Aşk sonsuz muydu ?
Öldükten sonra da devam eder miydi aşk ?
Bilmiyordum. Bu soruların cevabını bilmiyordum. Ama bildiğim bir şey vardı. Ben Mahra Liva Kandemir , karşımdaki adama tutulmuştum. Gözlerimden yaşlar sicim sicim akarken , düşünebildiğim tek şey Kanerdi. onun Safir mavisi gözleri ve endişeli haliydi.
" Mahra... Yapma."
Gözlerine âşık olduğum adama baktım.
" Ben seni çok sevdim Kaner... İki cihanda da seni sevmeye devam edeceğim... "
" Sus. Mahra sus !"
" Son kez konuşacağım. Bunu ikimiz de biliyoruz... Kaner... Safir`im... Unutma olur mu ? Seni ne çok sevdiğimi... "
Hıçkırarak ağladığım sırada , daha fazla konuşamadım.
Bitmişti.
Mahra ve Kaner`in hikâyesi burada bitmişti.
Bir aşkta iki kişi olmazdı , ama ben onu iki kişi olarak sevmiştim ...
Ve bedelini ödemiştim. Bitti. Bizim hikâyemiz burada , hiç başlamamış gibi bitti...
*** Askeri Kurgudur. ***
" Tekrar edin !" Diye bağırdı Yüzbaşı Tuğrul.
" Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü !"
Yüzbaşı`nın göğsü gururla kabardı. Bugün o şanlı gündü. Büyük Önder`in biz Türk evlatlarına verdiği , emanet ettiği bu vatanın , Cumhuriyetin ilanının günüydü !
" Kız kardeşimin gelinliği , şehidimin son örtüsü !" Yüzbaşı Ganiev Önde , tim arkadaşları arkasında Askeriye`de turlarken , Al bayrağın dalgasında can bulan o şiiri , yüreklerinin en derininden gelen sesleriyle seslendiriyorlardı.
" Işık ışık , dalga dalga bayrağım ,
Senin destanını okudum , senin destanını yazacağım !" Uygun adımlarla ilerleyen Tim`e bugünün şerefine tüm Askeriye eşlik etti.
" Sana benim gözümle bakmayanın ,
Mezarını kazacağım !"
*** Bu kitap Şehadet şerbetini içmeye ant içmiş koca yürekli mehmetçiklerimiz , Şehit ve Gazi olan tüm askerlimizin unutulmaması adına yazılmıştır. Koca yürekli Annelerin , koca yürekli evlatları , bu vatan sizi unutmayacak ! ***