Yeni Üyelik
16.
Bölüm

16. Bölüm

@dikenligul


Koray evden içeriye sinirle girdi. Yağmurun üstüne yürüyerek çenesini sıkıca kavradı.


"Ne dedin Ela'ya" Yağmur tir tir titrerken çenesinin acısıyla konuşamadı.


"Bı..bırak. Anlatacağım." Koray, Yağmurun çenesini bırakırken onu duvara itti. Karşına dikilerek yanıt bekledi.

"Koray ben seni seviyorum.. Ela'ya da bunu söyledim"


Koray'ın çenesi seğirirken sinirine hakim olmaya çalışıyordu.. Yağmur'un sadece bunu dediğine inanmıyordu.

"Başka ne dedin. Bana doğruyu söyle Yağmur. Elimden bir kaza çıkmadan konuş!" diye bağırdı.


"Ona senin de beni sevdiğini ve sö..sözlendiğimizi söyledi-" diyemeden Koray'ın duvara attığı yumrukla yerinde sıçradı Yağmur.


"Seni öldürürüm lan! Sen benim karımı nasıl kandırırsın.. Ben onun saçının teline kıyamazken sen onu nasıl üzersin? Özlemden geberdiğim, cayır cayır yandığım halde, sırf o üzülmesin diye yokluğunu içime gömdüğüm kadını nasıl üzersin Yağmur?"


Yağmur, Koray'ın dedikleriyle bir an Ela'nın yerinde olmak istedi. Koray tarafından sevilen bir kadın nasıl olurmuş görmek istedi. O hep karşılıksız seven taraf olmuştu. Bir kere de sevilmeyi tatmak istedi. Onu kimse sevmemişti ne annesi ne babası.. O küçüklüğünden beri sadece Koray'dan ve Nadide teyzesinden ilgi görmüştü. Koray'ın ilgisinin ağabeyce olduğunu bilsede kalbine söz geçirememiş Koray'ı sevmişti.. Şimdi ise sevdiği adamın başka bir kadın için onu kırması sevilmeyen kalbini çok acıtıyordu.. Avuçlarını sıkıca kapattı. Tırnakları etine batarken acıyan yeri sadece kalbiydi..


Bir kez daha Korayı sevdiğini sesli söyledi. Bunu söyleme için son şansı olduğunu biliyordu... Onu ikna etmek için de son şansı vardı.


"Koray hemen kızma. Ne olur dinle beni. Bunları seni sevdiğim için yaptım. Seni çocukluğumdan beri seviyorum. Beni gör diye elimden geleni yaptım. Ama beni görmedin. Benim yerime onu gördün. Onunla evlendin. Şimdi ise seni terkedip canını acıtan kadın için canımı yakıyorsun. Eğer ki bana şans verirsen sana layık bir eş olmak için elimden ne gelirse yapac-"


Koray deli olmuşçasına sağa sola yürüyordu. Aklı almıyordu. Kardeşi olarak gördüğü kızın söyledikleri onu delirtiyordu.. Yağmurun söyledikleriyle arkasını döndü. Yılmıştı artık..


"Ben sen bana eşlik değil kardeşlik yap istedim. Ama sen kalleşlik yapıp canımı elimden aldın.." dedikten sonra kendisini bir çuval gibi koltuğa attı Koray. Ellerini başına dayayarak bu gün olanları düşündü.


Toplantıdanken Kerem'in aramasını meşgule atmış. Kerem den gelen mesaj ile çılgına dönmüştü. Mesajda Ela'nın eve gelip Yağmur ile tartıştığı ve sinir krizi geçirdiği yazıyordu. Önce hastaneye gitmek istemişti ancak Ela'nın vereceği tepkiden korkarak toplantıyı yarıda kesip eve gelmişti. Koray'ın gözünden bir damla yaş indi yanaklarına. Ela'yı düşündükçe göğüsü sıkışıyordu.. Acaba şimdi nasıldır? O da kendisi gibi özlemle kavruluyor muydu? Arasa hatta hastaneye gitse kızar mıydı?


Özlemden içi yanıyordu Koray'ın.. Kaç aydır nefes alamıyor, uyuyamıyor,gülemiyordu.. gündüzleri her şeyi -Ela'yı- unutmaya çalışıp deliler gibi çalışıyor, geceleri ise acı ve özlemle kavruluyordu.. Onsuzluğa dayanamıyordu Koray. Ela 'gel' diyene kadar gitmemeye ant içmişti bir kere.


