Yeni Üyelik
2.
Bölüm

1.BÖLÜM

@geceninvarisi01

Keyifli okumlar❤️

Bir çoğumuzun hayalleri vardır, benimde vardı. Büyük hayallerim vardı. En büyük hayallerimden biri babamın bizi dövmemesiydi, evimizin içinin huzurla dolması, bir kerecikte olsa babamın bana sevgiyle sarılmasıydı.

En büyük hayallerim bunlardı. Ama şimdi büyüdüm. Şimdi ki tek hayalim ondan kaçmak. Ondan, emirlerinden, zorbalıklarından, çevresinden, geçmişimden, göz yaşlarımdan hepsinden aniden kaçmak istiyorum.

Tüm hayatım bir gecede mahvoldu, bir gecede geleceğim elimden alındı. umutlarım, hayallerim, gülüşlerim, mutluluğum ve en önemlisi annem elimden alındı...

Her şeyim tek limanım olan annemi aldı benden. Ve en acısı da ne biliyor musunuz? Katilin babam olması. Annem ve kardeşimin katili, umutlarımın, hayallerimin, gülüşlerimin, çocukluğumun katili olan Babam...

(9 Yıl Önce)

Gecenin zifiri karanlığında annemin odasının ışığı açıldığında uykuyla uyanıklık arasındaydım. Gece yağan yağmur ve çakan şimşeklerden korkup annemin yanına gelmiş sıkıca sarılmıştım ona. Sanki annemin benden gideceğini biliyormuşçasına sıkıca sarılmıştım. Son sarılmamızmış gibi...

Gelen kişi babamdı, her gece geç saatlerde eve gelirdi zaten, içip içip huzurumuzu kaçırırdı. Yada annemle tartışırdı.

O gecede öyle oldu, annem yavaşça yataktan kalkıp sessiz adımlarla onu odadan çıkarmaya çalıştı. Yorganı omuzlarıma kadar çekmiş hafif açık gözlerimle onları izliyordum.

Annemin korkarak, "Gel çıkalım odadan Aysima uyuyor." dediğini hatırlıyorum hayal meyal.

Babamın da sarhoş sesiyle, "Çıkmıyorum ulan uyanırsa uyansın, umurumda değil." dediğini.

Her gece olduğu gibi annemle tartışmaya başladılar. Onlar tartışırken yorganı kafama kadar çekip ellerimle kulaklarımı kapattım, belki sesler azıcıkta olsa kesilir diye. Ama bağırış sesleri kesilmedi. Aksine gittikçe çoğaldı ve babamın anneme attığı tokat sesleri gelmeye başladı.

Kulaklarımı daha çok kapatıp ağlamaya başladım. Hıçkıra hıçkıra ağladım, tokat sesleri çoğaldıkça babamın bağırışları da çoğalıyordu. Ve ben daha çok korkuyordum.

Sonra tok bir ses geldi, tokat sesleri kesildi. Bende ellerimle ağzımı sıkıca kapattım, çünkü sıranın bana geleceğini düşünüyordum ama öyle olmadı. Keşke olsaydı.

Babamın korkak sesiyle, "Selva, Selva aç gözlerini. Selva uyan." dediğini hatırlıyorum.

Hışırtı sesleri duyuyordum, açılıp kapanan çekmece seslerini, babamın ayak seslerini duyuyordum, uzaklaşıyordu. Sonra kapının kapanma sesi geldi, ayak sesleri bir bir yok oldu. Yorganı titreyen ellerimle yavaşça kafamdan çektim.

Yaşlı gözlerime inat kocaman gülümsedim. Çok mutlu olmuştum çünkü babam beni dövmemişti ama o mutluluğun kısa süreceğini hiç düşünmemiştim hayatımın yıkılacağını annemin benden gideceğini... Dudaklarımdaki gülümsemeyle yataktan doğrularak yüzümdeki göz yaşlarını sildim küçük ellerimle.

Yataktan inip annemin yanına gittim. Yerde öylece uzanmış, hareket etmiyordu. Acaba orada mı uyuya kaldı diye düşündüm çocuk aklıyla. Uyandırmak için yanına diz çöküp oturdum.

Omuzlarından dürterken "Anne... Anne." dedim. Yanaklarını tutup "anne, anne uyansana lütfen." dedim kısık ve korkak sesimle. Korkmaya başlamıştım. Neden uyanmıyordu ki? Normalde ilk seslenişimde uyanırdı.

