Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Bölüm 1/Part 1 (Evet Mi?-Hayır Mı?)

@defnesancak115

 

 

 

 

 

*1.bölüm (Part1)*

(Bu bölümü 22/07/2024 ‘te vefat eden babama adıyorum.)

(Her son bir başlangıçtır…)

Nergis’ten:

Her şeyin bir sonu olduğu gibi bu hikayenin de bir sonu vardı. Sahi ne kadar zaman oldu bu oyun başlayalı. Peki Aşk var mıydı bu oyunda düğün elbisem için son provayı da yapmıştık. Gerçekler bugün ortaya çıkacaktı. Artık kaçmıycaktım. Son 6 yıldır bugünü bekliyorum. Kapının çalması ile birazdan kendisine hayır diyeceğim adamda içeri gelmişti.

Yiğit:

-Hazır mısın?

Nergis:

-Hazırım.

Yiğit:

-Güzel o halde haydi yapalım şu işi…

Nergis:

-Bekle lütfen gerçekten emin misin? Ailelerimiz yağ bir şey derse annemin öfkesini düşünmek dahi istemiyorum.

Yiğit:

-Eminim Nergis. Bak bu son artık birbirimizi dahi görmiycez başından beri bunun için çabalamadık mı? İkimizde “hayır” diycez olacak biteçek.

Nergis:

-Bilemiyorum.

Yiğit:

 

-Nergis söz verdin bana eğer evet dersen bu yaptığımız daha da uzayacak.

Nergis:

-Ama onun gerçekten olduğunu bilmiyorum. Ve sende bilmiyorsun.

Yiğit:

-Bütün kanıtlar onu gösteriyor ama toparla kendini 6 yıl önce ki gibi olman gerekiyor güçlü bir genç kız ol…

Demişti. Kolunu göstererek koluna girerek kendimi toparladım. O haklıydı. Bunu başaracaktım. Sakin bir şekilde salona doğru ilerliyorduk. Salona girdiğimizde düğün müziği eşliğinde yürürken annemi görmüştüm. Babamın vefatının ardından annem hem annelik hem babalık yapıyordu. Peki bunu ona nasıl yapacaktım. Bu sorumluluğun altına çoktan girmiştik. Anlaşmaya göre ben hayır diyecektim. Ve evleneceğim adam da “hayır” diyecekti. Sakince müzik eşliğinde masalarımaza geçtik. Nikah memurunun da gelmesiyle artık her şey kesinleşmişti.

Nikah Memuru:

-Saygı Değer Konuklar; Hepinizi bugün burada bir araya getiren sevgi ve birliktelik duygusu, evlilik kurumunun kutsallığını bir kez daha hatırlatmaktadır. Bugün burada, iki insanın hayatlarını birleştirerek, birbirlerine olan sevgi ve sadakatlerini resmiyet kazandırmak için toplanmış bulunuyoruz. Bu özel günlerinde, onlara destek olmak ve mutluluklarını paylaşmak için buradayız. Siz Sayın Nergis Sevsin, Yiğit Taşdemirle evlenmeyi hastalıkta sağlıkta iyi günde kötü günde bir arada olmayı kabul ediyor musunuz?

Derin bir nefes almıştım. Üzgünüm Yiğit ama bunu yapmak zorundaydım.

Nergis:

-Evet! Kabul Ediyorum.

Alkış sesleri yükselirken Yiğit bana doğru şaşkın bir şekilde bakıyordu. Şaşkınlığının ardından artık sadece siniri kalmıştı. Kaşları çatık bir şekilde bana bakarken ben ise gözlerimi özür dilermiş gibi ona bakıyordum. Birkaç dakika sonra Hakim Bey tekrar konuşmaya başladı.

Nikah Memuru:

-Evet gelin hanımın cevabını aldık. O halde sıra damat beyde Siz Sayın Yiğit Taşdemir kendi hür iradenizle hiçbir baskı altında kalmadan Sayın Nergis Sevsin ile evlenmeyi hastalıkta sağlıkta iyi günde kötü günde bir arada olmayı kabul ediyor musunuz?

