@elifimben
|
Keyifli okumalar lütfen çok emek veriyorum.Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
Boran Akça'nın geçmişi;
Kaç defa ihanete uğramıştım ailem tarafından sokağa atılırken ihanete mi uğramıştım?
Hayır ailem merhametsizlikten ve sevgisizlikten beni sokağa atmıştı.
Ben asıl ihaneti kardeşim hatta ailem olarak gördüğüm çocuk beni terk edince anlamıştım.
Ama inanıyordum bir gün benim karşıma çıkacaktı.Peki ben ne yapacaktım affedebilecek miydim ?
Belki de bir daha karşılaşıcaktık ama birbirimizi tanımayacak kadar geç olacaktı.
Bana "büyüyeceğiz"derdi.İnanırdım.
Bana"umudunu kaybetme "derdi. Kaybetmezdim.
Adı gibi umut ederdi hep , evet o çocuğun adı Umut'tu.
Boran'ın geçmişinden
Gözlerimi açtığımda kendi odamdaydım.Yerimden kalktığım an banyoya gittim , yüzüme soğuk bir su çarptım.
Ellerim hala çok olmasa da titriyordu.Ben onu görmüştüm veya görmüşmüydüm yoksa bu bana zihnimin bir oyunu muydu?
Ama gözleri aynı bakıyordu hala bunca yıl değişmemişti.Neden kaçmıştı benden hazır değilmiydi?Belki tanımamıştır.
Gözlerimden de mi tanımamıştı ?Belki ben değişmişimdir artık farklı bakıyordur gözlerim , eskisi gibi masum bakmıyorumdur.
Belki kırgındır bana , kendini feda ettiği için pişmandır.
Banyodan çıktığımda aşağı indim.Zeynep kahvaltı hazırlıyor Yiğit ise yardım ediyordu.
Alaz sağ ayağını sol dizine yaslamış rahat bir şekilde oturuyor olsada yüzü bir şeyler düşünüyormuş gibi ciddiydi.
Yavaş adımlarla yaklaştım "gü-günaydın" sesim titriyordu.
Zeynep elindeki son bardağıda bırakıp " bende tam seni uyandıracaktım , daha iyimisin ?"
Kafamı olumlu anlamda salladım iyi değildim, hemde hiç değildim.
Hep beraber masaya oturduk ama Boran yoktu.
" Boran nerede? " sesim o kadar kısık çıkmıştı ki boğazımı temizledim.Alaz derin bir nefes aldı. " Bir işi var az sonra gelir. " kafamı salladım.
Zeynep sanki çekiniyormuş gibi "Bugün 31 Aralık" dedi.Ben bunu unutmuştum." Alya sende iyiysen eğer akşam güzel bir yere mi gitsek. "
"Ben iyiyim. " diyebildim ve ağzıma bir parça ekmek attım." Çekiliş için biraz geç kaldık ama olsun bu akşam yaparız sonra veririz." kimseden ses çıkmayınca" olur mu?" diye sordu Zeynep
Alaz " olur " dedi ve masadan kalkıp "aç değilim,duş alıcam. " Diyerek yukarı çıktı.
Tek çıkan ses çatal ve bıçakların boş boş çıkardığı seslerdi çünkü kimsenin bir şey yiyebildiği yoktu bir süre sonra hep beraber masayı toplayıp koltuklara geçtik.
Sessizliği bozan ise anahtar sesi olmuştu Boran göründüğü an Zeynep ayağa kalkıp "ne işin vardı senin?"bir yandanda yüzünü kontrol ediyordu.
"Çekiliş hediyemi aldım. " dedi Boran Zeynep'in aksine gayet rahat bir şekilde " iyide sana çıkacak kişiyi bilmiyorsun neye göre aldın ?"
Boran " hisler " dedi doğrudan gözlerimin içine bakarak.
Zeynep ise göz devirdi ve benim elimden tutarak yukarı çıkardı. "Hazırlan birazdan alışverişe çıkacağız."
Üstüme kalın bir kazak ve siyah bir pantalon giydim.Havalar çok soğuk olsada hala kar yağmamıştı.
Daha önce kar yağdığında oynamak için kimsem olmadığından oynayamazdım ama şimdi oynayabilirdim veya bunun için çok geçti.
Aşağı indiğimde Zeynep arabasını vermesi için Alaz'a yalvarıyordu.
"Hadi ama iki tane araban var bir tanesini versen ne olacak?" Alaz fısıldayarak " bir şartla " dedi " Fazla güzel olma " dedi ve anahtarı avucunun içine bıraktı.
Zeynep ağzı açık bir şekilde Alaz'a bakarken Alaz kıkırdıyordu.
