Yeni Üyelik
6.
Bölüm

4.BÖLÜM -Nefretin Ninnisi-

@betulpalabiyik

4.BÖLÜM -Nefretin Ninnisi-

 

BÖLÜM ŞARKISI Clarx -Numb The Pain-

 

Camdan minik şişelerin içine konulmuş boncuk şeklindeki siyah uyku ilaçlarına baktım. Sevmediğim insanların iğrenç seslerini dinlemekten bıkmıştım. Derin bir nefes çektim içime. Az önce yaşadıklarım inanılması güç değildi. Kral ve kraliçe birçok kez beni ve ablamı yok etmeye çalışmışlardı ve bu seferde göndermeye çalışıyorlardı. Buna karşı gelmeye çalışmayacaktım çünkü bu saraydan ve içindekilerden nefret ediyordum. Burası katlanılmazdı…

Her şeyim onun son nefesiyle solmuştu ve buna sabırım ve inancımda dahildi. Babam onun için ölsem bile beni sevmiyecekti ya da kraliçe bana hiç anne sıcaklığında bakmıyacaktı. Bunlara sadece çocuklar inanırdı ve o kız çocuğunu öldürmüştü büyükler. Sabır ise o gece benden çalınmıştı.

Bir şişeyi aldım ve zaferle gülümsedim. Hepsinin susmasını sağlıyacaktım. Ellerim titriyordu çünkü öfke bedenime sinmişti. Derin nefesler alıp öfkemi balo bitimine sakladım. Balo bitip yemek masasında toplantı yapacağınız zaman duyacaktınız nefretimin ninnisini.

Killerin kapısından raflara yansıyan gölgeyi gördüğümde minik şişiyi göğsülerimin arasına sakladım ve arkamı döndüğümde çok sevgili müstakbel kocam karşılamıştı beni. Kapının kenarına yaslanmış kolları bağlı beni izliyordu. Kahverengi hareleri kilerin loş ışığında dahada kararmıştı. Sanırım kahverengiye karşı hiç bu kadar nefret beslememiştim ama bir yandanda o benim buradan kaçış davetiyemdi. Yani bu demek oluyordu ki onu yırtamazdım.

‘’Fırtınaların Hükümdarı biraz sinirli sanırım.’’dedi alayla gülerek. Nasıl göründüğüm hakkında bir bilgim olmasa da iblis gibi göründüğümü düşünüyordum. Ona sahte olduğu belli olan bir gülümseme verdim ve üzerine doğru yürümeye başladım. Yerinden kımıldamadı ve beni izledi. İçeriye giren hizmetçiyle aklımda planlar oluştu. Hizmetçi eğildi ve işaretimle işini yapmasına izin verdim. Raflara doğru yürüdü tedirgince ve arkası dönük olsa da kulaklarının bizde olduğunu biliyordum. Dedikodu için hazırdı. Onunla yakın gibi görünmek babama karşı kaybettiğimi saklıyabilirdi ve kraliçe çıldıracaktı ayrıca Wianlar bana karşı daha az nefret dolu olurlardı.

‘’Dikkat et o fırtına seni içine almasın!’’diye fısıldadım kulağına ve elimi sesli şekilde öptüm. Zade şaşkınlıkla bir bana bir hizmetçiye bakıyordu. Ona dikkatli olması için uyarıyı yaptığımda anlamalıydı. ‘’ Yemekten sonra odama gelin prensim.’’ dedim ve göz kırpıp gerçeğe dönüşen muzip bir gülümsemeyle odama gitmek için balo alanından geçerken baş hizmetçim Pearl yanıma geldi ve kraliçenin emiri üzerine kıyafetimi değiştirmeye gittim.

Kıyafetimi değiştirirken Pearl ile derin bir konuşmadaydık. Konu ise benim müstakbel kocama nazik davranmamamdı.

‘’Bunu sevmediği adamla evlenmiş ve çocuk yapmış kadın mı söylüyor. Söyler misin nefret ettiğim adama sahte bir sevgi göstermemin ne anlamı var?’’dedim isyankar bir şekilde. Pearl pembe tuvaletin iplerini sıktı bana inat. Giydiğim elbise toz pembesi kabarık etekli ve karakterime tezat bir elbiseydi ama emire uymazsam başım ağrırdı.