Yiğit bana doğru bakarak ve etrafına bakarak;

Yiğit:

-Evet! Kabul ediyorum.

Demişti. Şaşırmıştım. Tekrar alkış sesleri yükselmişti. Yiğit bu sefer bana doğru değil de Misafir giriş kapısına bakıyordu. Oraya doğru baktığımda o gelmişti. Ve yanında o kız vardı. Her şey nasıl bu hale gelmişti. Keşke zamanı geriye alabilseydim.

Alkışlar tekrar kesildiğinde Nikah Memuru tekrar konuşmaya başlamıştı.

-Evet gelin ve damat birbirlerini istediklerini bizlere de duyurmuş oldular. Peki Şahitlerimiz bu konuda ne diyorlar bu evliliğe şahitlik ediyorlar mı?

Şahit 1:

-Evet ediyoruz.

Şahit 2:

-Evet ediyoruz.

Demişlerdi. Nikah Memuru tekrar konuşarak;

-O halde bende bana verilen yetkiye dayanarak sizleri karı koca ilan ediyorum. Bir ömür boyu mutluluklar diliyorum. Ve her Nikah Memuru’ nun yaptığı gibi size imza kitabını vererek bir yandan da evlilik hakkında size öğüt vermekten büyük mutluluk duyarım. Evlilik, iki insanın birbirlerine olan sevgi ve saygılarını taçlandırdığı, bir ömür boyu sürecek bir yolculuğun başlangıcıdır. Bu yolculukta, birbirlerine destek olmak, anlayışla yaklaşmak ve birlikte büyümek önemli unsurlardır. Evlilik, sadece iki insanın bir araya gelmesi değil, aynı zamanda iki ailenin de birleşmesidir. Bu nedenle, bugün burada bulunan herkesin, bu birlikteliğe destek olacağına inanıyorum. Sevgili gelin ve damat, bugün sizin için çok özel bir gün. Bu özel gününüzde, birbirinize olan sevginizi ve sadakatinizi resmiyet kazandırıyorsunuz. Evlilik, birbirinize olan güveninizi pekiştirecek, birlikte yaşayacağınız güzel anılarla dolu bir yolculuk olacak. Bu yolculukta, birbirinize olan sevginizi her zaman canlı tutmanızı ve birbirinize destek olmanızı diliyorum. Mutluluklar diler ve Evlilik Cüzdanını geline veriyorum. Gelini öpebilirsiniz!

Demişti. Biz imzaları atarken bende Yiğit’te birbirimizin yüzlerine dahi bakamıyorduk. Evlilik cüzdanı elime aldığımda sakin bir şekilde ayağa kalktım. Nikah Memuru’ nun söylediği şey ile ikimizde birbirimize bakmıştık. Hangimiz bunu kabul ederdi ki! Birbirinden nefret eden iki insan şimdi ise evlenmişlerdi birbiriyle. Gelini öpebilirsiniz dediğinde Yiğit bana doğru dönüp yaklaşmıştı. Yavaş bir şekilde yanağıma doğru gelirken;

Yiğit:

-Umarım bu yaptırımın için geçerli bir nedenin vardır Nergis. Anlaşmaya uymadın!

Diyerek yanağıma bir öpücük kondurmuştu. Yanağımdan uzaklaşırken sinirli bir şekilde bakıyordu. Bakışları çok soğuktu. Tıpkı bir zaTmanlar benden nefret eden o adammış gibi bakıyordu. Herkes bizi alkışlarken biz ise Nikah Memuruna teşekkür ettik istemeyerek.

