@gozde_edmn
|
Gözlerimi yavaşça açtım odam aydınlanmıştı sanırım ilk kez bu kadar geç uyanmıştım.. yavaş adımlar ile yataktan kalktım ve odamın banyosuna doğru ilerledim eğildim ve güzel kolyeyi elime aldım üstünde beyaz bir gül vardı.. hoşuma gittiği için kıyafetlerimi giydikten sonra onu da taktım ve dışarı çıktım birkaç saat sonra Lavabo ihtiyacım için koridorun sonuna yürüdüm.. O sırada karşımda Goranı gördüm sinirli bir şekilde bu tarafa doğru yürüyordu karşıma doğru gelince ona seslenme kararı aldım goran aniden boynumdaki kolyeyi çekti ve beni yere doğru ittirdi bense arkamdaki bir şeye takılıp yere sertçe düştüm etrafımızda diğer hizmetçiler etrafımızda toplanmıştı etrafımızdaki diğer hizmetçi insanlar bana bakıp gülüyordu "aww minik şeytanımız üzüldü..." "hm.. şuna bir bak kesin şans eseri buraya girdi.." etrafımızdaki insanlar bana bakıp böyle şeyler söylüyor ve gülüyordu Goran hafif sırıttı sonra hemen sinirli yüzüne geri döndü bunun arkasında onun olduğuna emindim.. "umrumda değil sen hırsız bir şeytansın.." artık dayanamadım ve ağlamaya başladım ayağa kalktım "hey hey.. nereye böyle.." "prensin gözdesi olmak nasıl bir duygu şeytan? sırların neler?" etraftaki sesler yükselmişti ama sanırım hayatımdaki tüm şansı lucasın ordan geçmesi ile harcadım.. lucas beni görünce şok olmuştu ve siniri tavan etmişti.. kafamı salladım ve arkasından gittim. Göz ucuyla Gorana baktım korkmuş görünüyordu _______________________________________________________ Lucas beni aile odasına getirmişti.. koltukta ağlamamı susturmaya çalışıyordum Lucasa baktım Lucas tam bir şey söyleyecekken burnunu kapadı ondan biraz uzaklaştım "senin bir suçun yok Gökçe" "Olanları duydum.. Victor ilgileni-" "Kraliçem... buna hiç gerek yok.." "hayır gökçe.. bu gerekli ben senin gibi değerli bir hanımımı kimsenin üzmesine izin vermiyeceğim.. merak etme Victor ilgilenicek.." gülümsedim ve kafamı salladım.. o sırada victor aile odasının kapısını açtı ve bana baktı "Gökçe gel buraya." yavaş adımlar ile onun yanına gittim benimle bahçeye doğru yürümeye başladık. __________________________________________________ victor ile bahçede yürüyorduk "Gökçe.. senin saçmalıkların ile uğraşmaktan bıktım." "Sorun bu! bunu yapmamam gerek.. ama bir şey beni sana çekiyor ve bundan nefret ediyorum!" sessiz kaldım. birden dondum.. . durdum ve victora baktım Arkamı döndüm ve yanından ayrılıp Odama doğru gittim giderken çoğu hizmetçi bana bakıyordu. kapıyı ardımdan kapayınca derin bir nefes aldım "bugün herkesin sorunu ne..." aynaya doğru ilerledim ve üstüme baktım yüzüm ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu.. yüzümü düzenle yıkadım ve birbirine girmiş saçlarımı taradım.. o sırada kapı çaldı "şey.. bu çok iyi olurdu.." "goran hakkında.. Eğer annem ile yetişmeseydim goran çoktan ölmüş olabilirdi.." "... Prens Victor ne yaptı?" "senin olduğun her olayı ciddi alıyor.. nedenini biliyorum.. ama bilirsin sır." sinirle bir nefes verdim "beni rahat bıraksın artık az önce tartıştık!" Lucas şaşırmış gibi görünüyordu "ne.. neden?" "merak etme pamuk.. Victor sadece sinirliydi.. eminim öyle demek-" "Hayır Prens lucas.. Victorun Yüzünü görmek istemiyorum.." "annem sana 4 gün izin verdi.. lütfen dinlen ve kendine bolca zaman ayır.." "her şey için teşekkür ederim.." lucas ile vedalaştıktan sonra dolaba ilerledim ve kıyafetlerimi değiştirdim sakince yatağa uzandım sadece uyumak istiyordum.. ve tekrar uyanmamak karşımdaki kanlar içinde insan bedenlerine bakıyordum ellerim ve güzel elbisem kan ile kaplıydı elbisemi tuttum ve onu takip ettim elbisem bembeyaz ve güzeldi.. ama üstündeki kan lekeleri onu kirletmişti, elbiseden tuttum ve adamın arkasından koştum ve ona yetişmeye çalıştım korkmadan karanlık odaya girdim yavaşça ona yaklaştım ve arkasında durdum adam beni duymamış gibiydi.. balkondan krallığın Şehrine doğru bakıyordu yavaşça yanına doğru gittim ve baktığı tarafa doğru baktım turuncu saçlı güzel bir kadın odunları taşıyordu yoksa bu kral Walker mı.. "ona sorun açan herkesi ortadan kaldırmak istiyorum.. onu sevmeyi seviyorum hem de her şeyden çok.." adamın sözleri beni gülümsetti.. "ona aşıksınız.. herkes sizin kraliyet ailesine bağlı birisi ile aşk yaşayacağınızı düşündü.. ama siz basit bir oduncunun kızı olan Sophia ya kalbinizi kaptırdınız.." adam kıkırdadı "bahsedildiği gibi ciddi biri değilsiniz.." "söz konusu Sophia olunca ciddi olamıyorum." sessizce gülümsedim ve kadına baktım adam kafasını salladı "zekisin.. Victor'un bahsettiği gibi.. normalde kimsenin rüyasına girmeyi sevmem.. ama senden bir şey istemeliyim.." "buyurun kralım.." "Victoru yalnız bırakma.. seninle tanıştığından bu zamana kadar büyük bir değişimi var.. çok fazla çalışıyor sadece artık mutlu olmasını istiyorum çok uğraştım ama yapamıyorum Victor benim gençliğime çok benziyor Victor düşündüğünden daha kötü halde.." "prens Victor.. beni çok üzdü.. ondan hiç bir zaman arkamı toplamasını istemedim ama sanki zorluyormuşum gibi davranıyor" "bazen zor günler olur.. olmaz değil ben bile sophia ile zor günler geçiriyorum.." kadın o sırada Walker'a doğru baktı ve gülümseyip karnını tuttu "Sophia... yoksa-" "hamile.. şuan karnındaki çocuk Victor'un ta kendisi" Kral walker sophia'ya bir umuda bakar gibi bakıyordu "bana söz ver... Victoru yalnız bırakma.. odasına girince arkasından koş.. o sana asla zarar vermez." "ben.. Söz veriyorum... ama bana bir daha iletişime girmeyelim dedi-" ve aniden her şey karardı ve düşmeye başladım Çığlıklar attım ama hiç bir işe yaramamıştı karanlık beni içine çekiyordu ve ben yalnız başıma karanlığa gömülüyordum Terler içinde gözlerimi açtım rüya beni derinden etkilemişti ve ben Prens Victor için her şeyi yapmaya hazır olucaktım.
|
0% |