Yeni Üyelik
10.
Bölüm

10. Bölüm

@dikenligul

Kerem elindeki kahveleri masaya bırakarak Edanın yanına oturdu. "Eda nişanlandığımız gece de söylediğim gibi seninle evliliğimiz normal olmayacak her ne kadar inanmasam da senin de benim de bu evliliği annem için kabul ettiğimizi varsayıyorum. Bu anormalliği ailelerimize belli etmeyiz. Elayı nasıl ev arkadaşın olarak görüyorsan beni de öyle gör"


Edanın gözleri dolmaya başlamıştı. O hiç böyle olacağını düşünmemişti. Böyle bir evlilik nasıl yürürdü. Kaldı ki o mutlu olduğu bir evlilik istiyordu. Sahte, göstermelik bir evlilik değil..


"Neden bunu bize yapıyorsun Kerem. Niye bu evlilik gerçek kılmıyoruz."


Kerem hayret ederek Edaya döndü. " Bu evlilik niye gerçek değil biliyor musun? Benim niyelerime cevap vermediğin , yıllarca beni acılar içinde kıvrandırdığın , dünyamı yerle bir edip hiç bir açıklama yapmadan gittiğin için bu evlilik hiç bir zaman gerçek olmayacak. Bunun bilinciyle hareket etmelisin.Kendini bana karşı sorumlu hissetme. Benden önce nasıl yaşıyorsan öyle yaşa. İster sevgilin olsun, ister eve geç gel ya da hiç gelme. Aynı şeyler benim içinde geçerli. Bu evlilikte sadece bir kural olacak. Ailelerimizin yanında en sadık, en sevgili eş olacağız. Bunun dışında beraber olamayacağımızı bilmelisin"


"Kerem böyle evlilik yürümez ki"


"Zaten yürümeyecek. Bir sene dolmadan beni terkedeceksin hem de kendi rızanla."


" Ama bu olanlar çok saçm-" diyecekken çalan telefonuyla susmak zorunda kaldı Eda.


Telefona baktı arayan babasıydı. Sinirli bir ifadeyle Kereme bakarak telefonunu yanıtladı.


"Efendim baba"


"Kızım aldınız mı nikah tarihini?" Keremin kupasına uzanıp kahvesinden bir yudum almasıyla Edanın gözleri Keremin adem elmasına takılırken babasına cevap verdi.


"Aldık babacım. 26 Ekimde olacak nikah"


"Tebrik ederim güzel kızım. Sen evde değilsin di mi?" Keremin rahat tavırlarına gıcık olsa da. Keremin şımarıkça gülümsemesine erimeden de duramıyordu.


"Teşekkür ederim. Şimdi ben Keremin evindeyim. Burada yaşayacağımız için evin eksiklerine bakmaya geldik. Yarım saate eve geçerim babacım. Peki sen neredesin? Sabah evden çıkarken yoktun"


"Mahirin şirketindeydim kızım. Ankaraya dönmeden dostumla vakit geçiriyorum. Leyla hanım beni yemeğe çağırınca Mahirle onlara geçtik. Mahirde tutturdu yemekten sonra tavla oynayalım diye biliyorsun bizim tavlalar pek bir çekişmeli olur sonunu bir türlü göremeyiz bu yüzden bu saate kadar kaldık."


"iyi yapmışsınız. Bu gece eve gelecek misin peki? Mahir baba seni bırakmaz bence" derken Keremin kalkan kaşlarına baktı. Buraya kadar dı bu adam onun dikkatini dağıtıyordu. Gözlerini karşıya sabitleyip babasını dinledi.


"Bende onu diyecektim Mahirler kalmam için ısrar etti sanırım bu gece burda kalacağım ama istersen geleyim eve"


"Benim için sorun olmaz ki siz eğlenmenize bakın hem senin içinde değişiklik olur." Edanın gözleri karşısına sabit olsa da Keremin söylendiğini duyabiliyordu.


" Tamam Kızım ben kalıyorum ama bir sorun var ben erken gelirim diye senin anahtarını almıştım. Ela evde midir? Kapıda kalmasaydın"


"Ela evdedir babacım olmazsa bakarız bir çaresine sen dert etme. Mahir babam ile Leyla anneme selam söyle" diyerek telefonu kapadı


"Ne diyor baban" . Eda, Keremin merakla sorduğu soruya cevap vermek için Kereme döndü,


"Nikah tarihi sordu. Sizdeymiş. Mahir baba çok ısrar edince bu gece orada kalacakmış. Ev anahtarım onda kalmışta kapıda kalma diyor"


"Oh hayat onlara güzel başımıza düğün açtılar canı çıkan biz oluyoruz" diye söylendikten sonra yeni hatırlamışçasına "Kapıda mı kaldın?" diye sordu.


