20. Bölüm

¹⁶

Nur 🕊
evdekisessizol

Hiç beklemediğim ve o konuma koyamadığım birisi gelip bizden olur mu diye soruyordu. İlk defa böyle bir teklif almamın verdiği şaşkınlık ve heyecan ile ne diyeceğimi bilemedim . Gözlerime bakan Tarık ,biraz hevesli gibi duruyor. Ve çekinmeden bakıyor bana

 

Normal Hafsa olsa Eline ne geldiyse başına geçirirdi...

 

" bir şey demeyecek misin ?"

 

Dedi sustuğumu görünce . Kısa bir susmak da değildi bu . Yerde olan bakışlarımı kaldırıp bu defa ben baktım yüzüne . Sanki kabul edeceğimden emin gibi bakıyor bana . Nereden aldı bu cesareti ,ya da neden bu kadar emin . Ne zaman güldüm ,güzel yanımı gösterdim lan ben sana .

 

Gözlerimi kısıp hâlâ çekinmeden ve o yüzünde hiç hoşlanmadığım bir gülüşle bana bakan Tarık ilk defa teklif alıyorum falan demeden içimdeki Deli Hafsa'yı ortaya çıkardı.

 

" çek lan o gözlerini üstümden !"

 

Diyerek ayaklandım . o da kalkıp bir şeyler demeye çalıştı ama izin vermedim. Eğer duyguları gerçekse bu yaptığım ayıp bir şeydi ama duyguları var diye katlanacak değildim ya.

 

" Hafsa "

"Sus Tarık ne ben duydum ne sen söyledin . İki iyi davrandık diye şu hale bak . "

 

" bir günde mi oldu sanıyorsun sen ya !"

 

Sesini yükseltip üzerime doğru geldi . Geri çekilmek yerine üzerine yürüdüm. Korkup sineceğimi sanıyorsa yanıldı

 

" bi erkek modundan çıkıp kız gibi davranıyor olsaydın anlardın sevgimi .hep kavga hep dövüş bu ne ya . Buna rağmen gelmiş itiraf ediyoruz sevgimizi "

 

Ne kadar umursamıyorum desem bile Kalbim kırıldı.

 

Kalbim pıt

 

" ne diyorsun sen lan ,ne erkekliği ."

 

Dedim yine de dik konuşarak.

 

"Erkek gibi olmasan şu an sevinirdin. "

 

"Niyeymiş ?"

 

"Çünkü benim gibi-"

 

"ne sanıyorsun sen ya , kendini Asım abim mi sandın, gökalp abim mi sandın kendini. Bu ne cüret .haddini bil "

 

Kendini küçük görüyor olmam sinirlendirmiş olacak ki sinirli bir şekilde daha da yaklaştı üstüme. Daha önce hiç böyle görmemiştim onu . Bu defa istemsiz geriledim . Ben geriledikçe üstüme geldi .

 

İçimde hissettiğim korku ile bağırıyordum ki benden önce bağıran birisi oldu.

 

" NE OLUYOR LAAAAN "

 

Diye Tarık'a doğru koşarak gelen kişi Akın oluyordu...arkasından da Ayaz koşuyordu .

 

(Koşun koşun gelin ahahaha)

 

Ben o anı unutup mutluluk ile Akın'a sarılacaktım ama onun isteği Tarık'a çoktan hazır olan eli ile yumruk atmaktı .olaylar bir anda gelişti . Akın yumruk atıp yere düşürdü . Ayaz yere düşen bedene tepik attı ,elindeki çantayla vurdu . Tarık yerde acı ile kıvrınırken Ayaz Akına bakıp" oldu mu" dedi . Akın da eliyle omzuna pıt pıt yapıp " Tam da öğrettiğim gibi ikiz canım . Bir dahakine farklı bir yöntem öğreteceğim sana . Dövecek adam çok ne de olsa ,üzerinde denersin ." Dedi . Sanki hiçbir şey olmamış gibi .

 

Nihayet ki bakışları bana döndü . İkisi de aynı anda "ablaa " diye bağırıp üzerime koştular ve sarıldılar . Yaptıkları şeyin etkisi altında olsam bile sarıldım . Akın ve Ayaz'ı bu gün beklemiyorduk. Akın izin alamadığını söylemişti ama şu an gelmişlerdi ve gelir gelmez adam dövmüşlerdi

 

Tarık yerde yatıyorken birisi görür korkusu ile ikizler ne kadar istemese bile kaldırıp banka oturttular . Akın, Ayaz'a Tarık kendine geldiğinde bir de şu şekil vur ikizim dedi ama ben durdurdum .

