Yeni Üyelik
2.
Bölüm

1.ʙöʟüᴍ | "𝑶𝒕𝒐𝒔𝒕𝒐𝒑 Ç𝒆𝒌𝒆𝒏 𝑨𝒅𝒂𝒎"

@haticeyldr

 

Başlama Tarihlerinizi Buraya Not Olarak Bırakabilirsiniz.

 

 

Ve benim içinde bir kalp...

 

 

Okuyan her bir kimseden oy ve bolca satır arası yorum bekliyor olacağım 🌿

 

 

Keyifli Okumalar Dilerim...

 

*****

 

"En yakın kasaba yarım saat uzaklıkta.Konuma bakılırsa dinlenme tesisleri,pansiyonlar var.Bu gece orada konaklar,sabah yolumuza kaldığımız yerden devam ederiz."

 

Başımı olumlu anlamda salladım dudaklarımın arasına yerleştirdiğim sigaranın dumanını bir kez daha ciğerlerime çekerken.Uzun saatlerdir yoldaydık ve biraz daha devam edersek muhtemelen yorgunluktan bayılacaktım.Uzun yolculukları hiç sevmesemde bunu Anıl için kabul etmiştim.Evleneli iki hafta olmuştu ve biz balayına çıkmak için yeni fırsat bulmuştuk.Düğünün yorgunluğunu atmak kolay olmamıştı bizim için.

 

"Olur sevgilim." Dedim,kanatlarının arasına girip kollarımı beline sararak başımı kalıplı göğsüne yaslarken."Saat geç oldu.Hadi yola koyulalım.Bir yarım saat daha dayanmaya çalışacağım." Yanında hayli kısa kalıyordum.Ellerini belime yerleştirdi.Sarılışıma karşılık verdi.Başını eğişinin ardından dudaklarını saçlarımın arasında hissettim.Onun bu hareketi dudaklarımda tebessümün oluşmasına sebebiyet verdi.

 

"Cilveleşmeyi daha sonraya bırakıp arabaya yerleşsek iyi olur aşkım.Aksi takdirde yarım saatlik yolu bir saatte gideceğiz."

 

Dudaklarıma derin bir öpücük bıraktı.Tebessümüm saniyeler içerisinde yüzüme yayılmıştı.Başını daha da eğip dudaklarını bu sefer boynuma bastırdı.Gıdıklanarak geriye çekildim.Gülüşüme karşılık gülümsedi.Yeniden göz göze geldik.O kadar aşıktım ki ona...Bunu kelimelerle tarif edemezdim.Zira kelimeler,duygularımın karşısında kifayetsiz kalırdı.

 

"Hadi," Dedi elimi tutarken."Yola koyuluyoruz." Parmaklarını,parmaklarımın arasına geçirip elimi sımsıkı kavradı."Hiç bırakma elimi." Dedim boşta kalan elimi de pazusuna koyarken.Arabaya doğru adımlamaya başladık.

 

Tuttuğu elimi dudaklarına doğru götürdü.Yüzümdeki tebessümle izledim onun her bir hareketini.Avucumun içinde hissettim sıcacık dudaklarını."Hiç bırakmayacağım." Dedi kendinden emin bir şekilde,güven dolu sesiyle."Ben sadece seninim." Kıkırdayışı ilişti kulaklarıma."Seni kaybedersem dünyamın tüm renkleri kaybolur." Sözlerine devam etti."Eğer ki ölüm gibi çaresiz bir hakikat bizi bulursa," Bu sırada arabanın yanına ulaştık.Kapıyı açarak köşeye çekildi ve binmemi bekledi.Eteğimin açılmamasına dikkat ederek oturdum koltuğa."Son nefesime dek seni seviyor olacağım." Üzerime doğru eğildi,gözlerini gözlerimden ayırmadan.Emniyet kemerimi taktı.En ufak bir hareketi,tek bir kelamı ile ona yeniden aşık oluyordum.Ben sevgiyi,merhameti,anlamayı ve dinlemeyi onda görmüştüm.Her tavrıyla bana merhametin ona ne kadar çok yakıştığını gösteriyordu.

 

Geriye çekildi.Kapıyı kapattı ve arabanın önünden dolaşarak kendi kapısını açtı.Şoför koltuğunda ki yerini aldı.Bakışlarımı ondan ayırmıyordum.İçimde ona karşı öyle hisler barındırıyordum ki,tek bir saniye bile onsuz yaşayamazdım.İstesem de vazgeçemezdim.Elini gömleğinin cebine attı ve en sevdiğim çikolatayı çıkardı.Bana doğru uzattı.

