@duygum7
|
ZATIŞAHANEM
"Antalya 2024,temuz 17" Mutluluk yeri zamanı olmayn birşey mi? kimine göre yeri zamanı olmayan aniden olan olaydır ama bana göre mutluluk ailem çok sevdigim ailemin yanı ve onlarla gecirdigim zannlar dı. Onlardan uzak gecirdigim 5 yıl mutlul nedir bilmeden yaşadım sebebini bilmeden buralara hiç tanımadım bir şehre sürgün edildim bazen çok merak etsemde sebebini sormadım babama, anneme , halama ve kardeşlerime sadece halamla buraya geldik 5 yıl önce belki artık yüzleşmem gerekiyor onlarla bugün doğum günüm 19 yaşına girdim artık mardine gitme vaktiydi aylemin haberi yok bana bakmakla hükümlü olan halımında artık çok sıkıldım bu evdende hayatanda tamam olabilir burda çok iyi şartlarda okuyorum iyi baklıyorum ama ailem yok yanımda 5 yılımı yanlız gecirdim dayanamıyorum anneme babama sarılmayı çok özledim babam adem mağlaz mağlaz aşiretin agasıydı mardinde köklü büyük aşireti oteler zinçirine sahipti Antalya gelme sebebimde burda büyük bir otelimizin olmasıydı benim için güvenli olarak burayı seçmişti ama ben burda bağuluyadum her geçen günde bitiyodum bu gün mardine gidip onlarla akşam yemeği yiyeceğim inşallah benim için güzel bir yemek olcak.
Yatım yerden dogruldum günlügüme bügünümde yazdıgma göre kapatıp yatamın altındaki sandıga kodum geri çekilmemle odamın kapsı çalması bir oldu hemen yerden kalkıp telfonu elime alıp yatagıma uzandım -“ gel “ dememle bizle mardinden gel yardımcımz ayşe abla girdi içeriye “ zümra hanım hanım ağam aşığı salona beklir sizi” ayşe abla 45 yaşınada tobiş bir kadındı yılardı bizleydi sevdimiz saydımız yardımçımzdı ona bakıp yatım yerden dogruldum yanına gidip yanagında makas kopardım “ naber ayşişim “ diyip gülmsedim arkamı dönüp merdivenlden inip büyük salona gectım beni masada bekiyen halama yaklaştım masda büyük bir pasta ve beni bekliyen hediyeler sezice oturdum yerime pastaya odaklandım “ zümram delalamın( güzelim) no oldi sana bügün dogum günüdür kızım mutlu olsana biraz yaksa hastasın bir yerinmi ağrıyor he de bakıyım halana” pastada gözlerimi ayırıp “ iyim halla bişeyim yok “ dedimde hallam gülmsedi ardında bana kadife olan hediye kutusunun uzatıp “ babanın hediyesidir doğum günü kutluladı ve telefonu ardında acmanı söyledi” zaten hep gönderidi 5 yıldır yaptıgı bu gelip görmek yok sadec ariyip konuşmak vardı bide arda gönderdi hediyeler kutuy alıp actıgmda adımım sayadımn yazdıgı altın bir kolye vardı kutya bakı kapatıp kenra koydum ve halam bu sefer diyer kutuyu uzatıp “ annanı hediyesidir “ dedi kutuyu alip actmda pandoradan adım ve soy adımın baş harflerin oluştrdugu şan bilekliğiydi ardında bir not yazmışdı
“ güzel kızm bebeyim zümram seni çok özledim anecim iyki doğurdum seni bebekmın yeni yaşın sana mutluluk huzur sağlık getirsin inşallah annem inşallah bidakine berabar kutlarız inşallah öpüyorum seni kocaman “ “Mihriban mağlaz”
Notu temesümle okuyup kutdan cıkardım bilekligi sol elime taktım umarım annemin dedigi gibi şans getir diyip hallamın bu sefer ona aiyit oldugunu düşndügüm hediye kutusunu uzatı tebessümle bakıp hediye kutsunu aldım kutuyu actımda pahalı bilndik bir markanın saatiydi saati kutudan çıkarıp taktımda elimde saatı alıp kendi takmak istedi saati onun eline bırakıp takması icin sağ kolumu uzatım saatı koluma takarken “ herşey zamanıyla güzeldir unutma kızım zamanı gelmiyen hiç birşey güzel degildir “ diyip gözlerime bakarak tebessüm eti zelal halam 38 yaşında bütün mardine güzeligyle nam salmış bır kadındı upuzun kumral sacları mavi gözleriyle zarif bedeniyle çok alımlıydı erken yaşta evlenip 25’inde eşini kaybetti için bizle yaşmaya kar vermişti hata kerkez beni ona bentetirdi oda umarım kaderimiz benzemez derdi hiç anlmazdım ne dedigin ama şimdi yaş aldıkca anlamay başlamıştım umarım kaderimz benzemezdi.
