Yeni Üyelik
4.
Bölüm
@hadizade

Keyifli okumalar...

 

Yere düşmenin etkisiyle saçlarım öne gelip yüzüme dolanmıştı.Yerde oturarak ellerimle yüzümdeki saçları itip kime çarptığıma baktım.Gözlerimi ani bir rahatlamayla kapatıp derin bir oh çektim.

 

-"Nereden geliyorsun sen?"

 

Ayağa kalıp yanına yaklaştım.

-"Sanane Cansel,sen böyle her an her yerden fırlamak zorundamısın?"

 

-"Galiba evet."Deyip yandan sırıtışını yüzüne yerleştirdi.

 

-"Çekil önümden."Deyip omuz atarak yanından geçip yatakhanenin kapısını açtım.İçeriye geçip yatağıma doğru yürüdüm.Esma ranzanın alt kısmında uyumuştu bile.Bana da yukarıyı bırakmıştı,çünkü gece yatarken düşmekten korkardı.Yavaşça üzerini örtüp üst tanzaya tırmandım.Uzanıp gözlerimi kırıkbeyaz renginde olan tavana diktim.Az önce olanları düşünüp sakinleşmeye çalışıyordum.Derince yutkunup gözlerimi kapatarak nefesimi düzeltmeye çalıştım.Bir daha inersem canımı yakacağını söylemişti.Başta sadece beni korkutmak için öyle şeyler söylediklerini düşünmüştüm ama şimdi inanıyorum.Alt katta bir işler dönüyor ve kimse korkudan oraya girmiyor.Herkesin mi gözünü korkuttular?Yoksa orada ne olduğunu bildikleri için mi gitmiyorlar?Muammalardan oldumolası nefret etmişimdir.Benim gibi meraklı biri sır perdesi ardında yaşayamaz.Bu gece yakalanmış olmam,bir daha yakalanırım anlamına gelmiyor.

 

Beni yakalayan kişinin kokusu,boyu ve gücü aklıma kazınmıştı.Bir daha kokusunu duysam yeter.Elbet bir gün yine karşılaşacağız ve o gün kim olduğunu öğreneceğim.

 

Normal biri değildi.Ben atletim,bana ulaşacak kadar hızlı koşuyorsa,o da bir atlet olmalı.

 

Tavana bakıp düşünürken göz kapaklarım yavaşça ağırlaşmış,uykuya dalmıştım.Ama fazla uyuyamadan sesler duyup uyanmıştım.Doğrulup yatakta oturdum.Yatakhanenin kapısı açıldı ve kızlar gülüşerek içeriye girip yataklarına yaklaştılar.

 

-"Şşş,sessiz olun.Uyuyan var."

 

Aralarındaki kızıl kafalı biri bana doğru geldi.Pencereden sızan ay ışığı suratına vurunca Ceren olduğunu anladım.

 

-"Nil,sen daha uyumadın mı?"

 

-"Uyumuştum,şimdi uyandım."

 

-"Ben öyle duymadım,özel kata inmişsin."Deyip sırıttı.

 

-"İnmedim,bahçeden geliyorduk,asansör o katta takıldı.Sonra devam ettik."

 

-"İnmeyin de zaten."Yavaşça yaklaşıp elini ranzaya koyarak fısıldadı.

 

-"Nedenini yarın kahvaltıda öğrenirsin."Göz kırptıktan sonra, ellerini ranzadan çekip yatağına ilerledi.Tırmanıp üst ranzaya çıkarak yorgun şekilde vücudunu geriye attı.

 

Kızların bir kaçı pijama giymeden yatağına girmiş,geri kalanı formalarını soyunuyordular.Duvardaki büyük ahşap çerçeveli saate baktığımda,sabaha karşı 4 olduğunu gördüm.Zaten 7-de uyanmamız lazım,bu kadar az mı uyuyorlar?Ben ve Esma fazla uyuruz,Esma biraz daha fazla.

 

Gece derslerine artık katılmaya karar vermiştim,ama Esma benimle aynı sınıfta olmadığı için düşünüyordum,acaba korkar mı diye?Sonuçta ben de bir bilinmezliğe doğru gidiyorum.O benim kadar cesaret etmeye bilir.

