı bölümde peki nasıl olacak her şey bitecek mi ?

Yoksa her şey en güzel haliyle devam mı edecekti?

Bunuda bir sonrakı bölüme saklayalım.

Görüşürüz kendinize iyi bakın .

Sizleri çok seviyorum.Peki siz beni seviyor musunuz?🤧🤧🤧