Yıllar önce ihanete uğrayan bir adam... Uygur Karavola
Çaldığı bir bilekliğin pişmanlığını ve korkusunu kalbinde taşıyan bir kadın... Gül Aydanova
Bir yabancının ziyaretinden sonra eski düşmanların ortaya çıktığı, intikam kokusunun asla dağılmadığı bir zaman...
Ortaya çıkan gerçekler ve sırlar...
Yalanlar...
Geçmişin tuzağında kalan bir çift...
Havaya karışan tehlike ve aşk kokusu ikisini de engebeli bir yola sokar. Peki bu yolun sonunda Uygur Gül`ü affedebilecek ve koruyabilecek midir? Gül gerçeklerin urganından sıyrılıp her şeyi kabullenebilecek midir?
*Olaylar, kişiler, mekanlar, kurum ve kuruluşlar tamamen hayal ürünüdür.
*Argo, hakaret, şiddet ve ölüm içerir
Başarılı bir mühendis olan Almira Tanbayrak güçlü ve kendinden emin duruşuyla tüm dikkatleri üzerine çeken bir kadındır. Fakat bazen bu dikkat çekiciliği Almira`yı tehlikeli yollara sürükler. Yeni girdiği yolda gizli takipçisi peşini bırakmazken hayatına yavaş yavaş hakim olan Aray Karan Almira`nın kafasını karıştırır. Almira`nın gerçek kişiliğini bulmak için çabalayan Aray Almirayla masumane bir aşkın içine çekildiğini sanır. Fakat sır perdesinin ardında kendi zamanını bekleyen sırlar birbir ortaya çıktığında Almira`nın hayat dengesi bozulur. Zorlu yollar, birbirlerinden saklanan sırlar, acı gerçekler ve omuzlara binen ağır yükler büyük aşkı zafer meydanına çıkarabilecek midir?
"Beni buldun demek."
Sessizliğini koruyordu. Usulca yaklaştı. Ellerini yüzümün iki yanına yerleştirdi. Gözleri öyle bir sevgiyle bakıyordu ki... Sanki Dünyada onun için tektim. Sanki onun her şeyiydim. Yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Kendimizi en güzel düşlere bırakmadan önce son bir cümle söyledi:
"Venedik`in bana verdiği en güzel düşsün."
Zaman, mekan, karakterler, kurum ve kuruluşların gerçek hayatla bir ilgisi yoktur!
Argo ve hakaret içerir!
Bu golü atarsam. Söz vermiştim duygularımı açıklayacaktım. Ama hayatın benim için farklı planları vardı. Bir hayalim diğer hayalimin boynuna idam ipi gibi dolanırken sürem kısalıyor, acım artıyordu. Gözlerimin önüne o sahne geldikçe o idam ipini kesip kariyerimi unutasım geliyordu fakat görüyordum ki kariyer hayalim çoktan bedenimi sarmış ele geçirmişti. Her hücrem futbol olmaya başlamıştı. Şimdi ise sürem bitti. Bir seçim yapmalıyım ya o ya da kariyerim.
Bize ne olacaktı?
Hayallerimi süsleyen o çocuk şimdi kabuslarıma bulaşıyor her seferinde bana ve kendisine acı çektiriyordu. Görmüştüm hayatımı karartırken ki yüz ifadesini görmüştüm. O topun önüne elinde olsa kendisi atlardı biliyordum. Fakat bunları bilmem bir şey ifade etmiyordu. Üstelik zihnimin her hücresine bir hastalık gibi yayılan görüntü peşimi bırakmıyordu. Gördüğüm son şey olan acı dolu yüz ifadesi asla beni bırakmıyordu.
Bize ne olacaktı?
"Hiçbir şey gerçek değil güzel gözlüm sadece aşkımız gerçek"
*Bu hikayedeki tüm kahramanlar,mekanlar ve olaylar hayal ürünüdür.