8. Bölüm
Nur 🕊 / İlla Hanimefendi̇ Mi̇ Olacağım? / ~⁷~

~⁷~

Nur 🕊
evdekisessizol

Sabah namazı için kalkan ev ahalisi sayesinde ben de uyanmıştım .onlar namazı kılarken ben balkona çıkıp o güzel havayı soludum .soğuktu ama bu güzel ortam için değerdi .Hem görüntü hem koku farklı bir atmosfer oluşturuyordu..

Üşüdüğümü farkedince içeriye geçtim .bizim ikizler namazı kıldıkları gibi yatmışlar. Ee sıpa halleriyle eşek gibi beni taşırlarsa olacağı buydu tabi .Babam da uyuyordu. Uyanık olan tek kişi annem .ama o da yorganın içinde telefonla oynuyor.

Gençlik bitmiş

Yavaş adımlarla yanına vardım .zor bela yorganın içine girip yine zor bela beline doladım Ellerimi. Huysuzluk yapıp uzaklaşmaya çalıştı ama izin vermedim. Başımı göğsünde iyi bir yere koydum ve telefonda ne yapıyor diye baktım

Çok büyük suizanda bulunmuştum. Tesbihat yapıyormuş .Hani şu uzun uzun olan nefse namazdan bile zor gelen var ya ,onu .şahsen ben yapamıyorum o tesbihatı çünkü çok uzun, Allah affetsin ama ne yapayım .tesbihatı bitirimiş olsagerek ki telefonu kapatıp elinin birini saçıma koydu

-uyuyacak mısın ?

-öyle bir niyetim yoktu aslında aney ,ama böyle oynarsan uyurum

-uyu kızım uyu .çok iş var bu gün. Yorulursun .yarın da yola çıkacaksınız zaten .

...

Uyandığım zaman herkes uyanmıştı, yeni uyanmışlardı yani .annemden izin alıp babaannemgilin evine geldim .dün akşamı Nazlıyla geçireceğimi düşünürken öyle olmamıştı. Biraz olsun gönlünü almak için gelmiştim .zaten onlar da yeni oturmuşlardı sofraya .küçük amcam ve ortanca olan da burada kalmışlardı .baya kalabalıktı etraf .onlarla oturup yemek yedim ,sonra da Nazlıyla konuşabilmek için o kadar insanın bulaşığını yıkamaya razı geldim
Annemin gözleri yaşlı

-biz görüşmeyeli kaç ay oldu Hafsa

Yıkadıktan sonra gitmeden önce bir çay içelim demiştik

-Baya oldu

-önceden böyle değildi

-önceden aynı şehirdeydik ve sen evli değildin

-sorun evli olmam değil ki

-sorun evli olman .Babam evli insanlarla konuşursan seni heveslendirirler dedi .ondan senle ilişkiyi kesitm ben

-Beklenir amcamdan
İkimiz bir gülmeye başladık. Sahici demişti bu arada o sözü. İki yıl oldu o evleneli .daha diyor. Benim gibi evlenmem onun için de çok ürkütücü

...


O gün tarlaya gittik ,ilk önce bizin tarlanın işi hallolacakmış. Baya çalıştım ,sabah yorulacaksın kuzum diyip benim için üzülen annem bu defa da " gideceksin zaten,bir gün çok çalışsan sorun olmaz " Dedi ve tabiri caiz ise eşek gibi çalıştırdı. Ben de vicdan yapıp çalıştım .çalıştım çalışmasına da tarla işi zor kardeşim .
Dönüşte tek biz kalınca el arabasına oturup Ayaz'a kendimi sürdürmüştüm. Belki sahici arabam yoktu ama el arabam vardı .Onu sürecek şoförüm bile vardı ..

Biz eve döneli bir hafta olmuştu çoktan .nasıl hâlâ hayatta olduğumuzu düşünüyorsanız söylüyorum : yengem sayesinde ,evet yengem. Onlarda öğretmen olduğu için erken dönmüştü .ve bu bir haftada çoğunluk yengem bize de yemek yapıp abimle gönderiyordu. O kadın, hem çalışıp hem ev hanımı olmayı nasıl başarıyor bilmiyorum ama çok mükemmel bir şey

Bu gün ise yemek işini ben devralmıştım. Tabi ki sadece iki kişilik yapmak için .daha abime onu zehirleyecek kadar sinir olmadım. Çocukları da riske atmak istemem .o yüzden deney tahtam olan Çok sevgili kardeşim Ayaz ,yemeğimi tadacak şanslı kişi oluyordu .

