"Benim için bu çatıdan aşağı atlamanı istiyorum."
Bir plan, bir kumpas...
Yolları birbirlerine karıştı.
Çıkmaz sokaklar oldular. Duvarlar örüldü.
Maskeler takıldı. Bu bir maskeli balodan fazlasıydı.
Bir kumpasın gölgesiydi. Yüzlerine düştü.
Görünmez etti.
Adam öldü. Kadın yendi. Ama
yenildi.
Adam gitti kadın değişti.
Adam değişti. Kadın unuttu.
Tarih tekerrür etti. Issız bir sokakta
yolları denk düştü.
İntikamın acı zehri adamın aşkına
sızdı.
Adam artık intikam alacak kadar acımasızdı.
"Aman tanrım ben ne yaptım böyle?"
Kendini kaybeden bir bilinç.
Kana bulanan eller ve yerde yatan cansız beden.
Her şey sadece bir saat içinde gerçekleşti.
Alya gözlerini trajediye açtı, bu trajediye sebep olan şey ise onun zihninin derinliklerinde saklıydı.
Tuana, ikinci kişilik Alyanın sanrılarından beslenirken ilk defa karşı karşıya geldiler. Bu cinayette artık sadece iki suç ortağı vardı.
Acaba bir gece ve gündüzü andıran iki kişilik nasıl bir yol izleyecekti?