‘’Bak tatlım, bizim zamanımızda evlendiğin adamı sevmek zorundaydın yoksa canın yanardı ya da aldatılırdın. Cariye almasını mı istiyorsun prensin?!’’diye sinirle konuştu ama sakin kalma çabası takdir edilesiydi.

‘’O senin zamanındı. Kabul et artık bir ihiyarsın! Ayrıca o bir cariye alırsa ben iki alırım.’’diye konuştuğumda ipleri nefesimi keser şekilde sıktı ve kurdele yaparken konuştu gözü dönüş bir şekilde.

‘’ Daha 38 yaşımdayım ben!’’dedi bağırarak

‘’Ne?! Ben seni kırklarında sanıyordum!’’dedim şaşkınlıkla bir yandan da gülerek.

‘’Senin peşinden koşarken yüzüm kırıştı hep. O yüzden peşinde yaşlanan kadını dinle ve iyi bir eş ol.’’dedi kırışıklarını bahane ederek. Kolyemi en sade ve tacımı en sade ay taşlarından yapılmış taç ve mücevher setini taktım. Ona döndüm ve ela gözlerine baktım ve sıcak ellerini ellerimin içine koyup kapadım.

‘’Sen ihtiyarken de en güzel hizmetçisin. Bana bırak. Artık dinlenmeyi hak ediyorsun. Peşimde koşmana gerek yok tek başıma koşucak kadar büyüdüm.’’

‘’Az önce dediklerimi boş ver. Sadece kalbini koru. Nefretle ya da sevgiyle.’’dedi ve sarıldım ona. Anne sıcaklığı… İşte kraliçeden tüm beklediğim bu sıcaklık ve huzurla sarmalanıp güvende hissetmekti yani bir zamanlar.

Balo bitene kadar yatağıma oturup sohbet ettik ve artık ben aşağıda yaşatıcağım kaosa oldukça hazırdım.

Mutfağa gittim ve uyku haplarını sıcak çorba kaselerine atıp karıştırdım. Belli olması için çorba kasemi nane dalı koydum ve hizmetliye onu bana servis etmesini istedim. Yemek masasına Zade’in yanına benim için ayrılmış yere oturdum ve ara sıra isteksizce bana yöneltilen soruları cevapladım. Zade geldiğimden beri yüzüme bakmamıştı. Nedenini bilmiyordum ve umrumdada değildi.

Çorbalar istediğim şekilde servis edildi ve içmeye başladım. Sadece bazılarına gelecek şekilde uyku hapı atmıştım çünkü kaos istiyordum. Bir süre sonra uzun yemek masasındaki bir kaç kişinin kafaları masaya düştü. Bu kişiler; babam, Zade ve Zade’in annesiydi. İstediğim kaos oluşmuştu. Üvey annem yani babamın yalakası bağarıp çağardı ve hizmetlileri tiz sesiyle buraya topladı. Zade’in başına gelmiş sahte bir şaşkınlıkla onun için endişeleniyormuş gibi yapıyordum. Kral Wian ortalığı yıkmış ve Coraya bağırıyordu. Kız kardeşim Miara korkuyla ayakta izliyordu olanları. Zade’in erkek kardeşi ise annesini uyandırmaya çalışıyordu. Bu şu demekti ben istemezsem huzurlu bir ortamı dakikalar içinde huzurdan çok uzaklara götürebilirdim. Hepsi nefretimin ninnisiyle sesizliğe gömülmüşlerdi.

 


-Bölüm nasıldı?

 

-Diğer bölümde bizi hangi dehşet dolu an bekliyor sizce?

 

-Tanıtım bölümü yapmıştım ama uzun uğraşlarım ve aldığım bilgiler bile görselleri bölüm içine koymamı engelledi. Başarıp bir ara atıcam. Pes etmek yok!

 

-Sizi seviyorum ama olucaklardan bu kadar habersiz takılmanızı daha çok :)

 

Loading...
0%