Kötü yaptığımı düşünmüyorum. Tarifi annemden aldım .birkaç defa da yaparken yanımdaydım, o yüzden sıkıntı yok. Ams ben yine de sofranın yanına müdahale edeceğim eşyaları koymuştum .sıkıntı yok ,sıkıntı yok ..

-Bizi mi özledin sen

-dalga geçme kardeşim ya ,özledim işte

-dalga geçmiyorum ki kardeşim

-lan ,bebek .bizi mi özledin

Olaya bir anda müdahil oldum .çünkü gelip yanımda konuşmaya başladı .bu demek oluyor ki abla gel sen de konuş .

-yavru kurdum bee .özledim kızım ya

-Yaa, aslanım ..ben de seni özledim

Olayı dalgaya vurmadığına göre gerçekten özlemiş .ben de özledim

-ablam bana yemek yaptı Akın

- sen ne yaptın

-salata yapacağım .daha vakti gelmemiş ,öyle dedi ablam

Mükemmel bir mutfak yönetimine sahip olduğum için bunu biliyorum .

-Yani şeyden sordum kardeşim-

-Hay Müslüman çocuğu

Ne demek istediğini anlamam zor olmuştu ama anlamıştım. Bir posta söyledim desem yalan olur .onlara katılıp ben de güldüm..

...

Yemeği yedikten sonra bir saat kadar Ayaz'ı gözümün önünden ayırmadım ,hani bir şey olur da müdahele edemem diye .biz oturmuş melikşah -alparslan kavgask yaparken birden kapımız çaldı. Hayırdır inşallah Diyerek kalktım yerimden .Ayaz kapıyı açmak için giderken ben üzerimi düzeltmek için odama gittim. Uygun bir şeyler giyip kapının oraya başımı uzattım .gelen Rümeysaymış. Garip olan tam arkasında Ensar abinin duruyor olmasıydı .

Rümeysanın gözleri yerde ,Ensar abi biraz üzgün gibi ..



....

Ensar ,şehitliğin kapısından durgun bir halde çıktı .derin bir nefes alıp bıraktı. Kalbi buraya gelmek için can atıyordu ama geldikten sonra da hiç olmadığı kadar yoruluyordu. Bu şehre tayini çıkmadan önce de zaman bulduğu her an gelip ,kardeşini ve diğer tüm şehitleri ziyaret ederdi .ama buraya geldiği birinci ay olmasına rağmen bir bakmış ki şehitliğin kapısı önünde .

Ne canlar gitmişti vatan uğruna .Ne sevdalar yarım kalmış Ne analar evlatları için yürek yangınında kül olup bitmişti .yine de vatan sağ olsun diyordu hepsi .vatansız kalmaktansa tüm canımızı veririz daha iyi .

Babalar ,analar,eşler ..en çok da evlatlar .Bir kahraman evladı olarak yaşasalar bile her gören şehit çocuğu diye saygı da duysa hiçbir şey doldurmuyordu o boşluğu .Bir babanın yokluğu çatışmanın altında korumasız kalmış gibi hissettiriyordu.

Bu vatan uğruna giden tek kardeşi Asım Enes değildi .Ahmet ,Serkan, Süleyman..daha nice silah arkadaşı can vermişti .onlar için misliyle can almıştı o ve kalan diğer kahramanlar .Her şey tamamdı ama bir analarını görse ,babaların o yüzündeki mahzunluğu görse ,gizli gizli akıttığı yaşları düşünse takati kalmayıp o da akıtıyordu yaşları .yürek ,buna dayanmıyordu işte .

Bu gün de bir şehit vermişlerdi .yaralı silah arkadaşını sırtında taşıyarak onu kurtaran sonra da şehitlik makamına yükselip ölümsüzlüğü tadan bir kahramanları vardı artık. Belki de buydu kendini yine bu şehitlikde bulmasının sebebi .aranızda bana da yer ayırtın demişti .peygamber efendimiz (sav.) Bana da elleriyle Kevser havuzundan su içirsin..
Ama önce almam gereken intikam var ,demeyi de unutmamıştı .

birkaç saat durdu orada ,iyi bi konuştu kahramanlarla . İstemese bile çıktı .arabasına doğru ilerlerken Nida annesi geldi aklına ,yüzünde oluşan tebessüm buruk bir hal aldı .gitmek için niyetlendi ama iki gün önce kanuştuklarında evde olmadıklarını söylediğini hatırladı . Bunu düşünürken ortalık yerde durduğundan habersizdi tabii . Ruh hali ne yaptığının farkına varacak halde değildi

