Yeni Üyelik
5.
Bölüm

5. Bölüm

@dikenligul


Kerem telefonunu çıkarıp kuzeni Korayı aradı.


"Alo kuzen" diye telefonu açmıştı koray


"Koray acil durum, bizim grubu toplayalım kafa dağıtmam gerek."


"Olur kuzen duyduğuma göre Leyla sultan seni evlendirmek istiyormuş. Toplanalım da kutlayalım bu haberi ben bizimkileri ayarlıyorum günü söyleriz" dedikten sonra kahkaha atarak devam etti. Sadi babanın yerinde toplanacağız dimi?" Kerem sinirlenerek


"Evet kuzen orada toplanırız. Bu arada, evlilik diye birşey olmayacak annemi şu ana kadar nasıl geçiştirdiysem öyle geçiştiricem" diyerek telefonu kapattı.


'"Eda" ismini toplasak basit üç harf bir kelimeden oluşuyor ancak içimdeki acın çok özel.. Ne yapacağım ben seninle.. yine hortladın aklımda' diyerek kafasını masaya dayadı kerem


Eda Leyla annesinin teklif ettiği kahvaltıya giderken gergindi.Kahvaltıda ne kıymalı böreği ne de Keremi görmek istiyordu. Üstelik kendini çok bitkin de hissidiyordu. Eve gidince herşeyin korktuğu gibi olmadığını gördü. Sofrada ne börek ne de kerem vardı. Şu an keremle karşılaşmak en son istediği şeydi O günün üstünden üç gün geçmişti..


Eda üç gündür kendisini bitkin hissediyordu kızının durumuna üzülen Ali bey ne olduğunu sorsa da cevap alamıyordu o da artık üstelememeye karar verip her gün arkadaşı Mahirle görüşüyordu


Kahvaltı sonrası kahveler içilirken Leyla hanımla sohbet başladı


"Eda kızım çok bitkin görünüyorsun iş yerinde seni çok mu yoruyorlar?"


"Evet Leyla annem çok yordular. Bu yüzden üç gün önce istifamı verdim ama toplayacağım kendimi"


"Seni üzen yerden uzaklaşarak iyi yapmışsın. Kızım seni öz kızım gibi severim. Kerem iyi biridir senin , Keremle evlenmeni çok isityoruz, Ama düğün günü bencillik ettim galiba sana sormayarak şimdi soruyorum bir sevdiğin falan varmı?"


Gözleri dolan Eda, "Artık yok" dedi


Eda'nın gözlerinde saf acıyı gören Leyla hanım" Anlat cabuk sana noldu niye bu kadar kırgın görünüyorsun" diye emreder sesle konuştu. Eda'nın hazır olan göz yaşları yavaş yavaş düşerken her şeyi anlattı şu an anne şevkatine çok ihtiyacı vardı.


Duyduklarıyla Edaya olan sevgisi daha da artan Leyla hanım Eda'nın elini tutarak "Üzülme güzel kızım sen en doğrusunu yapmışsın" dedi.


Eda anlatmanın verdiği rahatlamayla kendini içi boşalmış un çuvalı gibi hissediyordu. "Leyla annem kızmadın mı bana? Ben kereme sormadım adını ortaya attım ama inan ki amacım Keremle evlenmek değil sadece Mertten kurtulmak için böyle söyledim"


Leyla hanım gülümseyerek "Kızmadım kızım iyi yapmışsın yoksa O yüzsüz herif senin peşinde daha çok dolanırdı. Nem biliyorsun bu hayatta en çok istediğim keremin evliliğini görmek.. Ne olur yani Keremle gerçekten evlensen"


"Bu saatten sonra benim için hiçbir şey farketmez. Ben kabul etsem bile kerem kabul etmez "


"Kerem evlenmeyi kabul edecek güzel kızım sen dert etme.. Babasıyla anlaşması var eğer kabul etmezse Mahir, Keremin evini, şirketteki pozisyonunu arabasını her şeyini elinden alır ve başka bir yerde işe girmesini engeller.En önemlisi de Kerem bana asla hayır demez. önemli olan senin kararın gel 'he de' sizi evlendirelim." Eda şaşkınlıkla konuştu.


