Yeni Üyelik
1.
Bölüm

Yolculuk

@dikenligul


Uğur gözünü açtığında bir an nerede olduğunu algılayamadı. Her gece olduğu gibi bu sabahta tanımadığı bir yatakta uyandı. Yanındaki kadına dönüp baktığında esmer bir bombayı üstünde sadece poposunu örten beyaz bir çarşafla cüretkarca yatarken gördü. Uğur 'yine esmer' diyerek kendi kendine söylendi. Hiç bir zaman sarışınlar ona çekici gelmezdi.


Uğur annesinin esmer tenini, babası ile dedesinin mavi gözlerini almıştı. Kafası güzel olsa bile esmer tavizinden vazgeçemeyişine gülerek yataktan kalktı.Üstünü giyinirken yataktaki kadın, bir gözünü açıp Uğura baksa da sonradan uykusu daha tatlı gelmiş olmalı ki gözünü tekrar kapayarak uyumaya devam etti.


Arabasına atlayarak evine gitti. Güzelce duşunu alıp çizdiği projesini çantasına yerleştirerek salona indi. Burnuna kadar indirdiği gözlükleri ve elinde gazetesi ile kahvaltı masasında oturan dedesine "Günaydın" diyerek tabağını doldurmaya başladı.


"Günaydın evlat akşam yine yoktun"


"Arkadaşlarla dışarıdaydık dede" derken gözü tabağındaydı.


"Hangi arkadaşlarmış bunlar? Her gece görüştüğünüze göre önemli olmalı" Uğur sıkıntılı bir nefes alarak elindeki çatalı bırakarak dedesiyle göz göze geldi. "Dede sen niye benim eve gelip gelmememle bu kadar ilgileniyorsun ki? Karım olsa ancak bu kadar ilgilenirdi"


Hulusi bey kaşlarını çattı. "Uğur terbiyesizleşme. Ben senin dedenim iyiliğini benden çok isteyen olmaz. Bu hızlı ve sorumsuz yaşayış tarzını beğenmiyorum. Sence de artık durulmanın zamanı gelmedi mi?"


Uğur dedesinin kızgın mavi gözlerine bakarken yaşlı adamın onun için endişelendiğini görebiliyordu. Ancak o da çocuk değildi ne yapacağının kararını sadece kendisi verirdi. Biraz daha ılımlı davranmaya karar vererek dedesine gülümsedi. "Gerek yok dede. Ben böyle gayet mutluyum "


Hulusi bey karşısındaki yakışıklı torununa bakarken yumuşadı. "Sevdiğin ya da evlenmeyi düşündüğün biri hiç mi yok oğlum? "


"Yok dede . Bunun olmayacağını sen de biliyorsun. Böyle baskı yapmaya devam edersen sonsuza kadar da olmayacak. Sana afiyet olsun ben işe gidiyorum" diyerek masadan kalkan torununun arkasından bakakaldı Hulusi bey. Torununun mutluluğunu çok istiyordu. Ancak buna önce Uğurun izin vermesi gerekiyordu. Torunu geçen zamanlarda herkese karşı olduğu gibi kendi benliğine karşı da acımasız olmuş, mutluluğu kendisine çok görmüştü. Annesi ve babasını kaybettiği o günden beri mutluluk Uğurdan çok uzaktı. Hulusi beyin yüzündeki üzgün ifade yerini gülümsemeye bıraktı. Eğer aklındakini doğru zamanda ve yerde uygularsa Uğuru bu girdaptan kurtarabilirdi. Elleri cebindeki telefona giderken yakın arkadaşını aramaya koyuldu..


Uğur hırsla evden çıkmış direksiyonu sıkarken kendi kendine söyleniyordu. "Ne kadar uğraşırsan uğraş dede. Bir daha kimseyi sevmeyeceğim." KaraAslanlı İnşaat şirketine vardı suratındaki sinirli ifadeyi düzeltmeden odasına yöneldi. Odasına girecekken en yakın dostu Keremle karşılaştı. "Vay Kayalı neyin var, ne bu sinir?" diye sordu. Uğur başıyla odasını işaret ederek önden yürüdü. Beraber Uğurun odasına geçip karşılıklı deri koltuklara oturdular.


