Gözlerimi yavaşça açtım. Gözlerim direk yanımda oturan biri turuncu saçlı diğeri ise hafif kahve saçlı olan kişiye kaydı onların lily ve lila olduğunu düşündüm
ama arkada birisi daha vardı.. gri saçlı gibiydi ve gri saçlı tanıdığım tek kişi Gorandı... eğer o ise onun burada ne işi var.. gözlerimin titrediğini hissediyordum
"lila.. lily?" isimlerini söylemeye çalıştım ama fazla kekelemiştim
ikisi direk bana döndü ve bana sarıldılar
"iyi misin? aç mısın? neler oldu bi bilsen" lily'nin sesinden heyecanlı olduğunu anladım
"hm ne oldu?" dedim arkamdaki yastığa hafif sırtımı dayamak için doğruldum
lila derin nefes aldı
"Prens Victor.. Ruby ve ailesini kaleden kovdu.. işin en şaşırtıcı kısmı Kral ve Kraliçe de Victorun yanında durdu"
biraz şaşırdım
"ama victor rubye yumruk atmıştı"
lila ve lily kafa salladı
"evet.. bu olaylardan sonra savaş ilan edilebilir.. çünkü prens başka bir prensese yumruk attı, yada antlaşmaya gidebilir"
içime bir taş oturdu
"hepsi benim yüzümden mi?" dedim üzgünce
"evet" dedi goran "hepsi senin yüzünden"
lily gorana döndü
"kapa çeneni basit hizmetçi"
lila elimi tuttu
"asla senin suçun değil.. hepsi ruby'nin yüzünden"

odaya Prens Lucas girdi
"uyandın mı?" dedi bana bakıp

"yok hala uykuda lucas" dedi Lily
"haha çok komik" dedi lucas

ben bunların tatlı ilişkilerini seviyorum
lucas yanıma geldi
"sanırım Victor oda cezası alıcak.."
"o nedir.." dedim hafif daha dikleşerek
"yani odasından çıkamayacak ve odasına kimse giremeyecek 4 gün boyunca"
"..ya ben? Victor beni kişisel hizmetçisi olarak istedi"
lucas düşündü
"aslında bunu sormam gerek, belki senin için geçerli değildir"
içimden umarım diye geçirdim
örtüyü üstümden çekip ayağa kalkmak için hazırlandım
"nereye gökçe?" dedi lily
"Victorun yanına" dedim kararlı şekilde
lila kalkıp beni durdurdu
"olmaz gökçe dinlen"
"bırakın denesin kapıda ve balkon kapısına gardiyan koydular"
dedi Lucas
"ama eğer ailesi onun yanında durduysa neden ona ceza verdiler"
dedim mutsuz şekilde
lucas derin nefes aldı
"tabiki abimin yanında durdular ama babam önemli olmasada bir soyluya yumruk atmasına çok kızdı"
umutsuzca arkamı döndüm
"ama.. zor yolu deneyebiliriz" lucas düşünerek konuştu
hemen ona döndüm
"zor yol ne?"
"normalde bunu asla yapmam ama senin için yapacağım, ben kapıdaki gardiyanları köşeye çağırırım sende içeri girersin"
kafamı hızlıca salladım
"tamam bu yol iyi fikir"
lucas kapıyı açtı ve ikimizde çıktık
lila ve lily ise işlerine döndü


hızlı adımlar ile lucas önümden victorun odasının önünde duran gardiyanlara bir şey söyledi gardiyanlar onu takip edince ben onlar uzaklaşınca hemen victorun odasına girdim
odaya göz gezdirince Victorun yatağında uzandığını gördüm gözleri kapalıydı
beni görmedi ama hissetmişti
"şuan dinlenmen gerekmiyor mu lilyum?"
sessizce ona yaklaştım
"ben.. seni merak ettim ceza aldığını duydum"
"evet.. ceza aldım ama pişman değilim"
gözlerini açıp bana baktı
"demek beni merak ettin"
gözlerimi kaçırdım
ayağa kalktı ve önüme geldi
onu ilk kez dağanık saçlı, ve sadece gömlekli olarak görüyordum
"benim için iyi oldu milletin yüzünü görmek istemiyordum zaten"
galiba onu rahatsız ediyordum
"ben gideyim o zaman sen dinlen"
"hayır sen millet değilsin"
gülümsedim
"victor.. ben gene de özür dilerim"
"neden?"
"ruby'nin ailesi ile kötü olmanızın sebebi benim"
"umrumda değil tüm suç onundu sana zarar vermemeliydi.."
sessizce birbirimize baktık
"ben senin banyonu hazırlıyım"
victor gülümsedi
banyoya ilerledim ve onun büyük küveti için su hazırladım

banyodan victora seslendim
"GEL HADİ!"
biraz bekledim gelmeyince odasına gidip baktım ama yoktu
banyoya geri baktığımda orda küvete girmiş bana bakıyordu
üstünü ne ara soydun ulan zalımın oğlu
"ne çabuk geldin.." dedim
victor sırıtarak "ne yavaş fark ettin" dedi
elimi suya dokundurdum
"iyi mi? yoksa ısıtıyımmı?"

"iyi.. kalsın"
gülümsedim
"buna ihtiyacım vardı sağ ol Gökçe"
arkasına doğru gidip saçlarını düzelttim
"uslu olursan bu banyo hemen biter victor bey"
kıkırdadı "tamam"



_________________________________________________________________________

victorun banyosunu bitirmiştim
şimdi ise saçlarını kuruluyordum
victor hafif uykulu gibiydi

saçlarını kuruttuktan sonra ona baktım
"ne o? uyku mu bastırdı" dedim gülümseyerek
"evet.. bana kitap okuyacaksın demi" dedi masum masum
"asla unutmam vicy"
victor yatağı uzandı
yanına oturdum
"aslında kendi işini halledebiliyorsun.. neden kişisel bir hizmetçiye ihtiyacın olsun ki"
victor tavandan gözünü ayırmadı
"küçükken kişisel bir hizmetçim vardı.. saçlarımı çok çekerdi, beni kaynar su ile yıkardı bunun gibi şeyler yapardı o kadından kurtulmak için kendime bakmayı küçük yaşımda başladım"

"annene neden anlatmadın?"
victor derin nefes verdi
"çünkü.. kadın beni korkutuyordu anneme söylersem bana bir şey yaparsa diye söylemedim"
üzüldüm
elimi onun anlına koydum
"canını yaktıysam özür dilerim"
"ne hayır.. çok yumuşaktın o yüzden uykum geldi"
sessizce ona baktın
victor gözlerini kapadı
"başla"

kitabın başından başlayıp okumaya başladım arada victora bakıyordum
yarım saat geçmeden victorun hafif horladığını duydum
kitabı köşeye bıraktım
cidden horluyordu
gülmemek için ağzımı kapadım
hani vampirler uyumazdı? uyusalar bile hani hafif bir uykuları olurdu
orda oturup ona baktım
masum bir çocuk gibi uyuyordu
belki de masum ama kırılmış bir çocuktu..