Yeni Üyelik
21.
Bölüm

21. Bölüm

@dikenligul


Koray toplantıdan çıkınca direkt odasına geçti. Toplantının bu kadar uzayacağını bilseydi karısını arardı. Ela kim bilir şimdi ne kadar merak etmiştir onu. Ela'nın şu an ki halini hayal etti. Bir eli şişkin karnında diğeri belindeyken büzüştürdüğü tatlı kırmızı dudaklarıyla onu pencere kenarında beklemesini.. Koray yüzündeki gülümsemeyle hemen eline telefonunu aldı. Karısını ararken ayağa kalkıp camdan dışarıya baktı. Telefon uzun süre çalıp da açılmayınca Koray'ın gülen yüzü yavaşça soldu. Tekrar ve tekrar aradı. Sonuç aynıydı. Telefonu bir türlü açılmıyordu. Koray telaşla arkasını dönerek masanın üstündeki araba anahtarını aldı. Odasından çıkarak hızlı adımlarla asansöre yöneldi. O sırada arkasından koşan Kereme döndü.


Kerem nefes nefese konuştu. "Koray, çok kötü bir şey oldu..." Bu cümleyle Koray'ın kalbi sızladı. 'Ela'ya bir şey olmuştu!'


...............................................


"Seni pislik çek ellerini üzerimden." diye bağırarak adamın ellerinden kurtulmaya çalıştı Ela. Bu iğrenç adamın ona güzelim diyen dilini de kesmek istiyordu.


Onur, Ela'nın debelenmesinden rahatsız olmuş olacak ki Ela'yı şok içinde ağlayan Yağmurun üstüne attı.


Ela dengesini sağlayamayarak Yağmura çarptı. Yağmur o zaman kendine gelir gibi oldu. "Ela" diye bağırarak Ela'yı tutmaya çalıştı. Ela son anda Yağmurdan destek alarak düşmekten kurtuldu.


Ela düşmenin etkisiyle yaşadığı tedirginliği üstünden atarak Yağmurun elini tuttu. Yağmurun kulağına fısıldadı. "Sakın korkma! Bu onu mutlu eder." Yağmur boş gözlerini Ela'ya çevirirken Ela, Yağmurun şu an onu anlamayacak durumda olduğunu gördü.


Üçlü koltuğun arkasına gerileyerek koltuk ile karnını korudu. Bu adamın, karnına tekme atıp atmayacağını bilmiyordu. Bu yüzden önceliği bebeğini güvende tutmaktı. Daha sonra Yağmuru arkasına alarak tehditkar gözlerle adama meydan okudu.


"Seni adi pislik! Koray birazdan gelecek ve seni buraya geldiğin için pişman edecek."


Onur'un dudakları alayla yukarıya kıvrıldı. "Tabi ki gelebilir. Sonuçta burası onun evi değil mi?" Ela bu adamın rahatlığına anlam veremeyerek gözlerini kıstı. Arkasında Yağmurun titreyen bedenini hissedebiliyordu. O da korkuyordu. Ancak bunu Onur denen adama belli etmeyecekti. Kocası elbet gelirdi..


Onur biraz daha umursamaz görünerek kendini üçlü koltuğun tam karşısındaki tekli koltuğa attı. Bacaklarını iki yana açarak kollarını başlıklara koydu. İğrenç gülümsemesini yüzünden silmeden konuştu. "Ancak gelmesi adamlarıma bağlı güzelim. O ve adamlarım şu an toplantıdalar ve ben arayana kadar onu o toplantıda tutmaya devam edecekler."


İşte Ela şimdi korkmaya başlamıştı. Koray olmadan bu adamla baş edemezdi.. Ela'nın beli karnına giren ufak sancıyla büküldü. Eli aceleyle karnına gitti. "Ah"


"Bebeğin çok mu yaramaz güzelim. Canını acıtıyorsa eğer onu karnından büyük bir zevkle çıkarabilirim"


Ela'nın kanı dondu. Bu adam tam bir psikopattı. Korkusu daha da artarken bunu belli etmemeye çalıştı. Az önceki tavırlarından taviz vermeden koltuktan destek alarak doğruldu. Sakin ama bir o kadar kızgın ses tonuyla konuştu. "Bebeğime dokunmayı aklından bile geçirme seni pislik herif"


Adam gülerek elini teslim oluyormuş gibi iki yanına kaldırdı. "Sakin ol güzelim. Sana ve bebeğine dokunmayacağım benim işim arkadakiyle." diyerek arkasını gösterdi. O sırada Yağmurdan hıçkırık sesi çıktı. Ela, arkasına yapışıp kalan Yağmuru nasıl sakinleştireceğini bilemiyordu. Şimdi ağlamanın değil birlik olmanın zamanıydı..


