Yeni Üyelik
5.
Bölüm

3.BÖLÜM ~İş Birliği~

@betulpalabiyik

3.BÖLÜM -İş Birliği-

BÖLÜM ŞARKISI Hasley -Castle-

Karşımdaki adamın sarı düz saçları vardı, kahverengi gözleri binlerce kahve içmişcesine enerjikti, dolgun dudakları ve çilli bir yüzü vardı. Benden biraz uzundu. Kıyafetleri bir soylunun giyeceği kadar pahalıydı. Sanırım o bir deliydi çünkü bana karım demesinin ölümüne yol açıcağını bilmeliydi. Bir prensesle konuşurken böyle konuşmamalıydı. Üzerimdeki şaşkınlığı atıp gülümseyen adamın üzerine doğru yürürken bacağımda sakladığım ablamı öldüren hançeri çıkardım ve adamın gırtlağına doğrultum. Hançeri daha sonradan alıp bacağımda tutmaya başlamıştım çünkü Kızıl Ölümün canını o hançerle almak istemiştim.

"Kimsin sen? O güzel gırtlağını kesmeden söyle! " diye konuştum. Bu 9 gündür herkese ablamın katili şüpesiyle yaklaşıyordum ve bu adamdan acayip işkillenmiştim. Yüzümü her ayrıntısına kadar inceledi ve tedirgin bir gülümseme oluştu gün ışığı yüzünde.

"Eğer biraz uzaklaştırırsan daha rahat konuşucam. Güzelim gırtlağım kesilirse gelir sana musallat olurum prenses."dediğinde biraz geriye çektim hançerimi.

"Ben senin müstakbel kocanım."dediğinde çığlıklar atmak istedim. Bu adam şaka mı yapmaya çalışıyordu? Ona bakışlarımla ölümünün yaklaştığını ilettim. Gözlerimde gördüğü her neyse yutkundu ."Zade Wian."

"Sen düşman krallıktansın."diye nefretle soludum. Aramızda bitmek bilmeyen sürtüşmelerin yaşandığı bu krallıkla savaşa girme aşamasındaydık ve onu buracıkta öldürsem düşman krallığın o çok sevdiği velihat prensini yenmiş olurdum. Zade kahverengi gözlerini kıstı.

"Artık düşman değiliz sanırım. Evliliğimiz krallıklarımız arasındaki anlaşmazlığı bitiricek."dediğinde duyduğum şeyler karşısında afallamıştım.

Elimdeki hançeri yavaşça indirdim ve düşünmeye çalıştım. Nasıl yani evleniyor muydum? Peki bundan benim niye haberim yoktu? 18 yaşıma gelmiştim. Elinde sonunda evlenicektim ama istediğim biriyle evlendirilceğimi ummuştum. Babam bunu söyleme gereği bile duymamış mıydı? Bu aptalla mı evlenicektim? Şaşkınlıkla aralanmış ağzımı elliyle kapattığında ona baktım öfkeyle.

Bedenimi korku ve nefret sarmıştı. Düşman krallıktan nefret ediyordum ama nefretim sadece krallıkla düşman olduğumuz için değildi. Çok sevdiğim bir arkadışımı kaybetmiştim. Yaşayıp yaşamadığından haberim yoktu ama bunu Wianların yaptığına emindim. Thalia ajanımızdı aynı zamanda kendi krallığından kaçmış ve krallığımıza sığınmış bir prensesti.

"Seninle evlenmek istemiyorum. İlk önce o güzel kafana bunu sok! Ayrıca şu an seninle ve bu konu ile ilgilenemem. Yapıcak çok önemli bir işim var." diye fısıldadım ve hancerimi bacağımdaki yerine yerleştirip içeri girdim. Şu baloyu hak ettiği şekle getirmeliydim.

Mutfağa girdim ve kilere ilerledim. Arkamdan geldiğini duyabiliyordum ona güzelce tehdit edersem gelmezdi herhalde.

Kilere girince onun girmesini bekleyip kapıyı kapadım."Bana bak seni prens bozuntusu! Beni takip etme!"diye elime aldığım adını bilmediğim otu ona doğru salladım.

Bu dediklerim karşısında kahkahasını tutmaya çalıştığı anlaşılıyordu. Dudaklarını birbirine bastırmıştı birden bir gülmeye başladi.

"Alesea Raewyn... Cidden hakkında konuşulanlardaki gibiymişsin." dedi. Gülmemeye çalışarak konuşuyordu.

"Nasılmış hakkımda konuşulanlar? "

"Bir prenses gibi narin ve nezaketli değilmişsin. Asiymişsin verilen emirlerin hepsine uymazmışsın, insanların yanında kahkaha atarmışsın, somurturmuşsun insanların yüzüne ve bir prenses gibi konuşmazmışsın, taç takmazmışsın ya da abartılı giyinmezmişsin ve daha bir çok şey."

"Araştırmışsın..." Şaşırmıştım benim hakkında bu kadar şey bilmesine.

"Elbette evleneceğim kadının nasıl biri olduğunu merak ettim."

"O zaman sana hoşcakal diyorum hadi çık simdi burdan." dedim ve onu kapıya doğru itmwye çalıştım ama yerinden kımıldamıyordu.

"Hayır. Muhtemelen baloyu mahvediceksin. O yüzden beraber yapmak çok eğlenceli olabilir."dediğinde şaşkınlıkla ciddi olup olmadığına baktım.

