
Hafsa, Ali ishak'ın isteğini babasına demiş ve ondan olumlu bir yanıt almıştı. Etrafta hem kendi içinde oluşan heyecandan hem de Ali İshak ve diğer çocukların habere nasıl sevineceklerini bildiğinden mütevellit sevinç nidaları atmaya başlamıştı.
Babası Ahmet bey ,kızını arkadaşlarıyla buluşmaya uğurladıktan sonra (en son iki hafta izin almıştı )her zamanki yerine oturup telefon rehberini karıştırmaya başladı. Kısa bir süre önce, dost oldukları için konuştuğu komutan arkadaşının ismini bulunca aramak için tuşa basıyordu ki kapıdan giren hanımı'nı görünce yüzünde oluşan gülüşle oturuşunu düzgün olsa bile düzeltti .hanımı ,yanına gelip oturunca onun yorgun yüzüne baktı ..
Nida hanım ,sabah telaşı evin işlerini halletmişti. Yorulunca da bey'i gitmeden biran onunla muhabbet edip ,dinlenmek istemişti. Hafsa ,işlerden daha çok yormuştu onu ama bir şey diyemiyordu bu konuda bey'ine. Kızı hakkında kötü bir laf duymak istemezdi o .
Ahmet bey ,Nida Hanımla muhabbet etti ilk .hanımına meseleyi anlatınca eve misafir olarak davet etmesini istedi hanımı .iyi ahbap olmuşlardı . Komutanın eşi hanım hep yanlarında olmuştu .nasıl ki beyler dost olmuş hanımlar da öyle olmuştu
eşi gidince işine devam etti .telefonda numaraya basıp beklemeye koyuldu .telefonu açılmadan yüzünde gülüş oluşmuştu .açılmazsa darılacak değildi .işinin yoğunluğunu biliyordu
- oooo Ahmet bey
- selamünaleyküm Osman bey
-aleykümselam Allah dostu .
-sağ olasın .müsaitsindir inşallah
-biz müsaitiz Ahmet bey .asıl siz müsait misiniz?
-elhamdülillah, vaktimiz var .
-iyi o vakit .
-lafı uzatmadan bu gün misafirimiz olup Evimize bereket getirmenizi isteyecektik komutanım.
Ahmet bey ,hanımının davet teklifiyle bu meseleyi daveti kabul ederse evde konuşmayı daha uygun bulmuştu .dostu Osman eşi hanıma sorup döneceğini iletmişti .istediğin kadar askeriyede herkesin saygı duyduğu bir adam ol .Bir kadın gelir tüm sistem değişir .dostu geri dönüş yapıp bu akşam misafirleri olmayı kabul edince eşine haber etti .
Onca işi tek başına yapmaması için yardım teklifinde bulundu ama eşi hanım onu güler yüzüyle işine uğurladı . Bu hikayede yanan Hafsa ve Rümeysa oldu .beraber gün geçirmek isteyen genç kızlara misafir şok olacaktı.
Küçük marangoz hanesine geldiğinde ilk işi nedense oradaki küçük odaya gitmek olmuştu .tabi ki karşısına çıkan ilk şey aile tablosu oldu .acı değil de mutluluktan oluşan bir gülüşle tabloya bakıp işinin başına koyuldu. Bu gün de yapılacak görevler vardı .
....
Rümeysa ,Hafsa ile birlikte onların evine gitmişti .biraz onlara yardım ettikten sonra oradan ayrıldı ve Hem annesinin birkaç siparişini almak için hem de kitapçıya gitmek için çarşıya indi .niyeti ilk kitabı alıp sonrasında siparişleri almaktı.o yüzden adımlarını zaten birbirine çok yakın olan iki yerden biri olan kitapçıya girdi.
Burası Hem kitapçı Hem de kafeydi. Kitabını alan kafe kısmına geçip verimli dakikalar geçiriyordu .Rümeysa bu gün o kafe kısmından nasiplenemeyeceği için üzülse bile en azından kitabı alacağı için mutluydu. Hafsa'nın aksine o kitap okumayı çok severdi .aynı Ayaz gibi Hafsaya zorla okuttuğu çok kitap vardı onun da .
Kitabını aldı ve artık gelip gide gide tanış oldukları mekanın sahibiyle iki hoş sohbet edip oradan çıktı. Bu gün hava güneşliydi. Yüzünde gülüş oluştu ama sonra İçine birden bir hüzün düştü ,oysa biraz önce çok mutluydu. Bu günün ardından zihnine gelen kişi şaşırmayacağı üzere Ensar oldu. Bu hüznün sonunda hep o gelirdi zaten .
Onu tanımasının üstünden çok zaman geçmişti artık .duygularından da emindi ama Ensarı gördüğü yerler belliydi .onunla Hafsalar dışında ortak buluşma alanları yoktu ki .nasıl olduğunu bile bilmiyordu nihayetinde .böyle olmasına rağmen onu sevdiğini kabullenmişti. Çünkü onu her düşündüğünde tabiri caiz ise deli gibi atan kalbi bunu ona kanıtlamıştı ..en son gördüğü zamanı düşündü ve hüznü daha da çoğaldı .çünkü en son görmesinin üzerinden aylar geçmişti .demek ki sevmek bu diye düşündü .aylar geçmesine rağmen sevgisi azalmak yerine çoğalmış ve dayanılmaz bir hale gelmişti. Bir gün ,hiç bilmediği bir adam gelmiş ve gönlünün en mahrem yerine ,zaten zamanı geldiğinde onun olacak yere taht kurmuştu .belki şu an bundan haberi yoktu ama bilecekti,en kısa zamanda .
O bunları düşünürken hayat devam ediyordu tabi ki .nerden bilsindi sevdiği adamın yolunun da o kitapçıya düşeceğini ?onu görmek için yer arayan gözleri hiç ummadığı kadar onu görecekti ve ondan hiç ummadığı laflar işitecekti
....
;)
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |