Yeni Üyelik
1.
Bölüm

KAZA🏍️

@hayalleraleminden7

Selamlaaarrr a dostlarr!Ven wattpad'dan geldim şimdi buradayım ve burdan yazmaya devam edeceğim.Wattpad açılsa bile ordan da yazarım burdan da sıkıntı olmaz:))

Şimdi orda yazmakta olduğum hikayeyi burada devam ettireceğim.

Benim bu süreçte en çok sizin desteğiniz ve yorumlarınıza ihtiyacım olacak.🩷

Şimdi ben çok uzatmayayım ve bölüme geçelimmmm.

Mükemmel ötesi okumalarrr🩷❤️🧡💛💚🩵💙💜🖤🩶🤍🤎❤️‍🔥❤️‍🩹❣️💕💞💓💗💖💘💝💟

 

 

 

 

🏍️

Yeri boylamakta olan çantamı kolumu bir kere havaya sallayarak zorda olsa geri yerine-sırtımın üzerine-yerleştirip bağcıklarımı bağlamaya koyuldum.

Bağcık bağlama işlemimi bitirdikten sonra saçımı arkaya savurarak kalktım ve bağcıklarımı bağlamanın verdiği zaferle ağzımdan bir 'heh' nidası kaçmasıyla küçük bir kahkaha attım.Etrafta eğer insan kaldıysa-çünkü saat akşamın dokuzu deli değillerse eminim bu saatte dışarı çıkmazlar-eminim şu an deli olduğumu falan düşünüyorlardır.Peki tın mı?HAYIIIIRRRR!Ne düşünürlerse düşünsünler canım bana ne Allah Allah ya.

Cebimden minnak küçük tatlış airpodslarımı çıkarttım ve kulaklarıma taktım.Daha sonra ise telefonumdan bana en ama en enerji veren ve en tın mı sorusuyla aynı anlamda olan şarkımı açtım.Keyifle şarkıyı mırıldanarak yürümeye başladım.

Lay lay lay laylala lalallay

Lay lay lay laylala lalallay

Lay lay lay laylala lalallay

Lay lay lay

"Hiç rahat yok mu bana şu yalancı dünyada?" diyerek girişimi keyifle yaptım.

Kimin ne hakkı var ki karışır hayatıma

"Hesap soramaz bana kim çıkarsa karşıma." salına salına yürürken bir yandan da mırıldanmaya devam ediyordum.

Kimin ne hakkı var ki karışır hayatıma

Saat akşamın dokuzu olduğu için havanın soğuk ve ürpertici bir hissi vardı.Barlas abimin polisiyede çok önemli bir işi olduğu için gelememişti bu yüzden bana otobüse binmemi söylemişti ama maalesef ki durak buraya birazcık uzak mesafede olduğu için yürümek mecburiyetinde kalmıştım.Zaten resmen kıçım donmuştu ne vardı yani gelip iki dakika alsa beni!Zaten Barlas abime ayrı sinirliydim eve geldiğinde yüzümü dahi göstermeyecektim.

Ek olarakta yemek falan da yapmayacaktım.Hıh çeksin bakalım biricik,bir tanecik kardeşini dershaneden almamak ve buracıkta ölüme terk etmenin sonuçlarını.Oh canıma değsindi çok iyi yapıyordum.

Derin bir nefes aldım şarkımı güzelce dinleyerek eşlik etmeye devam ettim.

"Hür doğdum hür yaşarım kime ne kime ne!"

Köle miyim sana ben sana ne sana ne!

Zararım kendime kime ne kime ne!

"Sen bak kendi derdine sana ne sana ne!" Birazcık sesli söylemiş olacaktım ki balkondan bakan bir teyze garipseyen bakışlarını benden esirgemedi.Tanımıyorum falan demeden elimi dudaklarıma götürüp tanımadığım teyzeye kocaman öpücük attım.Teyze bu hareketime karşı garipseyen bakışlarını üzerimden çekti ve kocaman içtenlikle gülümsedi.

Gülümsemesi hastalık gibi bana da geçerken elimi havaya kaldırıp salladım "İyi akşamlar teyzecim!" dedim saçma bir heyecanla.Teyze bu hareketime karşı daha çok gülümsedi ve "İyi akşamlar yavrum!" dedi o da el sallayarak.

