Yeni Üyelik
3.
Bölüm

3. Bölüm

@dikenligul

Eda bir anda kendini Kerem'in vücuduna yaslıyken buldu. Az önce muhteşem bir rüya görürken şimdi sanki kabusla uyanmıştı. Eda, karşısındaki adamın az önce kahkahalarla gülen olan adam olduğundan şüpheye düştü

Çirkefliğe yatarak yavuz meselesini geçiştirdi. "Bırak bu kabadayı ayaklarını da masa da olanlarla ilgili ne yapacağız benim sevgilim var. Bunu babam da bildiği halde masada söylememi engelledi Ama bir an önce söylememiz gerek Leyla anneye " diyip gözlerini keremden kaçırarak devam etti."hem az önce sende sevdiğin olduğunu söyledin yazık degil mi ona da biz evlenirsek nasıl kızdan ayrılacaksın"

Kerem'in sinirli ifadesi yüzünden silinerek yerini pis bir sırıtmaya çevirdi kerem yine Eda'nın kulağına eğilerek "Evlensekte sevgilimi bırakmak zorunda olacağımı nerden çıkardın?" diye sordu

"Na..nasıl yani evlensek bile metresinin olacağını mı söylüyorsun bana. Bu ne kendini bilmezliktir" diyerek yanakları sinirden kıpkırmızı oldu Eda'nın.

Kerem Edayı kızdırmanın keyfini çıkararak daha da sırıttı "yani sevgilim sevmediğim biriyle evlenmediğimi bileceği için onun için sorun olmaz bence hem belki senin sevgilinde öyle takılmak ister benim için sorun olmaz ona da bir sorsak ya" Eda gözlerini pörtleterek Kereme bakınca kerem içinden zafer kahkahaları atıyordu.

"Sen.. sen.. aman Allahım görmeyeli ne biçim bir adam olmuşsun kesinlikle seninle evlenmeyecegim"

"Sen bilirsin güzelim, bu da bir seçenek ama beğenmediysen git babana itiraz et" diyerek dansı sonlandırıp masalarına geçtiler.

"Ee kızım isteme günü ne zaman olsun?" dedi leyla hanım

Eda babasına yalvaran gözlerle bakarak kurtar beni demek istiyordu

"Leyla hanım biz kızımla konuşalım tarihi size söyleriz" dedi Ali bey

Leyla hanımsa "Alâ alâ" diyerek kocasına döndü "Mahir yakında düğünümüz var çok mutluyum" dedi

"inşAllah hanım inşAllah" dedi mahir beyde

Eda nın itiraz edeceğini anlayan leyla hanım yalancı bir acıylı sesle "ah Mahir hadi artık eve gidelim şu yaşlı kalbim aşırı mutluluğa alışamadı"

Kerem telaşlanarak annesinin yanına giderek "Annecim heyecan yapma bak sana heyecanda.."dedikten sonra kafasını Edaya çevirerek "üzüntü de yasak unutma hadi ben sizi eve bırakayım ordan da eve geçerim" dedi

Eda, duyduklarıyla üstünden şaşkınlığı atarak " Leyla anne, neyin var noldu bir anda" diyerek Leyla hanımın diğer yanına geçti

leyla hanım sağ tarafındaki Edaya bir de sol tarafındaki oğluna bakarak içinden bunlar kıvama geldi haydi bastır Leyla deyip suratına acı çeken bir ifade koyarak "Kızım ben iki sene önce ufak bir kalp ameliyatı geçirdim yaşayacağımız varmış işte" dedi

Keremde atılarak "Nasıl küçük bir ameliyat dersin annem kalbe giden damarların tıkanmıştı." Ali beye dönerek anlattı. " Biz babamla yokken kalp krizi geçirmiş babam daha geç gelseydi o gün eve neler olurdu" " hadi biraz sakinleş" diyerek annesine su uzattı.