Kuzenim yanıma gelerek beni kürsüden alıp dans yerine götürdü. Yiğit te aynı şekilde onunda samimi olduğu kuzeni aşağıya indirmişti. Slow bir şarkı çalarken biz ise el ele dans ediyorduk. Ama iki taraftanda çıt çıkmıyordu. Birkaç kişide bizimle birlikte dans ediyordu. O sırada dans yerine O gelmişti ve yanında ki kız ile dans ediyordu. Resmen sinirden çıldırmak üzereydim. Ona doğru baktığımda o da bize doğru bakıyordu. Yiğit ile dans ederken yanıma gelen amcam Yiğit’ten rica edip benimle dans etmek istediğini söyledi. Amcam benim babam gibiydi. Üniversite hayatımda Teyzem ve Eniştem (Amcam) ile kalmıştım. Amcamla dans ederken Yiğitte annesiyle dans ediyordu. Anneme doğru baktığımda mutluluktan ağlıyordu. Keşke babamda burda olsaydı. Amcam ile dans etmemin ardından iki abimle de dans etmiştim. Bu hayatta en sevdiğim kişiler arasında Amcam ve Abilerim de vardı. Bana gerçek bir abilerim gibi davran öz teyzemin çocuklarından tutup Babam gibi olan Amcamın hakkını nasıl öderdim bilemiyorum.

Abilerim ile dans etmem bittiğinde artık müzik de bitmişti. Topuklarım ağrıdığından gelin odasına geçmek istemiştim. Bu sırada Yiğit’te yanıma gelerek bana eşlik etmişti. Noluyordu bu çocuğa hiç bilmiyorum. Odaya girdiğimizde kapıyı kilitlemişti. Bir anda arkasını dönüp sinirli gözlerle konuşmaya başlamıştı.

Yiğit:

-Bu neydi şimdi Nergis? Neden Hayır demedin?

Nergis:

-Ya sana ne demeli sen neden Hayır demedin.

Yiğit:

-Konuyu saptırma Nergis neden böyle bir şey yaptın. Artık oyun bitti dedim. Yoksa…

Nergis:

-Aklından bile geçirme Yiğit. Annem ve akrabalarım için yaptım sana aşık olduğumdan değil. 3 sene önce sana ne hissediyorsam şimdide onu hissediyorum.

Yiğit:

-Duygularımız karşılıklı Nergis. Bende sana bayılmıyorum.

Nergis:

- O halde sen niye evet dedin?

Yiğit:

-Napsaydım sen “Evet” dedin? Ben eğer Hayır deseydim annemde dahil bütün arkabalarıma rezil olurdum. Bir de o piç kurusu geldi.

Nergis:

-Ağzını topla Yiğit?!

Yiğit:

-Ah pardon sevgiline laf söylememen gerekirdi diymi?

Nergis:

-O benim sevgilim falan değil.

Yiğit:

-Öyleyse neden onu savunuyorsun hatırlatırım yıllar önce sana en büyük kötülüğü yapmış biri o. Zaten bu oyunu onun için kabul etmedin mi? Nergis Hanım…

Nergis:

-Yeter Yiğit ne dememi istiyorsun, senden nefret ettiğim gibi ondanda nefret ediyorum. Sizler benim hayatımı mahvettiniz… Ne sen ne bir başkası kimi seveceğim konusunda söz sahibi dahi olamaz.

Yiğit:

-Bu sözleri söylemen için çok geç Nergis. Sonuçta evlendik artık.

Nergis:

-Ovv… nasıl oldu da bir an kabullendin.

Yiğit:

-Nergis, kaşınma bak çok kaşınıyorsun yaralanırsan karışmam.

Nergis:

-Merak etme artık alıştım yaralara…

Birbirimize dik dik bakarken kapının çalması ile dikkatimiz dağılmıştı. Yiğit bana doğru bakarak kapıya doğru yönelip kapıyı açmıştı. Kapıyı açtığımızda ablamı (Çocukluk arkadaşım Yeliz’i) görmüştüm. Yeliz bize doğru bakarak;

-Haydi bakalım çifte kumrular pasta ve fotoğraf çekilme zamanı.

