Yeni Üyelik
20.
Bölüm

20. Bölüm

@dikenligul

Ela kapının çalmasıyla yerinden sıçradı. Etrafına bakınırken salonda uyuyakaldığını gördü. Kapının yumruklanmaya başlamasıyla gözü saate kaydı. Saat gece yarısını çoktan geçmişti. Kapının böyle çalması Elayı korkuttu. Birine bir şey mi olmuştu? Yoksa Koray'a bir şey mi olmuştu?


Hızla yerinden kalkarken ayağı yastığa takıldı. Düşmekten son dakika kurtularak kapıya yöneldi.

Delikten gördüğü yüzle derin bir nefese çekti içine Koray buradaydı. O sağlıklı görünüyordu ve biraz da kızgın..


Kaşlarını çattı Ela. Koray yine neye _Kime?_ kızmıştı. Tabii ki bana diye kafasında dönen soruyu cevapladı Ela. Kızmaya çok hakkı varmış gibi..


Ela kapıyı açarken Koray kadar kızgındı.


"Kocacığım hoş geldin" bu cümle Ela'nın dişleri arasından tıslarcasına çıkmıştı.


Koray afallamış bir şekilde Ela'ya baktı. Daha sonra kendini toplayarak bağırdı.


"Hoş geldin mi? Ela sen benim sabrımın sınırını mı merak ediyorsun? Öyleyse seni uyarayım. Bunu beni delirtmeden önce bana sor!" Ela ellerini hemen Koray'ın dudaklarına kapadı. Gecenin bir yarısı bütün apartman uyanacaktı onun yüzünden.


Kocasının sıcak dudaklarını avuçlarında hissedince Ela'nın içi ısındı. Uzun bir zaman olmasa da özlemişti kocasını. Koray'ın da bir an donmasıyla çiftin sadece gözleri konuştu. Ela'nın gözlerinden özlem, Koray'ın gözlerinden korku okunuyordu. Karısını kaybetmiş olmaktan ödü patlıyordu Koray'ın..


Yakınlıkları yüzünden bir süre aklı karışan Ela kendini toparlayarak Koray'ı kolundan tutup salona götürdü.


"Koray gecenin bir yarısı niye deli danalar gibi bağırıyorsun? Şimdi komşunun biri çıksa ne oluyor dese ne deriz?"


"Karım evi terk etmeyi huy etti derim ben.." Ela gözlerini devirirken Koray ona sinirle bakıyordu.


"Bu bir huy değil. Bu bir istenmediğim yerde durmama biçimim"


Koray'ın dudağından bir "Hah" sesi çıktı. "İstenmediğin yer mi? Sen benim karımsın Ela. Ben seni neden istemeyeyim."


Ela'nın dudakları titremeye başladı. Hamilelik hormonlar şimdi devreye girmemeliydi! "Ben biliyorum.." Derken hıçkırmaya başladı.

"Sen.. hık.. beni.. iste.. hık.. miyorsun. Sen sadece bebeğin.. hık.. yanında olmasını.. hık.. istiyorsun.."


Koray bir anda tüm sinirinden arındı. Ela'nın kırgın gök gözlerini görünce aklı başından gitti. Ela'nın ellerini tutarak arkadaki ikili koltuğa oturdular. Karısının göz yaşlarını silerken,

"Ela Hayır! Ben seni ve bebeğimi çok seviyorum. İkinizin de yanımda olmasını istiyorum" dedi.


Ela, "Yalancı!" derken Koray'ın ellerini yüzünden ittirdi.

"Beni önce evinde istemedin sonra odanda şimdi de kalbinde istemiyorsun. O gün 'odamıza' odam dedin."


Koray Elanın yüzüne ellerini koyarak kendisine bakmasını sağladı.

"Gök gözlü kadınım sıkıntılarım vardı. Böyle söylediğimin farkında değildim." Ela Koray'ın gözlerine şüpheli bakıyordu. Koray gerçeği mi söylüyordu?


Ela burnunu çekerek devam etti. "Sonra bebek aç kalmasın dedin Koray. Benim aç kalmamam senin için artık önemli değil mi? İtiraf et Koray. Artık beni sevmiyorsun. "


Koray şefkatle Ela'nın kırmızı olan burnunu badisiyle silmesini izledi. Karısı, gittikçe daha başka hatta daha tatlı bir kadına dönüşüyordu. Karısının kırgın gözleriyle düşüncelerini bir kenara bırakarak,

"Bunu da nereden çıkardın?" diye sordu.


"Benimle beraber olmuyorsun.." diye bağırdı Ela. "Beni sevdiğini bile artık söylemiyorsun" dedikten sonra kendini Koray'ın ellerinden kurtararak mutfağa attı. Kızaran yanağını silerken kendisine hayret etti. O, bu kadar açık konuşamazdı ki!


Koray karısının arkasından derin bir iç çekti. Aklı, kendisi yüzünden Yağmura olanlardayken karısını kırmıştı.. Hızla yerinden kalkarak mutfağa gitti.