 

"Şımarırım ama?" Dedim sesimi olabildiğince inceltirken.Göz kırptı.Uzattığı çikolatayı aldım.O arabayı harekete geçirirken bende çikolatayı açmış,yemeye başlamıştım.Anıl,sol eliyle direksiyona yön verirken sağ elini bacağımın üzerine koymuş,baş parmağıyla çıplak tenimi okşamaya başlamıştı.Yolu seyretmeye başladım.O kadar tenha,karanlıktı ki bizi burada öldürseler kimsenin ruhu duymazdı.İçim ürperdi bir anda.

 

"Neden bu yoldan gidiyoruz? Çok karanlık ve çok tenha.Hiç ışık yok."

 

"Ana yoldaki tabelayı görmedin mi? Yolun kullanıma kapalı olduğuna dair bir tabela vardı.Araçları bu yola yönlendiriyorlar.Çalışma var sanırım."

 

Nereden bilebilirdim ki,o tabelayı oraya görevlilerin değil de hayatımı tepetaklak edecek olan adamın koyduğunu ve bizi hain emelleri uğruna bu tenha yola yönlendirdiğini?

 

Eğer bilseydim,ölürdüm ama yine de bu yola yönelmezdim.

 

"Umarım bir an önce biter şu lanet olası yol."

 

"Sevgilim?" Dedi Anıl."Neden bu kadar tedirgin oldun bir anda?"

 

"Huzursuz oldum sanki.Etrafta tek bir ışık tek bir insan yok." Dedim gözlerimi etrafta gezdirmeye devam ederken.

 

"Oldukça yoruldun.İstersen biraz uyu."

 

Başımı her iki yana salladım."Uyumak istemiyorum." Yolun sağı ve solu ucu bucağı gözükmeyen tarlalarla kaplıydı.Tek şeritli yol o kadar bozuktu ki,arabanın sarsıntısı rahatsız ediyordu.Elimdeki telefonun tuş kilidini açıp bakışlarımı ekrana diktim.Aksi gibi şebeke de çekmiyordu.Anıl da neye baktığımı anlamış olacak ki bir kez daha dudaklarını araladı beni sakinleştirmek için."Dağın başı burası Efnan.Şebekenin olmaması gayet normal.Kasabaya ulaştığımızda sorarız birilerine.Orada mutlaka vardır."

 

"Hayırlısıyla ulaşsaydık." Telefonun tuş kilidini kapattım ve başımı geriye yatırıp koltuğa yasladım.Biraz gözlerimi kapatsam iyi olacaktı.

 

"Orada biri var." Anıl'ın sesiyle henüz birkaç saniye önce kapattığım gözlerimi açtım.Virajı döndükten hemen sonra arabasını sağa çekmiş,dörtlülerini yakmış adamı gördük.Arabasının uzağı gösteren ışıkları o denli gözlerimi alıyordu,onu doğru düzgün göremiyordum bile.

 

"Arabası bozulmuş olmalı." Dedi Anıl.

 

Biraz daha yaklaştık ona doğru.Adam kafasını çevirip omuzunun üzerinden bizim geldiğimiz yöne baktı.Anıl'ın da dediği gibi büyük ihtimal arabası bozulmuştu ve şebeke de çekmediği için yardım çağıramamıştı.

 

"Ona yardım edelim."

 

Üzerindeki uzun kabanı onu o kadar korkutucu gösteriyordu ki bu zifiri karanlıkta,ona yardım edip etmemek konusunda tereddüt ettim.Güvenilir birine benzemiyordu.

 

"Durmayalım." Dedim Anıl'a.Adam ile aramızdaki mesafe gittikçe daha da azalıyordu."Olmaz." Diyerek karşılık verdi Anıl."Adamı burada bu şekilde bırakamayız.Aynı durum bizim başımıza gelseydi ve kimse bize yardım etmeseydi hoş olur muydu?"

 

Hızını düşürüp sağa doğru yöneldi Anıl.Adamın arabasının hemen arkasında durdurdu arabamızı.El frenini çekti."İstersen sen arabada kal." Başımı her iki yana salladım sunduğu teklif karşısında."Seni yalnız gönderemem." Kendi tarafımdaki kapıyı açıp aşağıya indim.Anıl da inmiş adama doğru adımlamaya başlamıştı.Ben de hemen arkasından ilerlemeye başladım.

 

"İyi akşamlar." Anıl'ın sözleri karşısında adam bana kısa bir bakış atıp Anıl'a döndü."İyi akşamlar." Dedi.Sesi çok gür ve korkutucuydu.

