@hadizade
|
⚓️
Kocaman açtığım gözlerimle ekrana bakıyordum, "henüz değilim" derken kendinden çok emindi.
<Ne yapabilirsin ki? Sen Ankara'dasın ve ben İstanbul'da... Çok korktum doğrusu!
> Bence de korkmalısın, çünkü bu durum her ân değişebilir.
< Ne saçmalıyorsun? Neden senden korkayım? Beni tehdit mi ediyorsun?
> Bir ânda hiç bir şey söylemeden ortalıktan kaybolan sensin.
< İşteydim ve eve yeni geldim. Ben sana hesap vermek zorunda mıyım?
> Evet.
< Hah! Çok komiksin, seni engellemeden önce son bir kez söylemek istediğin bir şey var mı?
> Var.
< Buyur?
> Sen benim karım olacaksın, hem de çok yakında.
< İşte bu çok komikti...
Bunu yazdıktan sonra okumasını bekledim, o, sohbetten hiç çıkmamıştı. Okur okumaz hemen engelledim, sohbeti sildim ve telefonu yatağa fırlattım.
"Hah! Çok korktum ben de, neymiş efendim... karısı olacakmışım? Sana mı kaldım ben, ukala dümbeleği!?"
Bir ânda Sinan kapıyı açıp dan diye odaya girdi ve benim onun eve geldiğinden haberim yoktu.
"Kiminle konuşuyorsun sen böyle?"
Elbette, o, Uraz kadar anlayışlı ve sakin bir yapıya sahip değildi.
"Hiç kimse... Sadece şarkı mırıldanıyordum."
"Hangi şarkının sözleri bunlar? 'Ukala dümbeleği' geçen o şarkıyı bana da söyle..."
"Niye darlıyorsun ki? İşten geldim zaten çok yorgunum, biraz uzanacağım sadece."
"E niye yemek yemedin? Gel yemek ye, sofraya oturuyoruz."
"Benim canım bir şey çekmiyor..."
"Yemesen bile sofrada bulun, hadi gel bekliyorum." Deyip arkasını döndü ve tam gidecek ken telefonum çalmaya başladı. Geri dönüp bana baktı. Telefonu hemen elime alıp ekrana baktım, Hakan arıyordu. "Açsana," dedi Sinan bekleyerek.
"Şey, gerek yok, bilinmeyen numara, kesin dolandırıcılar filan..."
Ensemden soğuk terler akıyordu.
İçeriye girip eğildi ve elimden telefonu kapıp ekrana baktıktan sonra yeniden bakışlarını gözlerime dikti. "Hani bilinmeyen numaraydı? Yazıyor işte ekranda..."
"Benim için bilinmeyen," diyerek sırıttım, "ben bilmiyorum anlamında dedim."
"Ben bakayım o zaman," dedi ve oturduğum yerde buz kestim. "Bakalım kimmiş?" diyerek telefonu açıp kulağına götürdü. "Alo? Alo kimsin? Cevap ver!"
Telefonyu kulağından indirince, "Kimmiş?" diye sordum.
"Sesini çıkarmadı, şunu bi' engelleyelim. Bir daha böyle bir şey olursa direkt bana getir. Öyle herkese numara filan da verme, yarın bir gün aranız bozulur, dağıtıverirler..."
"Tamam," dedim uslu bir çocuk gibi, "Öyle yaparım."
Telefonu bana verip odadan çıktı ve biraz uzaklaşmasını bekledikten sonra telefona baktım. Hem whatsApp, hem rehberden engellenmişti ama çok az sonra telefona bir mesaj daha düştü. Bu yeni bir numaraydı. Tedirgin şekilde mesajı açıp okudum.
> Benden bu kadar çabuk kurtulabileceğini düşünmedin herhalde?
|
0% |