Ela'yı arkası dönük süt doldururken gördü. Elleri karısını beline dolanırken kafasını özlediği kokunun vadisi olan boynuna gömdü.


"Gök gözlü kadın, bu küstah adamı affet." derken Ela'yı kendine çevirdi.


Ela, Koray'ı itmek için ellerini kullanacakken, Koray'ın hamlesiyle dondu.


Önce Ela'nın kızgın bakan gözlerini teker teker öptü Koray. Daha sonra Ela'nın onu itmek için göğsünün biraz üstüne koyduğu ellerine baktı. Karısının sağ elini kavrayarak göğsünün tam üstüne getirdi. Gözlerini Ela'nın üzgün bakan gözlerine çevirdi. "Bu adam da, bu kalpte seni hala çok seviyor Kar'ım.. Bu salak adamın bunu dillendirmemesine kızma ne olur? Ben sadece korkumdan sana dokunmadım. Bebeğimiz bizi terk etmesin diye.. Ben yine korkumdan sana seni sevdiğimi söylemedim. Çok seven terkedilirmiş.. Sen beni terk etme diye sustum."


Ela dolan gözlerine içinden lanetler okurken ellerinin altında gümbür gümbür atan kalbe, kalbinin de uyduğunu fark etti. Gözleri acıyla kapandı. Koray' a kızıyordu ama o da kocasına onu sevdiğini söylememişti. Söylemek yerine ona yemekler yapmış, sofralar hazırlamıştı. Şimdide onun bebeğini büyük bir mutlulukla taşıyordu.. Aralarındaki mesafe ne zaman kapanacak olsa birden yine açılıyordu. Bunlar hep konuşamadıkları içindi. Ela o an karar verdi. Ne olursa olsun önce kocasıyla konuşacaktı.


"Anlat öyleyse.. Beni üzdüğünü anlamayacak kadar seni sıkıntıya sokan konu ne?


Koray derin bir nefes verdi. Ela ona şans veriyordu. Ela'nın beline sımsıkı sarılırken kafasını göğsüne yasladı. Saçlarını koklayıp ciğerlerini canlandırırdı. Karısın önce şakağından sonra dudaklarından öptü. Meğer onu ne çok özlemişti.


Ela'nın kolları Koray'ın beline dolanırken kulağına gelen güçlü kalp atışlarıyla bütün bedeni gevşedi. Dudaklarına konulan öpücükle aklı da kalbi de sahiplenme hissiyle yanıyordu.. 'Bu sıcak göğüs, bu sıcak adam onundu..'


"Anlatacağım gök gözlü kadınım. Sana her şeyi anlatacağım."


.....................................................


Koray ile Ela evlerine el ele girdiler. Kapının açıldığını duyan Yağmur telaşla yerinden kalktı. Ela ile göz göze gelince gözlerini kaçırdı. Ela' ya söyledikleri yüzünden utanıyordu. Yüzünü yere eğdi. Koray evden gitmesine izin vermiyordu. Bu yüzden Yağmur da Ela'nın üzülmemesi için odadan dışarıya çıkmazdı. Ela'nın gözüne görünmeden küçük bir odada yaşamaya o an karar verdi Yağmur..


"Be.. ben kapı sesi duyunca-.. Odaya gideyim en iyisi.." diyerek odasına gidecekken Ela'nın sesini duydu.


" Evimize hoş geldin Yağmur.."


Kafasını kaldırmadan "Hoşbuldum.." dedi Yağmur. Yine gitmeye yeltenecekken bu sefer kolunda sıcak elleri hissetti.


"Kafanı kaldır Yağmur.."


Yağmurun gözleri doldu. Ela'ya söyledikleri geldi aklına.. Ela'nın o sözlerle nasıl acı çektiği.. Karnını nasıl tuttuğu.. Yapamadı Yağmurun kafasını kaldırıp Ela'ya bakacak yüzü yoktu. Ela'nın sıcak ellerini bu sefer de çenesinde hissetti. Gözlerindeki yaşlar titrerken Ela'ya baktı. Ela ona gülümsüyordu. Bu imkansız olmalıydı. Oysaki Yağmur onu üzmüştü. Ela ona sinirli olmalı hatta evinde istememeliydi. Ancak Ela gülümsüyordu.


"Ben olanları unutmaya hazırım. Sen de unutmak istiyorsan tekrar tanışalım."


Yağmur'un gözünden yaş akarken Ela'nın iki adım arkasında duran Koray a kaydı bakışları. Koray karısına hayranlıkla bakıyordu.


Yağmur işte o zaman anladı. Koray, bu güzel kadının sadece güzelliğine değil, kalbine de aşıktı.. Ve Yağmur onları ayırmak istediği için kendinden tekrar utandı. Ona uzatılan barış elini hem ağlayarak hem gülerek kabul etti. Ela'nın ona sarılmasıyla ağlaması hiddetlendi.. Ela, bir anne gibi sırtını sıvazlayarak, ona bütün kötü anılarının geçmişte kalacağının sözünü vererek sarılıyordu.