 

Tarık'ın dudağı patlamıştı. Ne kadar böyle olsun istemesem bile kendisi neden olmuştu böyle bir şeye . Ne olduğu sadece ikimiz arasında kaldı ve Tarık bundan sonra selam bile vermediğim bir insan haline geldi . Bu olay sayesinde gerçek kişiliğini de göstermişti bana .

 

Tarık , çocuklara da bir şey demeden bahçeden çıktı gitti . Bakışlarımı kardeşlerime çevirip alıcı gözüyle baktım ve ne kadar değişmiş olduklarını gördüm . Akın , nasıl dersler görüyor bilmiyorum ama kocaman çocuk olmuştu. Ayaz, saçlarını biraz uzatmıştı ama hâlâ masum ve tatlı Ayaz'ım duruyordu. Biraz önceki dövüş işini saymıyorum .

 

İçimdeki minik hafsa kardeşleri geldiği için onlar gittiğinde söndürdüğü ışıkşarı yeniden açmıştı ...

 

.....

 

Ayaz ve Akın gelince benim otorite yerle bir olmuş şimdi herkes onlarla ilgileniyordu . İlgilendilen değil de hizmet eden olunca isyan bayrağımı kaldırdım .

 

Alloo ,ben atandım . Onlar değil

 

Bu şikayetimi ikizlerin yanında pervane olanlara bildirdim . Beni ciddiye alıp yanıma gelen sadece babam ve yengem olmuştu . Yengem de çay suyu koy demek için gelmiş..ama Babam öyle değil . Sözümü ciddiye alıp geldi sarıldı .

 

Biliyordum beni tek sevenin sen olduğunu :(

 

Kapı çalınca Rümeysa'nın gelmiş olduğunu bildiğim için koşarak kapıya gittim. Yine de kaza kurşununa tutulmamak için üzerimi düzelttim. Kapıyı açınca karşımda Rümeysa Ve Ensar abiyi gördüm ....

 

"Aaaaa"

 

"Selamünaleyküm Hafsa bacım..."

 

Küs olduğumu bilmediği ve asker adama Trip atılmayacağı için selamını aldım ama Rümeysa sessizce içeriye geçti . Ensar abi de arkasından bakınca bir anda söylemek istedim. Rümeysa beni döverdi ama bu şekilde iletişim olmadan devsm edemezlerdi ya .

 

" sana biraz küstü de abi o yüzden... hoş geldin buyur içeriye ."

 

Gördüğüm anda söyleneceğim diyen hafsa nerede acaba

 

Ensar abi başını eğip derin nefes aldı .

 

" konuşma şansım yok mu ?"

 

"Sen de onu seviyor musun abi ,yoksa sadece vicdan azabı mı ? Arkadaşımla oynama . "

 

Dedim pat diye . Vaay

 

" Hafsa ..Bu özel bir mesele "

 

Dışlandım şu an ama neyse .

 

Ensar abiyi içerideki kalabalık için uyardım . Her an birisi uzaktan yakından tanıdık için alabilirdi. Ve Rümeysa o konuşmaları bile duysa kalpten giderdi...

 

Babaannem Ensar abi gelince benim yerimi Alan ikizleri pastalayıp onu aldı yamacına . Neysin oğlum sen ,annen kim ,Baban kim ,evli misin diye sorguladı adamı. Biz de Rümeysa ile bir köşede içimiz içimizi yiye yiye dinledik konuşmaları. Evli misin dediği zaman Ensar abi Rümeysa'ya bakıp babam falan var demeden " sevdiğim var , evleneceğiz inşallah " dedi . Ensar abi Rümeysa'ya öyle bir bakmıştı ki herkes bizim tarafa döndü . Ben de yanlış anlaşılmamak için en büyük rezilliği yapıp Rümeysa'yı gösterdim . Rümeysa domates oldu tabi

 

Buradan Ensar abiyi selamlıyorum.

 

Konuşma falan beklemeyip kızı aldı gitti resmen .

 

Babaannemi durdurabilecek kimse yoktu bu saatten sonra . Temennim oydu ki inşallah onlar tam karar vermeden bu mesele Rümeysa'nın babasına ulaşmazdı.

 

......

 

"Rümeysa gelin oluyor sıra da bana geliyor . Gel bana güzel yarim ,kalbimi çalmayan yarim ."

