@dikenligul
|
"Merhabalar eczacı hanım" Aysu sözünün yarım kalmasına üzülse de itirafın getireceği olumsuz tepkilere kendini hazır hissetmiyordu. Belki sözünün kesilmesi iyi olmuştu. Uğur da bu konuşma unutur diye düşünüp tezgahın önündeki Sarpın şen yüzüne bakarak oyununa eşlik etti. "Merhaba beyefendi eczaneme hoş geldiniz." " Teşekkür ederim hanımefendi. Oldukça hoş buldum." Diyerek tezgahın arkasında onlara boş gözlerle bakan Uğura anlık bakıp gözlerini yine Aysuya çevirdi Sarp. "Benim bir derdim var acaba ona bir çare bulabilir misiniz?" diye sordu. Aysu vücudunu tamamen Sarpa çevirerek Uğurun dikkat dağıtıcı varlığını unutmaya çalıştı. "Tabiki derdinizi söylerseniz yardım etmeye çalışırım." diyerek arkadaşına tatlı tatlı gülümsemeye başlamıştı. "Öyleyse söylüyorum. Şimdi benim çok sevdiğim bir arkadaşım var. Onu her gördüğümde, sesini her duyduğumda içim sıcacık oluyor." Sarp düşünür gibi yaparak, "Uzun süredir onu göremiyorum. Aramıza şehirler, insanlar girdi ama ben yine de onun gülüşünü unutamadım. Gülüşü sürekli aklımda tütüyor" diyerek alt dudağını sarkıttı. Aysu, arkadaşına tebessüm ederek cevap verdi. "Ah anladım. Üstüme vazife değil ama ben yine de sizin teşhisinizi koydum. Siz aşırı özlem hastalığına yakalanmışsınız." "Peki Eczacı hanım, bu hastalığın hayati tehlikesi var mıdır?" diye yalancı bir endişeyle sordu Sarp. Aysu arkadaşının şebekliklerine daha fazla dayanamayarak kahkaha attı. Kahkahası dinince "Endişelenmeyin hayati tehlikesi yok. Sadece sevdiğiniz kişiyi bulup sıkıca sarılırsanız tedavi olabilirsiniz" "Demek öyle. O zaman tezgahın arkasından çıkıp yanıma gelir misiniz?" diyerek göz kırptı Sarp. "Tamam geleyim" diyerek yürüyecekken Uğurun elini hissetti kolunda. Kafasını Uğura çevirince ona sinirle baktığını gördü. Uğur, Aysunun yarım saattir karşısındaki adamla flörtleşmesini sıktığı dişleriyle dinliyordu. Görmeyeli Aysu ya saf ya da ucuz bir kadın olmuştu. Adamın yılışık laflarına gülüp karşılık vermesi Uğura başka bir şey çağrıştırmıyordu. Sabırla adamın gitmesini beklerken adam bir de yüzsüzlük yapıp Aysuyu yanına çağırıyordu. "Aysu o senin müşterin. Sen müşterilerinle hep böyle flört mü edersin?" diye sinirli bir halde fısıldadı. Aysu bütün keyfini kaçıran Uğura sinirle baktı. 'Gerzek herif! Çocukluk arkadaşım sarpı tanımadı. Üstüne üstlük bana hafif kadın muamelesi yapıyor' diye düşündü. Sinirle kolunu Uğurun elinden kurtardı. "Ne yaptığım seni ilgilendirmez" dedikten sonra Sarpın karşısına geçti. Sarp, kollarını açmış arkadaşını sarmalamaya hazır bekliyordu. "Sarp" diyerek Sarpın kollarında yerini aldı. Arkadaşına sımsıkı sarılırken arkasından sert nefesler alıp sabır çeken adamı hatırlayınca dudaklarını Sarpın kulağına yaklaştırdı. "O burada" dediği anda Sarp tezgahın arkasında ona, öldürmek ister gibi bakan adamı da hatırlamış oldu. Bu Uğurdu. Arkadaşının gönül yangını, dinmeyen hasreti.. Sarp arkadaşına daha sıkı sarıldı. "Su kızım beni çok mu özlemiş ?" dedi. Bir yandan da Aysunun sırtını sıvazlayarak sakinleştirmeye çalışıyordu. Flörtleşmelerine daha fazla dayanamayan Uğur tezgahın arkasından hızla çıkıp Aysuyu ahtopotun kollarından çekerek