"Yağmurun kılına bile zarar vermene izin vermeyeceğim. İşler daha da karışmadan şimdi defol evimden" derken kapıyı gösterdi. Onun evden gitmeyeceğini biliyordu. Ancak bunu ümit etmekten başka bir çaresi yoktu Ela'nın. Düşündüğü gibi de oldu adam evden gitmek yerine oturduğu yere daha da yayıldı.


Onur gür bir kahkaha attı. Parmağını düşünür gibi yaparak başına dayadı. Ela'yı alıcı gözlerle incelerken, Ela tiksintiyle adama bakıyordu.


"Sen çok hırçın ama bir o kadarda güzel bir kadınsın Ela. Koray ağzının tadını hep bilmiştir zaten.." Son cümleyi sessizce kendine söyler gibi söylemişti." İtiraf etmeliyim ki önce seni tanısaydım arkanda pısıp kalan kadın yerine seni alırdım. "


Ela sinirli bir şekilde güldü. "Ben de itiraf etmeliyim ki bizim gibi karakterli kadınlar, senin gibi karaktersiz adamları istemez.. "


Adam Ela'nın dedikleriyle sinirlendi. Gülen yüzü yavaşça soldu. Dudakları ince bir çizgi haline aldı. Ellerini koltuk başlarına daha da bastırarak sıktı. "Ah Ela keşke hamile olmasaydın.. Olmasaydın da sana yatakta nasıl istenen bir adam olduğumu uygulamalı gösterseydim. Tıpkı Yağmura gösterdiğim gibi.." diyerek sinsice gülümsedi. Ela şok olmuş gözlerle adama baktı.


Ela bu adi adamın ona söylediklerine değil de Yağmura dokunmuş olmasına ve Yağmurun bunu onlara dememesine şok olmuştu. Hızla arkasını döndü. Yağmurun gözleri kıpkırmızı olmuş kafasını eğmişti.


"Bu adam sana dokundu mu?"


"E..Ela ben. B..ben bi..bilmiyorum"


Ela sinirle önüne döndü "Seni adi herif ne yaptın kıza?"


Onur telefonuna gelen mesajla ayağa kalktı. "Seninle sohbet etmek çok zevkliydi güzel kadın ancak benim artık kadınımı alıp gitmem gerek. Bir saat sonra uçağımız var. Hadi Yağmur" diyerek elini uzattı.


Ela , Yağmuru arkasına tekrar aldı. "Onu almana izin vermeyeceğim."


"Sen çok güzel bir kadınsın Ela ancak her güzelin bir kusuru olduğu gibi senin de kusurun var. Senin de kusurun, salaklığın Ela.. Bir insan nasıl olur da kocasına aşık olan bir kadınla aylardır aynı çatı altında kalır? Hem de bu kadın az kalsın senin çocuğunun ölümüne sebep oluyorken.. O arabada nasıl kıvrandığını en canlı ben gördüm Ela.. "


"Sen nasıl-?" diye sordu Ela.


"Şunu unutma Ela. Benim her yerde gözüm var. Şunun haline bak! Şu an bile hamile olduğun halde kendisini korumak için arkana saklanıyor. Sen ise kalkmış bu sürtüğü savunuyorsun.."


"Yağmur o zamanlar bunalımdaydı. O artık Koray'ı abisi olarak görüyor" diye bağırdı Ela.


Onur sinirli bir kahkaha attı. "Kabul et Ela. Kanında sürtüklük olan kadınlar bir daha namuslu olamaz. Tıpkı benim annem gibi.." derken cebinden bir zarf çıkardı.


"Al".. "Al da çekinmeden bak şunlara. O çok sevdiğin Koray ile arkanda canın pahasına koruduğun kadının banyoda yediği haltlara bak! Bak şu fotoğraflara!" Uzun süredir tişörtünde hissettiği elin kaybolduğunu hissetti Ela. Yağmur elini çekmişti. Ela dolmaya başlayan gözlerini önce Onurun elindeki zarfa dikti. Daha sonra yavaşça arkasını dönerek Yağmura baktı. Yağmur kafasını yere eğmişti ve gözyaşları çenesine hızlıca iniyordu. Ela, Onur'un elindeki zarfı alarak açtı. Önüne çıkan resimlerle yerinde sendeledi."Doğruydu! Koray ile Yağmur.. O, alışverişte bebekleri için alışveriş yaparken onlar çıplak şekilde küvetlerinde öpüşüyordu.."


Ela gözlerini fotoğraflardan kaldırmadan konuştu. "Al götür onu buradan."


Yağmur işte o zaman konuşmaya başladı. "Ela yalvarırım yapma.. Beni ona verme.."


Ela kenara çekilirken elleri iki yanına düştü. Gözlerini yere dikerek konuştu. "Defolun evimden.. Bir daha ikinizin de yüzün görmek istemiyorum.."


Onur, Yağmuru bileğinden tuttu. Yağmur kıvranarak ağlıyordu. Onur Ela'nın yanından geçerken konuştu. "Düşündüğüm kadar salak değilmişsin Ela. Aferin sana.."


.................................................