"Ne yani siz Keremi, istemediği bir evliliğe mi zorluyorsunuz ? Evlilik böyle olmaz ki Leyla annem ya Kerem benden ömrü boyunca nefret ederse.. Yok ben kabul edemem. Kalan gururum ise Mertin bana yaptıklarını, açıklamamı engelliyor. Keremden bu şartlar altında benimle evlenmesini isteyemem"


Leyla hanım Edaya biraz daha yaklaşarak, Edanın ellerini tuttu. "Kızım bak yaşlandım bir kaç gündür Keremin kız arkadaşlarının haberleri yüzünden sol kolum uyuşuyor. Zamanım çok kalmadı biliyorum bu yüzden senden gelinim olmanı istiyorum. Kerem seni herkese karşı korur. Onunda yuvası olsun böyle serserice gezmesi hoşuma gitmiyor ve beni çok üzüyor." Edanın kararsız bakışlarını gören Leyla hanım daha da bastırarak "Biliyorum Mert denen çocuğun aldatması seni çok üzmüş ama güçlü olup yolunu çizmen gerek" Edanın kararsız gözleri dolarak


"Ben çok utanıyorum Leyla anne.. Sanki insanlar aldatıldığımı biliyormuş gibi hissediyorum. Kendimi çok zayıf hissediyorum, çok utanıyorum."


"Utanması gerekenler hala toplumda yaşarken sen niye utanıyorsun ki, hem sen artık kötü şeyler düşünme bana bırak herşeyi ve babanla konuş yarın seni istemeye geliyoruz. Yüzükleri de aradan çıkarırız" diyerek Edanın kararsızlığından faydalanarak aklını çeldi.


"A..ama Leyla anne Kereme nasıl söyleyeğiz. Daha erken değil mi yeni aldatıldım. Yani şey erkeklere güvenim sarsıldı" diyerek gözlerini yere indirdi Leyla hanım Edanın kafasını kaldırarak


"Kızım sen demişsin ya adama bir aya düğününün olacağını"


"e..evet "


"İşte o yüzden bu işi hemen bağlamalıyız. O adamdan önce evlenmen gerekiyor ve çok aşıkmışsın gibi davranmalısınız yoksa bu adam senin peşini bırakmaz anladığım kadarıyla kadını sevmiyormuş ve sana da saplantılı olabilir"


"Ben bilmiyorum " diyerek bir an dursada daha sonra "Artık yoruldum tamam herşey bir an önce olsun ve bitsin. Kendimi topladığım zaman ona herşeyi anlatacağım. İnşallah o zaman bana çok kızmaz.


"Kızmaz, kızarsa bana söyle. Ben çekerim onun kulağını.." diyerek kıkırdadı. "Kızım eğer Kerem, 0sana kötü davranırsa bana söyle. Söyle ki sana yardım edeyim. Ben seni annen gibi korurum. Üzülünce, sıkılınca hep bana gel olur mu? Kapım daima açık sana.." diyerek birbirlerine sarıldılar. Bu kadına her sarılınca anne kokusunu alıyordu ve bu koku onu ister istemez sakinleştiriyordu.


Akşam oğlunu kahveye çağıran Leyla hanım Kerem'in gelmesiyle kahveleri alıp kocasının yanına oturdu. Kerem;


"Vay valide sultan, bu gün yemeğe değilde kahveye çağırdığına göre ön hazırlık olmadan direkt konuya gireceksin demek. Aman dikkat et de acısız olsun. Sonuçta senin oğlunum. O kadar da kıyağın olsun" diyerek gerginliğini atmaya çalıştı. Biliyordu konu yine Edaydı ve konu ne zaman Eda olsa Kerem ister istemez geriliyordu


"Oğlum yarın için hazırlan" diye direkt konuya girdi Leyla hanım.