arkasına aldı. Bir eli Aysuyu arkasında tutarken diğer eli her ihtimale karşı yumruk olup adamın yüzüne inmeye hazır bekliyordu. "İlaç alacaksan ben vereyim. Almayacaksan da dükkanın önünü kapama" diyerek kükredi. "İlaç almaya gelmedim ben." diyerek kaşlarını çatmıştı Sarp. "O zaman ikile" diye kükredi Uğur. Uğurun kükremesi ile şaşkın gözleri onun arkasındaki Aysuya kaydı. Aysu da bunu beklemiyor olacak ki şaşkın gözlerle Uğura bakıyordu. Şu an iki arkadaş Uğurun bu sahiplenici hareketlerine şok olmuştu. Sarp daha ılımlı olmaya karar verdi. Ellerini teslim olurmuş gibi yaparak havaya kaldırdı."Sakin ol dostum Aysuyu yemedim. Sadece özlem gidermek istedim çocukluk arkadaşımla." Uğur afalladı adam hem Aysunun ismini biliyor hem de çocukluk arkadaşım diyordu. Daha da öfkelendi. "Ne çocukluk arkadaşı lan" dedikten sonra jetonu düştü. Bunlar birbirini tanıyor.. Yani Uğurun flörtleşme sandığı şey oyun muydu? Arkasını dönüp onay almak için Aysuya baktı ama keşke bakmasaydı. Aysunun gözlerinden acı vardı. 'Salak Uğur her şeyi bok ettin. diye kendi kendine söylendi. Takıldığım hafif kızlar gibi olmakla itham ettim onu. Salağım resmen salak' diyerek kendi kendine içinden sövdü. Aysunun gözlerine daha fazla bakmaya utandı. Kaçmak en iyi yol gibi göründü o an. "Ben biraz hava alacağım" diyerek kapıdan çıkmak üzereyken Sarpın Aysuyu kollarına çektiğini gördü. Eşikten çıkmadan önce sırtı dönük halde biraz daha durdu. "Su kızım, biliyorum akşam buluşacaktık ama hasretine dayanamadım erken geldim." Diye suçlu bir şekilde konuştu Sarp. "Sorun değil Sarp. İyi ki geldin.." Bu konuşmalara kulak misafiri olduktan sonra kendini dışarıya attı Uğur. Hızlı adımlarla sahile doğru yürüdü. Sahilde boş olan bir banka kendini külçe gibi atarak oturdu. Ne düşündüğünü ne hissettiğini bilmiyordu. Göğsünün tam ortasında bir yer sızlıyordu. Elini göğsüne koyarak sesli bir biçimde düşündü. "Ah be güzelim ben sevmeyi bilmem ki! Küçükken annemi ve babamı çok sevdim. Onlar benim yüzümden gittiler. Şimdi seni sevsem sana yazık.. Ben seninle ne yapacağım?" diyerek elleriyle yüzünü kapadı. .. O sırada Aysu Sarpın kollarında ağlıyordu. "Sarp düşünsene az kalsın her şeyi itiraf edecektim." "Etseydin ya su kız. İçinde büyüyüp seni yakan bu ateş biraz da onu yaksaydı." "O yanmayı bilmez ki hep yakar. Beni de varlığıyla ayrı, yokluğuyla ayrı yakıyor ya. Yakınımda oluyor, yanımda duruyor, gözlerime bakıyor.. Sıcaklığını hissediyorum ama ona gönlümce dokunup sarılamıyorum. Onu sevdiğimi bile söyleyemiyorum. Bu canımı yakıyor." derken hıçkırıklarını tutamıyordu. "Uzağımda oluyor. Başkasının gözüne bakıyor. Başkasının elini tutuyor, başkasının ona dokunmasına, sarılmasına izin veriyor. Bu da canımı çok yakıyor." Diyerek ağlamaya devam etti. "Ah su kızım sana bin kere bırak şu adamı başkasını sev dedim değil mi? Böyle anca kendini hırpalarsın" Aysu başını Sarpın omuzundan kaldırdı. Gözlerini elleriyle silerek hayretle arkadaşına baktı. "Hiç öyle şey olur mu Sarp? Tüü pis o deyince bırakılır mı sevda? Hem beni üzüyor diye hislerimden nasıl vazgeçeyim." Sarpta biliyordu. Sevda ateşine düşene neden düştün diye sorulmayacağını