 

Şişen gözlerim daha fazla dayanamayıp tekrar kapanmıştı.Kulağımı sağar edecek kadar yüksek çıkan zil sesine uyandım.Göğsümü yatağa yaslayıp başımı aşağıya sarkıttım,ama Esma yerinde yoktu.Hızla yataktan atlayıp etrafa bakmaya başladım.Kızlar da benim gibi yeni ayılıyordular,ama ben daha çabuk kalkmıştım.Canselin yatağı da boştu.Sadece Cansel ve Esma ortalıkta yoktu.Hızla odadan çıkıp koridorda koşmaya başladım.O kızla takılmasını bile düşünmek istemiyorum.Başına bir iş getireceğini hissediyorum.Koridordaki pencereye yaklaşıp bahçeye baktım.Cansel,Doruk ve Esma bahçedelerdi.Esma ve Doruk gülüşerek konuşuyorken,Cansel banklardan birine oturmuş onları izliyordu.Hızla geri koşup asansörün düğmesine bastım.Eksi birinci kattan geliyordu.Kim inerki bu saatte oraya?Beklemeyi hiç ama hiç sevmiyorum.

 

Bir dakika sonra asansör çıktı ve kapılar açıldı.İçeriye girip 1.katın düğmesine bastım.Ağır ağır inerken 7.ci kata göz gezdirdim.Güneş ışıkları koridoru aydınlatıyordu ve normal bir kat gibi gözüküyordu.Tabi geceleri anormalleşiyor gibime geldi.Gündüzleri pek sorun yok.

 

Çakallar kurtlara saldırmak için gecenin düşmesini bekler,ama kurtlar geceleri de iyi görür ve çakalları parçalarlar.

 

Sabrımın sınırlarını zorlayan asansör nihayet zemin kata inmişti.Kapılar açıldığında hızlı ve öfkeli şekilde bahçeye çıktım.Doruk ve Cansel uzakta olmama rağmen,sanki ayak seslerimi duyarcasına bana baktılar.Esma Doruğun baktığı yöne bakıp beni görünce, onun yanından ayrılıp bana doğru adımlamaya başladı.Yanıma ulaştığında kolundan tutup çevirdim.

 

-"Git öğrencilerden birine sor,sınıfını bul ve dersine gir.Bir daha seni bu grubun yanında görmek isemiyorum.Her hangi bir ferdiyle görüşmeni istemiyorum."

 

-"Sebebini öğrene bilirmiyim?"

 

-"Çünkü ben öyle istiyorum.Ablan senin için yalnış olan bir şeyi yapmana izin vermez."

 

-"Ama onlar çok iyiler.Neden onlara karşı kuruldun ki?"

 

-"Kimin iyi kimin kötü olduğuna bir gündü mi karar verdin?Ben sana böyle mi öğrettim?Asla güvenmeyeceksin.Kimseye inanmak yok.Anlaşıldı mı?"

 

-"Tamam anlaşıldı."Deyip yanımdan geçerek hızlı adımlarla okula girdi.Arkamı dönüp derin bir soluk vererek Doruğa yaklaştım.Cansel de ayağa kalkıp biz doğru geldi.

 

-"Bana bak çocuk,seni bir daha kardeşimin yakınında görmek istemiyorum."

 

-"Görürsen ne olurmuş?"

 

-"Doruk."Dedi Cansel.

 

Doruk başını ona çevirip,öfkeli bakışlarını yüzüne dikti.

-"Sen karışma Tilki!"

 

Kaşlarımı bükerek şaşkınlıkla Cansele baktım.Onun lakabı tilki ise,demek ki fazla sinsi ve tehlikeli biriydi.

 

-"Ne halin varsa gör,ama sonra gelip bana ağlama!"Deyip arkasını dönerek hızla uzaklaştı.

 

Dorukla tekrar göz-göze gelip öfkeli bakışlarımızı buluşturduk.

 

-"Tek bir şartla,ondan uzak dururum."

 

Garipsemiş gibi kaşlarımı çatarak,sorgular anlamda baktım.

-"Nedir?"

 

-"Benimle dövüşeceksin.Kuralsız bir dövüş istiyorum."

 

-"Herhalde sana,benim sokak dövüşçüsü falan olduğumu söylediler.Ama yalnış biliyorsun ve ben sadece koşa bilirim,dövüşemem."

 

-"Seni iyi biliyoruz,yalan söylemeyi bırak.Dediğim gibi,eğer bu gece benimle ringde karşılaşır ve yenersen,kardeşinden uzak dururum.Yoksa bir gün yine onu aradığında,bahçede değil,7.katta bulacaksın.."

 

Hızla yanımdan uzaklaşınca söylediklerine delirmek üzereydim.

 

-"Yahu manyak mısın be adam?!Ben ne bilirim dövüşmeyi?"

 

Durmayıp okula girmişti.Dilimde kuruyan dudaklarımı ıslatıp ellerimi belime koydum.Bunlar ne yapmaya çalışıyorlar anlamıyorum.Sıradan bir okulda değiliz ki,sıradan bir çete olsunlar.

 

-"Ya siz kafayı yemişsiniz,ya da bu işte bir iş var.."

