@hadizade
|
Keyifli okumalar...
Belimden kavrayarak kabine sokup,perdeyi kapattığında gözlerim büyüyüp kocaman olmuştu.Getirdiğim havlu ve kıyafetler kucağımda kalmış,korkuyla gözlerine bakıyordum.Dirseklerimden acıtırcasına tutmuş,baygın kara gözlerini gözlerime dikmişti.
-"Ne var?Bıraksana beni!"Deyip ıslak göğsüne vurup itmeye çalıştım,ama gücüm yetmemişti.Ellerini dirseklerimden çekip belime koyarak sertçe vücuduna yaklaştırdı.
-"Kapat çeneni!"
Derince yukunup kaşlarımı çattım. -"Ne yapıyorsun sen?Bırak beni!"
Yüz kemiklerini belirgenleştirmeye yetecek kadar sıktı dişlerini.Dolgun kırmızı dudaklarını aralayıp yükses sesle kükredi yüzüme.
-"Ya ben olmasaydım?!Başka biri alsaydı seni içeriye?!O zaman ne yapacaktın ha?!"
Bıkkın bir soluk verip gözlerimi devirdiğimde,kolunu koluma sertçe çarpıp yüzüne dönmemi sağladı.
-"Dövecektim Demir,başka birisi olsa döverdim!"
Derince bakıp,yok denecek kadar hafif bir gülümseme yerleştirdi yüzüne.Belimdeki kollarını gevşetip bir anda bıraktı.
-"Sen duşunu al,ben dışarda bekliyor olacağım."
İnanamıyorum,bu çocuk beni kıskanıyor muydu?
-"Tamam."Deyip gözlerimi devirdim.Tekrar burnumun dibine kadar girip sert nefesini yüzüme üfledi.Kalın parmaklarını siyah ıslak saçlarından geçirip tekrar geri itince,saçlarından çıkan sular yüzüme sıçradı ve refleks olarak gölerimi kapattım.Açtığımda karşımda yoktu.Kaşlarımı çatıp başımı olumsuz anlamda iki yana salladım.Havluyu duvarın üstüne koyduktan sonra, üzerimdekileri çıkarıp,onları da duvarın üstüne koydum.Duşu açıp sıcak suyu ayarlayarak direk altın girdim.Gözlerimi kapattığımda suyun etkisiyle mayışırken, sanki birinin beni izlediğini hissedip gözlerimi açtım.Duvarların üstüne ve perdeye baktım.Kimse yoktu.Paranoyaklığıma devam ediyordum.Huzursuzdum.Nedenini bilmediğim bir huzursuzluğum vardı.
Suyu kapattığımda boynumun dibinde derin bir soluk hissettim.Derince yutkunup vücudumu sola çevirdim.Yanımda biri vardı ve ben bunu hissediyordum.Ama göremiyordum,hayaletlerden biriydi.Havluyu alıp vücuduma sardım.Dikkatlice durup dinlediğimde tam krşımdan derin nefesler duyuyordum.Kollarımı iki yana açarak duvara yaklaşıp sıkıştırdım.Bir vücut vardı kollarımın arasında.Ama görünmüyordu,görünmemek için ısrar ediyordu.Boynuna yapışıp boğarken bir anda görünür oldu.
-"Esma,kızım sen manyak mısın?"
-"Abla özür dilerim korkuttuğum için.Ama mecbur kaldım."
-"Ne mecburiyyeti Esma,ne oluyor?"
-"Beni takip ediyor."
-"Kim?"
-"Doruk,görünmez olup kaçsam da beni takip ediyor.Sadece buraya girersem dururdu, çünkü kapıda Demir var."
-"Sen bu çocuktan hoşlanmıyor muydun?Şimdi neden kaçıyorsun?Durup konuşsana!"
-"Abla,garip davranıyor.Beni sıkıştırıp öpmeye çalıştı.Korktum.Kaçtım,görünmez oldum,ama hala takip ediyordu.Çünkü, bir tek o beni göre biliyor.Herkesden kaçıyorum ama ondan ondan kaçamıyorum."
-"Ne dedi sana?"
