Yeni Üyelik
7.
Bölüm

7.Bölüm: Doğa uyanıyor

@gozde_edmn

Bu kalede ilk ayım dolmuştu ve hava ısınmaya başlamıştı.

Gözlerimi yavaşça açtım yatakta dikleştim ve esnedim yavaşça kalktım ve pencereye yaklaştım hava aydınlanmaya başlamış güneş yavaş yavaş kendini göstermeye başlamıştı

banyoya gidip yüzümü yıkadım saçımı taradım ve kıyafetlerimi giydim

yavaş adımlar ile odadan çıkıp bahçeye yürüdüm kimse daha uyanmamış yada odasından çıkmamıştı bahçeye indim ve etrafa baktım bahçede çiçekler ve bazı yabani otlar büyümüştü..

"ne kadar güzel görünüyorlar.. ama büyük ihtimal bu gün çoğu yabani otu toplarlar." yavaş adımlar ile bahçenin ortasında duran çeşmeye geldim ve önünde durdum

elimi yavaşça suya dokundurdum ve anında geri çektim

"soğuk.."

çeşmenin içinde parlayan şeyler dikkatimi çekti parlayan şeylere baktım bunlar bozuk paralardı

sadece birkaç tane değil yüzlerce..

"neden bozuk paraları çeşmeye atmışlar ki.." uzaklaşıp çeşmeyi inceledim ve altında yazan yazıyı gördüm ama moniyosya'nın dili ile yazılmıştı

"sanırım sebebini öğrenemeyeceğim"

çemenin etrafında döndüm ve bir yazı daha gördüm ama bu lusian'nın dili.. Ve ben orda doğmuştum basti bir şekilde yazanı okudum

"dilek çeşmesi savaşlar nedeniyle umudunu kaybeden insanlar, ellerindeki son parayla dilek tutar ve bunları suya atarlardı."

gülümsedim.

"buraya bi bozuk atmak isterdim.."

güneşin yavaşça doğduğunu görünce kaleye geri girdim

merdivenleri çıktım ve odama girdim

balkona bakmak için kapıyı açtım ve balkonda sessizce etrafa bakan Victoru gördüm

"Sabah sabah dışarıda ne arıyordun?"

Victor arkasını dönmeden söyledi

"ben.. sadece dolaşmak istedim"

Victor yavaşça bana döndü onu ilk kez normal kıyafetler ile görüyordum. üstünde gri sweatshirt vardı altında ise pantalon vardı

"çeşme dikkatini çekmiş gibi" Victor gülümsedi

"aslında evet.. hayatımda hiç böyle bir efsane duymamıştım"

Victor çeşmeye baktı

"hala para atanlar var.. gerçekleşmeyeceğini bildiğimiz halde umutlanmak hoş oluyor.."

"bence.. çok tatlı bir efsane.."

Victor bana baktı

"denemelisin.." Victor gözlerime baktı

"çok isterdim.."

Victor cebinden büyük bir bozukluk çıkardı benim ellerimi tuttu ve parayı elime koydu

"Ben.. bunu kabul ed-"

"ediceksin. öğle arasında buraya gel ve dileğini tut"

"ama buna gerçekten gerek yok"

Victor sinirlenmeye başlamıştı

"bazen benim bir prens olduğumu unutuyorsun. sana isteyip istemediğini sormadım emrettim"

elimdeki paraya baktım ve Victor'un önünde hafif eğildim

"teşekkür ederim.. bu bana verilen en güzel hediye.. bunu suya atmaya çok zorlanıcam"

gözlerim dolu dolu olmuştu

Victor bana baktı ve bakışını kaçırdı

"ufak şeylere mutlu mu oluyorsun."

gülümsedim

"mutlu olmam için hediyelere ihtiyacım yok.. bana değer veren kim olursa olsun onlar ile olmak beni en mutlu eden şey.."