Koray ile Kerem telaşla hastaneden içeriye girdiler. Kerem oda numarasını öğrendiğinde koşan Koraya yetişerek onu yönlendirdi. "Asansöre binelim. İkinci kat."


Koray asansörden inerek nefes nefese Keremin dediği odaya koştu. Kapıyı açtığında gördüğü manzaranın canın ne kadar acıtacağını biliyordu. Kapının önünde durdu. Elleri titrerken kapıyı açtı. Yatakta uzanan Yağmur ile göz göze geldi. Yağmur onu görünce suratı kıpkırmızı oldu. Gözleri yaşarmaya başlarken dudaklarından tek bir kelime çıktı. "Özür dilerim.."


..................................................


Koray ile Kerem Yağmurun odasına giren doktor ile odayı terk edip koridora çıkmak zorunda kalmıştılar. Ancak Koray'ın içi içini yiyordu. Ela neredeydi?


Yanlarına gelen polis memurunu gören Kerem, Koray'ı dürttü. İkisi de ayağa kalkarken Koray karısını sordu hemen. "Ela nerede?"


Polis çatık kaşlarıyla Koraya baktı. "Siz kimsiniz beyefendi?"


"Ben şu odadaki kadının kuzeniyim. Bir kaç aydır bizimle kalıyordu. Onu hastaneye karım getirmiş olmalı. Adı, Ela.. Ela Karahanlı onun nerede olduğunu söyler misiniz? Karım hamile onu görmem gerek."


Polis memuru çattığı kaşlarını düzeltti. Yüzünde oluşan hayranlıkla konuştu. "Demek Ela Karahanlı sizin karınız oluyor. Ela hanım çok cesur bir kadın. Bu gün onun sayesinde aylardır aradığımız Onur Tetik'i yakaladık."


Koray şaşkınca sordu? "Nasıl, Ela ne yaptı ki?"


"Akşam altı buçuk sularında Onur Tetik, karınızı ve kuzeninizi evinizde rehin almış. Ela hanım ise saat yediye yakın merkezimize gizli bir arama bırakmış. Konuşmaları dinleyen memurlarımız rehin alınmadan şüphelenip yer tespitini yaptı. Evinizin adresini öğrenince yola çıktık. Biz eve vardığımızda Onur tetik, kuzeninizle evden çıkmak üzereydi. Onur Tetik'i tutukladık. Olanlara dayanamayan kuzeniniz olay yerinde bayıldı."


"Peki ya karım nerede memur bey?"


Polis kaşlarını tekrar çattı. "Ben nereden bileyim beyefendi. Karınız ifadesini vererek merkezden ayrıldı. Ben de şimdi Yağmur hanımın ifadesini almaya gelmiştim."


"Nereye ayrıldı ya? Hamile o hamile.. Onu nasıl bırakırsınız?" diyerek Kerem'e döndü Koray. "Kerem Ela nerede?"


Kerem, polis memuruna teşekkür ederek Yağmurun odasını gösterdikten sonra. Koraya döndü. "Koray, sakin ol. Polis çıksın Yağmura sorarız nerede olduğunu.."


Koray telefonunu tekrar çıkararak Ela'yı aradı. "Açmıyor işte. Nerde benim karım Kerem?"


.....................................................


Koray, Yağmurun dudaklarından çıkacak olan cevaba odaklanmışken Yağmur bir türlü konuşmuyordu. Yaptığı tek şey ağlamaktı. Kerem sinirlenerek Yağmura bağırdı.


"Şımarık çocuklar gibi ağlamayı kes Yağmur. Ela'nın nerede olduğunu biliyor musun bilmiyor musun? "


"B..ben özür dilerim. Koray Ela gördü her şeyi."


Koray afallayarak sordu. "Ela neyi gördü Yağmur?"


"E..ela bizim fotoğraflarımızı gördü."


Koray, Yağmurun ağzının içinde gevelediklerinden bir şey anlamıyordu. "Kafayı yiyeceğim Yağmur ne fotoğrafı?" diye sordu. Yağmur cevap vermezken Kerem, Yağmurun yastığının altındaki zarfı çekti. Zarftan çıkan karelerle donup kalan Kerem, robotik hareketle fotoğrafları Koraya uzattı.


Koray her karede daha da şok oldu. Bunları kim çekmişti.. Kerem ile göz göze gelirken ikisinin de dudaklarından aynı isim döküldü. "Onur"


"Şerefsiz evime kadar girmiş benim ruhum bile duymamış.."


Kerem kafasını sallarken Koraya döndü. "Ela bunları gördüyse eğer..-"


"Beni yine terk etmiştir" diyerek Keremin lafını tamamladı Koray. Kendini bıkkınlıkla Keremin yanındaki koltuğa atarak kafasını ellerinin arasına aldı. Gözlerini yere dikerken konuştu. "Bu kaçıncı terk ediş be Kerem.."


Bölüm Sonu..


Loading...
0%