@gecemavisii
|
Sıradan bir gündü. Güvenliklerden kaçıyorduk. "Bizden azlar zaten. Bir iki yumruk atmaktan zarar gelmez." "Sus ve koş Alaz." Tepkime karşılık kollarını göğsünde birleştirerek kısa bir süre duraksadı. "Nasıl hem inatçı, hem güzel, hem de zeki olabiliyorsun Ülkü?" Hafifçe gülümseyerek omzuna sert bir yumruk geçirdim. "Güçlü demeyi unuttun." İsyan etmek üzereyken sertçe omzunu kavrayan Gökalp'in ifadesiz bakışlarıyla karşılaştıktan sonra sustu. "Karşıda bir kulübe var." Hepimiz Elay'ın işaret ettiği yere baktık. "Yeni durağımız belli oldu." İki dakikalık susmayı bünyesi kaldıramamış olacak ki memnun bakışlarla kulübeyi süzüyordu. "Alaz susman ve imkansızın eş anlamlı olduğunu biliyorsun değil mi?" Koluma giren Mavi'nin sorusuyla hepimiz kıkırdamaya başladık. Haklıydı. Kulübeye girdiğimizde etrafta dolaşan güvenliklerin gitmesini bekliyorduk. "Sen polisi ara ben yolun karşı tarafını bakarım." Güvenliğin sesini duyduğumuzda sesli bir nefes verdik. Artık gösteri vaktiydi. Kulübenin eski kapısını açtık. Sallanan ve rahatsız edici bir ses çıkaran kapıyı fark eden güvenlik temkinli adımlarla kulübeye doğru yürüdü. Kapının sağına Gökalp soluna Alaz geçti. Ben, Akgün, Mavi ve Elay kulübenin karşı duvarına dizildik. "İlkini benle yaşasın." Alaz'ın muzip sesine güldük. "Olmaz koçum, bu sefer sıra bende." "Ama white-day!" Alaz ve Akgün tartışmaya devam ederken pencereden kulübeye yaklaşan güvenliği gözetliyordum. "Hazırlanın millet!" Herkes ciddileşirken ıslık çalan Alaz'a yerdeki taşı fırlattım. "Güçlü olduğumu yine unuttun Alazcığım. Bir hatırlatayım dedim." Gözlerini devirip ciddi haline büründüğünde zafer dolu gülümsememle geri sayıma başladım. "5... 4... 3... 2...1...," "Şimdi!" Gökalp'in yumruğunun şokunu atlatamayan güvenliğin üstüne Alaz'ın atlaması şoku! "Tut!" Alaz'ın fırlattığı telefonu yakaladığımda göz kırptım. Kulübenin dışına çıktığımda sahile indim. Telefonu parçaladıktan sonra denize attım. Kulübeye geldiğimde dışarıya çıkıyorlardı. "Peşinizdeyim serseriler!" Haykıran güvenliğin yanına gidip çömeldim. "Serseriler değil, kimsesizler." Karnına sert bir tekme geçirip dışarıya çıktım. Biraz yürüdükten sonra dinlenmek için boş bir banka oturduk. "Yarın okullar açılıyor." Mavi'nin mutsuz sesine karşılık başımı salladım. "Açılsın bakalım."
... Selam!! Bir arkadaşlık kurgusu yazmak istiyordum ve ilk bölümü yayınladım. Oy verip yorum atmayı unutmayın! Hepinize şimdiden çok teşekkür ederim🫶
|
0% |