O sırada annesinin zoruyla ,annesinin yaptığı böreği ve çorbayı Hafsagile götüren Rümeysa elindeki böreğe ve çorbaya baka baka yürüyordu.temennisi çorbayı dökmeden götürebilmekti . Hava hafif kararmaya başlamıştı ama bunu sorun etmiyordu. Birden büyük bir bedene çak diye çarptı .Pek tabi asker adam kaslı maslı olurdu canım .bu da yanlışlıkla çarpan kişinin büyük bir hacı hissetmesine sebep olurdu ,Rümeysada olduğu gibi

Tek can yanmasıyla kalmamış elindeki yemekler de yere düşmüştü .Hani börek zararsızdı ama ya çorba .Hem onun hem de karşısındaki adamın üstüne sıçramıştı.

Ensar ,olduğu yerden "hay Allah " Diyerek uzaklaştı .kendine gelmişti bu çarpma ile .başını kaldırıp özür dileyeceği sıra Rümeysayı gördü .nedense yabancı olmadığı için sevinmişti

-kusura bakma bacım kardeş

Dedi ,sesinin düzgün çıkmasını umarak

Rümeysa ,yemeklerde olan gözlerini kaldırıp tanıdık sesin sahibine baktı. Kalbi yine dört nala gitmeye başladı ama o "bacım kardeş" lafı yüreğine dokunmuştu.başını omzuna doğru biraz eğdi

-herkese böyle mi sesleniyorsunuz

-Ne ?

-beni Hafsayı tanıdığınız gibi önceden tanımıyorsunuz ki .hemen kardeş mi bildiniz

Bu soruyu sorarken kötü niyetli değildi. gerçekten merak edip sorduğu ses tonundan belli oluyordu

-rahatsız mı oluyorsun

- şey...öyle değil

-ben sadece samimiyetten ötürüydu kar- yani ...yemekler döküldü .iyi misin ?

-nerden geldin ki sen

Rümeysanın ,sessizce söylediğini düşündüğü şeyi duyan Ensar cevap verdi

-Ardahandaydım ben ,buraya çıktı tayinim

Ensar ,hafif gülümsedi .üstündeki kötü hali anlasın istemiyordu

- tanımadığın birisine kardeşim dersin ,ya da bi tanıdıklık olsa bile kardeşim dersin .gerçek kardeş değilsin diye kardeşim oluyorsun zaten .gerçek kardeşim olsan kardeşim demezdim ki

-gerçek kardeşiniz olsa ne derdiniz ?

-kız kardeşim yok maalesef .

Anladım der gibi başını salladı . Sonra hemen kendi ayaklarıa hem de Ensarın ayaklarına baktı. Çorba ikisinin de paçalarını pisletmişti

-özür dilerim

Önemli değil anlamında elini salladı Ensar .eğilip yere düşen börekleri topladı .yanında Rümeysa olmasa üç defa öpüp yerdi o börekleri, ama nedensiz bir utanç hissedip yemedi .çorba kabını da alıp geri doğruldu .elindekileri yan taraftaki oturağın üstüne koydu ,böreklerin olduğu kaptan bir börek aldı ve ortalarda dolaşan kedinin önüne attı .pislenen üstünü sorun etmemişti

-Olur böyle şeyler ,sorun değil ba-aman rümeysa hanım

Rümeysa ,istemsiz dolan gözlerini yere eğdi . Baş selamı verip eşyalarını aldıktan sonra geldiği yöne geri gidecekti ama annesi yemekleri döktüğünü öğrenince ne derdi pek kestiremedi. Yol yakınken Hafsanın yanına gidip hem üzerini değiştirmek hem de şu kapları yıkamak en iyisi olacaktı.

Yolunu değiştirip gideceği sıra Ensarın Hâlâ orda durduğunu farketti .acaba neden burdaydı diye merak etse bile sormadı .yüzüne baktığında kaç dakikadır farketmediği bir şeyi fark etti .Gözlerindeki hüznü gördü ve o an tak etti biraz ötelerinde duran şehitliğe döndü .oysa hep geçerken bi fatiha okur, selam verip öyle geçerdi

-onlar üzgün olmanızı istemezdi

Sonra nasıl oldu bilinmez yan yana yürümeye başladılar ...
...

Bahsettiğim şehidimiz belki bu gün şehit olmadı ama olay gerçek

Şehit Alper KOCAMAN

🇹🇷

Daha çok Ensar -Rümeysa oldu .asıl konuya bir türlü geçiş yapamadım, bu beni geriyor ama böyle de güzel olduğunu düşünüyorum ..

Bölüm : 17.10.2024 20:45 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...