Yeni Üyelik
13.
Bölüm

13.BÖLÜM | "Kaç Kurtar Kendini Benden..."

@haticeyldr

 

Keyifli Okumalar Dilerim...

****

 

"Ne yapacağız şimdi?"

 

Sanem, panikle konuşurken Ateş yatak odasına doğru adımlamaya başladı.

 

"Sakin olun.Yatak odasından tünele inen ve ormanın içine çıkan bir çıkış var.Sen," Dedi Sanem'e bakarken."Benimle geliyorsun. Caner'e döndü."Polisleri başından attıktan sonra adamlardan birine söyle ormanın çıkışına arabayı getirsin."

 

Bu sırada kapı hâlâ polisler tarafından çalınıyordı.Hızlı olmaları gerekiyordu ve birkaç dakika sonra polislerin kapıyı kırmaya çalışacaklarını kestirebiliyordu Ateş.

 

"Nereye gideceksiniz?"

 

Caner, panikle sorduğu sorunun ardından omuzunun üzerinden çalınan kapıya baktı birkaç saniye.Tekrardan Ateş'e döndüğünde onun Sanem'in kolunu tutuşunu ve masanın üzerinde duran telefonunu alışını izledi.

 

"Birkaç ay veya birkaç yıl,izimi kaybettirene dek uzaklaşacağım buradan.Sanem de benimle gelecek.Polislerin buraya baskın yapacağını bilirdim elbet.Ama bende onlara yakalanacak göz yok.Ormanın girişinde adımların her daim tetikte bekliyordu.Seni sık sık farklı numaralardan arayacağım.Sen ise Su'yun ne yaptığını,nereye gittiğini,kimlerle görüştüğünü an ve an bildireceksin bana.Buradaki gözüm kulağım olacaksın."

 

Derin bir nefes aldı.

 

"Elbet bir gün geri döneceğim." Gözlerini kıstı."Benim olanı geri alabilmek adına..."

 

Asla vazgeçmeyecekti Su'dan.

 

Kendi canından geçecekti ama Su'dan vazgeçmeyecekti.

 

1 yıl sonra;

 

"Hastanedeki tedavine devam edecek misin?"

 

Rana'nın sorusuyla başını manzaradan çevirip ona dikti Su.Rana,onun yanmış yüzünü,buruşmuş tenini gördüğünde rahatsız olmuştu ama bunu tabiiki de ona belli etmedi.

 

Birçok ameliyatın ardından ancak bu kadar toparlanabilmişti Su.Ateş ondan hayatını,mesleğini,tüm yaşantısını,güzelliğini çalmıştı.Tüm bedeni,kolları,bacakları,elleri buruş buruştu.Eskiden taramalara doyamadığı o sırma saçlarından geriye bir tel bile kalmamıştı.

 

"Bir süre daha akıl hastanesinde tedavime devam edeceğim."

 

"Onunla alakalı-" Bu evde artık Ateş'in adı anılmıyordu."Hala bir haber yok Su.Sırra kadem bastı adam."

 

Su,kesik bir nefes aldı.

 

"O geri dönecek Rana.Yarım kalan işini tamamlamak için," Başını havaya kaldırıp gökyüzüne dikti."Beni öldürmek için dönecek..." Sesli bir nefes verdi."Ama bilmeyecek ki,buraya ayak bastığı anda o beni değil,ben onu öldüreceğim." Elini ip askılı siyah atletinin içine soktu.Sütyeninin içine sakladığı küçük ama bir hayli keskin olan bıçağı çıkardı.

 

Rana,elindeki kahve fincanını masaya koydu ve koltukta bedenini kaydırarak Su'ya yaklaştı.

 

"Eğer onu öldürürsen hapise girersin.Ölüm onun için kurtuluş olur.Sana yaptığı her kötülük yanına kâr kalır.Onu yakalamalıyız.Elbet bir gün geri dönecek,sen bundan bu kadar emin isen evin etrafına polis ekiplerini yerleştirelim.O şerefsiz buraya ayak bastığı anda,kuş kafese girer girmez bir ömür hapise mahkum edelim."

 

Su,imalı bir şekilde sırıttı.

 

"Onu yakalayacak olsaydın bu vakite kadar yakalardın zaten.Ayrıca onu bugüne dek yakalamış olsaydın ben şu an bu halde olmazdım." Kahvesinden bir yudum aldı."O yüzden Rana,ben kendi işimi kendim halledeceğim.Sen,Ateş'i aramayı bırakacaksın.Ekip arkadaşlarına söyle, evin etrafından çekilsinler.Onlar çekilsin ki,Ateş gelsin ayağıma kadar."

 

"Bunu yapmayacağım.Seni böyle bir riske atamam."

 

Su,esmeye başlayan rüzgar ile gözlerini kapattı.Derin bir nefesle çekti temiz havayı içine.Bugüne dek yaşadıkları onda derin ve hiçbir vakit kapanmayacak yaralar açmıştı.Hastanede iken uyanıp yüzünün o halini gördüğünde büyük bir travma yaşamıştı.Tam dört kez intihara kalkışmış,her seferinde onu ölümün pençesinden Rana kurtarmıştı.Biraz toparlandıktan sonra akıl hastanesine yatmaya karar vermişti.Kendisine verilen ilaçlar bir nebze olsun iyileştirmişti onu,silmişti hafızasından o anları.