Demişti. Ablam bu durumu bilmediği için mecburen Yiğitle gülümseyerek kolkola girip önden yürüyorduk. Bu kabus biran önce bitmeliydi…

Yiğit’ten:

Derin bir nefes alıp arkadaşlarımın yanından ayrılıp Nergis’in odasına doğru ilerledim. Sakin bir şekilde kapısını çaldım. Kapısını çaldığımda gir diye bağırmıştı. İçeri girdiğimde endişeli gözlerle bana bakıyordu. Üzerinde ki gelinlik gerçekten çok hoş durmuştu. Tek sorun gelin ve damadın hayır diyecek olmasıydı. Endişeli gözlerle baktığından onun hazır olup olmadığını sordum. Hazır olduğunu söylediğinde düğün salonuna doğru yürüdük. Neden bilmiyordum ama Nergis’e hiç güvenmediğim halde 6 yılımı onunla geçirmiştim. Şimdi ise yollar ayırıyorduk. Bugün benim belki de en mutlu günüm olucaktı.

Nikah masasına oturduğumda Nikah memurunun Nergise sorusuyla bende ona dönmüştüm. Hadi be Nergis alt tarafı “Hayır” diyeceksin. Nergis “Evet” dediğinde hem şaşırmış hem de öfkelenmiştim. Bu kıza güvenmemem gerektiğini biliyordum. Şimdi nolcaktı. Resmen öfkeden delirmek üzereydim. Hakim Bey’in sorusuyla kendimi toparlamıştım. Tam Hayır diyecekken onu görmüştüm. Kağan Balat onun burda ne işi vardı. Kesin Nergis davet etmişti. Resmen öfkem bin kat daha artmıştı. Kağan’ın gözlerinin içine bakarak bir anda evet demiştim. Ne yapmıştım ben böyle? Sakin olmalıydım. Alkış sesleri daha da artmıştı. Kağan da bende ikimizde birbirimize bakarken Nikah memurunun dediği şeyle Nergis’e doğru baktım. Ulan Nergis, ulan Nergis!? Bunun hesabını vereceksin demiştim. İçinden sakin olmak zorundaydım ama olamıyordum. Nikah memurunu dinledikten sonra sonra yanağına doğru yöneldim. Ve birkaç bir şey dedikten sonra yanağına öpücük kondurdum. Dinlenmek için odaya geçtikten sonra Nergis ile yine tartışmıştık. Bu kız beni gerçekten deli ediyordu. Sakin bir şekilde tekrar sahneye doğru gittiğimizde Nergis ile dans ederken yanımıza gelmişti pislik. Nergis onu gördüğünde farklı bir şey oluyordu ona.

Nergis:

-Kağan hoş geldin geleceğini tahmin etmemiştim.

Kağan:

-Belgin sağolsun. O ikna etti. Tebrik ederim. Bir katille evlendin.

Yiğit:

-Lafını bilde konuş asıl katilin kim olduğunu zaten biliyoruz.

Nergis:

-Düğünde bunların konuşulması doğru değil Kağan.

Kağan:

-Haklısın Nergis kusura bakma düşünemedim. Bu arada sana bir hediyem var.

Demişti. Elinde gümüş olan bilekliği Nergise doğru uzatıp takmıştı. İkisininde eli eline değdiğinde ikiside üzücü bir şekilde birbirine bakıyordu. Etrafıma baktığımda hiç kimse bize doğru bakmıyordu Allah’tan. Kağan elindeki bilekliği taktıktan sonra Belgin’e doğru baktı. Nergis bunu fark ettiğinde yüzünde bir düşme olmuştu. Kağan Beril'in yanına giderken bende Nergis'e doğru yanaşarak.

Yiğit:

-Bu iş artık burda bitmeli Nergis. Şimdi sahneye çıkıcam ve herkese gerçeği söyliycem.

Nergis:

-Hayır Yiğit hem zaten o daha gelmedi. Şuan sırf Kağan'a sinirlisin diye böyle yapamazsın.

Yiğit:

-Gerçekten mi Nergis? Neden hala ona karşı his beslediğini anlamıyorum. Sevgili karıcım Katilin gelmediğini mi sanıyorsun?

Parmağımla kapıyı işaret ettiğimde onu görmüştü. Şimdi napıcaksın bakalım Nergis Hanım. Hala da sevgilini korumaya devam edicek misin? Nergis katili gördüğünde hemen Kağan'a doğru baktı. Kağan ve Beril dans ediyorlardı. Katil'in kaçmasına izin vermemek için sahneye doğru yürürken Nergis bana doğru gelerek. Elimi tutmuştu.