 

Ben bir erkekle dövüşecek kadar güçlü değilim ki.Bir şey de görmedim ama beni öldürmeye mi çalışıyorlar?

 

Ayağımı sinirle yere vurup, okula doğru hızla yürüdüm.Asansöre binip 8.kata çıktım.Yatakhaneye girdiğimde Esma yoktu,umarım derse gitmiştir.Dolabıma yaklaşıp formalarımı çıkardım.Üzerime giyip hızla yatakhaneden çıktım.Zaten ben hariç kimse kalmamıştı.Asansöre binip 4.kata indim.Cansel sınıfların bu katta olduğunu söylemişti.Bir sürü sınıf vardı ve ben hangisinin benim olduğunu bilmiyordum.

 

-"Nil.."

 

Adımla seslenince arkamı dönüp sesin geldiği yöne baktım.Demir başını yana yatırmış, elini göğüs hizasında kaldırarak, iki parmağıyla bana 'gel' işareti yapmıştı.Okulun forması kızlar ve erkekler için aynıydı.Erkekler siyah pantolon kızlar ise siyah mini etek giyiyordu.Esmer tenine kırmızı çok iyi yakışıyordu ama üzgünüm tatlı çocuk.Aşkmeşk işleri bana göre değil.Yakarım canını.

 

Sessiz adımlarla yavaşça yanına yaklaştım.Derince yutkunup kapkara gözlerine baktım.

 

-"Benimle aynı sınıftasın diye biliyorum.Sınıfımız burası."Dedi düz bir sesle.Elini önünde durduğumuz sınıf kapısına uzattı.Yaklaşıp kapıyı açacakken arkamdan benden önce davranarak kapıyı açtı.İçerdeki açık camlardan gelen rüzgar saçlarımı savurarak Demirin yüzüne değdirdi.Elimle saçlarımı öne toplayıp içeriye girdim.Arkaya baktığımda Demirin öfkeli bakışlarını bana diktiğini gördüm ve anlam verememiştim.

 

Tahtanın önünde genç bir öğretmen vardı.Siyah,dar kalem etek ve dar,beyaz bir gömlek giymişti.Siyah sivri burun topukluları ve kırmızı rujuyla fazlaca abartılı duruyordu.Gözlüğünü çıkarıp gülümsedi.

 

-"Geç bakalım Nil."

 

Herkes mi adımı biliyordu?Kesinlikle biz gelmeden önce biri bütün okula bizi anlatmıştı.Bunun başka ve mantıklı bir açıklaması olamaz.Başımla selam verip içeriye geçtim.Kapının yanındaki sırada tamamen Cansellerin grubu oturmuştu.Yandaki iki sırada bir kaç yer vardı.Demir gruplarının sırasında en son sıradaki yere oturdu.Gözlerim Demire takılmışken sınıfın ortasında kalmıştım.Öğretmen yaklaşıp omzuma dokunduğunda ayıldım.

 

-"Geç kızım,boyun da uzun en arka sıra boş.Gözlerin iyi görüyor bildiğim kadarıyla."

 

-"Bilmesen şaşardım."

 

-"Efendim?"

 

-"Teşekkür ederim diyorum."Deyip hızlı adımlarla orta sıraya geçip en sondaki yere oturdum.

Öğretmen matematik dersine başlamıştı ve bütün sınıf merakla dinliyordu.Serseri bir grup olduklarını düşünmüştüm ama Canselin grup da dinliyordu.Şu an sadece benim dikkatim dağınıktı ve kaçamak bakışlarla Demir'e bakıyordum.Tişörtünün kollarından taşan kasları gözlerimi alıyordu.İstemsizce onu seyrediyordum.

 

Saçmalama Nil,sen kimseye aşık olmazsın.Sadece işine gelirse yanaşırsın ve kullanırsın.Hepsi bu kadar.Evet iyi bir kız değilim,ama iyi olduğumda değişen bir şeyi farkettiğim için böyle oldum.Daha önce sevgililerim oldu,ama hiç birini geçekten sevmedim.Öptüm ama hissedemedim.Sanırım erkeklere nefret ediyorum ve yanaşınca kendimi kötü hissediyorum.

 

Normal okuldu işte,sadece sınıfların olmadığı,kullanılmayan bir kat vardı ve öğrenciler abartarak gelenleri kokutmaya çalışıyordular.Dün gece ne olmuştu bilmiyorum,ama yakında kokusu çıkacağını biliyorum.Ceren kahvaltıda öğrenirsin demişti, ben kahvaltı yapamadan sınıfa gelmiştim.Ben mi o sürede uyumuştum?Yoksa kahvaltı dedikleri süre sadece 5 dakika mı?

