"Sen nasıl bir insansın ya?!" Diye bağırdım.
"Böyle biriyim, çünkü sen kibarlıktan anlamıyorsun."
Kendimi tutamadım ve yüzüne tükürdüm.
Gözlerini kapatıp açtı ve ensemi bırakıp, polisler gelmeden önce üzerime zorla giydirdiği boğazlı krem rengi kazağın eteklerini tuttu. Başımı iki yana salladım ama tek bir saniye bile izin vermeden kazağın eteklerini yukarıya çekip üzerimden çıkardı. Şimdi sütyenle kalmıştım ve göğsüm körük gibi inip kalkıyordu.
"Karşı geldikçe zarar gören sen olacaksın, bu gece olanlar sana bir ders olsun. Bir daha böyle rezil etmeye kalkma kendini!"
Eğilip hemen yerdeki kazağı aldım ve göğsümün üzerine bastırdım. "Sen ne terbiyesiz, ahlaksız, insafsız bir adamsın ya? Hiç mi acıman yok? Ne dediysen yaptım işte! Yeter artık bitsin bu zulüm, öldüreceksen de öldür artık! Korkmuyorum!"
Bir anda üzerime gelince geriye çekilip, tekrar merdivenlerin kenarına yaslandım. Yüzüme eğilip, ellerimle sıkı sıkıya kendime bastırdığım kazağı tutup çekti. Vermemek için direndim, sonunda o kazandı ve kazak yeniden yeri boyladı. Ellerimi göğsümde çaprazlayıp kendime etten kemikten bir kalkan yaptım. Bu bir çocuğun kendini korumak için yaptığı kalkan gibiydi ve maalesef hiçbir işe yaramadı.
Nefesi kulağıma döküldü.
"Korkmuyorum diyorsun ama hareketlerin buna zıt. Farkındasın değil mi? İstesem her şeyi yapabilecek güce sahipken seni yaşattığımın farkındasın, şikâyet etmeyi bırak ve yaşadığına şükret." Sanki lütuf eder gibiydi. "Ben seni kurtarmaya çalışırken, sen ikimizi de bitirmeye çalışıyorsun."
Gözlerimi yenilginin öfkesiyle kapadım. Yanaklarımdan süzülüp göğüslerime dökülen damlaları tutmaya çalışmıyordum artık. Gözlerimi açıp öfkeli gözlerine baktım. Eğilip kolunun altından geçtim ve hızlı adımlarla salona doğru gittim.
Patron: Yanımdayken böyle konuşamıyordun, uzaklaşınca sana bi` cesaret geliyor galiba.
Ben: Diyelim ki, yanında seninle böyle konuştum. Deli gibi kızdırdım, hiç sevmediğin şeyleri yaptım, kötü sözler söyledim. Ne yaparsın?
Patron: Kendini altımda bulursun.
Gözlerim kocaman açıldı, hatta bacaklarım istemsizce titredi ve başımı kaldırıp dehşet içinde ona baktım. O ise telefonunu kenara bırakıp, gözlerimin içine bakarak gömleğinin düğmelerini birer birer çözmeye başladı...
Kardeşini yaşatmak için yüklü bir paraya ihtiyacı olan Nilay Kuzguncu, hastane bahçesindeki bankta otururken yanına gizemli bir adam gelir ve ona, ne isterse yapması karşılığında ihtiyacı olan parayı vereceğini söyler.
Nilay, başına ne geleceğini bilmese de, son çaresi olarak gördüğü bu teklifi kabul eder ve parayı alır.
Şimdi verilen paranın karşılığında kendisinden istenen garip bir isteği yerine getirmesi gerekir...
Nil ve kardeşi Esma, özel bir yatılı okuldan davet alırlar. Kardeşinin ısrarlarına dayanamayarak okula gitme kararı alan Nil, kısa sürede bu kararından pişmanlık duyar. Bu gizemli okulda başlarına geleceklerden habersizdirler...
"Instagram`da tanıdığın birine ne kadar güvenebilirsin? Kalkıp İstanbul`dan Ankara`ya gidecek ve her şeyi, ailemi, işimi geride bırakacak kadar. Ancak gittiğim yerde böyle bir şey ile karşılaşacağımı bilmiyordum..."
Kim o?
Birbirine mesafe olarak uzak, kalp olarak yakın olan iki insanın hikâyesi.
Bir gün o mesafeler kapanır, ancak gerçek mesafenin kalpte olduğu ortaya çıkar.
Bu hikâyenin bölümleri KISADIR. Bunu bilerek başlayınız.
Başlama tarihi 20 Temmuz 2023.