Eda bu duyduklarıyla neden babasının Merti söyletmediğini anladı. Tamam kaç senedir onlarla görüşmüyordu ama yine de annesi kadar sevdiği kadının nefes aldığını biliyordu bundan dolayı mutluydu ama az kalsın onu da annesi gibi kaybedeceklerini düşününce nefesi daraldı yapamazdı bunu Leyla annesine Keremle evlenmem diyemezdi

hadi Eda kızım bizde kalkalım artık geç oldu diyerek Edayı düşüncelerinden kurtardı babası

"o zaman hep beraber çıkalım oğlum biz babanla eve geçeriz sen Eda ile Ali babanı evlerine kadar bırak sonrada Eda kızımla sözleşinde bir kahvaltıya falan çıkıp konuşun olur mu?" diye sordu. Leyla hanım

"tamam anne ben Ali babaları" bırakayım

"sana zahmet vermeyelim oğlum"

"yok Ali baba ne zahmeti sameti görüp takısını takıp geçelim evlere"

hep beraber sametle gelini tebrik edip takılarını takarak arabalara dağıldılar.

Yol sesizce geçerken Ali beyin tarifiyle kısa zamanda eve vardılar Ali bey arabadan çıkarken kerem

"Ali baba iznin olursa Eda ile biraz konuşabilirmiyiz?"

Ali bey "olur oğlum konuşun sende konuşmanız bitince gelirsin tamam mı kızım" diyerek onayını bekledi Eda nın

Eda "tamam baba " diyerek Kerem'in yanındaki yolcu koltuğuna oturarak Kerem'in konuşmasını bekledi

"Eda anladığın üzere annemin durumu iyi değil heyecana strese üzüntüye gelemiyor bu yüzden birkaç sene nişanlı olarak takılırız, annemi oyalarız sende sevgilinle görüşürsün benim için sorun olmaz "

"Anladığım kadarıyla sen rahat biri olabilirsin ama ben sevgilimi evleneceğim adamla aldatacak kadar rahat biri değilim kerem. leyla annenin huyunu sen benden daha iyi bilirsin ne olur onu yumuşat ben kimseyle sahte bir şekilde nişanlanamam çünkü nişanı atınca genelde erkek değil kız yıpranır ve ben sadece evlenmek için nişanlanırım bu işi bir şekilde halledelim ve ben beni seven adamı bırakıpta seninle nişanlanmam kusura bakma" dedi. Kerem yüzünü ovalayarak direksiyona başını koydu. Bu akşam bitmek bilmiyordu. Zaten başına ağrı girmişti şimdide bu kızın tripleriyle uğraşamayacaktı.

"Tamam Eda al numaranı yaz bana bir çıkış yolu düşünelim bir kaç gün sonra yine görüşürüz iyi geceler"

"Tamam iyi geceler" diyerek Kerem'in arabasından inip evine geçti Eda

Yeni bir iş gününe uyanan Eda önce Elanın odasına gitti Elanın erken çıktığını görünce mutfakta babasıyla kendisine misler gibi bir kahvaltı hazırlamaya başladı babası güzel kokuları takip edip mutfağa geçti. Ali bey, kızını yine mutlu bir şekilde yemek yaparken görünce içini huzur kapladı Eda'nın annesinden aldığı bir özelliği çok güzel yemek yapabilmesiydi.

"Mmm ne de güzel kokutmuşsun mutfağı güzel kızım" diyerek tezgahta krep yapan Eda'nın yanağına bir öpücük kondurup hazır olan masaya geçti

"Canım babam ayda yılda bir geliyorsun senin için en sevdiğin yemekleri yapacağım akşama ne istersin?"

"Bir düşüneyim heh buldum fırında tavuklu güveç olur. Ama bugün sen niye hazırlanmamışsın iş yok mu?"

"İş nolmalde vardı ancak ben bu gün seninle geçirmek için izin aldım hem daha şu keremle evlenme olayını konuşmalıyız şimdi krepleri soğutmadan ye akşamda yemek emrine amade şu konuyu da kahveleri içerken konuşuruz" diyerek kahvaltıya devam ettiler

Eda bulaşıkları yıkayıp kahveleri yaptıktan sonra babasının yanına geçti

"Evet baba hadi konuşalım Merti bildiğin halde niye izin vermedin leyla anneye de açıklamama"

"Kızım bazen büyüklerin içine sinmeyen şeyler olabilir işte Mertte benim içime sinmiyor onunla evlenmene iznim yok kaldı ki adamda evlenmek niyetinde değil"

"Niye böyle söylüyorsun baba Merti kaç kere gördün de içine sinmedi ?"

