Yeni Üyelik
4.
Bölüm

1.bölüm

@berresuay

05###: Bir kitap yazacak olsan ilk cümlesi ne olurdu?

 

Sidelya: Aşkı gözlerimde bulduğunu söyledi, ertesi gün intihar etti.

(görüldü)

 

Sidelya: Muhtemelen böyle bir cümle beklemiyordun.

 

Sidelya: Kimsin?

 

05###: Anlamadım.

 

05###: Neden böyle bir başlangıç yaptın?

 

Sidelya: Bak işine.

 

05###: Neden ama?

 

05###: Aşk ve intihar birbirine zıt kavramlar değil mi?

 

Sidelya: Sence?

 

05###: Aşk güven verir, intihar ise bir aldatma biçimidir.

 

Sidelya: Konuşmayı başa sarabilir miyiz?

 

Sidelya: Yanlış kişiyle muhatap olduğumu sanıyordum.

 

05###: Tanışmakla başlayalım istersen.

 

Sidelya: Beni tanıyor olmalısın.

 

05###: Tanımıyorum. Ben kendimi tanıtayım önce.

 

05###: Metehan Gürler ben.

 

05###: Odanızın karşısındaki apartmana yeni taşındım.

 

05###: Numaranızı Bakkal Hüseyin Bey'den aldım.

 

05###: Müsadenizle sizi tanımak isterim.

 

Sidelya: Rica etsem,

 

Sidelya: Pencereye çıkar mısınız?

 

Sidelya: Şüphemin sizinle bir ilgisi yok yanlış anlamayın lütfen.

 

Sidelya: Beni rahatsız eden biri var, o olmanız korkutuyor sadece.

 

05###: Sorun değil.

 

-------

Oturduğu yerde biraz daha dikleşti. Sehpanın üstündeki radyoda çalan şarkının sesini yükseltti ve başını pencereye çevirdi. Tam karşısınsa aşık olduğu kızı görünce yüzünde bir gülümseme belirdi. Ardından elini hafif kaldırıp selam verdi. Onu gördüğü anda adeta kalbinin ritmi bozulmuştu. Birden aklına gelen şeyle telefonunu sehpanın üzerinden aldı ve tekrar mesaja girdi.

 

05### :

Bir şey sorabilir miyim?

 

Bakışlarını yeniden karşı apartmana çevirdi. Sidelya içeri girmişti. Perde çekili olduğundan görünmüyordu. Radyoda çalan şarkıya eşlik ederek yatağına oturdu. Mesaj çift tik olmuştu fakat gelen mesaj yoktu. Ve işte. Son görülme olmuştu şimdi de. Ümitsizce yerinden kalktı. Kurabiye kokusunu takip ederek mutfağa vardı.

 

"Noldu lan, yüzün beş karış yine." Eski dostu Demir iki gün önce yurtdışından ziyarete gelmişti. Gastronomi okuduğundan sürekli mutfakta bir şeyler pişiriyordu. Metehan'ın da kendisine yardım etmesini beklerken gördüğü muamele karşısında istenmediğini düşünmeye başladı. Metehan dolaptan bir saklama kutusu çıkardı. Demir'in pişirdiği kurabiyelerden üç beş tane koydu. Kutunun kapağını da kapattıktan sonra bir şey söylemeden odasına gitti. Üzerine şık ve rahat bir şeyler giyidi. Çekmecesinden seçtiği bir saati de koluna taktı ve tekrar mutfağa döndü. Demir elinde bıçakla Metehan'ı izliyordu. Metehan her zamanki Metehan değildi. Geçen yıla kadar Demir geldiğinde şehrin tozunu dumana katarlardı. Şimdiyse Demir iki gündür gelmiş olmasına rağmen yalnızca apartmanın altındaki bakkala gitmişlerdi.

 

"Ben gidiyorum. Sen de benimle geliyorsun."

 

"Mete, sen iyi misin kardo?"

 

"Sidelya'ma gidiyoruz." Demir bıçağı tezgahın üzerinde bırakıp derin bir of çekti. Konunun aşk olduğunu anlamıştı.

 

"Bok vardı aşık oldun." Diye mırıldandı Demir. Üstündeki mutfak önlüğünü çıkarıp kapıya astı ve misafir odasına girdi. Eşofmanını çıkarıp şortunu giyidi. Metehan da bu sırada Demir'in dün yaptığı cheesecake'ten birkaç dilim başka bir saklama kutusuna koydu. Aklında sadece aşık olduğu kız ve bir ritim müzik vardı.