Pastalarımzı yedikten sonra odama geçtim kendime mini bir valıiz hazırladım masanın üstündeki telefonumu alıp yüksek sesle müzik aşıp valizimi camdan aşagı atıp banyoya ireledim seri şekilde duş alıdım ardından hafif bir makyaj ve uzun kumlarl olan scaclarım şekiledirim üstüme normal kıyafetlerimi gecirip ayagımada normal sıporlarımı giyip kol cantamı alıp çıktım odamda merdivenlerden inip aşğı salona geldigmde hallam birden “ hayırdır kızım nereye böyle “ hallama bakıp tebesümle “arkadaşlarla doğum günümü kutluyacagız gec kalmam merak etme “ dedimde “ tamam dikat et kormalarıda al yanına “ dedi ona bakıp seri adımlarla çıkışa yöneldim kapıdan cıkıp arka tarava gidip valizimi aldım çıkışa doğru hareket etimde birden durdum çünkü koruma gercegini unutmuştum tabi direk bagaja girdim Allahtan halmın zoruyla gecen senne eyletimi almıştım arabayı çalştırıp bahçe kapısına geldigimde korumalardan celli abi durmamı işatet yaptında durdum sakin bir şekilde camı açtımda celli abi “ hayırdır hanımım nereye böyle “ diyip bana odakladı hayır anlamıyorum niye herkez ben bire çıkınc hayırdır kelimesini kulanıyor derin bir nefes alıp “ halamın haberi var 1 saate dönerim” deiyip gülmsedim oda ardında “ cocuklarda sizinle gelsin tek gitmeyin “ diyip el kol harketleriyle korumalara arabayı işaret etinde “ “ hayır abi korumaya gerek yok hem sıkıldım artı her yetde peşimdeler gidip gelicem merak etmeyin beni cocuk deglim ben” “ dedimde celli abi “ tamam dikat edin bişey olursa arayın bu arda nice mutlu yaşlara hanımım” diyip samimi bir şekilde gülmsedi “ teşekkür ederim “ diyip arabayı calıştırıp direk havalimanına sürdüm geldimde 1 saate uçağım kalkacaktı arbayı havalıman bagajına bırakıp güvenlikten geçip işlemleri onaylatıp tuvalete girdim valizmden uzun geniş kollu saten gece mavisi belimi saran zarif ve şık duran elbiseyi üzerime gecirdim ayagımdaki sıporlarıda çıkartıp siyah tek bant topukları giydim hafif makyajımda tazeliyip tuvaleten cıktım bekleme alanına gelidimde ucagın kalmasına 15 dakika vardı telefonu kapatıp ucaga doğru hareket etim biraz gecikten sonra ucagıma binebildim icimden bekleyin beni mağlazlar ben geliyorum dedim çok mutluydum kimse keyfimi bozmazdı
{🤍}
1 saat ‘ 40 dakika sonra nihayet idim kokusun topragın özledigim yurduma 5 senedir gelmemişti mardine herşey hatırladım gibi çok güzeldi akşam vakitler oldugu için ayrı bir havası vardi şehrimin çok duygulandım buraya geldim için ama aglamadım aglama işini konağa sakladım çıkşa doğru mutlu bir halde giderken bana çarpan büyük gövdeyle birlikte kendimi yerde buldum tabi düşerken birden “ lannnnnnn” dedim gözlerimi üstümdeki gövdeye cevirdigimde esmer toprak gözlü çokta yakışıklı bir vardı ama bian afaladım çünkü onun sağ eli