Yeni Üyelik
4.
Bölüm

3.BÖLÜM

@geceninvarisi01

 

 

Hepinizin vote ve yorumlarınızı bekliyorum.

 

Bol kahkahalı okumalar diliyorum❤️

 

 

Sabahın köründe evin içinde bangır bangır çalan Ajdar şarkısıyla uyanmak, isteyeceğim en son şeylerden bir tanesiydi.

 

"Şah şah şah dam dam dam ar ar ar şah damar şah damar ajdar ajdar ajdarrrrr!" diye çalan müzikle kafamın altındaki yastığı alarak kulaklarıma bastırdım. Odamın kapısı aniden açıldığında kafamı çevirip ağzı kulaklarında olan Görkem'e sert bir şekilde baktım.

 

"Sabah sabah bu enerji ne be!" Diyerek çirkefleştim. Yatağıma yaklaştı ve kolumdan tuttuğu gibi ayağa kaldırdı.

 

"Hadi kalk. Gece yatmıyorsun, sabahta kalkmıyorsun." diye klasik anne sözlerinden kullandı.

 

Ben hâlâ boş gözlerle ona bakmaya devam ederken gözlerini devirdi ve konuşmak için ağzını araladı.

 

"Hadi Aysima yeni okulumuza gideceğiz, unuttun mu?"

 

'Unutmak ne hacet düşünmekten kafayı yiyeceğim' diyemedim tabii.

 

Komidinin üzerinde duran telefonuma uzandım ve açma tuşuna basarak saate baktım.

 

"Oha! 06:40'da uyanıp ne yaptın lan sen? Hadi onu geçtim, beni neden uyandırıyorsun!" Resmen şok olmuştum. Hangi insan evladı bu saatte uyandırılırdı ki?

 

Ajdar şarkısı yüksek sesle çalmaya devam ederken sıkıntıyla ofladım ve gözlerimi Görkem'e çevirdim.

 

"Bu saatte kalkıp ne yapıyoruz, Görkem ya... Ayrıca kıs şu müziğin sesini." diye söylenirken, Görkem odadan çıktığında tekrar kendimi yatağa attım. Kısa bir süre sonra müziğin sesi kesilmişti. Vakit kaybetmeden Görkem'in tekrar odama girmesiyle sıkıntıyla yüzümü yastığa gömdüm.

 

"Hadi ama Aysima kalk artık. Daha okula gidip bana kız ayarlayacağız." demesiyle başımın altında ki yastığı Görkem'e fırlattım. Başımı biraz kaldırarak Görkem'e baktım ve yastığı kolunun altına sıkıştırmış olduğunu gördüm.

 

"Ah ne yapıyorsun be deli, kalk hadi." dediğinde başımı tekrar yatağa bıraktım.

 

"Görkem, çık artık odamdan. Elimden bir kaza çıkacak bak." diye bağırdım. Hâlâ ona bakmaya devam ederken bana göz kırpıp öpücük atarak odadan çıktı. Deliydi bu çocuk, gerçekten.

 

Kendi kendime gülümseyip yataktan kalkarak dolaba ilerledim. Dolaptan çıkardığım yüksek bel siyah dar kot, kırmızı sade bir t-shirt ve siyah kot ceketimi alarak banyoya geçtim. Üzerimi giyindikten sonra rutin işlerimi de hallederek banyodan çıktım.

 

Mutfaktan tıkırtı seslerinin gelmesiyle Görkem'in mutfakta olduğunu anlamam zor olmamıştı. Sanırım kahvaltı hazırlıyordu...

 

Makyaj masasına yaklaştım ve küçük koltuğa yerleştim. Makyaj kutusundan çıkardığım maskarayı uzun kirpiklerime sürdüm. Elime aldığım böğürtlen aromalı parlatıcımı da dudaklarımda gezdirdikten sonra son kez aynadan kendime baktım. Makyajımın fazla olmamasına özen gösterdiğim için gayet güzel durduğunu anladım.

