Kraliçenin söyledikleri karşısında şok olmuştum
"bu.. çok ani oldu kraliçem"
utançtan kıp kırmızı olmuştum
"ben çoğu şeyi tak diye söylerim.."
gözlerimi kaçırdım
"hadi ama.. utanma çok yakışıyorsunuz hem neden olmayasın? hem ona iyi geliyorsun"
"biraz düşünmek istiyorum.." bunu tak diye kabul edemezdim
"iyi düşün.. birbirinizin geçmişteki yaralarını sarabilirsiniz.."
kafamı salladım biraz daha orda durduktan sonra odama yürümeye başladım tam o sırada Lila beni kalenin mutfağına çekti
"Gökçe olanları duydum.. iyi misin o puşt sana başka bir şey yaptı mı?"
"iyiyim sadece bu olanlar beni çok yordu.. arkadaş diye kalbimi bastığım kişi yılanın tekiymiş.."
"hadi gel benimle takıl kimseye ihtiyacımız yok.."
gülümsedim ve lila ile mutfaktaki masasına yürüdük
"selam Gökçe hanım"
kafamı sese doğru çevirdim
"oh! sen seçimlerdeki aşçısın Andrew! değil mi?"
"evet.. unutmamana şaşırdım"
"güçlü bir hafızam vardır..."
içeri birisi girdi bu Lily! Lucasın sevdiği kadın..
Lila, lilye seslendi
"LİLY!! merhaba!
lily gülümseyerek yanımıza geldi ve herkese selam verdi en son bana baktı
"hey! sen bu sözde hırsız dedikleri kızsın demi.. olanlar kulaklarımıza geldi"
kadının sesi peltekti ama tatlıydı
"gerçekler öyle değil.. ben bunu asla-"
"HEYYY merak etme hırsız olduğunu düşünmüyorum! o aptal uzun süredir diğerleri ile konuşurken gördüm.. eminim ki plan yapıyorlardı"
rahatladım.. derin nefes verdim
"teşekkür ederim.. peki sen niye buradasın?"
Lily bir dolabı gösterdi
"hayvanların yemini almaya geldim.. burada tutuluyorlar"
gülüşürken uzaktan gelen bir ses ile oraya döndük
"HERKES İŞİNİN BAŞINA!"
lila Andrewe baktı
"şef vavesa geliyor.. sen git gökçe"
bense veda ettim tam çıkacakken birisi beni tuttu ve boş bir masaya itti
"SENDE akşama kraliyet ailesine güzel bir yemek çıkarmamız gerek! senin görevin önündekiler ile tatlı yapmak"
lila bana baktı ve hızlıca Vavesa ya baktı
"ama şef! gökçe burada ça-"
"BAHANE İSTEMİYORUM 2 SAAT SONRA AKŞAM YEMEĞİ VAR ne yaparsanız yapın harika bir şey çıkartın!"
"sorun değil lila.. buradaki malzemeler ile bir şey yapabilirim.."
"dikkatli ol gökçe.. bu yemekleri kraliyet ailesi yiyecek"
kafamı salladım ve yapmayı bildiğim en iyi şey olarak
çikolata dolgulu pankekler yapmaya karar verdim.. tek yapabilidiğim buydu..
yavaş adımlar ile hazırladım ve pankekleri döküp çevirmeye başladım
hepsini yaptıktan sonra tabağa göre süsledim ve tepsiye koydum
şefe dikkatlice uzattım
"Güzel duruyorlar.. Şimdi tadına bakalım"
yanındaki 2 kişi ile çikolata dolgulu pankeklerden ıssrırık aldılar
kendi aralarında fısır fısır konuştular
"Bu mükemmel! senin rütbeni yükselticeğim"
Lila hemen Duruma müdahale oldu
"ama şef vavesa! Gökçe Burda görevli değil ki"
vavesa andien dondu ve bana baktı
"Sen burda çalışmıyor musun?"
"Evet.. ben kütüphane görevlisiyim bide çevirmen"
"Seni tebrik ederim.. "
Şef diğer Çalışanlara döndü
"peki siz?! Bir çevirmen bile sizden daha iyi tatlı yapıyor"
çalışanlar kendi aralarında kıkırdadı
bense gülümsedim.
"Peki çevirmen hanım Tatlınızı kraliyet ailesine sunmamızda sorun var mı? "
"Hayır mutlu olurum.. özellikle Prens Victorun yemesini çok isterim.."
vavesa bana baktı ve şaşırdı
"HEY sen bu onlar ile yemek yiyen kızsın!"
"evet.. öyleydim.."
Vavesa üstelemedi ve kafasını anlayışla salladı
"merak etme.. buna bayılıcaklar!"