"Sorunda o ya zaten kızım adam kendini bile göstermiyor ki"

"Baba anlatmıştım sana işi çok yoğun koca bir şirkette müdür iş yemekleri toplantıları olabiliyor anlayış göstermen gerekiyor hem Mertte içine sinmiyor da kereme mi siniyor?" acaba babası keremin evlenseler bile sevgilisiyle görüşeceğini duysa yine de kereme güvenir miydi babası cevap açık hayır..

"Evet kızım hatırlatırım tiksinir şekilde ismini telafuz ettiğin adam senin çocukluk arkadaşın"

Eda içinden hah çocukluk arkadaşımmış.. çok değişmiş ve bencilleşmiş bir arkadaş diye düşündü.

"Ne yapmamı istiyorsun Merti bırakıp kaç senedir görmediğim huyunu suyunu bilmediğim keremle mi evleneyim."

"Evet yani hayır evlenin ama hemen değil önce konuşun tanışın ısının sonra fazla uzatmadan evlenin"

"Ah baba seni tanıyorum ne desemde Merti hiç sevemeyeceksin dimi"

"Evet kızım hele sen kerem oğlumla görüş birbiriniz için yaratıldığınızı anlayacaksın annen de böyle söylerdi tabi ben o zamanlar biricik kızımı kimseyle paylaşmayacak kadar bencildim kabul etmezdim ana gör bak durmuş sana keremi sevdirmeye çalışıyorum" diyerek içine oturan öküzleri kovalamaya başladı kızına ne olursa olsun o Mertin en son gördüğü halini anlatmayacaktı hatta Merti gördüğünü bile söylemeyecek kızının kendisinin öğrenmesini bekleyecekti.

Akşam Edaları eve bıraktıktan sonra aklı annesinde kalan kerem gece annesinin evinde kalmıştı. Sabah hep beraber kahvaltı masasındayken annesi Eda'nın numarasını istedi bir sabah Edayı da kahvaltıya çağırmak istiyormuş tamam deyip verdi annesi bu seferde Eda'nın güzelliğinden girip çocukken yaşadıklarından çıkmıştı kerem Edayı dinlemekten yediğinden birşey anlamamıştı kussa bile içinden kahvaltıdan çok Eda çıkardı

Eda ertesi gün iş başı yapmıştı babası yanındaydı bu yüzden çok mutluydu ama başında kerem mevzusu vardı napacağını bilmiyordu kerem sırf annesi hasta diye kabul ediyorsa evlenmeyi Eda da kabul etmeliydi çünkü leyla annesini üzmek hiç istemiyordu ama bir de Mert vardı zaten ona da ayrı sinir olmaya başlamıştı kaç gündür hiç mi merak edip aramazdı öğlen yemeğinde Mertle süpriz yapmayı düşündü.Ona en sevdiği mantarlı pizzalardan da alırdı Hatta ona Keremi bile anlatabilirdi belki beraber bir çözüm bulabilirlerdi. Hemen şirketinin yapacağı inşaat için gerekli olan malzemeleri daha ucuza ama aynı zamanda kAliteli satın alabileceği firmalarla görüşme yapıp fiyat teklifi almaya başladı.

Sipariş ettiği pizzalar tam öğlen arasında geldi pizzaları alıp Mertin odasına çıktı dışarıda Mertin asistanı yerinde yoktu yemeğe gitmiştir. diye düşünüp elindeki pizzalarla kapıyı çalmadan içeriye tam girecekti ki kapının açık olduğunu farketti içeriye girdiğinde Mert her zaman ki gibi koltuğunda oturuyordu ve Edaya söylediğinin tersine hiçte hasta durmuyordu Aksine turp gibiydi O kadar turp gibi ki kucağındaki dilekle doğacak çocuklarının beşiğinin rengine karar veriyorlardı. Eda başından kaynar sular döküldüğünü hissetti Dilek bir buçuk aylık hamileymiş ne de güzel diye düşündü Eda bende birbuçuk ya da daha fazladır boynuzlara gebeymişim.

Bölüm Sonu..

Loading...
0%