Eda, Keremin söylediklerine gözünü devirdi."Kapıda falan kalmadım muhtemelen Ela evdedir."


"Bence Elayı aramalısın ya evde değilse?"


"Tamam arayayım." Diyerek kahvesinden bir yudum alana Eda, Elanın telefonu açmasını bekliyordu.


"Efendim tatlım."


"Eloş'um neredesin?"


"Ah Edoşum hiç sorma ya otobüsteyim annem ayağını kırmış Ankaraya gidiyorum" Eda'nın gülen yüzü düştü.


"Geçmiş olsun canım. Daha erken söyleseydin bende seninle gelirdim."


"Teşekkür ederim balım ama o telaşla seni aramak aklıma gelmedi. Sen ne yaptın nikah tarihi aldın mı?"


"26 ekime aldık. Gül teyzenin durumu hakkında beni haberdar et merakta bırakma"


"Edoşum görüyor musun bir aydan az zamanın kalmış nikaha. Sen bizi düşünme annem güçlü kadındır iyileşir. Bir haftaya gelirim. Sana düğün için yardım ederim"


"Teşekkür ederim eloşum. Tekrar konuşuruz, Dikkatli git"


" Tamam Edoşum öptüm muck" diyerek telefonu kapatmalarıyla Kerem, Edanın düşen yüzüne baktı.


"Ne oldu yüzün düştü"


"Elanın annesi düşmüş bacağını kırmış. Ela da bu yüzden Ankaraya gidiyormuş"


"Çok üzgün görünüyorsun"


"Evet çok üzüldüm. Gül teyze çok tatlıdır. Ayağını kırmasına üzüldüm. Düğün hazırlıklarında Ela yanımda olamayacak. "


"Yardıma çağırırsan gelir"


"Gelir tabiki ama bunu ona yapamam. Gül teyzenin sağlığı daha önemli"


"Üzülme sana yardım edebilirim."


"Teşekkür ederim." Diyerek gülümsedi Eda.Kerem, Edanın gülümsemesine karşılık verirken sordu.


"Söyle bakalım bu sefer gerçekten kapı da mı kaldın?"


"Biraz öyle oldu" diyerek mahcupca gülümsedi Eda.


"Bunu duymamış olayım. Müstakbel kocan ne güne duruyor. Hem burası artık senin evin bunu demiştim"


"Evet demiştin. Bunun yanında gerçek bir evlilik olmayacağını da demiştin.. nasıl unutabilirim ki"


"Eda senin sorunun ne" Kerem kaşlarını çatarak sorumuştu.


"Sorunum bizim sahte evliliğimiz anlasana Kerem kimse boşanmak için evlenmez. Ben sadece beraber uyuyup beraber uyanacağım, yanındayken mutlu olacağım gerçek bir evlilik istiyorum."


"Benim yanımda mutlu olacağını nereden bilebilirsin ki? Geçmişimizi hesaba katmazsak sadece birkaç haftadır birbirimizi tanıyoruz." Diyerek konuştu Kerem. Bu kızın derdi neydi. Kendisini bu evliliğe zorlarken bunların olacağını bilmiyor muydu ki?


"Ben senin gibi düşünmüyorum. Asıl geçmişimizi katmalıyız ben seni tanıyorum. Zaman bizi değiştirsede arkadaşlığımızı değiştiremez. Ne olur her şeyi böyle kesitirip atma. Karı koca olmadan tekrar arkadaş olsak. Belki kararın değişir" Kerem, Edanın bu ısrarına karşı düşündü. Belki de tekrar arkadaş olmak iyi gelebilirdi.


"Bunu düşüneceğim. Şimdi uyuyalım bu gün ikimiz için yorucu geçti." Keremin olumsuz cevap vermemesi Eda için yetmişti. Gülümseyerek ellerini çıptı.


"Tamam o zaman bu kararsızlığını kabul olarak görüyorum. Hadi uyuyalım Arkadaşım" Kerem, Edanın yaptığı çocukça hareketlerine gülerek odasına gitti. Elinde yastık ve çarşafla içeriye girerken Edanın soru dolu yüzüne baktı.


"Bunlar ne için?"


"Senin olacak odada spor aletleri var. Geriye benim yatak odam ve buradaki koltuk kalıyor"


"Beni koltukta yatıracağını söyleme" diye sorarken Keremin böyle bir kabalığı yapacağından korkuyordu.


"Tabiki seni burada yatıracağım. Çünkü en son kuzenim Samet burada yatmıştı. Sabah beli tutulmuş bir şekilde uyanmıştı. Benim canım tatlıdır" diyerek göz kırptı Kerem.