Dizlerinde Yağmurun elini hissederek irkildi. Yağmur Koray'ın önüne dizlerini kırarak eğilmişti.


"Koray ben özür dilerim. Onu bu kadar çok sevdiğini bilmiyordum." dedi. Koray kafasını kaldırıp Yağmurun elini itecekken onun da ağladığını gördü. O Ela' ya olan özlemine, Yağmur ise Korayı tamamen kaybettiğine ağlıyordu.


Koray'ın ağlayacak kadar Ela'yı sevdiğini görünce içi paramparça oldu Yağmurun. Kurduğu bütün toz pembe hayaller çamur siyahına döndü. O mutlu olamayacaktı bu dünyada bunu çok iyi anlamıştı. Bari Koray mutlu olsundu.. Korayı o toz pembe umutlarından çıkarması gerektiğini anladı.


"İzin ver Ela ile konuşayım. Ondan özür dileyip.. Doğruları anlatayım"


"Niye?" diye sordu Koray boğuk sesi ve kırmızı gözleriyle..


Yağmur gözyaşlarını sildi. "Ben senin Elayı bu kadar çok sevdiğini bilmiyordum ki. Sen yeter ki mutlu ol Koray. Senin aşkın için kendi aşkımdan vazgeçiyorum.."


Koray kafasını iki yana sallayarak gözlerini başka yöne çevirdi. "İstemiyorum Yağmur.. Senden sadece bir şey istiyorum. Ne olursun git evden. Uzak dur bizden.."


Yağmur dizlerinin üzerine tamamen oturdu. "Pe..peki ya Onur.. Seni sözlüm olarak biliyor. Sözlüm olmadığını öğrenirse beni yine sıkıştırmaya kalkışırsa.."


Koray gözlerini yana çevirerek konuştu. Yağmura bakmıyordu. "Bu gün telefonda da konuştuk Onur yanındaydı herhalde duymuştur bana söylediklerini.." derken kaşlarını çatmıştı. Bir şey düşünür gibi olduktan sonra "Zaten yarın İzmir' e gidip eniştemden yardım isteyecektik. Senin için en iyisi İstanbul'dan gitmen. Babanın yanında daha güvende olursun" dedi.


Yağmur Onuru düşündü o an.. Onur onu bir kere bulmuştu. Artık peşini bırakmazdı. Onunla üniversitede tanışmışlardı. Onurun ısrarcı kişiliğine karşı gelemeyip bir süre sevgili olmuştular. Ozanın sahiplenici ve maço tavırları Yağmuru sıktığı için ondan ayrılmıştı. Onur ayrılığı kabul etmeyerek Yağmura baskı uygulaması sonunda babasına her şeyi anlatmış babası ise Onur Tetik'in babası Hamdi Tetik ile konuşmuştu. Bunun sonunda Hamdi bey Onuru yurt dışına göndermişti. Onurun ona olan aşkının saplantı olduğuna inanıyordu Yağmur.. Bu yüzden ondan sürekli kaçıyordu.


Uzun bir aradan sonra Onur, Yağmuru geçen ay kulüpte görmüş ve yine peşine düşmüştü. Yağmur ise Koray'ı sözlüsü olarak tanıtmıştı. Bu Onuru yine durdurmamıştı.. Yağmur bunu Koray'a söylememiş ve dışarıdan Koray ile sevgili görünmenin tadını çıkarmıştı.


Yağmur ağlamaya başlarken bu gün yanında olanın Onur değil de Ela olduğunu Ela'ya nispet yapmak için Koray'la telefonda öyle samimi konuştuğunu söyleyemedi. Ela kötü görünüyordu. bu onun hoşuna hiç gitmemişti. Ela gittikten sonra kendini çok kötü hissetmişti Yağmur.


"Ko..koray özür dilerim.." dedikten sonra Yağmur'un ağlaması hıçkırığa döndü. Kendini çok kötü hissediyordu. Yaptıklarından, Ela'ya söylediklerinden çok utandı. Hıçkırıklarını eliyle kapayarak yukarıya koştu. Bir an önce valizini toplayıp bu evden uzaklaşması gerekiyordu.


...........................................


Ela duyumsadığı ilaç kokularıyla burnunu kırıştırdı. Neler olduğu zihnine düşerken hastanede olduğunu anladı. En son hatırladığı şey arabadaki kandı. Sonrası hayal meyaldi. Eda ile Kerem gelip onu hastaneye götürmüştü.


