Yeni Üyelik
6.
Bölüm

Seviyor Mu?

@dikenligul

Uğur gözlerini Aysunun elinin üstündeki Sarpın eline dikmişken, Sarpın ağzından çıkanları duydu. Patlamaya hazır bomba gibi yerinden hızla atılarak, Sarpın yakasına yapıştı. Sarpı yakasından tutarak ayağa kaldırdı.


"Kırarım lan o elini. Senin desteğine ya da hiçbir haltına ihtiyacı yok Aysunun. Onun hayatında artık ben varım."


Sarp, adamın gereksiz sahiplenmesi ile patladı. "Öyle mi bay ukala..? Hatırladığıma göre eskiden beri onun hayatındasın ama bir gün bile bu kız ne yaşıyor, ne hissediyor diye merak edip gelmedin.. Şu an ne değişti de bana, onun ihtiyaçlarını karşılayacağını söylüyorsun. Ne sıfatla? " dedikten sonra yakasını Uğurun ellerinden kurtardı.


Uğur, o kadar sinirliydi ki yalan olduğunu bile bile bu gün Fatma teyzeye söylediği yalanı devam ettirme ihtiyacı ile kıvrandı. Şu an bu adamı su perisinden uzak tutabilmek için her türlü yalana sığınırdı.


"O benim nişanlım ve sen benim nişanlıma aitlik eki kullanıp destek vereceğini söyleyemezsin!"


Sarp inanmaz gözlerle baktı. "Nişanlın demek. Peki şu hayali nişanlının, hayali yüzüğü nerede yoksa ikiside soyut mu?"


Uğur kendine zor hakim oluyordu. İçindeki karanlık yer bu adamı yere sermesini söylerken derin nefesler alarak damarlarını şişiriyordu. "Sanane lan!" diyerek işaret parmağını Sarpın gözünün önünde sertçe salladı. " Sana son kez uyarımdır bu kız zaten sahipli. Senin sahip çıkmana gerek yok"


Konuşmanın başından beri şok olmuş gözlerle izleyen Aysu, Sarpın ne yapmaya çalıştığını anlayamıyordu. Gerçekleri bildiği halde niye Uğuru kışkırtıyordu? En sonda söyledikleri cümleyle üstündeki şoku atlatıp bir hışımla sandalyeden kalktı.


"Ben sahip arayan bir köpek değilim kesin şu sahiplik meselesini!" Diye ikisine bağırdıktan sonra yorgun bir sesle Sarpa dönerek konuştu.


"Sarp artık yeter yorma beni. İstemiyorum İstanbul'a dönmek. Burada ailemle kalıp onlara destek olacağım." Daha sonra ses tonu titrer bir vaziyette gelmişti. "Sana derdimi anlattğıma ne olur pişman etme beni.." diyerek hızlı adımlarla lavaboya yürüdü.


Geride kalan iki adamın da yüzünden mutsuzluk akıyordu. İkisi de Aysunun çok üzüldüğünü biliyordu. Uğur sinirle Sarpa dönerek "Yaptığını beğendin mi? diye sordu.


Sarp yalancı bir gülüşle "Senin kadar değil" dedi.


Uğur, "Ulan seni gebertirim" diyerek tekrar Sarpın yakasına yapıştı.


Sarp bu adamın iki de bir yakasına yapışmasından sıkılmıştı. Aysu'nun az önceki titrek sesi onu kendine getirmişti. su kızının üzülmemesi için ileri gitmemeye karar verdi."Bana bak Kayalı. Sırf Aysunun mutluluğu için susuyorum. Eğer ki bu kızı bir daha üzersen onu elinden alırım. Hem de sonsuza kadar." diyerek gözdağını vermeyi de unutmadı..


Uğur sinirle Sarpın yakasını onu iterek bıraktı. Şaşırmıştı.. Sarpın ne demek istediğini anlamıyordu. "Ne diyorsun lan. Bir daha da ne demek? Daha yeni geldim. Kaldı ki ben onu hiç bir zaman bilerek üzmem."


"O zaman bilmeyerekte üzme!" Az önce Aysunun çıktığı kapıyı göstererek, "Bak şu kıza.. Bak ve sana olan sevgisini gözlerinde gör. O küçüklüğünden beri seni sevdi. Sen instagramda onu takip etmiyorsun ama o her an seni takip etti. Hep seninle olmanın hayalini kurdu.."


Uğur duyduğu şeylerin saçmalığıyla geriye doğru sendeledi. Eli ile masadan destek aldı."Ne saçmalıyorsun sen? Aysu benim gibi bir adamı mı seviyor?"


"Maalesef! Çok sevdiğim bir söz vardır; İyi adamlar yalnızlıktan ölüyor. İyi kadınlar ise kötü adamların balkonundan gökyüzüne bakarken.. " Dedikten sonra Uğurun yanından geçecekken durdu. Şimdi ters yönlere bakan iki adam yan yanaydı.