 

Odanın kapısına yönelerek odadan çıktım ve boş koridorda mutfağa doğru ilerledim. Görkem son olarak çatalları masanın üzerine yerleştirirken kafasını kaldırıp beni gördü. Birbirimize gülümsediğimizde üzerimi süzerek "Yakışmış kız." demesiyle hafif kıkırdayıp teşekkür ettim.

 

Bende gözlerimi onun üzerinde gezdirdiğimde siyah bir kot ve siyah bir t-shirt giymiş olduğunu gördüm. Başına da siyah bir şapkayı ters çevirerek takmıştı. Baştan aşağı siyah olmuş, onu tek aydınlatan kolunda ki şık bir saat ve onunla kombin olduğu belli olan bir bileklikti. Bende onun gibi gülümseyerek "Yakışmış." dedim.

 

"Biliyorum, ben ne giysem yakışır." diyerek karşılık vermişti. Ah şu çocuğun egosu...

 

Gözlerimi devirip sandalyeyi çektim ve baş köşeye yerleştim. Görkem de çaprazımda ki yere kuruldu.

 

"Afiyet olsun." deyip elime aldığım çatalı salataya batırmak için hazırlanırken elime hafiften vurmasıyla çatalımın masaya düşmesini sağladı. Ben 'Hayırdır?' der gibi Görkem'e bakarken eline aldığı çatala salatayı sapladı ve ağzına attı.

 

"Önce büyükler..." demesiyle ağzımdan hafif bir kıkırtı kaçtı. Her zaman ki gibi kendini büyük sanıp tatlı atışmalarımıza başlamıştık.

 

Yemek Görkem'in beni güldürmesiyle ve masaya fırlattığı egosu ile son bulurken masayı birlikte toplayarak çantalarımızı aldık ve kapıya yöneldik.

 

Ben beyaz sporlarımı ayağıma geçirirken Görkem durmuş iki ayakkabısına bakıyordu. Kafasını bir ona bir buna çeviriyor sonra bu işlemi tekrar yapıyordu.

 

"Sence siyah mı beyaz mı?" dediğinde iki ayakkabısını da eline almış bana gösteriyordu.

 

"Beyazları giy, sonuçta cenazeye gitmiyoruz değil mi?" diye cevap verdiğimde oda "Haklısın kız tavlamaya gidiyorum ne bu siyahlık." diye karşılık vermişti. Siyah olan ayakkabısını geriye doğru fırlatarak beyazları ayağına geçirdi. Bu hareketine karşılık tekrar göz devirmiş kapıdan çıkarken mırıldanmıştım. "Of Görkem, hiç çekemem seni."

 

"Cidden mi?" Sahte üzüntülü bir sesle kurduğu cümleye karşılık, "Ne demek istediğimi biliyorsun konuyu sapıtma." diyerek asansöre girdim ve onun da gelmesini bekledim. Görkem'in de asansöre girmesiyle tuşa basarak zemin kata gelmesini bekledim. Görkem sıkılmış olacak ki arada omuzu ile beni dürtüyordu.

 

Asansör sonunda zemin kata geldiğinde çıkış kapısına ilerledik. Önden giderken tam kapıdan çıkacaktım ki Görkem'in beni arkadan çekmesiyle çıkma işlemini gerçekleştiremedim. Görkem'e sinirle bakarken, "Önce büyükler." diyerek kapıdan çıkmıştı. Başımı 'Ümitsiz vaka' diyerek iki yana çevirirken onun arkasından ilerledim.

 

Sokakta ilerlerken Görkem bir kaç kişiyi durdurarak beni gösteriyor sonra da 'Abi kardeşim engelli, ameliyat ettireceğiz. Destek olursanız ne güzel olur ya.' diyordu. İnanmayanlar için ise kafamı zorla yere eğiyor, inanmaları için zorluyordu. Hatta bir teyze inanıp bozuk para bile vermişti. Kahkaha dolu yol maceramıza bir son vererek beni kolunun altına alarak saçlarıma bir buse kondurdu.

