2 hafta sonra...
Yavaşça gözlerimi açtım, yatakta doğrulurken esnedim
sanırım kuşkusuz en iyi uykumdu. Hafif kapalı gözlerimle banyoya doğru ilerleyip yüzümü yıkadım. Kıyafetlerimi giymek için dolaba ilerledim tam o sırada camda dışarıda ilerleyen bir şeyler gördüm büyük ihtimal at arabalarıydı.
Kıyafetlerimi giydim ve odadan çıktım kat çok sessizdi, gereksiz sessiz. Yavaşça aşağıya indim benim katıma göre burası da aşırı haraketliydi , mutfağa doğru ilerledim ama mutfak aşırı kalabalıktı lily sandalyede oturmuş çaresizce göz yaşlarını tutuyor gibiydi
yanına gittim "lily neler oluyor? neden bu kadar kalabalık ve haraketli burası"
lily umutsuzca bana baktı "Moniyosya Krallığı... Yukonia Krallığına savaş açtı"
zaman durmuş gibi hissettim Victor bana 2 hafta önce bahsetmişti
"victor.. o nerde?" dedim etrafa iyice bakarken
"Kraliçe sophia ve prenses ashleyn hariç diğerleri savaşa gitti" dedi lily daha da üzülerek
benimde gözlerim doldu "olamaz.." dedim ve hızlı adımlar ile taht odasına girdim.
Kraliçe Sophia bazı yetkili askerler ile konuşuyordu, onlar uzaklaşırken ben hızlıca Kraliçe Sophia'nın yanına gittim "Kraliçem... Victor git-"
"bak Gökçe... Victor seni hiç görmeden gitmedi akşam gitmeden önce saatlerce yanında durdu..
bana bir mektup verdi sana vermem için bunu al ve yalnız başına oku ondan sonra ise mutfağa git ve elinden ne gelirse yap cepheye gönderilecek.."
dedi kraliçe üzgünce
"elimden gelen her şeyi yapacağım, ama lütfen yemekleri gönderirken cepheye beni de gönderin.. ne olur" dedim
kraliçe derin nefes verdi
"düşüneceğim.. lütfen hızlı ol"
hızlıca kafa sallayınca odama koşup kapıyı kapadım ve mektubu okumak için gözlerime yaklaştırdım
Sevgili Gökçe
biliyorum bana kızgınsın çünkü sana haber vermeden gittim, gerçekten özür dilerim ama eğer sana söyleseydim gitmemem için her şeyi yapardın ama gitmek zorundaydım...
biliyorsundur ben babamdan sonra tahta geçecek kişiyim ve zor zamanlarda halkımın yanında olmak zorundayım, senden sadece cephedeki askerler için yemek yapmanı istiyorum. Sakın benim yanıma yani cepheye gelmeye çalışma sana bir şey olmasını istemiyorum ve bir ihtimal ölebilirim o yüzden sana bir şey açıklamak istiyorum..
gözlerimdeki yaşlar kağıda düşüyordu derin nefes aldım ve gözlerimdeki yaşları silip okumaya devam ettim
Gökçe öncelikle başta sana kötü davrandım bu yüzden üzgünüm tek amacım senden uzak durmak için bahane arıyordum ama sana zarar verdiğimi fark ettim sonra seninle arkadaş olmaya karar verdim. Seni ilk gördüğümde kalbimde hiç hissetmediğim bir duygu belirdi senden hoşlandım arkadaş olursak bu hoşlantının biteceğini düşündüm ama zamanla duygularım daha da büyüdü annemle bu konuda konuşunca hissettiğim şeyin aşk olduğunu anladım, günlerce nasıl başa çıkacağımı düşündüm sana sırılsıklam aşık olmuştum ve ne yapacağımı bilemedim..
İnana biliyor musun? koskoca Walker'ın oğlunu kendine aşık ettin
lütfen dikkatli ol eğer dönersem seninle bir gelecek kurmak istiyorum.. Tabi sende istersen
seni seviyorum.
-Victor Walker
kalbimde bir boşluk hissettim okuduklarıma inanamadım
sevdiğim adam beni seviyormuş
gözlerim mutluluk ile titremeye başladı
gülümsedim ve mektuba sarıldım
Victorun istediği şeyi düşünerek mektubu bir kitabımın arasına koyup koşarak mutfağa gittim
şef ve lila beni görünce gülümsedi, lila tam ağzını açacakken onu durdurdum
"biliyorum bana malzeme verin cephedeki askerler için elleri sıvama vakti"
şefe baktım "bana vanilya ve kurabiye hamuru verin. Victoruma tatlı yapıcağım"
şef beni durdurdu "dur o değil, Kraliçe Sophia açıklama yaptı yapılan tüm yemekleri cepheye 4 hizmetçi ile götürecekler listede lily ve sen varsın. Elini hızlı tut"
içimdeki çığlık patlaması yüzüme gülümseme olarak gösterdi birden arkamdan lily bana sarıldı
"lily ne oldu?" lily ağlıyordu "Lucas.. çok ağır yaralanmış.." dedi çağresizce hemen ona sarıldım
"oraya gidicez tamam mı? o iyileşecek lily hadi bana yardım et"
kafasını salladı ve yanıma geçti
elimizden geldikçe her şeyi yapmaya çalıştık
her şey hazırdı at arabasına bindik ben lily ile oturdum karşıma ise başka 2 hizmetçi oturdu
derin nefes aldım lucas için üzüldüm
lilye baktım gözleri dinmiyordu
"lily.. zorlama kendini bak gidiyoruz yanına"
lily derin nefes verdi
onu rahatlatmak için sırtına dokundum
"ya ona bir şey olursa.." dedi
"kötüyü çağırma lily o güçlü bir prens üstesinden gelicektir"
kafa salladı
"o şuan dinleniyordur demi" dedi kendini rahatlatmaya çalışır gibi
"evet seni düşünüyordur"
lily tebessüm etti ve göz yaşlarını sildi bende derin nefes aldım ve camdan bakmaya başladım
bir yandan ellerimde Victor için hazırladığım kurabiyeler vardı. Onları tutuyordum...