Bebeği!! Ona bir şey olmuş muydu? Açılmamaya direnen göz kapaklarını hızla açarak elini karnına götürdü. Tam o anda arkadaşının sesini duydu.


"Sakin ol Eloşum o iyi.."


O iyi..! Bu iki kelime Ela'nın içinden gelen ağlama isteğini körükledi. Bebeği iyiydi.. Onu Koray gibi annesi gibi bırakmamıştı.. Kendini tutmadan ağlamaya başlarken göbeğindeki elinin sıcak bir el ile kavrandığını hissetti. Sıcak bir el de yanağındaki yaşları siliyordu. Koray mı gelmişti? Ela ağladığı için kapattığı gözlerini telaşla açarken karşısında arkadaşını buldu. Eda yanındaki sandalyeye oturmuş bir eliyle elini tutarken diğeriyle gözyaşlarını siliyordu.


"Eloşum nasılsın?"


Ela yeni uyanmanın verdiği boğuk ve çatlak sesle konuştu. "Bebeğim iyiyse ben de iyiyim.."


"Ah be güzelim bizi çok korkuttun."


Bizi..? Ela dayanamayarak aklında ve kalbinde olan o kişiyi sordu. "Bi..biz derken Koray da mı burada?"


"Hayır canım Koray burada değil. Kerem ile beni çok korkuttun. Bu arada Kerem bebeği öğrendi. Korayı aradı ona Yağmur ile kavga ettiğini ve sinir krizi geçirdiğini söyledi."


"Hastanede olduğumu bildiği halde buraya gelmedi mi?" diye sordu Ela üzgün bir sesle..


"Şey belki de işi vardır" dedikten sonra gözlerini odada gezdirdi Eda.


Elanın dudaklarında buruk bir gülümseme oldu. "Ya da belki sözlüsü Yağmurun yanına gitmeyi tercih etmiştir."


Eda gözlerini odadan çekerek hayretle Elaya yönlendirdi. "Sözlüsü mü?"


"Bilmiyor muydun? Yağmur, birbirlerini sevdiğini ve sözlendiklerini söyledi."


"Sen de buna inandın mı? Eloşum gözünü seveyim.. Sen o fettan kadına nasıl inanırsın?"


"Edoşum başta ben de inanmadım ancak Koray ile gözümün önünde konuştular. Onu Koray'ım diye kaydetmiş.. Koraya onu se..sevdiğini söyledi.."


Eda şaşkınlıkla arkadaşını dinliyordu. Bu imkansızdı Koray'ın Ela'yı nasıl özlediğini o gece yemek masasında görmüştü. Koray hep dalgındı o gece ve Ela'nın olmadığı her gün.. Masada Ela'nın adı geçince gözleri parlıyor dikkatini veriyordu.. Ela'yı böylesine seven bir insan Yağmur kadar bin tane güzel gelse görmezdi.. Keremin kapıyı tıklatıp girmesiyle iki kadın da dönüp bakmamıştı. Eda hararetle buna karşı çıktı.


"Bence yanlış anlaşılma var. Çünkü bu imkansız.. Koray sana deliler gibi aşık."


Ela tekrar ağlamaya başlarken sordu. "Bu nasıl aşk Eda? Hem demiştim sana bir insana iki günde aşık olunmaz. Koray ile birbirimizi daha bir kaç aydır tanıyoruz."


Eda itiraz etmek için ağzını açarken Keremin araya girmesiyle sustu. Kerem Edanın arkasındaki koltuğa oturmuş ayak ayak üstüne atmıştı. Sakin ses tonuyla ortaya bombayı bırakmıştı.


"5 yıldan fazla.." Gözler hayretle Kereme döndü. Onun geldiğini duymamışlardı. Daha şok edici olan şey ise Keremin dediğiydi.


"Kerem sen ne zaman geldin" diye sordu karısı.


"Az önce kapıyı çaldım.. Duymadınız herhalde." Kızlar şaşkınlıkla birbirlerine baktı. O kadar mı dalmıştılar?


"Peki ya beş yıl ne demek?"


"Koray, Ela'yı beş yıldır seviyor demek güzelim. Seninle evlendiğimiz gün Koray'dan Ela'ya da elbise almasını istemiştim. Başta bana çok kızdı.. Ben ne anlarım kız elbisesinden dedi. Daha sonra kabul etti neyse işte o elbiseyi de sana Koray aldı."


Eda heyecanla arkadaşına döndü. "Doğru ya düğünde Koray da vardı. Sen Korayı hatırlamıyor musun Ela?"


