Yeni Üyelik
Beyza sürmen
@byzloey
Profili Paylaş
YAZDIĞI KİTAPLAR
Yarınlar Zifiri Karanlık
Önüme bir kadeh koydu, içine şarap doldurdu ve ince uzun parmaklarıyla masa da bana doğru ittirdi. Kimse dokunmadı, sadece gözlerimiz değdi kadehe ama o kadeh devrildi, kucağıma düştü ve içinde ki şarap bedenime yayıldı. Bu şarap benim kanımdı, şarap şişesinin kırılan cam parçaları benim kalbimdi ve kucağıma düşen bu kadeh benim hayallerimdi. Kadehi bana uzatan bu adam ise ölümle aramda ki tek engeldi.
2a önce
 
Sonun Başlangıcı
Kül olmuş bir şehir, gözünü karartmış bir bilim insanı tarafından anlaşmayla tamamen kendisine ait olur. Kül olmuş şehri alan bilim adamı Deniz Aras şehri yüz yıllar sonrasına götürerek teknolojik bir şehre dönüştürür. Tasarladığı bu teknoloji şehrinde bir kadın profesöre ihtiyacı vardır çünkü babası kendini buza gömdürmüş ve teknoloji yılında uyanmak istediğine dair bir not bırakmıştır. Profesör bilim kadını Hazel Alvers ise laboratuvarı mühürlenmiş kapana kısılmıştır. Ta ki gecenin bir saati aldığı bir telefonla evine gelen helikoptere binip Teknolojik şehre varana kadar. Yüz yıllar sadece bir adım ötemde.
2a önce
 
Derin Sular
İnsanlar su altına ait değildi, su altı deniz canlılarına aitti. Öyle de kalması gerekiyordu ama insanların aç gözlülüğü derin suları da gözüne kestirmişti. Aksel, bilim insanlarından çok daha fazla deniz hayvanı görmüştü, denizi ve okyanusları tanımıştı. En derin karanlık yerlerine inmişti. Birçok belgesel çekmiş çektiği birçok fotoğraf ile yeni canlılar keşfetmişti. Çünkü o dünyanın en iyi kadın dalgıcıydı ve su altını ondan daha iyi bilen hiç kimse yoktu, en azından o öyle sanıyordu. Çünkü onun hayatına takla attıracak 24 saatin sonunda olacaklardan bir haberdi, o 24 saatin sonrasında su altında olacakları tek bilen bilim insanlarıydı. Ve bu bilim insanları kendi hayatlarını kurtarmak için bir heyet oluşturmuş, insanlığın akışını değiştirmişti. Bilim insanlarının bilmediği şey ise efsanelerde ki deniz insanlarının da bu varlıklar arasında olduğuydu ve Aksel son dalışında bir tanesinin fotoğrafını çekmişti. Ama o fotoğraf derin suların dibini boylamış o kamera resmi çekilen deniz adamının topraklarında kalmıştı.
2a önce
 
Valens
Düzenleniyor • Dostluktan doğan düşmanlığın, düşmanlıktan doğan dostluğun, ölümden doğan yaşamın, yaşamdan doğan ölümün izi. Var olan ve yeni oluşacak düşmanlık.... Düşmanlar arası kapışmalar ve alınan intikamlar... Vazgeçmek güzeldi ama vazgeçmeye çalışmak büyük bir hataydı. Bu aşk beni ölüme götürdü, ölümün kıyısından döndürdü. Herkesi teker teker kaybettim ve kazanmak bir oyun değil ölümle yaşam savaşıydı.
2a önce
 
Leza
İnsanlar cennete uzak, cehenneme yakındı. Cehennemin Kıyısında yürüyorlardı. Her yalanlarıyla, her günahlarıyla. İnsanlar yer yüzünde şeytandan kaçardı, çünkü bilirdi ki şeytanın ve kötülüğün onlara verebileceği tek ışık ateşin ışığı olurdu. Cehennem yer altındaydı, azaplarla ve günahların bedelini ödemek zorunda olan insanlarla doluydu. İnsanlarda oradan korkuyordu, oradan kaçıyordu. Asıl garip olan ise insanların şeytandan kaçmasına rağmen sığındığının yine şeytan olmasıydı. Yer altı ve yer yüzü birbirine bağlandığında ise herkesin öncelikli korkusu oydu... Bu hikayenin bir gölgesi bir de avcısı vardı. İkisi de Şeytanın hizmetkarıydı, görevlerini yapmadıklarında herkesin korktuğu o ateşe girmiş, cehennem azabını tatmışlardı. Bu acıyı duyan ve hisseden yer yüzünde ki tek insan ise ben olmuştum. Onların yer altında yandığı ateşte, ben yer yüzünde yanıyordum.
2a önce
 
Mabel -KİMLİKSİZLER-
``Gerçekte kimsin sen?`` diye fısıldadım, gözlerimde karanlık yoktu. Mabel`in kahverengileri ve acıları vardı. Çaresizliği ve yalnızlığı vardı. Kalbim acıyla sıkıştı, derin bir nefes almak istedim. Hayat bunu bile bana çok görüyordu, almadım ihtiyacım olan o nefesi. Çünkü biliyordum ki benim ihtiyacım olan her şey sadece beni değil, Bir seri katili bir manyağı da besliyordu. ``Kaç kimliğin var Mabel?`` diye fısıldadım. Ben Mabel, gözlerinde bazen masumluğun bazen ise katilin bakışlarını taşıyan, henüz reşit olmayı yeni başarmış bir insanım, en azından benim bildiğim ben öyleydi. Tanımadığım beni sorarsanız, onu bende sizinle tanıyacağım ve benim Katil bakışlarım, kan kokan ellerim bana onun hiç de iyi biri olmadığını söylüyor. Benim masumluğumun aksine, onun benim sonum olduğunu söylüyordu. Ben masumdum ama o değildi. Ben soğuktum ama o sıcaktı. Ben korkaktım ama o cesurdu. İkimizde zıt kutuplardık ve birbirimize çekiliyorduk, çekildiğimiz her nokta da ise bedenimizden daha fazla kanlar akıyordu. ⚜️ Zihnimde var ettiğim herkesi, zihnimdeki başkalarıyla öldürdüm.⚜️
2a önce
 
Loading...
0%