 

Başlarda gerek ruhen gerek bedenen iyileşeceğinin umudu yoktu içinde.Ama zaman ona her şeyin mümkün olabileceğini ispatlamıştı.Her seferinde olduğu gibi bu kez de sapasağlam bir şekilde ayağa kalkmıştı.

 

"Hem belki bir daha geri dönmeyecektir.Eğer o kadın doğum yaptıysa,Ateş çocuğunu kucağına aldıysa belki vazgeçmiştir senden.Artık dönmeyecek olma ihtimali binde bir ihtimal olsa bile var."

 

Su,sırıttı.

 

"Sen onu tanımıyorsun Rana.Onun bana olan o saplantılı duygularının ne derece tehlikeli olduğunun farkında değilsin.Bana,sevdiğini söyledi her zaman ama hiçbir vakit merhamet etmedi.Seviyorum dediği kadına hiç acımadı.Duygularının saplantı olduğunu kabul etmiyor,buna kendi içinde aşk diyor ve asla aksini kabullenmiyor.Beni diri diri gömdü,yakmaya kalkıştı.Onun ne derece hastalıklı bir yapıya sahip olduğunun farkına varalı çok oldu.Sen, adamlarını buradan çekeceksin.Ateş ise ayağıma kadar gelecek.Bu hikayenin sonuna geldik Rana.Ya o beni öldürecek ya da ben onu.Ben her an ölüm korkusuyla yaşamak istemiyorum artık.Evet haklısın belki hapise gireceğim ama en azından bu duyguyu bu acıyı hissetmeyeceğim.Sen bunun ne demek olduğunu bilemezsin."

 

"Senin ölmene göz göre göre izin vermemi mi bekliyorsun benden?" Yutkundu Rana.Hayattan hiçbir beklentisi kalmamış Su'dan gelecek olan cevabı bekliyordu.Bunun mümkünatı yoktu.Su zaten bu zamana kadar çok acı çekmişti.Artık mutlu olmalıydı, bu zalim dünyada gülümsemeyi en çok hak eden kişi oydu.

 

"Elinden hiçbir şey gelmedi Rana.Caner denilen o adamı aylar önce yakalayıp sorguladın ama ağzını açtırıp tek kelime ettiremedin.Ne zamana kadar ben ölüm korkusuyla yaşayacağım,söyle?"

 

"Haklısın." Dedi Rana başını olumlu anlamda sallarken."Çok haklısın Su, evet Caner denilen o alçak Ateş hakkında hiçbir şey söylemedi.Ona dair hiçbir iz bulamadık bu zamana dek.Ama şimdi elimizde bir fırsat var.Eğer senin dediğin olursa ve Ateş buraya geri dönerse, işte o zaman onu kıskıvrak yakalayıp bir ömür hapise tıkabiliriz.Bana katil olmaktan bahsediyorsun.Bu ne demek biliyor musun?" Başını sorarcasına salladı."Senin de ölme ihtimalinin olması demek Su, hapise girmen demek,suçsuz yere ceza çekmen demek, o şerefizin yaptıklarının yanına kâr kalması demek!"

 

"Sana ne dediysem onu yap Rana!" Oturduğu yerden kalktı elindeki kahve bardağı ile birlikte."Arkadaşlarını buradan çek.Çok yorgunum.Duş aldıktan sonra uyuyacağım.Yarın doktor kontrolüm var."

 

"Pekala." Pes ederek ayaklandı Rana."Sen nasıl istiyorsan öyle olsun.Ama bu yaptığın bir gün evin herhangi bir yerinde cansız bedenini bulmama sebebiyet verirse ne seni affederim Su ne de kendimi.Sana iyi geceler dilerim."

 

Su'yun cevap vermesine fırsat dahi vermeden hızlı adımlarla yürümeye başladı.Onun arkasından baktı Su.Rana onun en yakın dostuydu.Su için endişeleniyor olması çok doğaldı.Artık acı çekmesin istiyordu.Ateş onun yanına dahi yaklaşmasın,daha fazla mahvetmesin diye uğraşıyordu ama sonuç hüsrandı.Bir yıldır bu dava ile bizzat kendisi ilgileniyordu ve Ateş Karahanlı'yı bırakın hapise tıkmayı ona dair en ufak bir iz bulamamıştı.

 

Su,onun bahçeden ayrılmasıyla birlikte eve doğru ilerledi.Bir an önce duş almak ve kendini derin bir uykunun kollarına bırakmak istiyordu.

 

Bu gece tüm polisler evin etrafından çekilecekti ve Su'yun beklediği o özel misafir bu gece davete icabet edecekti.

 

Gecenin ilerleyen saatlerinde yaşanacak olan bu büyük yüzleşme ikili arasında derin bir münakaşaya dönüşecek ve bu evden biri ölü biri katil olarak çıkacaktı.

 

Ve hikaye böylece son bulacaktı...

 

 

Devam Edecek...

 

 

Loading...
0%