🌸🌸🌸

Ferhat Yılmaz

"Sevgi senin için bir şiir yazdım."

"Ay ne yazdın, Ferhat? Nerede? Çabuk ver!" Heyecanla bana bakan Kızılıma sırıttım ve gözlerinin içine baktım.

"Sen ki kızılların Çakma Kızıl'ı

Gönlümün Vuvuzela Nurten'i!

Sen ki bir gülün üstündeki uğur böceği!

Gel artık gönlüme uğurunla birlikte!

Vicdansızın kızı bak ne hale geldim

Aşkından kendimi yemeklere verdim

Gece seninle yatıp sabah seninle kalktım

Gel artık bedduasına kurban olduğum fındık faresi..."

Ben umutla Sevgi'ye bakarken, o elindeki ojeyi bana fırlatarak cırlamaya başlamıştı.

"Allah seni kahır etmesin, emi öküz! Ayı! Bu ne be böyle, bana bunu mu layık gördün ama salaklık bende! Oturmuş ciddi ciddi senden bir bok çıkacak diye bekliyorum. Yüce Rabbim bu kadar büyük ne günah işledim de bunları çekiyorum. Senin büyüklüğüne zeval olunmaz, sana yakınılmaz ama Rabbim duy, gör şu kolunu. Kâfirler bile benden daha mutlular Rabbim ama olsun, sen en iyisini bilirsin. Yine de şu ayının üstüne birkaç tane şimşek çaksak? Ya da üstünden buldozer geçse? O da olmadı kediler saldırsın sana Ferhat! Köpekler kovalasın! Yılan ısırsın, sivrisinekler acımadan kalçandan soksun seni! "

"Tamam, kızım etmediğin beddua kalmadı, tövbe tövbe. Bir şey değil de hani delisin sonuçta, duan tutar falan."

"Beddualarım tutsa şu an hayatta olmazdın, salak!"

"Aman be! Oturup da sana şiir yazanda kabahat! Şuna bak nankör. Beddua dönüp dolaşıp kişiyi bulur dedikleri bu olsa gerek. Kızım Allah çarpmış seni!"

"Sus be! Sen önce kendine bak. Yemiş, yemiş, sıçamamış mübarek!"

"Kas kızım bunlar, kas."

"Ulan kas görmesek yedireceksin kas diye."

"Nereden gördün lan sen kası? Kimin kaslarına baktın ulan sen!" diyerek Sevgi'nin bana attığı ojeyi ona geri fırlatırken zalimin kızı tek elle ojeyi yakalayarak beni takmamış, üstüne de oje sürmeye devam etmişti.

"Sevgi!" diyerek ona yaklaştım ve minik bir kedi gibi kafamı onun koluna sürterek resmen mırlamaya başladım.

"Sev beni, ilgi göster bana... Miyav," Ona alttan alttan bakarken o da en sonunda gülerek kollarını bana dolamıştı. Burnumu boynuna gömerek kokusunu içime çekerken Allah'a bir kez daha şükrettim. Bana bu zalim dünyada böyle bir cennet bahşettiği için...