Kafasını sarsmaya başladığımda kulağının arkasında ensesine yakın bir yerde elimde ılık bir sıvı hissettim, korkudan elimi kaldırmak istemezken mecburiyetten kaldırmak zorundaydım. Zaten kaldırdığımdaysa herşey bitmişti annemin kafası yarılmıştı. Çocuktum, daha küçücüktüm ve annemin kafasının ayrıldığını görmüştüm. Küçücük bedenimden öyle yüksek çığlıkları çıkıyordu ki ben bile kendi çığlığımdan korkuyordum. Korkudan vücudumu saran şiddetli titremeler beni sonunda etkisiz hale getirirken hala aynı şeyi söylüyordum.

"Beni burda bırakma anne."

"Aysima." diye seslenen ses sayesinde geçmişten sıyrıldım, karşımdaki denize bakıyordum. Denizin o huzur veren sesini dinliyordum, "Aysima gözlerin dolmuş ne oldu?" diyen arkadaşımla kendime geldim ve gözlerimin dolduğunu fark ettim.

Yüzünü inceledim bir süre ormanı andıran yeşil gözleri ve keskin burnu, dolgun dudakları, buğday tenine yakışan yana yatırdığı kumral saçlarıyla çok yakışıklı duruyordu.

"Aysima ne oluyor Allah aşkına?" diye sorusunu yenilerken, sesi endişeliydi. Konuşmuyordum, dilimi yutmuş gibi sadece yüzüne bakıyordum, yüzümde ufak bir gülümseme oluştu bugün geçmişe gitme günüydü herhalde.

Bu sefer onla ilk tanıştığım zamanlar geldi aklıma. On üç yaşlarında 7. sınıftayken içime çok kapanık bir kızdım kimseyle konuşmaz hatta muhatap olmazdım. Benle konuşmaya çalışanlarda bir süre sonra bıkıp gidiyorlardı. Sınıfa ilk geldiğinde onla da hiç konuşmamıştım ama o benle konuşmak için çok çabalamıştı, arkadaşım olmaya çalışmıştı, bende her seferinde reddetmiştim onu. Arkadaşım olmasını hiç bir zaman istememiştim ama o hiç pes etmeden yanımda durmuştu. İyiki.

Bir gün... Her şeyden, herkesten kaçmak istediğim bir gün... Annemin yanına gidip her şeyi anlattım. Babamın hala aynı olduğunu, her geçen gün canımı daha çok yaktığını, beni neden bırakıp gittiğini. Hıçkıra hıçkıra anneme içimde biriktirdiğim her şeyi anlattım. Meğerse oda ordaymış, kardeşi için gelmiş beni görünce de yanıma gelip gizlice dinlemişti hayat hikayemi.

Yanıma gelip, beni kolumdan tutup ayağı kaldırdığında, ben şaşkın şaşkın ona bakarken o bana sımsıkı sarıldı. Sanki hiç bırakmayacakmış gibi. Kulağıma eğilip, "Ben seni bırakmam Aysima. Herkes sana arkasını dönse ben yanında kalıp senle savaşırım." dediğinde düşüncelerimi kanıtlamıştı.

O günden sonra gerçekten hiç yanımdan ayrılmadı, hala da yanımda ve biliyorum o benden vazgeçmez, vazgeçemez çünkü abiler ne olursa olsun kardeşlerinden vazgeçmezler değil mi? Bende onun kardeşiydim.

Görkem'in beni sarsarak "Aysima, güzelim ne oluyor? Kendine gel lütfen, korkutuyorsun beni." dediğinde kendime geldim. Dolu gözlerle bana bakıyordu, korkuyordu, hissediyorum. Kız kardeşi gibi onu ansızın bırakıp gideceğim diye ödü kopuyordu. Ama ben yapmazdım bunu ona. Yapamazdım.

Ben her babamın yanından geldiğimde bana bir şey olmuş korkusuyla bakıyordu, üzerime titriyordu resmen. Onu daha fazla korkutmamak için kollarımı boynuna sarıp sımsıkı sarıldım ona, hemen karşılık verdi. Onun her şeyi bana güç veriyordu.

"Bir şey yok." dedim titrek sesimle.

🫶

Vee bitti.

Nasıl buldunuz?

Loading...
0%