"Bilmez gibi sorma Arslanlı. Sinirlerimi tepeme çıkartan bir dedem var işte.. " Sıkıntı ile yerinden doğruldu. "Abi bıktım ya! Her sabah neredeydin, kiminleydin diye hesap soruyor karım olsa böyle hesap sormaz. Şeytan diyor ki evlen kurtul dedenin dilinden." Uğurun sinirden boynundaki damarları belirginleşmiş, yumruk yaptığı elleri kızarmıştı. Durumun düşündüğünden ciddi olduğunu fark eden Kerem arkadaşını rahatlatmaya çalıştı.


" E sen de bul bir sevdaluk Kayalı. Dedenden daha iyidir değil mi?"


Uğur sıkıntılı bir şekilde başını sallardı. "Yok abi sağ ol. Ben sözün gelimi öyle söyledim. Hiç kadın kaprisi çekemem. Hem bana diyene de bak sen önce içine dert olan sevdaluğunu bul da Leyloş sultanımı üzme." Kerem aklına gelen kız ile iç geçirdi.


"Aramama gerek yok. Eda'nın nerede olduğunu herkesten iyi biliyorum zaten."


"E daha ne bekliyorsun çıksana karşısına."


"Bu işler böyle olmaz abiciğim. Ben zamanında onun karşısına dikilmeyi bildim ancak o da gitmeyi çok iyi başardı. Bu saatten sonra onun bana gelmesini bekleyeceğim. O zamana kadar yaşasın sap'lık" diyerek konuyu değiştirdi.


Uğur kahkahalarla güldü. "Ne sapı oğlum. Kendi adıma konuşayım. Esmer bombalar beni hiç rahat bırakmıyor. Kaldı ki sen ve saplık mı ? Beni kandırma Arslanlı! Kadınlar senin için deli oluyor." Kerem de yüzündeki sırıtmaya engel olamadı.


"Hemen cıvıma kardeşim de söyle bakayım. Tasarladın mı otelin elektriklerini? "


"Ayıp ettin kardeşin karşında en çok aranan elektrik mühendisi duruyor kaçar mı benden? " Çantasından çizimlerini çıkartıp masaya koydu. Keremde çizimlere baktı. Uzun bir inceleme aşamasından sonra karar verilmişti. "Tamam kardeşim yarım saate toplantıda sunumu yaparız onay aldık mı projeye başlarız." Toplantı başladı sunumlar yapıldı bir kaç değişiklik kararıyla toplantının sonuna gelinmiş sunum güzel geçmişti. Toplantı çıkışı Kerem, kolunu Uğurun boynuna attı.


"Akşam bir şeyler yapalım mı? Bizim sancak çetesini toplayalım diyorum "


Uğur arkadaşından uzaklaştı. "Olmaz kardeşim toplantı boyunca dedem aradı. Erkenden evde olmalıymışım önemli bir şey söyleyecekmiş "


"Tamam kardeşim başka zaman artık" diyerek ayrıldılar


Uğur eve geçip üstünü değiştirdikten sonra salona indi. Dedesini masada yemek yerken gördü. "Afiyet olsun dede." derken yerine hızlıca oturdu. Merakla sordu. "Benimle konuşman gereken önemli şey ne?"


"Bir yemeğimizi yiyelim de konuşuruz elbet." Yemekler yenip kahve için salona geçilince dedesinin hala konuşmamasıyla Uğur sırıtmaya başladı.


"Önemli bir konu yok değil mi? Sırf beni eve getirtmek için öyle söyledin. Hadi itiraf et dede, bensiz akşam yemeği yemek istemedin "diye dedesine takıldı. Hulusi beyin gergin suratı gevşedi.


"Öyle olmasını çok isterdin değil mi? Ama öyle değil evlat büyük bir problem var"


Uğur suratındaki gevşek gülümsemeyi silerek ciddileşti. "Ne oldu? Dede endişelenmeye başlıyorum"


"Asker arkadaşım Zafer. Bir kaç ay önce kalp krizi geçirmiş. Bunu bana daha yeni söylüyorlar. Ya Zafere bir şey olsaydı. Benim bir an önce arkadaşımı görmem gerek. Yaşlandık artık oğlum belki bu son görüşmemiz bile olabilir. Bir gidip durumuna bakayım." Şimdi Uğur da telaş yapmaya başlamıştı. Zafer dedesini o da çok severdi az iyiliklerini görmemişti.