 

"Sus Hafsa ya "

 

"Nasıl da etkilendin ama gerçi ben de etkilendim . Öyle pat diye evlen benimle dedi resmen. "

 

"Yok öyle bir şey "

 

Düzlediğim elbiseyi valize koyup ayağa kalktım. Ensar abi gibi bakmaya çalışıp dediği şeyi tekrar ettim . Benim Leyla arkadaşım bundan bile etkilenip sanki elindeki gömlek benim değil de Ensar abinin gibi burnuna götürüp kokladı . Gülmemi tutamadım tabi.

 

" ilk yeğenimin adını ben koyayım mı ? Abim izin vermemişti "

 

Kokladığı gömleği bu defa alıp başıma attı .Güldüm ve yerime oturdum. Büyükler çoktan uyumuştu . Saat erken bir vakit olsa bile yorucu geçiyordu günler . Akın ve Ayaz uyumaz sanıyordum ama onlar da saatlerce geçen yolculuktan yorgun düşmüşleri .Hem adam da dövdüler o kadar.

 

O meseleye gelince Tarık'ın annesi öşrenmiş ve oğlunu haklı görüp eşyalarını alıp gitmişti . Böyle bir mesele yaşansın istemezdim ama yapabileceğim bir şey yoktu maalesef. Anneme anlatınca o da beni haklı bulmuştu. Hatta sen kabul etsen bile yolunu bulup iptal ederdim diyor .

 

Rümeysa ile eşyaları yere atıp kıvrıldık ikimiz bir yatağa . Çocukluğumdan beri tek yakın arkadaşım Rümeysa . Küçükken mahalledeki ve sımıftaki çocuklar onlara kötü davrandığımı söyleyip arkadaş olmuyorlardı benimle . Aslında kötü dedikleri benim abimgille yaşadığım basit, oyun olarak oynadığımız şeylerdi .

 

Dört tane erkek çocuğu ile büyüyen bir kızdan çamurla yemek yapmasını değil o çamurları suç aleti olarak kullanmasını beklersiniz sadece . Benim suçum değildi yani .

 

Rümyesa ise tüm bunlara rağmen kaç yaşına gelmişim benim en büyük destekçim ve arkadaşım. Onun varlığı için fazladan şükür etmem gerekiyor .

 

"Ne düşünüyorsun öyle ?"

 

" atandığım yerde benimle yaşasana . Ders çalışırsın hem ."

 

Ben ciddi olsam bile gülüp geçti .

 

Allahım Rümeysa Ve ailem için teşekkür ederim ve çok yakında bu teşekkürlere sevdiceğimi de eklemeni rica ederim .

 

....

 

Misafirlerle geçen birkaç günün ardından artık ailecek kalma fırsatımız olmuştu. O da gidişime iki gün kala.

 

Bir köşede annem, babam. Bir köşede abim ve çekirdek ailesi . Benim yanımda da ikizler . İkisinin ortasına oturup özlem gideriyorum. Akın, MSÜ diye yalvardığı halde yaşadığı zorluktan şikayetçi . Merak etmeyin daha 5 yılı olduğunu söylemedim. Ve bu zorluğu ömür boyu sürecek olduğu gerçeğini. Ayaz ise derslerim zor diyor . Ben de abla olarak ' siz bir de tıp derslerini görün ' diyerek onların derdini küçümsüyorum.

 

Babam, telefonu çalınca konuşan bizleri susturdu ve açıp Hoparlöre aldı .

 

"Alo ,Selamünaleyküm Ahmet "

 

Komutan osman amca?

 

"Aleykümselam komutanım, bir haber var mı ?"

 

Babam ,ben ve abim atandığım yere gidip evlere bakmıştık ama ev bulamamıştık. Hastaneye çok uzaktı bulduğumuz yerlerde .Babam da orada yaşayan ve çalışan komtan Osman amcaya sormuştu . Ensar abi de onun gibi orada görev yapıyordu ama evde kalmıyor askeriyede kalıyordu . Ona dahi sormuştuk.

 

" maalesef Ahmet'im. Bizzat kendim baktım, soruşturdum ama şu anlık yok . "

 

"Başka bir seçenek yok mu ? Yurt vesaire ev bulana kadar . Göreve başlayacak yavrum "

 

Babam bana bakıp tebessüm etti . Zaten üzülüyordu ev bulamamış olmamız onu dahs bi üzdü ,endişelendirdi.