Sarp devam etti. "Onu balkonundan baktırmak için yanına alma. Su kızımı üzdüğünü görürsem inan bana yalnızlıktan ölmem.." dedikten sonra Uğurun omuzuna vurup yanından geçti.


Lavabodan çıkan Aysu'nun hala göz yaşları dinmemişti. Arabanın yanına gelince tekrar yaş akan gözlerini silmeye çalışırken arkasında sıcak bir nefes hissetti ve sonra yüreğini yangın yerine çeviren o ses tonunu işitti.


"Özür dilerim su perim"


Aysu titrek hareketlerle gözlerini silerek hışımla Uğura döndü. Aysu'nun gözlerinden adete alevler çıkıyordu.


"Bu özürün ne için Uğur. Önüne gelene beni nişanlın diye tanıtdığın için mi? Peki sen gittikten sonra bana ne olacak hiç düşündün mü? Sen gideceksin ve her şeyi unutacaksın ya ben!" Diye bağırdı.


"Ben burada kalacağım. Nişanlılığı atılmış bir kız olarak burada yaşayacağım.. Hatırlar gibi yaptıktan sonra devam etti


"Bir dakika bir dakika.. Şimdi hatırladım. Ona gelene kadar özür dilemen gereken bir adet hakaretin de vardı değil mi? Şu sahiplik meselesi.. Ben korunmak zorunda olan aciz biri değilim ve kimse benim sahibim değil.!" Bunları derken elleri delicesine titriyor, gözleri tekrar doluyordu Aysu'nun.


Uğur kendisini karşısındaki burnu kızarmış kızı şirin bulmaktan alıkoyamıyordu. Aysunun sinir krizi geçireceğinden korkarak sakinleştirmeyi aklına getirdi.


"Tamam sakinleş Aysu. Öyle demek istemediğimi biliyorsun.. Sen aciz biri değilsin. Aksine kendine yetebilen akıllı bir kızsın. Ben sadece o adamın seninle o kadar ilgilenmesine sinirlendim. Hem O herif kendini ne sanıyor da sana yardım teklif edebiliyor?" derken içeride olanlar ve Sarpın Aysuyu sahiplenme sözlerini hatırlayınca yine sinirleri gerilmişti.


Aysu adamın şu halde bile ona hesap sormasına deli oluyordu. "Sana ne ya?" derken ipeksi saçlarını geriye savurdu.


Uğur belki de ilk kez gözlerini kaçırdı. "Nasıl sana ne! ben senin.." derken tıkanmıştı. Aysu, Uğurun tıkanıklığına sahte bir kahkaha attı.


"Sen benim..? Sahi ya sen benim neyimsin ya! Sen kayalı, sen kimsin ki senin yardımını kabul edeyim?"


Uğur ne diyeceğini bilemedi. Cidden o Aysunun neyiydi? Çocukluk arkadaşı..? Olmaz yine de sahiplik hakkı vermez geç bunu.


Sahte nişanlısı..? Ne diyorum lan ben ne sahtesi? Romantik dizi mi çekiyoruz burada. bunuda beğenmedim geç.


Sevdiğin adam..? Daha emin bile değilim. Hem Aysu benim gibi bir adamı neden sevsin ki bunu da geç, diye düşünürken ne diyeceğini bilemedi.


Bunların yerine, pes ederek, "Yorgun görünüyorsun eve geçelim mi?" demekle yetindi. Aysu da yorulmuştu artık. Bıkkın bir ifadeyle arabanın anahtarını uzattı.


"Bu ne?" diye şaşkınca sordu Uğur.


"Amerika'daki villamın anahtarı! Ne olacak Uğur arabanın anahtarı."


"Onu anladım Aysu ama kıymetli arabanın anahtarını niye verdiğini anlayamadım." derken Aysu'ya takılmaya çalıştı.


Öyle belliydi ki Aysu'nun Uğurun takılmalarına cevap verecek hali bile yoktu. "Beni yordunuz Uğur. Bu akşam al sen kullan." dedikten sonra öndeki yolcu koltuğuna geçip kafasını cama yaslayarak gözlerini kapadı.


Uğurda arabaya bindikten sonra sessizce eve yol aldılar.


Uğur, gece boyunca Sarp denen herifin dediklerini kafasından atamamıştı. Gerçekten Aysu onu seviyor muydu? Aklına Sarpın dediği instagram hesabı geldi. Hemen hesabına girdi. Milyon takipçilerinin arasından bulmak zor olsa da tek tek girmiş ve sonunda bulmuştu Aysu'nun hesabını.


Sarpın dediği gibi Uğur onu takip etmiyordu. Ve en acısı Sarp demese Aysunun onu takip ettiğini bile fark etmemişti. Aysu'nun herkese açık hesabında gezdi. Fotoğrafı sadece bir kaç taneydi. Genelde manzara resimlerin altında şiirler veya sözler paylaşılmıştı. Uğur gece boyunca fotoğraflara baktı, altındaki yazıları okudu.



