Doğdukları büyüdükleri kraliyet topraklarından sürgün edilen iki kişi...
Laranda Baronesi Ekim bir yandan, Newburry vikontu Simon Hartford diğer yandan... Hiç bir şeyleri kalmamıştı. Her şeyleri elinden alınmıştı...
Duyguları haricinde...
Hayatımın bir kozmetik marketinde değişeceği aklıma gelmezdi. Bugün 14 şubat Sevgililer günüydü ve ben her zaman ki gibi kendi kendime hediye almaya gelmiştim.
Derin bir nefes alarak anında parfümlere doğru ilerledim. Teker teker hepsini sıkarak kokularını koklarken, arkamdan birinin beni itmesiyle, parfüm reyonuna yapıştım.
Tabii ki, asıl bomba burada patlıyordu. Tüm parfümler yere düşerek paramparça oldu.
Sonrası mı? Sonrasında yaşanan rezilliğim ve hayatımın adım adım değişmesi için kitapta buluşalım.
"Ben de oynamak istiyorum," diye seslendim karşımda ki uzun boylu çocuğa. Kafamı kaldırarak yüzüne baktığım sırada suratında ki alay dolu gülümsemesi ile gözlerimin içine bakarak konuşmaya başladı.
"Geldiğin eve geri dön ufaklık." dedikten hemen sonra bulunduğu yerden kafasını bilgisayarına çevirerek oyununa devam etti. Dışlanan misafir çocuğu bu sefer ben olmuştum. Sinir ile Doğan`a karşı "Pis ayı!" Diye bağırdığımda ayağa kalkarak beni saçımı tutarak çekmesi aklıma gelmemişti.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Doğan`ı görmeyeli seneler olmuştu, bir düğün salonunda gelin odasında karşı karşıya geldiğimizde yaptığım tek şey ondan kaçmaktı. Fakat ondan kaçamayacağımı o beni salonun bahçesinde yakaladığında anlamıştım.
"Beni sevmiyordun sen, nereden çıktı bu aşk?" diye sordum kısık ve titreyen bir ses tonu ile Doğan`a verdiği cevap ile olduğum yerde öylece kalakaldım:
"Bilmiyordum Sude. Belki başından beri seviyorumdur. Belki içimde doğan yeni bir aşkın kurbanıyım. Bildiğim tek şey seni sevdiğim..."
●●●
• Çocuktum Hatırlamıyorum adlı ilk kitap
• Başlangıç : 13 Ekim 2017
• Yayımlama: 15 Ekim 2017
İnstagram: elizinhikayeleri
Cover: FanhyAxyn
"Alo patron? Aldık parayı."
"Tamam. Güzel. Bir an önce gelin, geminin dolu bir şekilde geri gitmesi lazım."
"Şey, patron..."
Sesi endişeli geliyordu. "Yine neyi beceremediniz?"
"Patron konteynırlardan ses geliyordu. İçinden bir kadın çıktı."
Ne? Nasıl?
"Lan siz kız mı kaçırdınız?"
Yalanlar üzerine inşa edilen sahte bir hayat.
Savrulmuş bir aile, yaşanmamış hayaller.
Susturulmuş gerçekler,
Darmadağan bir genç.
İki yüzlü insanlar, basit oyunlar, ve gerçekler.