düşmenin etkisinde dolayı kafam darbe almasın diye başımın altındaydı ve çok yakın bir mesafedeydik ve parfümü neydi acba şahane kokuyodu ama konumuz bu degildi ona tekrar baktıgmda oda bana odaklanmıştı ve o hiç tanımadıgım ses “ lan mı? “ dedinde direk üstümden itip aya kalktım “ evet lan biraz dikat etsene ezdin beni burda “ dedimde kaşlarını hafif çatıp çapkınca gülmsedi “ yolun ortasında duran sendin “ diyip üstünü başına ceki düzen vermeye çalışıyodu derin bir nefes alıp “ ne yani burda durdum için çarpmak zoundamıydın” dedimde tekra çapkınca gülmsedi tamam gülmsemesi güzel ama şuan o gülmsedikce cıldırıyordum hem özürde dilmedi mardiın ayısı bir anda bana yaklaşıp çok uzun oldugu için biraz eyilip benimle aynı hızaya geldiginde “ evet buda dursan carpmak zorunda kalıyorum “ diyip geri çekilip gine sinsice gülmsedi off resmen daha mardine geleli 1 saat olmadan katil olcaktım ona bir adım atıp “ bana bak ukala sen kendini ne sanıyorsun terbiyesiz insan bir özür diler mardin aysı “ dedimde oldukca eylendigini gösteren bir kahka at ve bana yaklaşıp “ mardin aysımı güzel sevdim bunu “diyip çapkıca gulmeseyip taprak gözleriyle baştan aşagı ben süzüp tekra azını açıp “kusura bakmayın afedersiniz “ diyip gine çapkınaca beni süzüyodu bu kendini ne sanıyodu ya sapıkmı ne yarabülalemin sen bana sabır ver bizmkileri görmeden katil olmiyim yarabim bu kulun acı derin bir nefes alıp arkamı dönüp çıkışa doğru hareket etimde arkama dönüp baktım hala orda bana bakıyodu acaba ukala olan omuydu yoksa toprak gözlerimi diye duşnudum sanırım ikiside ukala benim için direk onume dödüp çıkışa doğru harekt edip bir taksi durdurup tasiye bindim taksici “ hoçgeldinz nereye abla “ dedinde “ mağlaz konağı lütfen “ dedimde taksici ikbaşta aynadan bana odaklanıp durdu sonra “ tabi “ diyip yola koyuldu harbi anlamıyorum bu güzelim şehirden niye sürgün edildigimi camdan dişarı izlemeye koyuldum unutum yolar cadelere onaklandım bazı anılarımı hatırladım ve yarım saat sonra konağın önünde durdu taksi ücret ödeyip indim aşagıya büyük şaşamlı güzel konağımı seyretim sonra yaklaşip konagın girş kapısın çaldıım bir süre sonra kapı acıldı kapıyı acan yardımcımız zehraydı beni gördünde şok gecirdi zavalı kadın ona susmasını işaret edip avluya doğru adımladıgmda annemin sesini işitim “ zehra kim gelmiş gece gece “ zehradan ses gelmyince tekrar “ zehraaaa dedim “ diyip sustu merdivenlerden çıktımda anılarım canlandı gözümde bir zmanlar mutlu olduğum hayatm geldi aklıma yukar çıktımda annem abilerim abimin eşi hiç görmedim yegnim duru ve kardeşim annem babam akşam yemegi yiyolardı onlara yakalşıp “ anne” dedim
🤍Umarım sevmişinzdir oy verseniz sevinirim 🤍zümra icin zorlukar kadar güzelikerde olucak takipte kalın
|
0% |