Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Oyun

@efsoviaa

İzgi'nin mesajıma cevap vermesini beklerken, İnstagram'dan Mirza'nın mesajıma yanıt verdiğine dair bir bildirim geldi.

+ "Aaaaa!"

+ "İzgi, cevap yazdı."

Telefonumu cebime koyup, Beste'nin yanına gittim.

"Beste!"

Beste bıkkın bir nefes verdikten sonra konuştu; "Efendim Melis?"

"Cevap yazdı."

Beste, Mirza'nın cevap vermesini beklemiyor olmalıydı ki verdiği tek tepki, "Ne?" demek olmuştu.

"Cevap yazdı diyorum Beste, ne yapmalıyım?"

"İlk olarak mesajı aç abla."

Heyecandan titreyen ellerimi ve hem korkudan hem de heyecandan güm güm atan kalbimi dizginlemeye çalıştım fakat başarılı olamayacağımı anladığımda, bir kere daha sakin olmayı denedikten sonra telefonumu cebimden çıkarttım ve instagramdan fake hesabıma giriş yapıp mesajı açtım.

el4ylayy: Umarım sevgilin olduğu için bu şarkıyla story paylaşmamışsındır.

ccmirza_: Hayır, sevgilim olduğu için paylaşmadım.

Mirza'nın mesajını Beste'ye gösterdim. "Beste ne yazacağım?"

Beste telefonumu elimden alıp Mirza'nın hesabına girdi ve profil resmine baktı.

Beste bir Mirza'nın fotoğrafına bir de benim heyecandan sırıtan suratıma baktı ve en sonunda dayanamayıp çıkardı ağzındaki baklayı; "Abla sen bu dağ ayısına yürümek istediğine emin misin?"

Beste'nin sorusuna cevap vermek yerine, göz devirip ters ters bakmakla yetindim.

"Peki o hâlde, 'o zaman hâlâ bir şansım var değil mi?' gibi bir şey yazabilirsin."

Mirza'yı daha fazla bekletmemek adına Beste'nin dediklerini yazdım.

el4ylayy: O zaman hâlâ bir şansım var ;)

el4ylayy: Yani var değil mi?

Mesajı atmamla, Mirza'nın görmesi bir oldu.

Mirza'nın benim mesaj atmamı bekliyor olması düşüncesi bile kalbimin yerinden çıkacakmış gibi atmasına neden oluyordu.

Mirza mesajıma cevap yazıyorken, İzgi yazdı.

- "Ne yazmış Melis?"

- "Ss atsana."

İzgi'nin mesajına cevap vermek için üstten gelen bildirime tıklayıp WhatsAppa girdim.

+ "Henüz pek bir şey konuşmadık. Konuşmamız ilerlesin öyle ss atarım."

+ "Ve sevgilisi yokmuş İzgiii!🥳🥳"

WhatsAppdan çıkıp, tekrardan instagrama girdim.

Mirza'nın mesajını heyecandan ve korkudan titreyen ellerimle açtım.

ccmirza_: Yok.

ccmirza_: Sen kimsin?

Mirza'nın mesajını ilk okuduğumda bu kadar kaba bir yanıt beklemediğimden dolayı afalladım. Acaba gerçekten de Beste'nin dediği gibi bir ayıdan mı etkileniyordum?

el4ylayy: Ama çok kırıcısın.

el4ylayy: Hem belki vardır?

Mesajlaşmalarımızın ssini alıp İzgi'ye attım.

+ "İzgi, acaba ben gerçekten de bir dağ ayısından mı etkileniyorum yoksa o henüz beni tanımadığı için mi bu kadar kaba?"

- "Seni tanımadığı için bu kadar kaba davranıyordur Melis. Yazmaya devam et ben arkandayım."

WhatsApp'dan çıkıp, tekrardan instagrama girdim.

ccmirza_: Kızım kimsin sen?

Mirza'ya elbet bir gün kim olduğumu söyleyecektim fakat o gün Mirza bana aşık olmadan gelmeyecekti.

el4ylayy: Senden hoşlanan biriyim diyelimm.

Aslında utangaç biri değilimdir fakat bu mesajı attığım an utançtan kafamı toprağa gömmek istedim.

Yaklaşık iki dakika sonra Mirzadan yanıt geldi.

ccmirza_: Ben tanımıyorum seni.

Mirza'ya cevap olarak 'Günaydın gerizekalı. Yeni mi anladın tanımadığını?' yazmak içimden gelsede onun gözünde kötü bir izlenim bırakmak istemediğimden dolayı bu fikirden hemen vazgeçtim.

el4ylayy: Ben seni tanıyorum, sende beni tanırsın zamanla.

el4ylayy: Tabi istersen.

Eğer Mirza hayır derse ne diyeceğimi bilemediğimden dolayı hızlıca instagramdan çıkıp, telefonumun ekranını kilitledikten sonra odama gittim ve okuduğum kitabı açtım.

Aynı cümleyi onuncu defa okuyunca, dikkatimi toplayamadığımı bu yüzdende bir an önce Mirza'nın mesajını açmam gerektiğini anladım.