-"Benden hoşlandığını."
-"E ne güzel işte,hoşlanıyormuş.Sen de ondan hoşlanıyorsun,biliyorum."
Derince yutkunup başını önüne eğdi. -"O gün sen onunla konuşurken oradaydım,sana seden hoşlandığını söyledi.Ben hepsini biliyorum."
Gözlerimi kapatıp bıkkın bir soluk verdim.Tekra gözlerine bakıp omuzlarına dokundum.
-"Esma,benden hoşlanmıyor.Sadece inadına,ya da şakasına söylemiştir.Baştan beri sana bakıyor,bunu biliyorum.Bir Demirle sevgili oluyoruz.Hatta şimdiden olmuş gibi bir şeyiz.Beni kıskandı."Deyip gözlerimi devirdim.
-"Kapıda durmasından belli."Deyip burukça gülümsedi."Maçoluk taslıyor galiba,şuna bir de tespih mi alsak?Volta atar okulda."
Dudağımı ısırıp ciddi durmaya çalışsam da, ikimiz de aynı anda sırıtmıştık.
-"Hadi git,oturun bir yerde konuşun,anlaşın.Sonra gel anlat hepsini."Diyerek poposuna vurup omuzlarından iterek dışarı çıkardım.Perdeyi kapattıktan sonra kıyafetlerimi giymeye başladım.Ayak seslerini duyunca uzaklaştığını farkedip gülümsedim.
Giyinip perdeyi açarak dışarıya çıktım.Kıyafet ve havluyuyu çamaşır makinesine attıktan sonra banyodan çıktım.
Demir, siyah, üzerine damdar oturan, V yaka tişörtü ve gri renk eşofmanıyla,kollarını göğüz hizasında çapraz birleştirmiş,tıpkı bir gardiyan gibi beni bekliyordu.
-"Geldim,hücreye gidelim."
-"Ne hücresi?"Deyip kara gözlerini anlık tüzümde gezdirdi.
-"Gardiyana benzettim bir an,o yüzden."
Bıkkın bir soluk verip yanıma gelerek dirseğimden tuttu.Çekiştirerek okulun girişine doğru götürdü.
-"Nereye gidiyoruz?" Sanki okula gitmek istemeyen ilk okul öğrencisiydim ve zorla götürülünce huysuzlanarak sürükleniyordum.
Cevap vermeden zorla yürütmeye devam etti.Bıkkın şekilde gözlerimi devirip duruyordum.Her zamanki gibi okulun başı boş tipleri bahçede parti yapıyorlardı.Aralarından geçip Cansellerin önünde durdu.Tahta piknik masasının üzeri çerezler ve içkilerle doluydu.
Demir iki bardak vişne suyu alıp birini bana uzattı. Cansel yandan sırıtarak Demir'e baktı.
-"Kıza alkolü yasakladın mı?"
Demir meyve suyundan bir yudum alıp,bakışlarını yere dikerek cevapladı. -"Ben de sevmem,o da sevmiyormuş.Bu yüzden içmiyoruz."
Şaşkınlıkla kaşlarımı çatmıştım.Birayı sevmediği halde beni kafeye götürüp 'benimle içmeyeceksen neden sevgili oluyoruz?'diye sormuştu.Artık neyin doğru neyin yalnış olduğunu gerçekten karıştırıyordum.
Yavaşça dibine sokulup fısıldadım. -"Sen içki sevmiyor muydun?Bana niye öyle dedin o zaman?"
Bir elini cebine koyup, vücudunu bana döndü.Aksi yönde yürüyerek anlatmaya başladı. -"Nefret ediyorum diye bilirim.Sadece benim için nefret ettiğin bir şeyi içe biliyor musun öğrenmek istedim."
-"Sen de içtin."
-"İçtim, çünkü seni birayı sevdiğime inandırmam gerekiyordu."
Aniden durup vücudunu tekrar bana dönerek gözlerime baktı. -"Başka deneme yok.Seninle sevgili olacağım ve kardeşinin intikamını almaya yardım edeceğim.Bence bunu fazlasıyla hak eden esaslı bir kızsın.Bana kazık atmayacağına eminim."
