Yeni Üyelik
5.
Bölüm
@hadizade

Keyifli okumalar...

 

-"Başka isteyen var mı?"

 

-"Var..."

 

Boynumu sola çevirip,sesin geldiği yöne baktım.Şaşkınlıkla kaşlarımı çatmıştım.Demir ağır adımlarla yanıma yaklaşıp kolumdan tuttu.

 

-"Ama burada değil,ringe bekliyorum.O benim avım,siz işinize bakın!"

 

Çekiştirerek köşeye çekip sırtımı duvara yasladı.Fazla yaklaşmadan önümde durup eğilerek göz teması kurdu.

-"Kafan yerinde mi senin?Nasıl bulaşırsın onlara?"

 

-"Demek senin avınım,öyle mi?"

 

-"Onlar bizim rakibimiz.Eğer bizim gruptan olduğunu söylersem bu gece işini bitirirler.Şimdilik seni bana bıraktılar.Yoksa senden korkmuş değiller."

 

-"Umrumda değil,hepinizin canı cehenneme."

 

Omuz atıp yanından geçerek kapıya doğru ilerledim.Esmaya başımla 'gel' işareti yaptım.

 

-"Bana sözün vardı unutma."Dedi Doruk arkamdan.Duraksayıp derince yutkundum.Önüme şart koymuştu ve resmen tehdit etmişti.Arkamı dönüp önce Doruğa sonra Demire baktım.

 

-"Tamam önce seni alırım,bana sorun yok!"Deyip Esmanın koluna girerek kantinden çıktım.

 

-"Daha yirmi dakikamız var,bahçeye çıkalım."

 

-"Abla gerçekten dövüşecek misin?Hem de bir gecede iki erkekle?"

 

-"Evet."

 

-"Abla yapamazsın ki,harcarlar seni."

 

-"Dövemezsem kaçarım,ama kendimi harçatmam.Seni yalnız bırakmam merak etme."

 

-"Seni çok seviyorum."

 

-"Ben de seni seviyorum."

 

* * *

 

Zil tekrar çalanadek Esmayla bahçede doşalmıştık.Daha sonra sınıfa çıkıp kalan üç derste oturdum.Garip şekilde sadece bir tenefüs vardı ama yarım saatdi.Sadece dersimi dinliyor,bazen tahtaya bakarken geceyi düşünüp dalıp gidiyordum.Ne yapacağımı hiç bilmiyorum.Doruk da iri vücutlu biri ama Demir onun iki katı.Beni gerçekten dövmeye kalkarsa ne yapacağımı bilmiyorum.

 

Saat 15:18

 

Dersten sonra odama çıkmıştım.Yatağıma oturup sırtımı duvara yasladım.Getirdiğim kitaplardan birini açıp okumaya başladım.Burada dersler çok iyiydi ve her şeyi derste anlıyordum.Bu bana iyi gelmişti,yani dersi derste öğrene bilmek ve iyi öğretmenlerle ders işlemek.

 

Eski okulumuzda pek böyle değildi ve Esmayla bizi yetimiz diye dışlarlardı.Şimdi de çok arkadaşımız var sayılmaz.Yani kendi adıma konuşmalıyım.Çünkü Esma daha uysal biri ve arkadaşlık kurmakta zorlanmıyor.Ben arkadaşlık konusunda pirinç ayıklar gibiyim.Doğru olanın da bu olduğunu düşünüyorum.

 

Vakit geçdikçe ve akşam yaklaşdıkça gerginliğim artıyordu.Yatakta yan dönüp her zamanki gibi elimi yastığın altına koyarak kendime çekmek istedim, ama elime bir şey dokunmuştu.Doğrulup oturarak yastığı kaldırdım.

 

Içinde bal rengi sıvı olan küçük bir iğne ve küçük bir not kağıdı vardı.İkisini de elime alıp notu okudum.

 

-"Dövüşten önce bu iğneyi koluna yap."

 

İmza: :)

 

Kaşlarımı çatarak iğneyi inceledim.Belki de kantindeki grup bana tuzak için koymuşlardır.Yine de emin olamıyordum.Yataktan atlayıp yere indim.Yatakhaneden çıkıp koridora baktım.

 

-"Kimse var mı?Kim koydu bunu buraya?"

 

-"Neyi?"

 

Arkamdan gelen ses Canselin sesiydi.Yavaşça dönüp iğneyi havaya kaldırdım.

 

-"Bunu."

 

Yüzündeki donuk ifadeyle yanıma yaklaşıp, iğneyi aldı ve inceledi.