Ela heyecanlanarak yatağında yavaşça diklendi. Hatırlamıyordu. Ne düğünde ne de aile toplantılarında Koray'ı gördüğünü hatırlamıyordu. Nasıl olurdu böyle bir şey Koray onu yıllardır seviyor muydu? Bunun düşüncesi bile Ela'nın içini titretti.


"Ben.. hatırlayamıyorum.."


"Hatırlamaman doğal hiçbir zaman karşı karşıya gelmediniz o genelde seni uzaktan izlerdi." dedi Kerem.


"Ayy çok romantik" diyerek ellerini birleştirdi Eda.


Ela kendini heyecanlandırmamaya çalışıyordu ancak heyecanlanmamak elinde değildi. "Koray tarafından sevilmek.. Onu seven, bebeğini de severdi.. Ela bir an bunları Koray'ın ağzından duymak istedi..


"Eda ne zaman çıkabilirim doktora bir sorar mısınız? Benim bir an önce Korayı görmem gerekiyor."


...................................


"Koray ben gidiyorum." Koray oturduğu koltuktan kalkarak Yağmura döndü. Seni havalimanına bırakayım.


"Gerek yok ben taksi çağırdım." derken utançtan başını eğmişti Yağmur. Koray Yağmurun bu haline üzüldü. Elini Yağmurun saçlarına koydu. Abi şefkatiyle sıvazlarken konuştu.


"Yağmur ben seni hep bir kardeş olarak gördüm. Bu yaptıklarını gençliğine veriyorum. Senin bana duyduğun şey sadece hayranlıktı.. Gerçek sevgiyi daha tatmadın. Umarım ki en yakın zamanda da tadarsın.. İnan bana gerçekten aşık olduğunda onsuzken eksik hissedersin.. Onun bir gülümsemesiyle zor günlerin aydınlanır. Bir bakmışsın yapmam dediğin ne varsa onun için yaparsın.."


Yağmur bir erkek tarafından böyle güzel sevileceğine imkan vermiyordu. Dolu gözlerini Koray'a çevirdi. "Bundan sonra ne olacak yani Ela benim yüzünden sana kızdı ya"


"O bana istediği kadar kızsın önemli değil. Önemli olan onu çok sevdiğimdir. Onunla tekrar birlikte olmak için onun biraz daha sakinleşmesini bekliyorum."


"Ben.. çok özür dilerim. Size karşı çok mahcubum.. Kusura bakma Koray a..abi. Söz veriyorum bir daha sizi bu şekilde rahatsız etmeyeceğim." derken elini bavuluna koyarak çekçeğini kaldırdı. Tam kapıdan çıkmak üzereydi ki geri döndü.


"Bu arada abi bu bir tahmin ancak yine de söylemek istiyorum. Ela.. O sanırım hamile. Buradayken sürekli göbeğini tutuyordu. Sanki bebeğini kötülüklerden korumak istermiş gibi.. Ondan güç almak ister gibi sımsıkı sarılıyordu ona. Rengi solgundu, bir ara başı döner gibi oldu. Arkadaşım, Selin. O da hamile ondan biliyorum bu belirtileri" dedikten sonra elindeki yüzüğü Koray'a uzattı. "Bu Ela'nın bunu ait olduğu yere tak. Daima mutlu olun." diyerek evden çıktı.


Koray ise Yağmurun dedikleriyle kaskatı kesilmişti. Ela hamile olabilir miydi? Böyle bir şey var ise bunu ilk Ela'dan duymak isterdi Koray. Sinirle yumruğunu sıktı. Damarları belirginleşirken eli telefonuna gitti.


"Sana sadece bir kere soracağım. Ela hamile mi?"


"Evet kardeşim. Sen bunu nerd-" demesiyle Koray, telefonu Keremin yüzüne kapattı. "Ah!" diye inledi. "Çocuğum olacağını en son ben öğreniyorum."


Koray, Ela'yı çok seviyordu ancak korktuğu şey gerçekleşmişti. Ela ona geç kalmıştı!


Geç kalmışlığın acısı Ela'ya olan aşkından büyük müydü? Şu an için bunu Koray bilmiyordu...


Şu an hissettiği şey sadece yoğun bir acıydı. Bebeğinin varlığını karısından öğrenememesi ve belki de Yağmur demese hiç öğrenemeyecek olması gerçeğiyle sarsıldı..


Bölüm Sonu..


Loading...
0%