________________________________________________
yavaş adımlar ile mutfaktan çıktım ve bugün 3 arkadaşım olmuştu
iyi gidiyor gibiydim.. odama girdim ve direk yatağa uzandım.. akşam yemeğine gitmeyecektim sadece oturup boş boş kafa dinleyecektim yada uyurdum erkenden sonuçta 1 gün tatilim daha var
akşam yemeğine az kalmıştı derin bir nefes aldım ve ne yapmam gerektiğini düşündüm..
balkona göz attım kimse yoktu hemen balkona çıkıp aşağıya göz attım
lily ordaydı
kıyafetlerimi değiştirip onun yanına inmeye karar verdim
sakin adımlar ile Lilynin yanına geldim
"selam kolay gelsin"
"oh! sağol sana hala ismini sormadım.."
"Adım Gökçe"
lily gülümsedi
"Tanıştığıma memnun oldum Gökçe"
"peki lily bir erkek arkadaşın var mı?"
lily derin nefes verdi
"hayır.. asla olmadı neden sordun ki?"
gülümsedim
"seni seven birisi var ama söz verdiğim için söyleyemem.."
lily'nin gözleri parıldadı
"gerçekten mi, beni seven birisi mi?"
heycanlıydı
Prens lucasın balkonuna doğru baktım şansıma ordaydı ve evet bize bakıyordu
"baktığım yere dikkat et"
Lily hızlıca baktığım yere döndü ve Lucası görünce şaşkınlıkla kıkırdadı
"sözünü tutum.. söylemedim"
kıkırdadık
Lucasa ellerimle gel yaptım oda anlamıştı ki arkasını dönüp gitti
Tekrar Lilye baktığımda utanmış gibiydi
"merak etme her şey iyi olacak Lily.. sadece ona şans ver seni seviyor"
Lily kafasını salladı ve arkama baktı
büyük ihtimal Lucastı
arkamı sakince döndüm ve lucas diye düşündüğüm kişiye baktım
Victor..
aniden beni kolumdan tuttu ve götürmeye başladı
"Prensim! durun ne yapıyorsunuz?"
Victor cevap vermedi ve beni dilek dilediğim çeşmenin yanına getirdi
sessizce 4 dakika çeşmenin akışını izledik
"Özür dilerim tamam mı?"
"fazla odunsunuz Prens Victor."
Victor göz devirdi
"Bak Annem ve kız kardeşimden sonra pek kızlarla konuşmadım ne anlarım"
"Görende sancak ben her gün bir prens ile konuşuyorum"
"boşver şu konuyu, Affettin mi?"
"Affettim"
Victor rahat şekilde nefes verdi
"iyi oldu.."
kafamı salladım ve biraz uzağımızda olan lucas ve lilye baktım çok tatlı görünüyorlardı
"bak.. prens Lucas sanırım istediğini buldu"
Prens Victor baktığım tarafa baktı
"evet güzel"
Victora baktım
"şimdi ne olacak.."
dedim merak ederek
"ne olmasını istiyorsun?"
Victor bana göz ucuyla baktı
"bilmiyorum boşlukta gibiydim seninle küstükten sonra"
Victor gülümsedi
"değerliyim yani?"
"değersiz olduğunu kim söyledi?"
Victor cebinden minik bir kolye çıkardı
"al.. bunu bir kaç ay önce yaptırmıştım"
kolyeyi inceledim
üstünde telden yapılmış Papatya vardı boyalı ve süslüydü
"bunu bana mı veriyorsun yani?"
"evet.. senin için yaptırmıştım"
gülümsedim ve kolyeyi aldım
"Teşekkür ederim.."
Victor Gülümsedi
"tatilin nasıl geçiyor daha iyi misin?"
biraz hüzünlendim
"hala mutsuzum.. yarın son tatil günüm sonra işe tekrar başlıyacağım"
Victor elini kafama koydu
"iyi ol.. Hep iyi ol"
Gözlerine baktım
"deniyeceğim"
"seni fazla tutmayayım sen odana git ve uyu dinlenmelisin hava biraz serin hizmetçilerden senin için kalın şeyler getirmesini isteyeceğim"
Victor benle ilgileniyordu..
"Buna gerek yok.." diyebildim sadece
Eli ile kolumu tuttu
"donuyorsun.. Lilyum"
ettiği iltifat beni gülümsetti
"Lilyum... bunu beğendim gece prensi"
oda gülümsedi
"hadi git.. sonra görüşürüz"
"Görüşürüz"
___________________________________________________
odama gittiğimde hizmetçiler kalın kıyafetler bırakmış ve odadaki minik şömineyi yakmışlardı, kıyafetleri giydim ve yatağa uzandım Şömineyi dinlerken gözlerimi kapadım ve güzel şeyler hayal ettim ama aklım hep Prens Victora kayıyordu
Lilyum
tekrar gülümedim , bana verdiği kolyeye baktım
"bu çok güzel.."
sonunda yavaşça uykuya daldım...