ve aynı zamanda niye o diye sorulmayacağını.. ancak arkadaşını böyle görünce kendini tutamıyordu. Sevda dediğimiz şeyin bu kadar acı vermesi onu isyana sürüklüyordu. "Ama böyle uzaktan sev nereye kadar su kızım." diyerek isyan etti. Aysu kabullenişle konuştu."Gittiği yere kadar be Sarp gittiği yere kadar.." Sarpla buluşacakları yeri belirleyince Sarp hem işlerini halletmek hem de Aysuyla Uğuru yalnız bırakmak için eczaneden gitmişti. ... Uğur geldiğinden beri Aysudan nasıl özür dileyeceğini düşünüyordu. Eczane de sessizlik hakimdi. Aysu, gelen hastalara ilaçlarını verip gönderiyordu. Saat yedi olduğunda eczaneyi kapatma zamanı gelmişti. Aysu üstündeki önlüğü çıkararak çantasını aldı. Uğura döndüğünde telefonla oynadığını gördü. Ona seslenmek zorunda kaldı. "Uğur mesai bitti hadi kalk" Uğur başını telefonundan kaldırarak Aysuya tamam anlamında başını salladı. Dışarıya çıktıklarında Uğur kepenge uzanarak Aysuya dükkanı kapamada yardımcı oldu. "İstersen arabayı sen alıp eve git. Sarp ile buluşacağımız yer buraya yakın. Ben yürüyerek giderim. Olur mu?" Uğur kaşlarını çattı. " Öyle şey olur mu? Hava karardı. Sen arabayı al. Ben taksi tutarım." "Gerek yok diyorum Uğur al arabayı. Hem sabah arabayı kullanmak istiyordun. Şimdi niye istemiyorsun? 'Çünkü arabada sen yoksun' diyemedi Uğur. Ama dayanamayarak "Sarpla buluşmak zorunda mısın?" diye sordu. "Evet Uğur hatırlarsan o benim çocukluk arkadaşımdı ve onca yolu beni görmek için geldi." "Biliyorum ama yani hava karardı. Yarın çırak açsın dükkanı Sarpta eve gelsin evde görüşün" Aysu bıkkınca bir nefes bıraktı. " Anlaşıldı Uğur senin beni bırakmaya niyetin yok. Ağaç ettik çocuğu. Gel beraber gidelim. Biraz oturup kalkarız." diyerek Uğurdan arabanın anahtarını alıp arabaya bindi. Uğur da "kazık kadar adama çocuk diyor hey Allahım" diye homurdanarak arabaya bindi. Sahil kenarındaki kafeye geldiklerinde Aysu, Sarpın olduğu masayı gösterdikten sonra "İşte orada" deyip masaya yöneldi. Sarpı yanağından öpmesi ve sarılması ile Uğurun çenesi kasıldı. Milleti şapır şupur öpsün ona anca uzaktan hoşgeldin desin zaten.. Erkekler el sıkışmasını güç gösterisine çevirip hangimiz daha çok sıkıyor yarışmasına döndürmeden Aysu onları ayırdı. Aysu, Sarpın karşısına geçerek sahile bakan sandalyeye oturmuşken Uğur, Aysunun yanına oturmuştu. Çaprazındaki Sarpa ters ters bakışlar atıyordu. Gözlerini Sarptan ayırmıyordu. Buradaki amaç gece boyunca onu bakışlarıyla rahatsız etmekti ama ilerleyen saatlerde Sarpın onu takmadığını anladı. Gece boyunca hem Sarp ile Aysunun gülüşmelerine maruz kalmış hem de Aysu hakkında yeni şeyler öğrenmişti. Mesela Aysunun iskenderi bol yoğurtlu sevdiğini ve pişmiş dometesi sevmediğini öğrendi. Hoş böyle öğrenmek istemezdi. Çünkü geldiğinden beri ilk kez Aysunun yüzünde kocaman bir mutluluk görmüştü. Bu mutluluğa sebep olduğu için Sarptan tekrar nefret etmişti. Masaya iskenderler geldiğinde Sarpın yaptığı ilk iş, Aysunun iskenderindeki pişmiş domatesi almak olmuştu. Daha sonra da kendi yoğurdunun yarısını aysunun tabağına koymuştu. Bunun karşılığında Aysudan kocaman bir gülümseme almıştı. "Unutmamışsın" diyerek arkadaşına minnettar