"Geçecek güzelim. Bütün kötü anıların, bütün kötü düşünceler senden uzaklaşacak ve sen dünyanın en mutlu kadını olacaksın sadece biraz sabret.."


.............................................................


Ela banyodaki işlerini hızla hallederek yatağa girdi. Koray onu kolunun altına alıp boynundan öpünce kıkırdadı. Koray yüzünü karısının yüzüne kaldırdı. "Seni ne çok sevdiğimi biliyor musun gök gözlüm?" Ela nazlanarak kolunu kocasının beline sardı. Oyuncu bir ifadeyle gözlerini yukarıya çevirdi. "Hmm bir düşüneyim... Hatırlayamadım küstah bey."


"Demek hatırlayamadın.. Öyleyse hatırlatalım." diyerek Karısının dudaklarına kapandı Koray. Karısı başta naz yaparak dudaklarını aralamazken Koray ısrarına devam etti. Sonunda Ela'da baştan çıkınca dudaklar birbirini tutkuyla öptü. Koray, gökgözlüsünü yavaşça kendine kattı. Ela'nın gözleri kapanırken yeni güne bebeği ve kocasıyla uyanacağı için mutluydu..


.................................................


6 ay sonra...


"Bu çok güzel." dedi Ela. Yağmurun gözlerinin içi gülüyordu. Yağmur geçen altı aylık sürede olgunlaşmıştı. Şimdi ise Gökhan'ın ona taktığı yüzüğü büyük bir sevinçle Ela'ya gösteriyordu.


"Ela ben bu olanlara inanamıyorum. Bazen herşey o kadar güzel gidiyor ki.. Sonra eskileri hatırlıyorum. Onur'un bana yaptıklarını.. Babasının onu tekrar yurt dışına kaçırmasını.. Sonra Annem ile babamın evliliklerini.. İşte o zaman çok her şeyden korkuyorum. İçimden birşey yapmak gelmiyor.


Ela, Yağmurun elini tuttu. Ona güven verircesine gülümsedi.

"Canım korkma sakın. Ne Gökhan baban gibi ne de sen annen gibisin. Siz birbirinizi seviyorsunuz. Hatırlasana zor bir dönemden geçtin. O dönemi Gökhan'ın sana olan inancı ve senin mücadelenle atlattın. Bundan sonra kötüyü düşünme. Bundan sora hep iyi var hep sevgi var.." Yağmurun gözleri dolarken Ela'ya sarıldı.


"Ela ben sana yaptıklarımı yıllar geçse de unutamam. Ancak unutmayacağım diğer şey ise bana o gün uzattığın barış eliydi. Ben o gün o ele çok muhtaçtım. Çok yaralıydım Ela. O gün senin elini tuttuğumdan beri hayatıma güzellikler geldi. Ben gerçekten bir ailem olduğunu hissediyorum."


"Güzelim ben o gün Koray'ın gözündeki değerini gördüm. Koray sana bir kardeş gibi değer veriyor. Acıyan canını canı sayıyordu. İşte o zaman gördüm senin de acıyan yanını.. Sen iyi birisin Yağmur. Annen ve baban'ın sağlıksız ilişkileri senin dengeni bozmuştu. Ancak şu an karşımda ne istediğini bilen cesur bir kız var. Hep böyle kal ve Gökhanın sevgisine güven.. İnan bana ona şimdi güvenmezsen zamanında o da senin sevgine güvenmez." Derken kısa bir süre önce Koray'ın sevgisine güvenmediği için az kalsın ayrılacaklarını hatırladı Ela.


"Çok teşekkür ederim Ela. Beni ailene kabul ettiğin tekrar bir şans verdiğin için" diyerek ağlamaya devam etti. Ela Yağmurun gözyaşlarını sildi. Yalancı bir kızgınlıkla konuştu.


"Ben seni aileme kabul etmedim Yağmur. Sen zaten bizim ailemizden biriydin. Şimdi ise ailemiz genişliyor. Oğlum yakında doğacak. Senden isteğim oğluma bir kız doğurman" Kızlar kahkahayla gülerken zil çaldı.


Ela, kahkahasını zorla sustururken ayağa kalktı. Göbeğini tutarak yavaşça kapıya yürüdü. Yağmurun açmasına izin vermemesinin nedeni kocasına kapıyı 8 ay ve daha önceleri olduğu gibi onun açmasıydı.


Kapıyı açtığında karşısında tanımadığı bir adamı buldu.


"Yanlış geldiniz herhalde."


"Hayır güzelim. Geldiğim en doğru ev.." derken Ela'nın kolunu kıvırarak salona itekledi.


Patırtılar içinde salona girenlerle yerinden sıçrayan Yağmur karşısındaki adamla şok oldu.


"O..onur!"


Bölüm Sonu...


Loading...
0%