"Ciddiyim. Ablan öldükten sonra böyle bir balo yapılması acayip saçma ve mantıksız. Ama biraz sonra bizim evliliğimizi duyuracaklar ondan sonra ne yapıyorsan sana yardım ederim."dediğinde ona elimdeki otla yaklaştım ve rafla aramda sıkıştırdım onu.

"Eğer işleri batırırsan. Evlenmeden dul kalmayı göze alabilirim."diye söylediğimde yakınlağımdan mıdır bilinmez çilli yanakları kızarmıştı.

Geri cekildim ve önden buyur işarati yaptım kafamla. "Önden buyurun prenses."dediğinde ona gözlerimi devirdim.

"Seni az önce güvenmediğim için tehdit ettim. Önden yürürsem beni arkadan bıçaklamıyacağın nerden malum?" Bu adam beni şimdiden çileden çıkarmıştı. Ne halt yiyecektim ben?

"Beni az önce öldürmekle tehdit edene bak sen! Neyse ki lider ruhlu biri olduğum için size yolu göstermekten onur duyarım prenses." dedi ve kendini begenmiş bir ifadeyle önümde yürümeye başladı ama onun tedirgin ve sinirli olduğunu sıkılı yumruklarından anlıyabiliyordum. Rol yapmakta iyi değildi. Bu beni gülümsetmişti.

Ailelerimizin toplandığı alana yürürken herkes benim hakımda konuşuyordu. Bu benim için önemsizdi ama Zade için önemli gibiydi.

Ceketini çıkarıp omuzlarıma koydu. Herkesin gözleri üzerimizdeydi.

"Üşümüyorum!"diye sinirle fısıldadım. Benim boyuma eğildi ve gözlerime baktı. Sonra muzipçe sırıttı. "Zaten iğrenç kıyafetini güzel kıyafetimle kapatıp rezil olmamak için yapmıştım."diye fısıldadı ve önüne dönüp yürümeye devam etti. Benim kıyafetime iğrenç deme cesaretini nerden bulmuştu?!

Ailelerimizin konuştuğu yere yürürken ona çelme takmak gibi bir çok fikri hayata geçirmeye çalıştım ama her defasında çevikçe davranarak buna engel oldu.

Babamın ve tanımadığım wianların önüne geçtim. Giydiğim kıyafete ve bana onların gözlerini oymak istememe neden olucak şekilde baktılar. Zade'in annesi tıpkı oğlu gibiydi ama gözleri hariç gözleri bal rengindeydi. Babası ve kardeşi olduğunu düşündüğüm bir erkek çocuğu. Üvey kardeşim yaşlarında gözüküyordu.

"Baba Zade ile evlenicek miyim?"diye direk soruyu sordum. Babam bana cevap vermedi ve ona baba diye seslenmeme kızmış görünüyordu.

Eline mikrofonu aldı ve balodakilere duyurdu evliliğimizi, kralıklarımız arasındaki anlaşmazlığın bittiğini. Bu evliliğin güzel yanlarını anlatırken buna katlanamadım ve kilere doğru ilerledim. Bu baloyu yerle bir edicektim...

Göz yaşlarım akmak için direniyordu ama ben birilerinin önünde ağlamıyacaktım. Arkamdan birileri beni takip ediyordu ama bu umrumda değildi. Kilere girdim ve boncuk şeklindeki güçlü uyku haplarını buldum. Uyutmak istediğim bir kaç kişi vardı.

 

-Buradaki mikrofon öyle aklınıza gelen türde bir şey değil. Çok eski ve teknolijiden uzak.

-Bölüm nasıldı?

-Erkek karakterin fotosunu bölüm başına koydum. Ancak bu kadar benziyenini bulabildim. Sarı ve düz saçlı olarak hayal edebilirsiniz.

-Bölüm şarkısı biraz alakasız, farkındayım. Bölüm şarkısı bulmak böyle bir kitaba zaten çok zor. Böyle bir bölüme bulmak neredeyse imkansız.

-Erkek karakteri nasıl buldunuz?

-Kızımızla Zade'in ilişkisi şu anlık nasıl?

Sizi seviyorum ama yorum yapanları daha çok. Lütfen etkileşime geçin fikrinizi belirtin. Burası kötü olmuş deyin, burası güzel betimlenmiş felan filan ama bir şey yazın! Ben anlamıyorum seviyor musunuz sevmiyor musunuz. Çoğunuz sesizce okuyup çıkıyorsunuz ve benim onaya ihtiyacım var. Yazmak için gelişmek için bir şeyler demelisiniz artık. Artık çığlık atıcam okuyup gidiyosunuz ve kötü olduğunu bile söyleyemiyorsunuz. Lütfen saygı çevresinde eleştirin. Olumlu ya da olumsuz!

-Bu arada kış yaklaşıyor ve benim harika bir kitap fikrim var. Onuda çok yakında sizlerle tanıştırıcağım. Adı Buzdan Yürek olucak! Hikayemizde donmuş gölün kırılıp içine aldığı bir kızın gittiği yerdeki macera dolu hikayesini anlatıcak. Bu kızın kışla lanetlenmiş yerde yaşadığı sıcak dostluğu ve aşkı anlatıcağım. Aağaağa çok heycanlıyım!

Loading...
0%