 

"Dönem ortasında neden okul değiştirdik, Aysima?" Sorusuyla tüm bedenim gerilmişti. Tedirginliğimi ona belli etmeden sadece "Bilmiyorum." demekle yetindim.

 

Omuzumda ki elini canımı acıtmayacak şekilde sıktığında başımı kaldırıp ona baktım. Sanki bir şeyler anlamak istermiş gibi gözlerimin içine bakıyordu. Bir şeylerden şüphelendiği kesindi. Sonuç olarak kim kendi babasının okulundan ayrılıp başka bir okula girdi ki.

 

"Emin misin?" Şüpheci bir şekilde sorduğu soru ile başımı eğip yutkunduktan sonra "Evet." dedim.

 

Daha fazla bir şey sormadan ruhsuz sesiyle konuşmayı kapattı. "Tamam."

 

3 yıllık arkadaşlığımız boyunca ona ilk defa yalan söylüyordum ve bu çok acı bir durumdu.Özür dilerim Görkem, çok özür dilerim. Sana yalan söylemek istemezdim ama buna mecburum...

 

Sanki derin bir kuyunun içindeyim. Avazım çıktığı kadar bağırıyorum, feryat ediyorum ama duyanım yok. Yardım edenim yok gibi, sanki o kuyunun içinde boğuluyorum da kimse umursamıyormuş gibi, gören var da elini uzatmıyormuş gibi...

 

Görkem'in omuzumu dürtmesiyle irkilirken, başımı ona çevirerek ne oluyor dercesine baktım.

 

"Yeni okulumuza geldik." deyip çenesiyle karşıyı gösterince başımı oraya çevirdim.

 

Okulun üzerinde yazan Çetin Koleji o kadar göz alıcıydı ki. 3 bloktan ve 5 kattan oluşan okul, beyaz ve koyu grinin hakim olduğu renklerden oluşuyordu. Kocaman bir bahçeye sahipti. Sabahın erken saatlerinde gelmiş olsakta okul çok kalabalıktı. Okulun bahçesine gözüm kaydığında bir kaç öğrencinin çardakta oturmuş sohbet ettiğini gördüm. Etrafı incelemeye devam ederken aradığım kişiyi hâlâ bulamamıştım. Umarım hiç bulmam.

 

Bahçede olan öğrencilere bakarken bir çoğunun da bize bakmakta olduğunu fark ettim. Pek umursamadan Görkem'e döndüğümde bana göz kırptı ve yavaş adımlarla okula ilerledi. Etrafta ki bakışların hâlâ daha üzerimizde olmasından rahatsız olarak hızlıca Görkem'in arkasından ilerledim. Görkem yanında beni görünce kolunu omuzuma atarak iyi hissetmemi sağladı.

 

Merdivenleri çıkarken korkumdan bir anda merdivenlerin başında durmuştum. Çok fazla tedirgindim. Onun burada olmasını istemiyordum. Görkem kolunu omuzumdan çektiğinde başımı hemen ona çevirdim.

 

Bana gülümseyerek "Hadi." dediğinde bende gülümsemeye çalıştım. Gerginliğimi ona yansıtmamaya çalışarak kapıya doğru ilerledim. Kapıdan içeriye gireceğim sırada Görkem geliyor mu diye ona dönmüştüm.

 

Görkem'in de arkamdan geldiğini gördüğümde tekrar önüme dönecektim ki kapıdan çıkmakta olan birisine çarptım. Yaptığım hata yüzünden ağzımı aralayıp özür dilemek için başımı kaldırdığımda, karşılaşmamak için Allah'a günlerdir yalvardığım bir çift kehribar göz ile karşılaştım...

Loading...
0%