"Neden, yine hangi özel günü kaçırdım?"


"Birşey kaçırdığın yok oğlum. Eda yı isteyeceğimiz için yarın önemli" Kerem'in sinirden çene kasları kasıldı.


"Niye bu kadar ısrarcısın, niye onunla evlenmem için acale ediyorsun anne.. Bunu konuşmuştuk Benim sevdiğim birinin olup olmadığını bile sormuyorsun"


"Tamam gözlerime bakarak söyle Edayla gerçekten evlenmek istemiyor musun? " Annesinin bu lafından sonra Kerem düşünmeye başladı. 'Eda' adını söyleyince bile onun bahar kokusu sanki burnuna dolmuştu. Son bir kaç aydır Edayı, eskisi kadar düşünmediğine inanıyordu.Onu görünce anladı ki hiç bir zaman Edayı unutmayı başaramamıştı. Peki Edayla gerçekten evlenmek istiyor muydu? Bunun cevabını kendisine bile veremezken annesine ne cevap verecekti..


Leyla hanım Kerem'in kendi içinde hesaplaşmaya girdiğini gözlerinden okuyordu onu bilerek zorlamıştı. Keremin edaya hala tutkun olduğunu biliyordu. Ancak oğlunun bunu gurur meselesi yaptığını da çok iyi görüyordu.


"Oğlum biliyorsun babanla yaşlandık senin evlendiğini görmek istiyoruz. Dila annene saygımızdan da bunun Edayla olmasını istiyoruz."


"Sen sanıyor musun Eda nın bütün hayatının mutlu bir şekilde sürdürdüğünü.. O da acılar çekti Ama kız hala dimdik ayakta. Üzme kızı.. " bunu diyen Mahir beydi. Oğluna hiç güvenemiyordu. Edayı üzer diye çok endişeleniyordu. Dostu anlatmıştı. Edanın, Annesinin öldüğünü gördüğü o zaman zor bela yemek yiyebildiğini.. Zorla yemek yedirmeye çalııştırdıklarında istem dışı kusmalarını, yemek düzeni otursada börek görünce kaza anını hatırlayıp içi dışına çıkana kadar kusmalarını, bayılmalarını, kırgın bedeniyle babasına üzüldüğünü belli etmemeye çalışmalarını, ve en son babasının Mertin kızını aldattığından şüphelendiğini anlatması.. bunlar zaten Eda'nın hayatına acı katıyordu. Bir acıyı da oğlunun vermesini hiç istemiyordu.


Gel gör ki oğlununda her zaman acı çektiğini biliyordu. İlk darbeyi Edayla almıştı son darbesi de eylül denen kız olmuştu.. Bundan sonra Kerem acıyı içine gömmüş acısını bencilliğini kullanarak gizliyordu. İkisinin kalpleri de acıyla yoğrulmuştu ve Mahir bey acı çeken iki gencin de birbirine yara bandı olacağını düşünerek onların evlenmesi için karısına destek oluyordu..


Kerem takım elbisesiyle aynanın karşısında durmuş boş gözlerle kendisine bakıyordu. Olaylar bir hafta da şekillenmişti. Önce yıllar önceki çocukluk takıntısını görmüş, -Ailesinin aksine Edayı çocukluk aşkı olarak değil çocukluk takıntısı olarak niteliyordu-


Şimdi de onu istemeye gidiyorlardı. Bu gün n'olacağını çok merak ediyordu.Hadi kendisini, annesi zorlamıştı peki ya Edayı kim zorladı da kendisiyle evlenmeyi kabul etmişti. Belki de Eda evlenmeyi kabul etmezdi. Bu düşünce Keremi yerli yersiz rahatsız etti vücudunda anlamsız bir sinir başgösterdi.. -En iyisi daha fazla düşünmeden Leyla sultanın istediklerini yapmak, Yaşa ve gör Kerem, yaşa ve gör..- dedi kendi kendine.


Bölüm sonu..


Loading...
0%