"Tamam dede sana hemen uçak bileti bakayım" Hulusi bey tedirgin bir şekilde konuştu.


"İki tane al evlat. Ben tek başıma gidemem. Zaferin durumunu bana denilenden daha kötü bulursam kalbim tutar. Sen de gel ki bana destek ol."


"Sence durumu o kadar kötü müdür?"


"Bende bilmiyorum evlat, Aynur kızım iyi dedi ama benim onu kendi gözlerimle görüp iyi olduğuna inanmam gerekiyor"


Uğur, ensesini sıvazladı. Onun dedesiyle oraya gitmesi imkansızdı. "Şey dede, sen Ayşe teyzeyle gitsen olmaz mı? Benim projenin başında kalmam gerekir." böyle söylese de gitmemesinin asıl nedeni her zaman aklının bir ucunda olan su perisiydi.


"Olmaz Uğur, ayda yılda bir şey istedim senden yapmak zorundasın " Hulusi bey ağzını peçeteyle sildikten sonra masadan kalktı. "Yarın" dedi itiraz kabul etmeyen sesiyle "Yarın öğlen gibi olsun uçağımız "diyerek gitti. Uğur arkasından şaşkın bir şekilde bakakaldıysada aklına gelen sebepleri öne sürdü. "Dede işleri ayarlamam gerek. Hem daha Kereme bile söyleyemedim. Yarın çok erken" diye merdivenlerden çıkarak anlatsa bile o Hulusi Kayalıydı . olması gerekeni söyleyip giderdi ..Her zaman olduğu gibi ..


Ertesi gün Uğur Samsuna gitmeden Keremle konuşup olanları anlattı. "...Ya kardeşim dedem tutturdu samsuna gideceğiz diye ,...Yok kardeşim.. Ne zaman dönerim belli değil ama bilgisayarım hep yanımda projeyle ilgili sorun olursa söyleyin düzelteyim, .. Eyvallah görüşürüz "diyerek telefonunu kapatıp bavuluyla beraber aşağıya indi. Aşağıda Ayşe teyzesini kahvaltıdaki eksikleri tamamlarken gördü "Ayşe sultan eline sağlık yine döktürmüşsün "


"Afiyet olsun oğlum, dedenin yanında gitmen çok iyi oldu. bu aralar haplarını almıyor, aldır haplarını olur mu?"


"Tamam Ayşe teyze ben aldırırım ilaçlarını, Ahmet hazır mı yarım saate çıkmamız gerek "


"Hazır oğlum, kahvaltısını yaptı arabada sizi bekliyor"


"Kız ayşe sultan sana bir şey itiraf edeyim mi? Ben sırf senin için dedemle gidiyorum "


"O nedenmiş oğlum" diyerek merakle sordu ayşe hanım


"Seni Salih amcayla yalnız bırakıyorum biraz baş başa zaman geçirin. Ahmeti de kovun evden tatil yapın beraber ,huysuz dedem olmadan biraz kafanı dinle" diyerek güldü Ayşe kadının suratı kızararak,


"Oğlum hulusi beye huysuz deme kızar hem ne yalnız kalması be oğlum bizden geçti o işler. Sorsan adam bahçivan ama karısına bir gül getirmişliği yok! Bahçede ağaçlara baka baka kütük oldu benim adam" diyerek kıkırdadı Uğur, Ayşe hanıma sarıldı. Bu kadın annesi gittiğinden beri her şeyiydi. Hiçbir zaman onu oğlu Ahmet'ten ayrı tutmamıştı.


"Ayşe teyzem seni özleyeceğim"


"Bak hele beni özleyecekmiş beni kocam özlesin, sen de evlen artık karını özle"


Uğur şüpheci bir şekilde Ayşe teyzesine baktı. "Ayşe teyze, bu evde sadece sen ile dedem her gün en az bir kere evlen cümlesini kullanıyorsunuz. Artık bu konuda dedemle anlaştığınızı düşünmeye başlayacağım " Ayşe hanım gözlerinde beliren üzüntüyle konuştu.


