Yeni Üyelik
4.
Bölüm

4.BÖLÜM KAÇIŞ

@ezginur543

Uyandığımda elimi, kolumu bağlı bir şekilde bulmuştum. Tüm olanları unutmuştum. Pislik herifler beni bayıltmış olmalıydı.

Şuradan kurtulduktan sonra yapacağım tek iş hepsini gebertmek olacaktı.

"Ooo uyanmışsın güzelim." Güzelim mi? Kimdi bu it.

"ALLAH KAHRETSİN GÖREMİYORUM. Kimsin şerefini." Diye bağırdım fakat devamını getiremedim kimin elinde olduğumu bilmiyordum.

"Sakin ol önemli bir şey yok." Dediğinde ise sinirlerim tavan oldu.

"Hee önemli birşey yok keyfine kaçırdın o zaman beni dalga mı geçiyorsun ulan benle!!"

"Açın şunun gözünü."

Diyerek emir verdi yanında olduğunu tahmin ettiğim adamlarına.

 

Gözüm açıldığı an etrafıma bakınmaya başladım. Karşımda duran adam 1.90 boylarındaydı. Suratını göremiyordum yüzündeki maske ve suratına kadar çekiştirdiği kapşonuyla kendini görünmez yapmıştı adeta.

"Ne istiyorsun benden?" Diye sordum sakince. Evet bunu yapabilmiştim.

"Seni!"

"Ne?"

"Evet seni!!"

"Ahlaksız adam!"

"Kes sesini ve dinle Artık! Lise dönemini hatırlıyor musun? O zamanlar Tolga'dan hoşlanıyordun ve şu cinayet olmadan önce çok yakındınız. Ben de kendimce bir çözüm buldum."

"Katil" diye bağırdığım an elindeki silahı tavana sıkarak beni susturmayı başarmıştı. "Kes artık sesini! Cinayeti ben işlemedim, başkasına yaptırdım fakat şimdilik onu da bilemeyeceksin." Dedi. Sustum. Bekledim. Beni de öldürmesini bekledim ama hiçbir şey yapmadı.

"Kapatın bunu bir yere kaçamasın kapıyı da kilitleyin!" Dedi yanında olan adamlarına.

 

İki adam beni tutarak aşağı kata doğru sürükledi. Anlaşılmıştı bodrum kata götürülüyordum. Sürüklenerek bodrum kata götürülmeye devam ettim. Geldiğimde biraz etrafı inceledim.

Ceset doluydu bura!! Esma'nın cesedi de buradaydı.

Lütfen geçmişe dalmak istemiyorum! Tekrar aynı şeyleri yaşamak istemiyorum!! Bakma o tarafa Açelya!

 

Adamlar üstüme kapıyı kitleyip çekip gittiler. Korkuyordum...

Uzun zaman sonra tekrar bu iğrenç duyguyu yaşıyordum.

Esma'nın cesedi buradaydı. Hayatımı mahveden o kişinin cesedi...

Korkarak kimsenin tahmin edemeyeceği yükseklikte bir çığlık attım.

Hayır hayır hayır hayır hayır hayır hayır burada kalamazdım bana birinin yardım etmesi gerekiyordu!!

 

"Korkma güzelim birazdan geleceğim yanına!"

 

"Bağırma oradan bana it herif!" Diye bağırdım sinirle. Bunun üzerine psikolojisinin iyi olmadığını düşündüğüm bu alçak içeriye daldı.

Elinde ki silahıyla üstüme gelmeye başlamıştı.

"Saçlarını aç yüzünü güzelleştiriyor."

Dedi. Ona güzel olmayacaktım.

 

Hayır anlamında başımı iki yana salladım.

"Aslında fark ettim de sen güzel değilmişsin. Senin saçların güzelmiş Açelya. Ben seni değil saçlarını sevmişim fark ettin mi?"

"Beni sevmediğini duymak güzel oldu şimdi bırak beni!" Dedim kendimi onun karşısında küçük düşürmeyecektim.

Elleri saçlarıma uzanmaya çalıştı fakat buna izin vermedim.

"Tutun şunun ellerini ve makası da getirin!"

"Seni gebertirim bana dokunamazsın pislik herif!!"

 

•••

 

Saçlarımı kesmişti. Evet saçlarımı kesmişti ve bana şöyle söylemişti "bana gelene kadar sana bunun daha fazlasını yapacağım." Buradan kurtulmam gerekiyordu.

Kapı kilidini kontrol edecektim.

 

İçimden açık olmasını dileyerek kapıya doğru ilerledim. Ve evet şans bir kere de olsa bana gülmüştü.

Kimseye yakalanmamaya çalışarak nihayet o yerden çıktım ve koşabildiğim kadar koşmaya başladım. Beni fark etmemeleri tuhaftı gerçekten.

 

"Nereye güzelim?" Hassiktir. Bir kere olsun mutlu olamayacak mıyıdım?

"Kaçmaya mı çalışıyordun?" Dedi şerefini siktiğimin herifi.

"Yoo hava almaya çıkmıştım. " Dediğimde ise bileğimden tutup beni sürüklemeye başlamıştı.

 

"Dokunma ona!" Ya ne oluyordu?

"Ona dokunursan seni gebertirim!" Sonunda tam zamanında Tolga gelmişti. Cidden bir işe yarayacağını düşünmemiştim...

"Sana mı soracağım ulan?" Diye bağırdı ve beni bileğimden çekiştirmeye devam etti. O sırada Tolga bize daha çok yakınlaştı.

"Eğer yanında ki kız bana aitse evet bana soracaksın." Diyerek adamın suratına kafasını geçirdi.

Artık adama nasıl bir kafa attıysa adam tek de bayılmıştı.

 

"Koş!" Diyerek kendisini takip etmemi istedi. Bugün gerektiğinden fazla koşmuştum.

Sakin bir yere geldiğimizde durduk ve dinlendik. Hemen sonra Tolga kollarını açarak bana doğru gelmeye başladı. "Sakın!" Diyerek küçük bir uyarı yaptım ama dinlemedi.

Kollarını belime sardı. "Özledim" diyerek fısıldadı.

"Bilgin olsun diye söylüyorum ben sana ait falan değilim. Ne biçim cümleydi o?"

"Kesinlikle benimsin!" Dedi ve bana daha sıkı sarıldı.

"Bir daha asla yanımdan ayrılmayacaksın."

"Ben kendi başımın çaresine bakarım" diyerek mızm

ızlandım.

"Bugün gördük gülüm nasıl başının çaresine baktığını!"

 

Loading...
0%