"Nerde kaldı centilmenlik" Eda mızıklanarak konuşuyordu.


"Arkadaşlar arasında centilmenlik olmaz güzelim"


"Müstakbel eşler arasında da mı centilmenlik olmaz?" diye soran Eda bunun son şasnsı olduğunu biliyordu. Kerem düşünür gibi yaptı.


"Hmm müstakbel eşim olarak düşünürsem aynı yatakta yatmayı teklif edebilirim."


"istemez kalsın.. Bu kadar odun olacağını düşünmemiştim Kerem. hadi git uyuyacağım" diyerek surat asan Edaya kahkahayla güldü Kerem. Eda bu haliyle bir çocuk kadar tatlı görünüyordu. Edanın yatağa sermek için aldığı çarşafı tutarak kendine çekti Kerem. Çarşafla beraber Kereme çarpan Eda pörtlek gözlerle kereme baktı. Şu an birbirlerine çok yakındılar. Keremin bir eli belindeyken gögüsleri birbirlerine değiyordu.


"Sakin ol. Şakaydı sadece. Geç benim odama ben burada yatarım" Keremin nefesini dudaklarında hissederken Edanın vücudunu ateş aldı. Keremin dudaklarını izlemeye dalmışken,söylediklerini uzun bir aradan sonra idrak etti.


"Peki ya Sametin belinin tutulması da mı şakaydı."


"O gerçekti. Çocuk üç gün eğik gezdi." Derken gülümseyen Kereme kelimenin tam anlamıyla ayran budalası gibi bakakaldı. Bu adam hep gülsündü. Böyle sımsıcak baksındı.


"Olmaz sende yatamazsın burada." Derken gözleri keremin omuzuna koyduğu eline gitti. Elini ne zaman oraya koymuştu ki? Diğer elinde ise çarşaf vardı. çarşafı o kadar sıkmıştı ki buruş buruş olmuştu. Derin nefes alıp utanarak gözlerini Keremin gögüsüne indirerek konuştu. "Yatağın büyük görünüyordu. Teklifin hala geçerliyse beraber yatabiliriz"


Kerem, edanın çenesini tutarak göz göze gelmelerini sağladı. Eda kızarmış yanaklarla tam öpülesi duruyordu. Ancak bunu Keremin yapması imkansızdı. Kendine hakim olmak adına Edadan bir an önce ayrılması gerekiyordu.


"Odaya geçip sana giyecek bir şeyler bulalım"


Eda "Tamam" desede ikisinde yerinden kıpırdamıyordu. Bunu bozan Eda oldu.


"Gidelim."


"Evet gidelim." Diyerek Edanın belini bıraktı Kerem. yatak odasına yürürlerken ikiside sessizdi.


Kerem giysi odasından tişört ile pijama çıkartarak Edayı yanına çağırdı. Burada giyinebilirsin ben içeride olacağım.


Edanın tamam demesiyle Kerem çıkmak için hareketlenmişti ki Eda keremi çağırdı.


"Kerem"


Kerem "Efendim" diyerek dönünce, Eda onun gözlerindeki merhameti ve sıcaklığı görüp sevindi. Kerem her ne kadar değişmiş gibi görünsede hala merhametli bir kalp taşıyordu.


"Teşekkür ederim." Kerem gözlerindeki parlayan ışık sönerek cevap verdi.


"Önemli değil.." Gerçekten önemli değil miydi? Kimi kandırıyordu Edanın yıllar sonra gelmesi de, onunla evlenmesi de, bu gece burada kalması da Kerem için önemliydi...


Eda yatak odasına geçtiğinde Kerem yatağın sağ tarafına uzanmış, bir koluyla gözlerini kapatmıştı. Eda, evlenince böyle bir resimden mahrum kalacağını düşününce üzüldü. Kerem sanki orada olduğunu bilmiş gibi kolunu indirerek Edaya baktı.


 


Eda yatak odasına geçtiğinde Kerem yatağın sağ tarafına uzanmış, bir koluyla gözlerini kapatmıştı. Eda, evlenince böyle bir resimden mahrum kalacağını düşününce üzüldü. Kerem sanki orada olduğunu bilmiş gibi kolunu indirerek Edaya baktı.


Daha ne kadar orada durmayı bekliyorsun. Hani yorgundun?


Yorgunum geliyorum. Dedikten sonra yatağa yaklaşarak yatağa girdi Eda. Birbirlerine sırtlarını dönerek zor da olsa uykuya daldılar. Uykuya dalar dalmaz kolları sanki her zaman yaptıkları bir şeymiş gibi birbirini sardı. Klişe gerçekleşti. Onlar yeni güne sarmaş dolaş uyandı.


Bölüm Sonu..


Loading...
0%