Uğurun dudakları kıvrıldı. Böyle bir bulutu ancak su perisi yakalayabilirdi. Kalp şeklindeki bulutu gören gülen gözleri aşağıya indiğinde dikkatle kısıldı. Gökyüzündeki yalnız ama bir o kadar da asil şekilde duran kalp şeklindeki bulutun altında ise kadınlar yanlış erkeğe aşık olur, erkekler ise doğru kadına yanlış yapar..- K- yazıyordu. Yazıya anlam veremeyerek rastgele başka bir fotoğrafa bastı.



Sahili çektiği bir fotoğraf vardı. Mavinin en güzel iki tonu deniz ile gökyüzü güzel bir manzara sunuyordu. Uğur da bir an orada su perisiyle oturduğunu hayal etti. Gözleri hayaliyle kapanırken kendini topladı. Gözleri hemen fotoğrafın altındaki yazıya kaydı. Deniz anlatıyor mu beni sana sevgilim? Bu aralar deniz bile ben gibi hırçın, sen gibi uzak.. Uzak ama bir o kadar yakınımda kal..-K- yazıyordu. Gözleri bu sefer sinirle kapanırken elleri yumruk olmaya başlamıştı. Gözlerini derin bir nefes alarak tekrar açtı ve hemen videolu bir manzaraya bastı.


Sahile vuran hırçın dalgaları videoya almıştı Aysu. Arka planda ise deniz anlatıyor mu beni sana şarkısı çalıyordu. Aysu ise kendisini göstermeden billur gibi sesiyle şarkıya eşlik ediyordu.. Uğurun içi huzurla doldu. Aysu'yu şarkı söylerken dinlememişti. Orada olup onunla göz göze olmayı, Aysu'nun bu şarkıyı onun gözlerinin içine bakarak okumasını ne kadar çok istediğine kendisi bile şaşırdı.



Şimdi ise uçaktan çekilmiş bir resimle göz gözeydi Uğur. Yüksekten çekilen resmin pusuna inat altında yazanlar cüretkar ve umut doluydu. Anladım sonu yok yalnızlığın.. Ah sevgilim seninle aynı şehirde nefes almaya geliyorum. Seni bu sefer seninle yaşamaya geliyorum..-K-


Uğur bu fotoğrafın tarihine baktığında yıllar öncesine ait olduğunu gördü. Tarih Aysu'nun üniversiteyi kazandığı yıla aitti. Demek ki Aysu İstanbul'a geliyor diye mutluydu. Başka bir fotoğrafa geçti.


Fotoğrafta, Kaslı aynı zamanda kibirli bir adamın kucağında sarı saçlı baygın bir kadın vardı. Adamın güçlü duruşuna tezat kadın çok kırılgan ve naif duruyordu. Bu fotoğrafın altında ise Gücün ve kibrin nefesimi kesiyor sevgilim. Bir insan nasıl olur da hem öldürüp hem yaşatabilir?Ve ben seni daha ne kadar sevebilirim ki.. Seni nefesim kadar seviyorum hatta seni Nefes bile almadan, Seviyorum sevgilim..- K-.



Uğur başka bir fotoğrafa geldi. Yine uçaktan çekilen bir fotoğraftı. Bu fotoğrafta ise hava her ne kadar güzel olsa da Aysu'nun sözlerinde umutsuzluk ve sitem hakimdi ve bu fotoğrafın tarihi de Aysu'nun okulunu dondurduğu tarih olmalıydı.. Masum değiliz.. Ne umutlarla geldiğim bu şehide senin yüzünden çokça tökezledim. Sonunda sen kazandın pes ediyorum. Geldiğim yere gidiyorum. Hoşça kal sevgilim..-K-


Fotoğraflara baktıkça kafası karışıyordu Uğurun. Bu yazılar onun için mi yazılmıştı?


Bir tarafı onun için yazılmışsa diye mutluluktan havaya uçuyor ama diğer tarafı ise yazıların sonundaki -K- nın kim olduğunu sorguluyordu.En son üç saat önce paylaşılan gönderiye geldi. Siyah beyaz bir fotoğraftı.. Fotoğrafta birbirine sarılmış çift vardı. Altında ise Ben öyle birini sevdim ki balı ve zehiri vardı..-K- yazıyordu.


Uğur sinirlenerek "Ne K'sı! Kim lan bu K..?" diyerek telefonu sinirle bıraktı."Uyu oğlum uyu hem dua et ki Sarp dümbeleği yalan demiş olsun. O kız beni sevmiyor olsun.. Eğer o kız gerçekten beni seviyorsa içimdeki zehir onu da çürütür. Tıpkı beni çürüttüğü gibi.." dedikten sonra kendini uyumaya zorladı..


Bölüm Sonu..


Loading...
0%