 

İkinci dersten sonra Ceren yanıma yaklaştı.

-"Kahvaltıya iniyoruz,yarım saat teneffüs olur.Şimdi gelmezsen akşama kadar aç kalırsın."Deyip uzaklaştı.Erenle kol kol girip sınıftan çıktılar.Diğerleri de onların peşinden çıkmıştılar.

 

Sınıfta yalnız kalınca,omuz silkip ayağa kalkarak dışarı çıktım.Merdivenlerden ikinci kata indim.Yemekhanenin kapısı açıktı ve herkes sırayla içeriye giriyordu.Girip etrafa göz gezdirdim ama Esmayı göremiyordun.Islık sesi duyunca geldiği yöne döndüm.Korktuğum şeyi görmüştüm ve Esma Dorukların yanındaydı.

 

-"Saf bu kız ya,yemin ederim saf."Diye fısıldadım.Hızlı adımlarla yanlarına gidip Esmanın kolundan tutarak kaldırdım.

 

-"Gel biz başka masaya geçelim."

 

-"Burada oturun."Dedi Demir.Başımı kaldırıp gözlerine bakarak derince yutkundum.

 

-"Gerek yok,biz sizin grubunuza katılmak istemiyoruz."Deyip arkamı dönerek Esmayı çekiştirmeye başladım.Canselin kahkahalarını duyunca duraksayıp kaşlarımı çattım.

 

-"Sanki istese katıla bilirmiş,bir de naz yapıyor.."

 

Arkamı dönüp öfkeli bakışlarımı yüzünde gezdirdim.

-"Naz yapmıyorum,açıkça sizden hoşlanmadığımı söylüyorum.Bence çok net."

 

Arkamı dönüp Esmayı sürükleyerek büfenin önüne götürdüm.Tepsilerimizi alıp yarısı boş olan bir masaya geçtik.Diğer tarafında iki kız konuşuyorlardı.Kulağımdaki saçlarımı arkaya yerleştirerek dinlemeye başladım.

 

..."Kızım,dün gece de 7.katta ceset bulunmuş.Bu hafta içinde üçüncü ceset bu."

 

..."Ben anlamıyorum,insanlar bile bile neden o kata iniyorlar ki?"

 

..."Bence kendileri inmiyorlar.Ya çağrılıyorlar,ya da zorla paketlenip götürüyorlar."

 

..."Tamam kapat konuyu."

 

Yandaki kızların konuşmasından sonra,çatalımı tepsiye bırakıp derince yutkundum.Dün gece beni de yakaladılar,ama o kişi her kimse beni bıraktı.Şahit olduğumu düşünüyorsa beni de ödürürdü.Demek ki bir şey görmediğime inandıra bilmişim,ki zaten bir şey görmemiştim.

 

Omzumun yanından geçer büyük bir el sertçe masaya vurdu.Bizim ile birlikte diğer iki kız da korkudan zıplamıştılar.Sonra ayağa kalkıp tepsilerini alarak kaçtılar.Kolumu sandalyenin üstüne koyup arkaya baktığımda karşımda bir grup duruyordu.

Öndeki iri vücutlu ve yeşil gözlü çocuk eğilerek yüzüme doğru fısıldadı.

 

-"Size buranın bizim masamız olduğunu söylemediler mi?"

 

Ayağa kalkıp ayağımla sandalyeyi iterek vücudumu ona doğru çevirdim.

-"Hayır,söylemediler.Nesiniz siz?Mafya falan mı?Çok korktum gerçekten.Biz burada yemek yiyoruz.İsterseniz,siz de boş yerlere geçe bilirsiniz."

 

Kaşlarını çatıp burnumun dibine kadar girdi.

-"Sen canına mı susadın?"

 

-"Canıma değil ama gerçekten susadım.Bana bir soda alırsan iyi olur."Deyip sandalyemi çekerek oturdum ve yemeğime devam ettim.Esma öylece oturmuş, şaşkın ve ürkek bakışlarını onların yüzlerinde gezdiriyordu.

 

Aniden altımdaki sandalye çekildi ve çok kötü şekilde yere düştüm.Başımın üstünde durup gülüşenlere çok normal şekilde baktım.Bütün kantin ayağa kalkmış bize bakmaya bşlamışlardı.Ayağa kalkıp gülüşmelerine eşlik ettim.Sırıtarak yanına yaklaşıp ellerimi omuzlarına koydum.Ani bir hareketle dizimi bacak arasına sertçe vurdum.Bağırarak katlandığında dirseğimle ensesine vurup yere ittim.

 

-"Başka isteyen var mı?"

 

 

Loading...
0%