 

-"O-ou kim koymuşsa,sana geceki dövüş için büyük bir iyilik yapmış.Merak etme zararlı bir şey değil,gel benimle."Deyip yanımdan geçerek yatakhaneye girdi.Omuz silkip ben de peşinden gittim.Yatağının yanındaki dolabı açıp, büyük bir cüzdan çıkardı.Fermuarını açıp içindeki iğneleri gösterdi.

 

-"Bak,onlardan bende de var.Sadece kısa bir süreliğine enerji verir.Mesela yarım saat.Yani iki dövüş için sadece yarım saatin var.Başarılar.."Deyip sinsice sırıttı.

 

Elimdekine bakıp düşünerek dolabımın yanına gittim.Açıp siyah tayt ve siyah atletimi çıkardım.İğneyi dolaba koyup kilitledim.Üzerimi değişip tekrar yatağıma döndüm.

 

-"Yemekhaneye iniyorum.Acıktın mı?"

 

-"Yok,sen git."

 

-"Emin misin?Her istediğinde yiyemezsin.Bu son yemek olacak.Sonraki yemek geceki partide."

 

-"Dayanırım sen git."

 

Başını yana yatırıp göz devirdikten sonra dönüp odadan çıktı.Kapı kapanınca hemen yataktan inip Canselin dolabına yaklaştım ama kilitliydi.Saçımdaki tokayı alıp kilidi zorladım.Sonunda başardım ve kilit açıldı.Kapağı açıp cüzdanı elime aldım.Fermuarını açıp iğnelere baktım.Bir tanesini aldım.Biliyorum bu bir hırsızlık,ama yarım saat yeterse getirip yerine koyacağım.

 

Kapıyı tekrar kapatıp iğneyi kendi dolabıma koyduktan sonra kendi yatağıma döndüm.Sırtımı yaslayıp tavana bakarak derin bir nefes aldım.Evet ben bir hırsızım ve buna engel olamıyorum.Ama hayatta kalmak için yapmaya mecburum.Ben kalamazsam Esma da kalamaz.Kardeşim için yapmam lazım.

 

* * *

Saat 21:55.

 

-"Abla gidecek misin?"

 

-"Korktu kaçtı dedirtmem Esma."

 

-"Sen bilirsin ama ben korkuyorum.Ya yine sakatlanırsan?"

 

-"Bir şey olmayacak.Sen sakın korkma ve ne olursa olsun ringe çıkma.Anlaşıldı mı?"

 

-"Niye ki?"

 

-"O anki sinirle,sana da bir şey yapa bilirler.Sadece bundan korkuyorum.Beni katil etme,sadece dostluk savaşı olacak."

 

-"Tamam."

 

Sarılıp yanağına öpücük kondurdum.Dolabıma yönelip açtım.İğneleri alıp taytın beline sıkıştırdım.

 

-"Ben lavaboya gidiyorum,sen aşağıya in ve beni bekle."

 

-"Seninle gele bilirim."

 

-"Hayır dedim,aşağıya in."

 

-"Spor salonuna mı?"

 

-"Hayır,şeytan yani 6.kata."

 

-"Tamam,çabuk gel."

 

Deyip hızla yatakhaneden çıktı.Gözlerimi kapatıp derin bir iç çektim.Neler yapıyorum ben böyle?Neden geldik ki zaten?Eski okul kötüydü ama can korkusu yaşamıyorduk.En kısa sürede başka bir yatılı okula geçmeliyiz.Hatta bunu yarın halledeceğim.Gerekirse yine çalışırım ama daha fazla burada kalamayız.

 

Yatakhaneden çıkıp lavaboya gittim.İçerde kimsenin olmadığını kontrol ettikten sonra, kabinlerden birine girip iğneleri belimden çıkardıktan sonra klozet kapağına oturdum.Birinin kapağını açıp derin bir nefes aldıktan sonra omzumun alt kısmından koluma sapladım.İçindeki sıvıyı vücuduma yürüttüm.Gerçekten canım çok yanmıştı ve dişlerimi sıkarak güçlükle durmuştum.Elimle ağzımı kapatarak sesimin çıkmasını engelledim,ama gözlerimden birer damla yaş akmıştı.

 

İğneyi çöpe atıp klozetin üzerine çıkarak,ikinci iğneyi ara duvarın üstüne sakladım.

Sıcak basmaya başlamıştı ve alnım terlemişti.Sanki doping değil de zehir gibiydi.Daha önce doping kullanmıştım ve böyle olmuyordu.Bu işte bir terslik vardı.

 

Lavaboya yaklaşıp elimle kenarlarından tutarak aynaya baktım.Alnımdan akan küçük damlalar süzülerek yere düşüyordu.Suyu açıp avuçlarıma doldurarak yüzüme ve boynuma çarptım.