Nergis:

-Yiğit, lütfen yapma. Bak gerçekten emin değiliz. Hata yapmak istemiyorum.

Yiğit:

-Nergis delirdin mi sen 4 yıldır bu katili arıyoruz. Şimdi kapımıza kadar geldi. Ve sen yapma diyorsun.

Nergis:

-Yiğit lütfen bak herkes bize bakıyor. Lütfen bugünü mahvetme.

Yiğit:

-Sen zaten "Evet" diyerek mahvettin günü. Şimdi karşıma geçip bana mahvetme diyemezsin. Ben o dayakları hak etmedim.

Nergis:

-Yiğit Hayır lütfen ,lütfen hayır!

Anons sesiyle durmuştum. Nergis göz yaşlarını tutmaya çalışsada nafile. Bugün her şey bitecekti. Kapıdan pastamız geldiğinde Nergis yanıma yanaşarak elimi tutmuştu tekrardan. Gülümsemeye çalışıyordu. Pastayı bir kaç dakika içinde kestikten sonra. Nergis ile ben etrafımıza bakıyorduk. Buna daha fazla dayanamıp Nergis'in yanından ayrıldım. Bu sefer yapacaktım. Sahneye çıktığımda mikrafonu elime aldım. Nergis'e doğru baktığımda gitmişti. Nereye gitmişti ki? İşin gücün yoksa bir de şimdi onu ara. Sahneden inerken yanıma Beril gelmişti.

Beril:

-Tebrik ederim Yiğit Taşdemir.

Yiğit:

-Teşekkür ederim. Geleceğini beklemiyordum.

Beril:

- Neden gelmiyim ki sonuçta Nergis'in evlendiğini görmek ve Kağanın bana kaldığını görmeyi iple çekiyordum.

Yiğit:

-Fark ettim. Damat Kağan olmadığı için mutlusun?!

Beril:

-Elbette sonuçta davul bile dengi dengine değil mi?

Yiğit:

-Ne demek istiyorsun?

Beril:

-Ohhoho, hadi ama sen okulun çapkın çocuklarından birisin. Nergis te güvenilmez yalancının dedikoducunun teki. Kağan gibi biri ona hiç bakar mı?

Yiğit:

-Bakmaz haklısın anca senin gibi bir dobraya düzembaza bakar.

Beril:

-Hahhaa inan bana Nergis'in yanında ben melek kalırım.

Müzeyyen Teyze:

-Yiğit oğlum, Nergis'i gördün mü?

Yanımıza doğru gelen Nergisin annesine doğru baktım. Hakketten nerdeydi bu kız? Umarım o pislikle buluşmamıştır.

Yiğit:

-Yok Bilmiyorum. Müzeyyen Teyze. Bende onu arıyordum zaten.

Müzeyyen Teyze:

-Peki, oğlum eğer onu görürsen ona söyle Kağan diye bir arkadaşı gidiyormuş şimdi.

Beril:

-Ne gidiyor mu? Ben ona bir bakiyim.

demişti. Beril yanımdan ayrılırken Müzeyyen Teyze de ayrılmıştı. Düğün düğün olsa keşke. Gelin yok meydanda. Sakin bir şekilde etrafıma baktım. Annem ve Nergis’in teyzesi konuşurken. Nergisin abisi ve baba figürü gördüğü amcası onlarda diğer akrabalar ile ilgileniyordu. Benim akrabalarım ile ilgilenen Müzeyyen Teyzeyi söylemiyorum bile. Beril tekrar yanıma gelerek konuşmaya başlamıştı.

Beril:

-Yok valla yok ortalıkta. Nergis’i buldun mu sen?

Yiğit:

-Yok bulamadım.

Beril:

-Sakın bunlar…

Yiğit:

-Sakın aklından bile geçirme Beril.

Beril:

-Bence öyle. Asıl sorun Alp de yok!