bir şekilde baktı Aysu. "Seninle ilgili hiç bir şeyi unutmam su kızım" diyerek güldü Sarp. Uğur, Sarpı kıskandığını hissediyordu. Aysu hakkında ondan daha çok bilgi sahibi olduğu belliydi. Tam 'Aysunun kocası olmayı hakkediyor' diye düşünse de kendisine küfrederek bu düşünceyi aklından defetti. "Bir de hediye paketi yap istersen" diye söylendi kendi kendine.. O sıra Aysu ile Sarpı susmuş bir halde ona bakarken buldu. Az önce düşündüğü şeyi içinden söylemediğini anlamış oldu. "Neyi hediye paketi yapacaksın Uğur?" Uğur afallayarak önüne konulan çayı içti. "Şeyi ya.. Dedemin doğum günü geliyor. Ona hediye alacaktım da onu paketleyeyim dedim " "Aa Hulusi dedenin doğum günü mü, ne zaman ki? Bende hediye alayım" Diye şaşkınca sordu Aysu "Alırız bir ara.." Diyerek geçiştirirken daha fazla Sarp ile Aysunun yakınlaşmasına dayanamayacağını anladı. "Hem dedem demişken geç oldu. Hadi kalkalım." Diye dedesini tekrar yalanına dahil etti. Sarp, Uğurun geldiğinden beri huysuz bakışlarına takmasa da bu adamın kendinden haz etmediğini anlaması zor değildi. Bunun ise bir nedeni olabilirdi. O da sevgili arkadaşının sevdası karşlıksız değildi. 'Sen dur Uğur bey ben arkadaşımın ağladığı gecelerin intikamını alacağım senden' diye düşünerek kahkaha attı. Biraz Uğurla uğraşsa fena olmazdı. "Konu dedenden kalkmanıza nasıl geldi?" Sarpın alaycı tavrına kıl oldu Uğur. Şu an adamın ağzını burnunu kırmamak için zor tutarak sözlerini baskın bir şekilde tekrarlardı. "Onun devamını duymadıysan tekrar edeyim Sarp. Saat geç oldu dedim." Sarp ukalaca gülerken Uğurun sinir olmasından zevk aldı. "Anladım ama bu saatler bizim için geç değil. Senin uykun geldiyse kalk. Ben su kızımı getiririm" Diyerek Aysuya göz kırptı Sarp. Uğur, şu an Aysuya göz kırpan Sarpın gözlerini oymak istiyordu. "Gevşek herif" diye söylendi. Heh bir de bu iğrenç hitabet vardı su kızıymış o sondaki iyelik ekini senin bir yerine monte ederdim ki dua et aysunun yanındayız" diye sesizce söylendi. Sarp adamın ona sövdüğünü yüz ifadelerinden anlayabiliyordu bu da çok hoşuna gitmeye başlamıştı. "Yok SARP kardeş. Ben AYSU'yu alıp gideyim senin kalkasın yoksa böyle SAP gibi oturmaya devam et" diyerek önemli kısımları vurguladı. Aysu gözlerini Uğura çevirerek sinirli bakışlarını yönlendirdi. Uğur omuz sirkelerek çayını içmeye devam etti. Sarp, Uğurun dediklerine takılmayarak Aysuya döndü."Su kızım biz seni çok özledik. ikinci dönem okuluna devam et. Zaten dönem kaybın oldu. Daha fazla sene kaybın olmasın." Aysu bu konulara girmenin verdiği rahatsızlıkla yerinde kıpırdadı. Saatine bakar gibi yaptıktan sonra konuşmaya başladı. "Uğur doğru söylüyor. Sarp, saat çok geç olmuş yine görüşürüz olur mu? Biz şimdi kalkalım" "Tamam bu arada okulların açılmasına iki hafta var gitmeden yine görüşelim. Belki benimle gelmek istersin." diyerek Aysunun masadaki elinin üstüne elini koydu. "Senin için her şeyi yaparım Aysu. Bir telefonun yeter. Bir telefonuna her türlü desteği sağlarım. Unutma sen benim için çok değerlisin" Uğur için bu kelimeler son damla olmuştu. İçinde patlamaya hazır kaplanı serbest bırakarak Sarpın yakasına hırsla yapıştı. Bölüm Sonu.. |
0% |