İnstagrama girdiğimde Mirza'nın 5 dakika önce cevap yazdığını gördüm. Daha fazla oyalanmadan sohbetimize girdim.

ccmirza_: Nasıl tanıyacağım?

el4ylayy: Çok ilginç olacak ama konuşarak tanıyabilirsin.

Mesajım yine anında görüldü oldu.

ccmirza_: Tamam.

ccmirza_: O zaman konuş hadi.

Bu çocuk beni şizofren mi sanmıştı? Kendi kendime ne konuşmamı bekliyordu?

el4ylayy: Ben şizofren gibi tek başıma mı konuşacağım? Beraber konuşacağız.

el4ylayy: Yani seninde konuşman gerekiyor.

ccmirza_: Peki, bizim okuldan biri misin?

el4ylayy: Evet sizin okuldan biriyim.

ccmirza_: Kaçıncı sınıfsın?

el4ylayy: 10. sınıfım.

ccmirza_: Daha önce bir muhabbetimiz oldu mu?

el4ylayy: Olmadı maalesef.

el4ylayy: Sadece kantinde 1-2 kere konuştuk.

ccmirza_: Ne konuştuk?

el4ylayy: Masamızdaki sandalyeyi istemiştin.

Bu cümleyi yazmam ile ister istemez aklımda o gün canlandı:

Günlerden perşembeydi ve biz öğlen arasındaydık.

Sınıfımız alt katta olduğundan dolayı zil çalınca, ilk olarak ben ve Ceylan kantinden yemeğimizi almıştık. Daha sonrada gidip kantindeki en güzel masaya oturmuştuk.

Aslında bu sürekli olan bir şeydi. İlk olarak ben ve Ceylan gidip yemeğimizi alırdık ve masayı kapardık, İlayda da sınıfı üst katta olduğundan dolayı birkaç dakika sonra gelirdi.

Masaya oturup İlayda'nın gelmesini beklerken, her zamankinden geç geleceğini hatırladık çünkü dersleri resimdi ve resim sınıfı en üst kattaydı.

Acıktığımız için yemeklerimizi açıp yemeye başlamıştık ki, Mirza'nın masamıza doğru geldiğini gördüm.

Gözlerimi Mirza'nın üzerinden çekip, Ceylan'a odaklanmaya çalıştım.

Yaklaşık 10 saniye sonra Mirza yanımıza geldi.

Bakışlarımı Ceylan'ın üzerinden çekip Mirza'ya baktım. Mirza gülerek, şimdilik boş olan İlayda'nın sanalyesini tuttu ve "Bu sandalye boş mu?" diye sordu.

Heyecandan elim ayağıma dolandığı için sadece sandalyenin boş olduğunu onaylamak adına kafamı aşağı yukarı 'evet' anlamında salladıktan sonra 'hm hm' dedim.

Mirza teşekkür ederek sandalyeyi aldı ve gitti.

O sadece sandalye istemişti fakat ben kalbimi istemiş gibi erimiştim...

Mirza gittiğinde İlayda'ya bakmak için kantinde gözlerimi gezdirdiğim esnada, İlayda'nın sadece birkaç metre uzağımızda elinde yemeğiyle durduğunu ve şok olmuş gözlerle bir bana bir de Mirza'nın götürdüğü sandalyesine baktığını gördüm.

İlayda kendini toparlayıp yanımıza geldiğinde, bana sandalyeyi verdiğim için, Ceylan'a da bana uyup sessiz kaldığı için sağlam bir fırça atmıştı.

Kantin dolu olduğu için İlayda'ya sandalye bulmamız biraz zor olmuştu fakat bulmuştuk.

Her ne kadar kısacık konuşmuş, hatta utandığım için hiç konuşamamış olsak bile onunla göz göze gelmek ve gülümsemesini yakından görmek bile güzeldi...

Kafamı iki yana doğru sallayarak, zihnimi esareti altına alan anıdan kurtardım.

Mirza'nın o günü hatırlamayacağını ve onunla dalga geçtiğimi sanacağını bilsemde, belki bir umut hatırlar diye hevesli bir şekilde cevap olarak ne yazdığına baktım.

ccmirza_: Laylay, neden oyun oynuyorsun?

ccmirza_: Normal hesabından yazsana.

Tahmin ettiğim gibi Mirza'nın o günü hatırlamaması içimde minik bir burukluk bıraksada, bana laylay diye hitap etmesi kahkaha atmama sebep oldu.

el4ylayy: Oyun oynamıyorum, gerçek hesabımdan yazmaya çekiniyorum.

ccmirza_: Neden?

el4ylayy: Dürüst olmak gerekirse, soğuk biri gibi durduğun için vereceğin tepkiden çekindim.

ccmirza_: Soğuk biri değilimdir aslında.

ccmirza_: Ama şimdi seni merak ettim.

Her zaman ne yaparsam yapayım onun için görünmez olan ben, şuan görünür olmuştum.

Mirza'nın beni merak ettiğini itiraf etmesi, sırıtmaktan ağzımın kulaklarıma ulaşmasına neden oldu.

Mirza beni görmüyor olsa da, son zamanlarda Beste'nin favori dizisi olan kardeşlerim dizisindeki Tolga karakteri gibi piç gülüşümü yüzüme takındım ve Tolga gibi cevap yazmaya başladım.

el4ylayy: Diyosuuuunn.

ccmirza_: Dedim bile ;)

el4ylayy: Bak bende heyecanlandım şimdii.

ccmirza_: Yaz işte, ne olacak!

ccmirza_: Merak ettim yani.

el4ylayy: Tamamm yazarım bir ara.

el4ylayy: Ama şimdilik bu hesabımdan konuşalımm.

ccmirza_: Laylay biz seninle takipleşiyor muyuz?

Mirza bana Laylay dedikçe, ona Mirmir diyesim geldiği için bu sefer içimden geldiği gibi davrandım ve Mirza'ya yazdığım cevapta Mirmir dedim.

el4ylayy: Evet Mirmir, priv hesabımdan takipleşiyoruzz.

ccmirza_: Mirmir mi?

el4ylayy: Hmm hmm

el4ylayy: Sen bana Laylay dersen, bende sana Mirmir derim.

ccmirza_: İyi de bakalım. Bu arada ben hiç 10. sınıflarla takipleşmiyorum ki.

el4ylayy: Demekki 10. sınıf olduğumu bilmeden istek attın.

ccmirza_: Ben mi istek attım?

ccmirza_: Yok daha neler!

el4ylayy: Evett, istek atan sendin.

ccmirza_: Alla allaa

Aslında ben dayanamayıp, priv hesabımdan da Mirza'nın storysine yanıt olarak kalp gözlü emoji attığımdan dolayı Mirza bana takip isteği atmıştı ve biz takipleşmeye başlamıştık ama bu detayı onun bilmesine gerek yoktu.

el4ylayy: Evet aaa.

el4ylayy: Seni kandıracak değilim ya!

Mirza hâlâ sohbette olmalıydı çünkü mesajıma anında bakmıştı fakat bu sefer anında cevap yazmadı.

Aradan yaklaşık 10 dakika geçince Mirza'nın cevap yazmayacağını ve benim görüldü yediğimi anladım.

Sohbetimizin ilerlemesi için tekrardan yazmaya karar verdim.

el4ylayy: Ne güzel sohbet ediyorduk Mirmir.

el4ylayy: Neden görüldü yedim acaba?

ccmirza_: Benim takip ettiğim 10. sınıf yok.

ccmirza_: Yalan söylüyorsun Laylay.

Mirza'nın beni yalancılıkla suçlamasına biraz kırılsamda, yinede ona sert davranmadım.

el4ylayy: Yalan söylemiyorum, 10. sınıfım.

ccmirza_: Neyse tamam ya,

ccmirza_: Uzatmaya gerek yok.

ccmirza_: İyi akşamlar.

Sohbetimizin öylece bitmesini istemiyordum, bitmemeliydi. Bunca zaman sonra konuşmuştuk ve bu konuşmamız unutulmamalıydı.

Bu yüzden ilk aklıma gelen şeyi yazdım:

el4ylayy: Hani soğuk biri değildin?

ccmirza_: Özgüvensiz insanlarla konuşmak tercihim değil.

Ben ve özgüvensizlik mi? Birinden hoşlanınca mala bağlıyor olabilirim ama asla özgüvensiz değildim! Arkadaşlarım bile bana yürüyen ego diyorken, nasıl özgüvensiz olabilirdim?

Özgüven ile dolup taşsamda kendimi savununca Mirza'nın görüldü atacağını bildiğim için özgüvenimin olduğunu savunmak yerine başka bir şey yazmaya karar verdim.

el4ylayy: Pekii, gerçek hesabımdan yazsam konuşur muyduk?

ccmirza_: Kim olduğuna bağlı.

Mirza'nın yazdığı cevabın asıl anlamı; 'Dış görünüşün güzelse konuşuruz, değilse itirafa düşersin'di. Güzel olduğumu ve bir ilişki yaşarsak çirkin kalanın o olacağını bilsem de yinede kendimi ona göstermeyecektim çünkü Mirza benden büyüktü ve o bir erkekti. Toplum açısından önemli olan kısım onun bir erkek olmasıydı. Yani onun adı çıkmazdı, adı çıkan ben olurdum.

Bu nedenlerden dolayı Mirza'ya asla kendime göstermeyecektim ama anonim olarak kalarak onu kendime aşık edecektim.

Mirza, 'neden oyun oynuyorsun?' demişti değil mi? Aslı oyun şimdi başlıyordu.

Bu oyundan tek dileğim onu kendime aşık etmeye çalışırken, Mirza'ya karşı olan hislerimin daha çok büyüyüp beni mağlup etmemesiydi...

🍀 

◉Lütfen oy verip yorum yapmayı unutmayınn ᜊ

◉Bölüm hakkındaki düşünceleriniz nedirr

𖤐Tiktok: efsoviaa

 

 

Loading...
0%