 

"Kanka, bu Sidelya geçen anlattığın kız mı? Hani şu kafede görüp hayatımın aşkını buldum diye gevelediğin mi?" Diye sordu Demir telefonunu ve cüzdanını alırken. Metehan mimillerini asla bozmayarak saklama kutularını aldı ve kapıya çıktı.

 

"Sana soruyorum kanka. Kızın yanında pot kırarım falan. Sonra kafamı kırıyorsun neme lazım."

 

"Hayır. Geçmişteki bütün aşklarımı unut. Bu bambaşka." Demir aşina olduğu bu sözlere göz devirdi.

 

"Nerde gördün kızı?" Metehan tek bir noktaya hipnoz olmuşçasına halıya bakarak,

 

"Taşınırken... Sarı, dalgalı saçları rüzgarda u-"

 

"Taam oğlum, başlama yine şiire söze. Hadi gidelim."

 

---------

 

05###: Teşekkür ederim Sidelya

 

Sidelya:

Asıl ben teşekkür ederim

 

Sidelya:

Tatlılar için

 

Sidelya:

Bir de

 

Sidelya:

Mahalleye yeni taşınan siz olduğunuzdan benim ziyaret etmem gerekirdi

 

Sidelya:

Fakat bir grup hanzo arkadaştan ötürü evden çıkmamayı tercih ediyorum

 

Metehan:

Kim bu hanzolar

 

Metehan:

Tanıdığım biri mi

 

Sidelya:

Henüz esen bir yaprak, kırılan bir cam olmadığına göre tanışmadınız

 

Sidelya:

Kendisi üst katınızda oturuyor

 

Sidelya:

Serdar Karatekin

 

Sidelya:

Namı değer Kara

 

Metehan:

Ne tür bi rahatsızlıkta bulunuyor?

 

Metehan:

Özel değilse eğer merak ediyorum

 

Sidelya:

Saplantılı manyak bir aşık

 

Sidelya:

En son geçen gece sarhoş sarhoş kapıma dayandı

 

Sidelya:

Ya benimsin ya kara toprağın havalarında

 

Sidelya:

Polis çağırdım tabi

 

Sidelya:

Hanzo trip atıyor şimdi de

 

Metehan:

Ne iş yapıyor bizim hanzo

 

Sidelya:

Hemen de sahiplenmişsin hanzoyu

 

Sidelya:

Aşağı sokaktaki kafeyi işletiyor

 

Sidelya:

Yazılım mühendisliği mezunu aslında

 

Sidelya:

Ama tekrar üniversiteye başladığını duydum

 

Sidelya:

Hukuk okuyormuş

 

Metehan:

Hanzonun zekası pırıl pırılmış

 

Sidelya:

O bir şeyler çeviriyor ama anlayabilmiş değilim

 

Sidelya:

Çalışma odasında beş tane bilgisayar var

 

Sidelya:

Ses kayıt cihazları

 

Sidelya:

Kameralar

 

Sidelya:

Dolap dolusu dosyalar

 

Sidelya:

Hatta silah bile vardı

 

Sidelya:

Yeğeninin oyuncak tabancası olduğunu söyledi ama inanmadım

 

Sidelya:

Hanzonun yeğeni yok çünkü

 

Metehan:

Çok merak ettim bu hanzoyu

 

Metehan:

Yarın sabah gidip bi tanışayım

 

Metehan:

Sen de gelsene

 

Sidelya:

Ay hayır

 

Sidelya:

Saçmalama

 

Sidelya:

O hanzonun yanında ne işim olur

 

Sidelya:

Siz iki hanzo takılın

 

Metehan:

Ben de mi hanzoyum

 

Sidelya:

Henüz değil

 

Sidelya:

Fakat yarından itibaren staryer hanzo olacaksın

 

Sidelya:

Demek istediğimi Serdar'ı görünce anlarsın

 

Sidelya:

Her neyse

 

Sidelya:

Benim dinlenmem gerek

 

Sidelya:

Yarın sekizde seanslarım başlayacak

 

Sidelya:

İyi geceler size

 

Metehan:

İyi geceler Sidelya

Loading...
0%