Ah,Demir...Bu kadar saf olamazsın.Ben seni sadece kullanıyorum.Ömür boyu senin gibi bir ucubeyle,böyle karanlık bir ortamda yaşayamam.Elbet gideceğim,ama önce kardeşimin intikamını almam lazım ve sen çok işime yarayacaksın.
Yalancı bir masumlukla boynuna sarıldım. -"Çok teşekkür ederim Demir.Seni pişman etmeyeceğime emin ola bilirsin."
-"Eminim,çünkü başka şansın yok!"
Söylediği sözler,yüzümdeki yalancı sırıtışı bir anda silmek için çaba gösterse de,yalancı mutluluğumdan ödün vermeden gözlerine baktım. Koluna girerek bahçenin tam ortasına sürükledim.Romantik bir parça çalarken dans etmek istiyordum,ama bu odun dans ede bilir miydi?Bunu bilmiyordum.
Ellerini belime koyarak kendime yaklaştırdım.Ellerimi boynuna dolayıp sahte bir gülümsemeyle gözlerine bakmaya başladım.Müzik eşliğinde bir sağa bir sola gidip gelmeye başladık.Gerçekten de odundu ve çok kötü dans ediyordu.Ya da edemiyordu.
Müziği değiştikleri için "romantik"dansımız yarıda kalmıştı.Elimden tutup Cansel'lerin yanına götürdü.
-"Hazır mıyız gençler?"Dedi Cansel sırıtarak.Sevgilisi dudağına sert bir öpücük kondurup"hazırız bebeğim" dedi.
Şaşkın bakışlarımı Demir'e diktim. -"Neye hazır mıyız?"
-"Buna."Deyip aniden vücudunu bana dönüp tuttuğu elimden kavrayarak eğilip beni omzuna alarak kalktı.Arkasını dönüp okulun girişine doğru yürüdüğünü sanmıştım.Ama sonra arka bahçye gittiğini farkettim.Tüm grubu da peşimizden geliyordu.
-"Demir ne yapıyorsun?Nereye gidiyoruz?"
-"Son bir şey kaldı.Eğer sağ kalmayı başarırsan,gruba dahil olursun."
Cansel yanımızda olduğu için aklımda "lalalalala" diye şarkılar söylüyordum ve yüzüme garipçe baktığında sırıtıyordum.Demir adımlarını hızlandırdığında, bir anda koşmaya başladı.Başımı kaldırıp arkaya baktığımda onların da olağanüstü bir hızla peşimizden geldiğini gördüm.
Kulağıma su sesleri geldiğinde şaşırmıştım.Sesler giderek artıyordu ve artık kulak zarı patlatacak hale gelmişti.Artık emindim,bu bir şelale sesiydi.
Demir beni yere bırakıp bir adım geriledi.Kendime gelip saçlarımı geriye atarak arkamı döndüm ve ayğımın dibinden 50 metre aşağıya doğru gürültüyle akan şelaleyi gördüm.Ay ışığında gerçekten muazzam gözüküyordu.
-"Atla!"
Duyduğum şeyle gözlerimi kocaman açıp boynumu yavaşça arkaya çevirdim.Demir bir adım gerimde,diğerleri de onun arkasında durmuşlardı.Tüm vücudumu çevirip kaşlarımı bükerek sorgular anlmda baktım.
-"Anlmadım?"
Ellerini cebine koyup göğsünü gerdi. -"Atla diyorum.Benim için buradan aşağıya atlar mısın?"
Şaşkın ve korkar bakışlarımı Demir'den alıp tekrar şelaleye baktım.Aşağısı pek gözükmüyordu.Kayaların üzerine düşüp öle bilirdim.
-"Abla hayır!"
Başımı hızla çevirip sesin geldiği yöne baktım.Esma ve Doruk da gelmişlerdi.Esma bana doğru adımlayıp Demir'in yanında durdu.
-"Atlamayacaksın."
Derince yutkunup acı çeker bakışlarımı yüzünde gezdirdim.
-"Senin için."Deyip kollarımı açarak vücudumu geriye bıraktım...
Vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın...
|
0% |