 

" Hafsa kızımızı sokakta koyacak halimiz yok . Gelsin birkaç gün bizde kalır . Hallederiz evelallah. "

"Sağ ol Osman lakin-"

 

" lakin ne Ahmet .lakin yok .Bir gelin hele siz . Konuşur hallederiz . Hafsa benim de kızım sayılır . Bak seni sevip sayarım . Laf deme üstüne da ."

 

Babam konuşmanın yarısında Hoparlöri kapatıp dışarı balkona çıktı . Gökalp abim de peşinden gitti . Koskoca yerde ev bulamadık. Bu da garip biraz . İki güne gideceğim ama evim yok . Dışarıya belli etmesen bile şimdiden korktum ben . Evinden uzağa gitmemiş ben ne yapacaktım orada ?

 

Yengem ,Berre çiçeğim uyuduğu için odaya geçti . Akın ve Ayaz da babaların yanına geçince annemle tek kaldık . Ne düşünüyor bilmiyorum ama yanaşmadım. Odama geçtim . İçimde büyük bir ağlama hissi var . Odamın bir köşesine geçip ağlamak istiyorum .. yatağıma oturduğum an geldi yaşlar . Ben ağlarken annem geldi odama . başımdaki eşarbı alıp başımı dizine koydu . Usul usul okşamaya başladı. Normal zamanda ben zorlasam bile yapmazdı ama bu gün kendi isteği ile yapıyordu .

 

Gece lambası ışığında abimden beri ihtiyacım olan şeyi şimdi yapıyordu ..

 

" benim biricik kızım ,yufka yürekli siniri tez kızım , anası babası derdiyle dertlenen kendini unutan kızım , neşesi bol göz yaşı çok kızım...demek anne evinden gidip kendine tek başına yuva olacaksın ha yavrum...annen seni çok mu üzdü de gitmek istedin evden ha kızım ...annem beni sevmiyor mu dedin , başımı okşayıp güzel söz söylemiyor mu dedin . Annem zaten ..zaten alışık ben de mi gideyim dedin Hafsa'm...göz yaşı dök istemem ki ben ,ağlama güzel kızım . Ağlayıp da hüzne bulanma kızım . Git . Kendine yuva yap . Kendin ol yavrum . Çok uzağında değilim ki anne deme ...anneye uzak mı olur . İstersen iki ev ötemde ol . Ben seni özlerim kızım. Saçları uzun yüzü güzel kızım ,annesinin tek çiçeği,Evimin gülü kızım...anneler ağlar . Anneler üzülür . Sen ağlama kızım . Göz yaşı değil sevinç yaşa . Annene gönül koymadan git . Evim sensiz eksik evim sensiz yarım kalır amma yüreğim hep seninle..."

 

"A-anne..."

 

" gözümün nuru.."

 

"Anne neden benden sevgini esirgedin ki.."

 

Göz yaşları içinde söylediğim söze bir şey demedi . Alnımdan öptü . O da ağladı . Neye ağladı,bilemedim. Sevdi beni . Abimden beri esirgediği sevgiyi vermek ister gibi .

 

Annem ,kendi acısına sarılıp unuttu beni ...ama şimdi acıyı bırakıp sardı beni .

 

.....

 

Yine eskisi gibi bir araba yolculuğu . Yine Ayaz sürüyor . Düzen her zamanki gibi .abimgil arkamızda . Evden çıkarken biraz üzgündüm ama şu an içimi garip bir heyecan buladı . Resmen gerçek manada işimi yapacağım . Doktor Hafsa Alpkaya olarak çalışacağım .zaten öyleydim ama bu bambaşka bir şeymiş...

 

Abimgil gelemedi ama sorun etmedim . Her

 

Babam Ayaz'a yolu tarif ediyor . Dedim ya .kaç yıldır bu memleketteyim yönümü bu tarafa çevirmişliğim yok . Sanki yeni memleket gibi benim için . Yanımdaki annemin gözleri yaşlı ama toz kaçtı o yüzden diyor . İnanmasam bile inanmış gibi yaptım .

 

O günden sonra benim ağımdan kurtulabilir misin Nida hanıım

 

" ya sana memleketi terk etme dedik de burası neresi . Memleket dışı daha tanıdık olurdu beğenmedim geri gidelim ."