Dolaptan kabanımı alıp "gidelim mi ?"diye sorduğumda kafasını salladı.
Siyah spor arabaya bindiğimizde yaklaşık yirmi dakikada gelmiştik.Bir saatin sonunda ben elbisemi çoktan seçmiş Zeynep'i bekliyordum.
Lacivert saten bir elbise almıştım uzun kollu dizlerimin altında biten bir elbiseydi.
Zeynep kabinden dizlerinde biten turkuaz bir elbise seçmişti elbiseleri ödeyip eve döndüğümüzde saat yediydi.
Doğruca hazırlanmaya başlamıştık, aynadan kendime baktığımda ilk defa kendimi bu kadar güzel görüyordum.
Aşağı indiğimizde yalnızca Yiğit kapının önündeydi üstünde beyaz bir tişört ve ceket takımı vardı.
Arabaları görünce iki farklı arabayla gideceğimizi anladım ve hiç düşünmeden Boran'ın arabasına bindim.
Yiğit ile Zeynep de Alaz'ın arabasına bindiler.Alaz bizim önümüzdeydi.
Araba çalıştı ama bu sessizliğe dayanamıyordum."Nereye gideceğiz?"diye sordum.
"Bizim mekana " dedi gözleri sadece yola odaklıydı ve sadece yandan profilini görebiliyordum.
"Daha iyimisin?"diye sordu. "evet "Anlatmayacak mısın?" "Şimdi değil."Bir şey söylemedi , bir şey söylemedim.
Daha önce geldiğim mekana yaklaşığımızı anlayınca çantamın içindeki kırmızı ruju çıkardım ve rujumu tazeledim.
Boran'a döndüğümde bana baktığını anladım ama hemen gözlerini kaçırdı. Benim gözlerim ise onun yutkununca oluşan adem elmasına kaydı.
Arabadan indiğimde peşimden arabayı kilitledi.İçeri girdiğimizde sadece bir kaç masanın dolu olduğunu gördüm böyle daha iyiydi.
Duvardaki büyük saate baktığımda sadece iki saat kaldığını gördüm ve biraz eğlenmek için Zeynep'le dans etmeye çalıştım.
Uzun zaman sonra ilk defa böyle gülüyordum.Biraz dinlenmek için oturduğumda Yiğit gelip beni kaldırdı ve Boran'ın yanına götürdü.
Boran geniş bir şekilde gülümsedi benim gözlerime bakıyordu ama ben sadece gamzelerine odaklıydım.
Dans ediyordum eğleniyor ve gülüyordum.Ben Boran ile dans ederken birkaç kere Alaz'ın kaçamak bakışlarına rastgelmiştim.
Sonunda sadece yarım saat kaldığında bir masanın etrafında toplandık.
Zeynep " ben yeni yıldan aşk istiyorum." deyince Yiğit ona bakarak " bu tipinle mi ?"diyerek ona takılıyordu." Sen ne istiyorsun?"
"Ben " dedi sesi hüzünlü çıkıyordu "Bütün kimsesiz çocukların mutlu olmasını istiyorum." dedi doğrudan dolan gözlerini saklamaya çalışarak.
Alaz " hep beraber olalım istiyorum." Zeynep ona 'gerçekten mi ?' dercesine bakıyordu.
Herkesin gözleri bana döndüğünde "Geçmişimi unutacak kadar mutlu olmak istiyorum." diyebildim gözlerim Boran'a kaydı benimle beraber herkes Boran'a bakıyordu, ama Boran sadece bana odaklıydı.
"Birilerine geçmişini sevdirmek istiyorum."bu sözler kalbime işledi sanki inandım ona yapamayacağını bile bile 'belki olabilir 'dedim .
Herkes ayaklanınca sadece otuz saniye kalmıştı herkez on saniyeye gelene kadar bekledi.
On saniye kalınca ise herkes coşkuyla geri sayım yaptı.
"3" dedim coşkuyla Boran ellerimi tuttu ve gözlerini kapattı."2"dedi ve yüksek sesli konfetiler ve havai fişekler patladı.
Ben yeni yıla Boran'ın elini tutarak girmiştim.
Biraz daha dans ettikten sonra çekiliş yapmak için masada toplandık.
"Altıncı kişi yok " herkes aynı anda söylemişti ve o anda o sesi duydum on dördüncü yaşımın sesini "ben olabilirim. " Dedi gözlerimi çevirdiğimde onu gördüm.
Yaşama sebebimi...
Evet sizce hikaye nasıl ilerliyor?
Biraz yorum yapın ama lütfen.😥🥺
|
0% |