 

"Arabanız bozulmuş sanırım."

 

"Evet." Dedi adam,bir kez daha bana kısa bir bakış atarken.Huzursuzlandım."Anayola bir tabela asmışlardı.O tabeladan sonra bu yola yöneldim.Galiba yol çalışması var.Arabam bir anda arızalandı.Sanırım lastiklerimdeki hava basıncı azaldı,taşlardan olmalı.Yardım çağıramadım.Ne yazık ki şebekem çekmiyor."

 

"Nereye gidiyordunuz?"

 

Gözlerim,Anıl ile yabancı adam arasında mekik dokuyordu.Ve benim kuruntum mu bilmiyorum ama bu adam hiç güven vermiyordu.Hislerime güvenirdim.

 

"Petrol ofisinde şebekem çekiyordu.Yarım saat uzaklıkta bir kasaba olduğunu gördüm konumda.Uzun saatlerdir araba kullanıyorum.O kasabada geçirmeyi düşünmüştüm geceyi ama başıma bu talihsiz olay geldi." Eliyle arabasını gösterdi.

 

Anıl,dönüp bana baktı.Ne düşündüğünü sormak için dudaklarımı aralamıştım ki,bana fırsat vermeden yeniden adama baktı."Bizde o kasabaya gidiyorduk.İsterseniz oraya kadar bizimle gelin.Sabah olduğunda kasabadan bir tamirci bulur,arabanızı gelip alırsınız."

 

Araya girdim."Olmaz Anıl." Dedim adamın duymasını umursamadan.Tanışalı henüz birkaç dakika olmuş bir adamı arabamıza alacak değildik."Kasabaya ulaştığımızda onun için birini göndeririz yardıma."

 

Adama çevirdim bakışlarımı.Kapkara gözlerini kısmış,bana korkutucu bir şekilde bakıyordu.Daha da huzursuzlandım.Elimi Anıl'ın koluna koydum."Gidelim." Dedim ısrarcı bir ses tonuyla.

 

Bir anda yağmur tüm şiddetiyle bastırdı.Üzerime düşen yağmur damlalarıyla kaşlarım çatıldı.Anıl,gitmek adına adım atmıyordu.

 

"Yağmur yağıyor,onu böyle bırakamayız." Keskin bir nefes aldım.Anıl'ın bu iyi niyeti yüzünden başımıza bela alacaktık bir gün.O gün bugün olmazdı umarım.

 

"Sorun değil." Dedi adam bakışlarını üzerimden ayırmazken.Bana neden böyle bakıyordu bilmiyordum ama gittikçe daha da korkunç bir hal alıyordu içinde bulunduğumuz durum."Arabamda bekleyebilirim.Sizden tek ricam kasabaya ulaştığınızda benim için yardıma birini göndermeniz."

 

Anıl'ın,onun bu sözlerine itiraz edeceğini ve bizimle gelmesi için ısrar edeceğini bildiğimden araya girdim."Elbette." Dedim gözlerimi adamın kapkara gözlerine dikerken."Sizin için birini göndereceğiz." Anıl'a döndüm.

 

"Gidelim artık." Dedim.Burada daha fazla durmak istemiyordum.Islanıyorduk ve bir an önce arabaya dönmeliydik.Adam da arabasında bekleyebilirdi gelecek olan yardımı.Bizimle gelmesine lüzum yoktu.

 

"Size yardım göndereceğiz." Anıl'ın söyledikleri üzerine onun elini tuttum.Arabaya yöneldik.Bir an önce gitmemiz gerektiğini hissediyordum.Arabanın yanına ulaştığımızda Anıl elimi bırakıp şoför koltuğuna yöneldi.Kendi tarafımdaki kapıyı açtım.Neden bu kadar tedirgin olduğumu ve korktuğumu bilmiyordum.Arabaya binmeden evvel son kez baktım adama.O da bana bakıyordu.Gözlerini dahi kırpmıyordu.Kapkara gözleri üzerime dikiliydi.İlk defa bu kadar siyah bir göz rengi görüyordum.O kadar derindi ki...

 

Gözlerimi ondan çekip arabaya bindim.Emniyet kemerimi taktım.Anıl arabayı harekete geçirdiğinde geriye doğru yaslanmış,derin bir nefes almıştım."Neden bu kadar korktun? Adam yolda kalmış ve haliyle yardım istiyor." Dedi Anıl.Ona çevirdim bakışlarımı."Bu,henüz yeni tanıştığımız birine güvenebileceğimiz ve onu arabamıza alabileceğimiz anlamına gelmiyor.Nereden bileceğiz bir seri katil olmadığını? Arabasının gerçekten bozulup bozulmadığından da emin değiliz."