 

"Sus lan sen "

 

" neyine yetmiyor baba parası illa kendi paranı kazanmak zorunda mısın ya otur evinde . "

 

" oldu . Boşuna dirsek çürüttüm 6 yıl . Sus Allah aşkına . Geldik bileee hadi hadi surat asmayın ,üzülmeyinn. Zengin olacağız ilk maaşımdan onu düşün oğluum "

 

"Abla bana bilgisarar alır mısın yaa "

 

Dedi ayaz

 

"En iyisini alırım ablam benim "

 

"Aslan ablam "

 

Dedi yükselerek . Yanındaki babam şakayla karışık bir şey deyince sustu hemen .

 

İndiğimizde bizi karşılayan Osman amca oldu . Onların evine gelmiştik . O askeriye lojmanında oturmuyormuş. Nedenini sorgulamadım. Yanında ağzımı açmaya korkuyorum ben .

 

Evlerine çıkmadan önce buradan gözüken şehire baktım . Daha önce hikayem olmayan bir yerde bir hikaye yazacaktım . Biraz korkutucu olsa da Allahın benim için en güzel hikayeyi yazdığından şüphem yoktu .

 

Fatma hoca, Osman amcanın karısı yani ve doktor olduğumu duyunca benden çok sevinen kızları bizi kapıda karşıladı . Güler yüzleriyle evlerine davet ettiler . İlk girdiğimde yabancı bir yer olduğu için garip hissettim ama onlar ev sahibi gibi davrandılar .

 

Osman amca , babam ve ikizler ev konusunu konuşuyordu . Biraz sıkıntı olmuştu . Başkasının evinde kalma niyetim de yoktu . İnsan istemese bile kendisini sığıntı gibi hissederdi çünkü . Ve ben biliyorum ki kendi evim olsa ,orada bile baba evimdeki gibi rahat olamam . Çünkü orası sadece ev değil . Ailemin olduğu yer .

 

Hafsa hanım evden ayrıldığı için şimdiden evi özlemeye başladı.

 

" ayy Hafsa ablaa . Yüz yıl düşünsem bizim buraya atanacağına inanmazdım. Çok iyi oldu buu ."

 

" inşallah iyi olmuştur ."

 

Günçiçek kendince hayallere daldığında benim düşüncelerim farklıydı.

 

Şimdi ne yapacaktım

 

24 yıllık hayatım gözümün önünden geçti istemsiz. Hâlâ yanımda olsalar bile beni bilmediğim bir yerde bırakıp gidecekti annemgil

 

İlk defa kendi başıma yaşayacağım yanii

 

Erkekler, Osman amcanın bir ev var demesiyle dışarıya gittiler . Ben de geleyim dedim . Hani ben yaşayacağım ya . Ama annem 'zaten göremeyeceğim ' diyerek yanında tuttu .

 

Ama ne hikmetse Fatma hoca ile ben yokmuşum gibi kendi hallerinde konuşmaya başladılar.

 

Ben oturmuş kadınların yıllar önceden kalma anılarını dinlerken kapı çaldı . Fatma hoca başını bana çevirip kimin geldiğini biliyor gibi tebessüm edip kapıyı açmak için kalktı .

 

Anneme dönüp dudak büktüm .

 

Beni geri götürse ne olur ki ?

 

Ayağa kalkıp pencereden aşağı baktım . Gözlerim bir süre öylece dolandı ama sonra bir adama takıldı . Uzaktan tam seçemediğim yüzü tanıdık geliyordu . Bahçe olan kısımda duran arabaya binmeden önce izlendiğini hissetmiş gibi başını kaldırdı . Tam da olduğum yere . Yakalanmış olmamın verdiği utanç ve korku ile hemen kaçtım .

 

Ben içeri girdiğim anda içeriye iki kişi girdi

 

Bizim şenliğimize gelen kadın askerlerdi bunlar..

 

Asker gökhan abi ile kavga eden kadın asker .

 

Rezil olduğum kadın asker..

 

.....

 

İyi okumalar

 

Daha devam edecektim ama şu an daha fazla yazamadım .

 

Umuyorum çok vakit geçmeden diğer bölümü atarım .

 

Olumlu olumsuz yorum yapabilirsiniz .

 

16 bölüm oldu ama iki türlü de yorum gelmiyor.

 

Elimden geldiğincde devam edip zihnimde oluştuğu gibi size aktarmaya çalışıyorum . Artık Hafsa'nın hayatı gibi Kalp atışlarının da değişeceği bölümler okuyacağız inşallah.

 

Ve bir şey sormak istiyorum:

 

Kitap ismi nasıl sizce ? Ve kapağı?

 

Görüşmek üzere

 

Allaha emanet olun

 

 

 

 

Bölüm : 08.09.2025 21:52 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...