"Tamam, tamam kızma hemen asıl ben daha çok özleyeceğim seni." diyerek gülümsedi ve devam etti. "Oğlum bilirsin seni hiçbir zaman ahmetten ayırmadım. Sende benim oğlumsun seni sütümle besledim sevgimle büyüttüm yine olsa yine yaparım da oğlum, " diyerek Uğurun sarılmasına karşılık verdi "At şu kırgınlığı gözlerinden sende sev sende sevil böyle tek başına hayat geçmez ki. Bak kütükte olsa can yoldaşımdır Salih benim onsuzluktansa onunla mutsuzluğu tercih ederim" Uğur, Ayşe hanımın anne kokusunu içine çekerek yanağından öptü . Ayşe teyzesinin üzgün gözlerini görünce o da üzüldü.


"Üzülme be Ayşe teyze. Her şey gibi evlilikte kadermiş ya sen öyle söylerdin . Şu an için evlenmeyi düşünmüyorum ama belki bir gün kaderim karşıma çıkarsa işte o zaman evlenirim bende " diyerek Ayşe teyzesinin yanaklarını iki eliyle tutup gülümsetmeye çalıştı. Onun yaptığı harekete dayanamayan Ayşe hanım gülümsedi.


"Senin kaderinde, kalbi çok güzel olan bir kız var. Ben inanıyorum oğlum işte zamanı geldiğinde ne kaderine ne de o kıza karşı çıkamayacaksın .."


Uğur işi şakaya vurdu. "Söyle bakalım Ayşe sultan kalbiyle beraber yüzü de güzel mi kaderimin?" diyerek güldü. "Biliyorsun ki iç güzelliğini sadece organ mafyası önemser yani sultanım bu kaderimin yüzü de güzel olsa iyi olur, başka türlü hiç bir numarasını yemem." dedikten sonra Ayşe hanımdan bir öpücük alarak masaya geçti


"Neymiş o senin yemeyeceğin şey evlat ?"


"Dedem ya seninde işine gelince kulakların duymaz bunu nasıl duydun şey diyordum bugün yumurta yemeyeceğimi söylüyordum Ayşe teyzeye. Hemen kahvaltı yapalım yoksa uçağı kaçıracağız. " Hulusi bey uğurun ve Ayşe kadının konuştuklarını duymuştu o yüzden üstelemeyerek kahvaltısını yapmaya koyuldu.


Uçakla samsuna indikten sonra taksiye atlayıp merkeze yol aldılar.


Sonunda yol bitmişti. Zafer beyin evinin kapısını çalarak beklemeye başlamışlardı. Kapıyı, Zafer beyin kızı Aynur açmıştı. Hulusi bey mutluluk içinde "Aynur kızım" diyerek sarıldı. Aynur da Hulusi beyin sarılışına karşılık verdi. "Hulusi amcam hoş geldiniz"


"Hoş bulduk kızım Zafer nasıl"


"Babam daha iyi oldu girin içeriye" diyerek yolu açtı. Kadın, dedesiyle konuşurken Uğurda önce etrafı sonra kadını incelemeye başladı. Sarı saçlarına bağladığı eşarbı, mavi gözleri ve yaşının getirdiği olgunluğa hayran kalınabilirdi. Sonunda kadın Uğura döndü. "Merhaba oğlum. Sende hoş geldin. "diyerek sarıldı. Uğur en son küçükken gördüğü bu kadının ona hala aynı yumuşaklıkla oğlum demesine, sarılışına istemese de mutlu olmuştu.


Uğur, kadının sarılışından kurtulduktan sonra karşısındaki kadının yaşlanmış ama hala aynı güzellikte olan yüzüne baktı. "Hoş buldum Aynur hanım" diyerek elini uzatmış, kendini zorlayarak soğuk davranmıştı. Böyle davranmak zorundaydı çünkü içindeki şevkate muhtaç olan o çocuğu, yıllarca yok etmeye çalışmıştı. Gardını sağlam tutmuş duvarlarını kalın örmüştü. Bu yüzden içindeki yaralı çocuğu bir zamanlar 'Aynur teyze' diyerek peşinde koştuğu, bir hareketinden her şeyi anlayan bu kadından saklamalı, gerçek Uğuru göstermemeliydi.


Aynur hanım Uğurun soğuk mesafeli haline ses etmeyip anlayışla tebessüm ederek elini sıktıktan sonra onu içeri davet etmişti.


Bölüm Sonu..


Loading...
0%