Victor gülümsedi ve bana eğildi
"Kütüphaneye git. Bir kaç saat sonra çeşme'nin oraya in ve dileğini dile"

Kafamı salladım ve Victor'un yanından ayrıldım

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Kütüphaneye ilk kez Fazla kişi gelmişti..
tabi fazla sayılmaz en fazla 20 kişi gelmişti
Herkes ile ilgilenmem bir buçuk saatimi aldı

Şimdi ise oturuyordum herkes gitmişti
bense yavaş adımlar ile Bahçeye iniyordum elimde Victor'un bana verdiği bozukluk vardı

Yavşça yürürken birisinin bana bağırdığını duydum oraya doğru döndüm
Bu lila.. Onunla uzun süredir konuşmamıştık

"Gökçe! uzun süredir seni görmedim.. Nasıl gidiyo?"

Gülümsedim ve ona sarıldım
"özür dilerim.. yemek katı ve kütüphane ters düştüğü için seni göremedim.."

"sorun değil odamı kütüphane'nin yakınına taşıdılar"

"Oh anlıyorum.. şimdi nereye?"

bana gülümsedi
"andrew diye biri ile tanıştım.. onun yanına gidiyorum.."
Kıkırdadım
"adına mutlu oldum"

Bana gülümsedi
"Görüşürüz!"

"dikkatli ol Lila!"

Yavaşça bahçeye çıktım ve çeşmeye ilerledim
çeşmede bir kadın elinde bir bebek ile duruyordu

o tarafa gittim

Kadın elinde minik bir dişe bir şey okuyup onu suya attı

dikkatlice baktım
"neden minik dişi Suya attınız?"
kadın bana baktı
"kızımın ilk dişi.. Dilek tutunca iyi yerlere geleceğine inanıyorum.. o yüzden"
Gülümsedim ve Minik kıza baktım
"çok sevimli.."
Kadın kıkırdadı
arkamızdan birisi yaklaştı arkamı dönüp Yaklaşan kişiye baktım

bu aile odasının kapısında duran muhafızlardan biriydi

Kadına yaklaştı ve bebeği eline aldı
Kadın bana el salladı ve Gittiler

Uzaktan çok tatlı duruyorlardı


yavaşça arkamı döndüm

Victor çeşmenin yanında akan suya bakıyordu
yavaşça yanına geldim
"ne kadar hızlısın.."

"yavaş olmamı bekleme pamuk."
gülümseyip göz devirdim

bana baktı
"ne dileyeceksin, düşündün mü?"

"evet.."

bozuk parayı çıkardım ve biraz baktım

"hadi pamuk. bu arada dileğini sesli söyler misin? bende merak ediyorum..yani biraz"
victora gülümsedim

önümdeki çeşmeye yaklaştım ve bozuk paraya fısıldadım
"Umarım bir gün Anneme ulaşabilirim.. yada umarım annemden iyi bir haber alabilirim"
gözlerim yaşarmıştı parayı öptüm ve yavaşça suya teslim ettim

Victor bana yaklaştı
"Gökçe.. Bazen imkansız olan her şeyi en ufak şans bile mümkün kılabilir, o yüzden umudun asla kaybetme."

Gülümsedim "teşekkür ederim victor. çok teşekkür ederim.. bu beni iyi hissettirdi."

Yavaş adımlar ile içeri doğru yürüdük
Victor bana babası ile yaptıklarını anlatıyordu

"Victor..neden Kral hiç ortalıkla gözükmüyor?"

"... hani kral ya aşırı işi oluyor bazen ben yardım ediyorum"

"anlıyorum.. yemeğe bile gelemiyor.. Halkını çok düşünüyor olmalı."

Victor bana gülümsedi

"evet. düşünüyor."

Yavaşça içeri girdik

"eee pamuk hanım, odana evcil hayvan almayı düşünüyor musun?"

"sanmıyorum.. ona bakmam çok zor olur.."

Victor gülümsedi

"saat 2'ye geliyor.. akşam yemeğini unutma geçen gelmedin."