 

"Abart sevgilim." Dedi gülerken.Elini yüzüme doğru uzattı."Evet,bu adam seri katil." Parmaklarının tersiyle elmacık kemiğimin üzerini okşadı."Yol kenarında durup arabam bozuldu yalanını söyleyerek otostop çekiyor ve arabasına bindiği insanları vahşice katlediyor."

 

Resmen dalga geçiyordu benimle.Suratımı astım.Yan tarafta bulunan ayna ile arkama baktığımda kaşlarım çatıldı.Ne adam vardı orada ne de arabası.

 

"Orada yok." Dedim panikleyerek.

 

"Nasıl yok?" Anıl da dikiz aynasından arkaya baktığında adamın orada olmadığını gördü.Henüz görüş açımızdan çıkabilecek mesafede değildi.O hâlde nereye gitmişti?

 

"Anıl." Dedim gözlerim istemsiz bir şekilde dolarken."Hızlan.Hiç iyi şeyler olmuyor."

 

Anıl,bana hak vermiş olacak ki,arabayı daha da hızlandırdı.Elimi göğsümün üzerine koydum.Kalbim ağzımda atıyordu sanki.Yağmur şiddetini arttırmaya başladı.Yollarda gitgide kayganlaşmaya başlıyordu.El freninin olduğu kısımdan suyu alarak kapağını açtım.Birkaç yudum aldığımda hiç beklemediğimiz bir anda silah sesi işittik.Korkuyla yerimden sıçradım.Elimdeki su parmaklarımın arasından kayıp yere düştü ve dökülmeye başladı.Çığlık atarak ağlamaya başladım.

 

Sıkılan kurşun arabamıza denk gelmiş ve sağ ön tekerimizi patlatmıştı.

 

"Efnan!" Dedi Anıl,panikle arabayı kontrolü altında tutmaya çalışırken.Fakat bunu başarmak imkansızdı.Tekerdeki havanın sönmesiyle araba yağmurlu havanın ve ıslak zemininde etkisiyle sağa sola yalpalanmaya başladı.

 

"O adam yaptı!" Dedim çığlıklarım ve gözyaşlarım eşliğinde.İkinci bir kurşun sesini duyduk.Bu sefer ki sol arka tekerleğimize denk geldi.Ellerimi kulaklarıma kapatarak bacaklarımı kendime çekip oturduğum koltukta iki büklüm oldum.Anlam veremiyordum olanlara.Araba diğer tekerin de patlamasıyla daha çok savrulmaya başlamıştı.

 

En sonunda yoldan çıktık ve aynı hızla tarlaya daldık.Araba birkaç kez takla attı.Yüzümü şiddetle arabanın ön kısmına vururken burnum kırılmış ve ben hissettiğim acıyla bağıra bağıra ağlamaya başlamıştım.Anıl'ın ne durumda olduğunu bilmiyor,göremiyordum.Araba durmadan birkaç saniye öncesinde dışarıya savruldum.Yere öyle bir çakıldı ki bedenim,kemiklerimin kırıldığını düşündüm.

 

Acı tüm bedenimi esir aldı.Sadece Ay'ın ışığı vuruyordu yüzüme.Gözlerim usulca kapanmaya başladı.Dakikalar içerisinde yaşadıklarımız bizi yepyeni bir başlangıca hazırlıyordu.

 

Başımı ağrıya dayanamayarak sağa doğru yatırdım.Gözlerim benim iradem dışında kapanmaya başladı.

 

Ve ben,

 

Gözlerim kapanırken karşımda o adamı gördüm.Giydiği kalın botlarının her adım atışında çıkardığı sesler ilişti kulağıma.En sonunda hemen dibimde durdu.Usulca çömeldi.Dirseklerini,dizlerinin üzerine koydu.Kapkara gözleri yine üzerimdeydi.Üşüdüm o an.Tüm bedenim titredi.

 

Omuzunun üzerinden arkasına baktı.

 

"Adamın işini bitirin! Kadını ise benim arabama yerleştirin! Doktor çağırın!"

 

Bakışları yeniden beni buldu.

 

"Yolun sonu,madam!"

 

Gözlerim onun bakışları altında tamamen kapandı.

 

Sonrası ise derin bir karanlık...

 

 

Devam Edecek...

 

 

 

Loading...
0%