Yiğit:

-Ne nasıl yani?

Beril:

-Bas bayağ ikisi birlikte gitmiş olamazlar. Dışarıya baktığımda birinin arabası duruyor.

Yiğit:

-Ayrı ayrı mı geldiler bunlar kardeş değil mi?

Beril:

-Evet ama biri benim kavalyem olduğu için öyle geldiler.

Yiğit:

-Peki o zaman soru 1 Nergis nerde? Soru 2 kavalyen nerde? Eve gitmiş olamaz sonuçta kendisi bir beyefendi salağıdır.

Beril:

-Evet öyledir benim Kağanım.

Derken. Salona şok olmuş gibi giren Nergis’i gördüm. Beril’den uzaklaşıp hızlıca Nergis’in yanına doğru gittim.

Yiğit:

-Nerdeydin sen tam da her şeyi açıklayacakken?

Seslendiğim halde cevap vermiyordu. Nolmuştu bu kıza? Nergis diye birkaç kez ismini tekrar etmiştim. En sonunda gözleri dolu bir şekilde bana doğru bakarak;

Nergis:

-Her şey bir oyundu değil mi?

Yiğit:

-Ne ne saçmalıyorsun Nergis neden bahsediyorsun tam olarak seni anlamıyorum.

Nergis:

-Cevap ver bana Evet mi Hayır mı?

Yiğit:

-Neye cevap veriyim? Ne sordun ki bana? Oyun dedin oynadığımız oyundan mı bahsediyorsun. Anlamıyorum.

Nergis:

-Evet mi Hayır mı Yiğ-it?

Karşımda daha önce görmediğim bir kadın duruyordu sanki ağlamaklı ve öfkeli gözlerle bana bakan bir Nergis Sevsin. Lakin ne oldu da bana bu soruyu bana soruyordu. Şimdi ne diycektim. Gözlerinin içine baktığımda aklımda sadece herkese karşı oynadığımız sahte oyun aklıma geldi. Bu yüzden ona doğru bakıp ve etrafımdaki insanların bizi dinlemediğinden emin bir şekilde “EVET” demiştim…

 

Herkese merhaba Yeni kurgumun ilk bölümü işte karşınızda. Pekala sizce nasıl bir bölüm olmuş?Umarım beğenmişsinizdir. Bu kitap için çok çalıştım arkadaşlar. Lütfen emeğe saygı gösterin. Eğer kitabımı beğendiyseniz takip etmeyi de unutmayın. Evet bu ilk bölüm olduğu için çok sıkmak istemedim. Bunu bir karakter bölümü diye de görebilirsiniz. Pekala bu kitap hakkında size 4 bilgi vericem. Ve 3 soru sorucam.

1.Bilgi: Bu kitapta yaşanan olaylar gerçek değildir.

2.Bilgi: Erkek karekterlerin yani Yiğit ve Kağan karakterlerin isimleri gerçektir.

3.Bilgi: Bu kitapta part-1/ part-2 diye geçecek. Part-1 günümüzü anlatırken Part-2 Geçmişten sahneler ve olayları işliycek.

4.Bilgi: Kağan ve Alp ikizler. Birbirlerine çok benziyorlar.

Sorular:

1.Soru: Sizce Yiğit mi Kağan mı? Tarafınızı seçin.

2.Soru: Katil kim sizce?

3.Soru: Nergis neden Yiğit’e “Evet mi Hayır mı? “ diye soru sordu.

 

 

 

 

Sorularınızı ve cevaplarınızı bekliyorum. Şimdiden iyi okumalar. Ek olarak ayda sadece 1 bölüm geliyor. Ve küçük bir duyuru daha yapim? Mafia olan kitabım Yani Silahta Aşk adlı olan kitabıma devam edicem. Ama onun için biraz beklemelisiniz. Yeni gelen okuyucular umarım Mafia kitabım ilginizi çeker. Yeni bölüm gelmeden eski bölümleri de atmayı düşünmüyorum. O yüzden sabırlı olan okuyucularıma teşekkür ederim şimdiden.

Loading...
0%