"gelirim sadece müsait olamadım ama artık bolca zamanım var"

Victor gülümsedi ve yanımdan ayrıldı bende merdivenlerden yukarı doğru çıkmaya başldım

"GÖKÇE!" arkamdan gelen sese döndüm Lila arkamdan koştu ve bana yetişti
"çabuk benimle gel! sana bir şey göstericem"

lila beni kolundan tutup götürmeye başladı


minik bir odaya geldik bana bir kutu gösterdi
"bu nedir?"

lila bana gülümsedi ve beni aynanın karşısında bir masaya oturttu
lila kutuyu açtı ve bir kaç makyaj Malzemesi çıkardı

"bunlar.. makyaj malzemesi.. nerden buldun? çoğu kişi bunları alamaz.."
bir kaç tane fırçayı eline aldı ve bana baktı
"boşver sadece bana güven"

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
işini bitirdiğinde aynaya baktım
"bu.. kötü değil.. bunu sevdim.."
evet gerçekten sevdim ama rujun rengi biraz kapalıydı

lila kendini övdü
"dedim sana bende yetenek akıyor diye"

saat 3 e geliyordu yavaşça ayağa kalktım
"teşekkür ederim Lila.. çok güzel oldu.. çok sevdim.. ama şimdi gitmem gerek saat 3e geliyor kütüphaneye gitmem gerek"

"anlaşıldı! sonra görüşürüz kolay gelsin"

yavaşça yanından ayrıldım ve kütüphaneye doğru çıktım ve bazı karışmış kitapların yerlerini değiştirip doğru sıraladım

saat 5'e doğru gelince kütüphane'nin kapısını kitledim ve aşağıya doğru inmeye başladım
merdivenlerden inerken katlardan birisinde victoru gördüm, lucas ile konuşuyordu beni görünce yanıma geldi
"gökçe.. yemek katına mı ini-" birden dikkatlice yüzüme baktı "makyaj mı yaptın sen?"

"evet.. yani ben değil .. arkadaşım yaptı.."

victor cebinden bir peçete çıkardı ve dudağımdaki ruju sildi

"çok kapalı bir renk.. " dedi

hafif yandığımı hissettim
"evet.. bence de çok çirkin"
"çirkin değil.. sadece sen çok açıksın.. sana kapalı bir renk yakışmıyor ama yanakların yakışmış.."

gülümsedim.. lucas yanımıza geldi ve aşağıya, yemek katına inmeye başladık

merdivenler boyunca victor bana göz ucuyla bakmıştı

"burdaki ilk ayın nasıl geçti?"

lucas sessizliği bozdu

gülümsedim "içimden bir şes burda mutlu olucağımı söylüyor.."

"olucaksın pamuk." victor'un dediği beni güldürdü

"pamuk.. neden bana pamuk diyorsun"

Victor hafif kızardı

"pamuk kadar beyazsın.. ve yumuşak" son dediğini mırıldandı

gülümsedim ve yemek katına doğru geldik ve içeri oturduk

"kimse gelmemiş.."

Lucas ve Gökçe birden gülmeye başladı

"Annem bu akşam yemeğe katılmıyacak.. malum babam ile işleri var"

Lucas bunu diyince Victor daha da güldü

bense gülümsedim
"ashleyn nerde?"

Victor bana baktı sonra lucasa baktı

"o bahçede çiçek topluyordu.. birazdan gelir."

Victor lucasın dediğinden sonra lucasa baktı ve bir şey yaptı

"sen git getir yanlışlıkla annemlerin yatak odasına girmesin Travması olur çocuğun"

lucas ayağa kalktı ve gitti

Victor ise bana baktı ve elindeki mendili ıslatıp benim yanaklarımı sildi

"makyaj yapma. sen bu halinle zaten güzelsin"

ve tam o anda gözlerimiz buluştu

deli gibi yanıyordum

"teşekkür ederim.."

gözlerimin dolduğunu bile fark etmemiştim Victor mendille gözlerimi silince fark ettim

yavaşça benden uzaklaştı ben ise önüme döndüm.. ve içimden bana ettiği iltifatı tekrarladım

hayatımda aldığım en güzel iltifattı..

Loading...
0%