 

Iki parmağımı boynuma koyup nabzımı yokladığımda normalden çok daha fazla attığını farkettim.Ama artık kendimi kötü hissetmiyordum ve aksine çok enerjiktim.Lavabodan çıkıp asansöre bindim.6.kat düğmesine bastım ve kapılar kapandı.Geçerken 7.kata da baktım ama kimse yoktu ve ses de gelmiyordu.Şu an bütün okulun haberdar olduğu bir düello varken, kim neden buraya gelsin ki zaten.Sabrımı zorlayan asansör nihayet 6.kata indi ve durdu.Koridorda kimse yoktu ama kapılardan biri açıktı ve gürültüler vardı.Hızlı adımlarla içeriye girdiğimde büyük bir salonda herkesin toplandığını gördüm.Beni görünce hemen alkışlamaya başladılar.Bu alkışlar bana değil,benim saçma cesaretime biliyorum.Şimdi şaklaban gibi kendimi dövdürüp onları eğlendirmemi bekliyorlar.Derin bir nefes alıp salonun ortasına geçtim.Herkes yerine oturup sessizce izlemeye başladı.Doruk ayağa kalkıp yavaşça yanıma yaklaştı.Demir ve diğerleri de rahatça oturmuş beni izliyordular.

 

-"Geldin,korkacağını düşünmüştüm ama cesaretli kızmışsın."

 

-"Senden korkan senin gibi ahmak olsun."

 

-"Hadi bakalım.Herkesin de bildiği gibi şeytan katında tek bir kural vardır,o da hiç bir kuralın olmayışı.Hala benimle dövüşmeye kararlı mısın?Vazgeçe bilirsin ve ben istediğin şeyi yapmaya bilirim."

 

-"Çok ve boş konuşuyorsun Doruk."

 

-"Pekala dostluk kazansın."Diyerek elini uzattı.Elini sıktığımda beni havaya kaldırıp sertçe yere çarptı.Sırtım acımamıştı ve bu garipti.Herhalde dopingin etkisiyle şu an hissedemiyordum.Ama sonrasında fazlasıyla canımın acıyacağı kesin.Ayağa kalkıp öfkeli boğa gibi Doruğa baktım.

 

-"Sen de fazla safmışsın be güzelim."

 

-"Sen benim lakabımı biliyor musun?"Deyip yanına yaklaştım.

 

-"Neymiş?"

 

-"Kurnaz."

 

-"Seni zekan bile kurtaramayacak."Deyip yumruk attı.Aniden çekildiğimde yumruğu boşa gitti.Ensesinden tutup eğerek dizimle ağzına vurdum,kaldırıp yüzüne yumruğu geçirdiğimde sendeleyerek geriye gitti."

 

-"Fena değilsin,ama iyi de değilsin."Deyip hızla üzerime koştu.Belimden kavrayıp sertçe yere yatırarak üzerime uzandı.Kollarımı yere sabitleyip sinsice sırıtmaya başladı.

 

-"Herkesin önünde seni öpmemi ister misin?"

 

-"Öp bakalım."

 

Sırıtarak yavaşça dudağıma yaklaştığında,tüm gücümle burnuna kafa attım ve üzerimden iterek ayağa kalktım.Gözlerim Demirle buluştuğunda,ayağa kalkıp öfkeyle bize baktığını gördüm.

 

Doruk kanayan burnunu tutmuş yerde yatıyordu.Elini zemine iki kez vurdu.Bu 'pes ediyorum' anlamına gelir.Çok çabuk pes etmişti ama burnu kırılmıştı.

 

Hala vücudum enerji doluydu ve sırada Demir vardı.Doruk ayağa kalkıp kenara geçerken, Demir yanıma doğu yaklaştı.

Gözlerime bakarak eğilip fısıldadı.

 

-"Bunu yapmak zorundayım.Pes edersen bırakırım.Bunun için zemine vur."

 

-"Tamam."

 

Bu dövüşümüz gerçek değildi ve sadece oyun yapmamız lazımdı.Şu an nerede oturduklarını bilmiyorum, ama bizi izlediklerine eminim.Demir elini uzattığında, Doruk gibi yapacağını düşünsem de elimi uzattım ve sıktım.Ani bir hareketle beni döndürerek, sırtımı göğsüne yasladı.Kolunu boynuma geçirip sertçe sıktı ve kulağıma yaklaşıp fısıldadı.

 

-"Sana vuramam,pes etmek için koluma vur."

 

Gözlerimi kapatıp fısıltısını dinlerken,derin bir nefes alıp kokusunu içime çektim.Gözlerimi hızla açıp boynumu çevirerek gözlerine baktım.

 

-"Sendin,beni yakalayan sendin.."

 

 

Loading...
0%