Gülümseyerek ana yola çıktım ve sağa bakıp arabanın gelip gelmediğine baktım daha sonrada dikkatimi dağıtmasın diye şarkıyı kapattım.Birkaç araba geçtikten sonra bende hızlı adımlarla yoldan çıktım.Daha sonra bu sefer sola baktığımda ise uzaktan bir motorun geldiğini gördüm.Boş yolda motorun sesi yankılanıyordu ve bu benim o kadar hoşuma gidiyordu ki.Kendimi bildim bileli motorculara ayrı bir sevdam vardı.Bakın aşk demiyorum sevda,sevda.

Benimkisi ayrı bir sevdayı yahu!Motor uzakta olduğu için rahat bir şekilde yolda ilerledim ve bir yandan da tekrar açtığım şarkıyı mırıldanıyordum.

"Layla lay lay lay lalala la lalay

Layla lay lay lay la lalalalala

Layla lay lay lay lalala la lalay

Bu kalp benim değil mi seve-" duyduğum ani fren sesiyle mükemmel konserimi yarıda kesmek zorunda kaldım ve kafamı çevirip arkama baktım.Keşke bakmaz olaydım.Bana gözlerini kocaman açmış bir çift mavi gözle karşılaşmam en fazla bir salise falan sürmüştü.

Sırtımın sol tarafına şiddetli bir ağrı girdi ve ben daha ne olduğunu anlayamadan kendimi yerde bulmam,kafamı soğuk asfalta çarpmam hepsi saniyeler içerisinde gerçekleşti.Başım sanki yüz kere darbe almışım gibi zonklamaya başladı daha sonra ise etraf sallanmaya,dönmeye başladı.Kulaklarımın dibinden bir ses geliyordu duyuyordum ama algılayamıyordum.

Daha sonra göz hizama bir beden girdi.Kocaman dev gibi bir adam bedeni.Kimdi bu?Bana ne oluyordu?Hiçbir şey algılamıyordum.O bir çift mavi göz bana endişeyle bakıyor ve dudaklarını kıpırdatıp bişeyler söylüyordu ama sanki sağır olmuştum.Kaşlarımı çatarak karşımdaki adama baktım ve ne olduysa o anda oldu.

Midemi yakan bir sıvı boğazımdan yukarıya doğru yükseldi ve ağzımdan dışarıya çıktı.İlk başta ne olduğunu anlayamadım ama daha sonra bana dehşetle bakan adama baktığımda yüzünün kanla kaplandığını gördüm.Dudağımın sağ tarafından boynuma doğru akan sıvıyı fark ettiğimde anladım ne olduğunu.

Kan kusuyordum.

Evet evet,ben şu an kan kusuyordum.

Ama neden?

Ne olmuştu bana?Hala anlayamıyordum.

Kan hala ağzımdan çıkmaya devam ederken bir anda üzerime sanki kar atılmış gibi oldum ve zangır zangır titremeye başladım.Ama bu titremenin sebebi asla soğuk değildi.Bana bir şey oluyordu.

Bana ne oluyordu?

Bana...

Ben...

Ben...ölüyor muydum?

Ben ölüyordum!

İlk defa karşıma çıkan bu gerçekle ne yapacağımı bilemedim.Gerçi zaten bir şey yapamıyordum ki.Yerde yatmış bir yandan titriyor bir yandan da kan kusuyordum.

Aklıma gelen şeyle daha çok titremeye ve bu seferde ağzımdan çıkan kanı püskürtmeye başladım.Bu benim iradem dışında olan bir şeydi.Şimdi anladım.

Bana motor çarpmıştı.

Bana motor çarpmıştı değil mi?

Sevdalısı olduğum motorcular benim ölümüme sebep oluyordu.

En sevdiğim renk olan mavilikler beni dalgasıyla boğmuştu.

Karşımdaki adam ne yapacağını bilemez bir şekilde yanımdan uzaklaştı ve geriye giderken sendeleyerek yere devrildi.Koskoca adam dedim içimden.Nasıl bu kadar kolay devrilebildi ki?Sinirden mi çaresizlikten mi anlamadım ama ellerini saçlarına geçirip sertçe çekiştirdi.Bulanık gözlerle bakışlarım saçlarına gitti.O güzelim saçlara kıyılır mı be adam?

Ölüyordum ve düşündüğüm şeye bakın.

Cidden mi?Diye karşılık verdi canım iç seskitom.

Gerçekten ben neden hala ölmemiştim?

Allah'ım ne günah işledim ben nolur al canımıda bu kadar acı çekmeyeyim.

Diye imana gelmiş bir şekilde dua etmeye başladım.

Bi anda sırtıma giren aşırı şiddetli bir ağrıyla sessizce inledim.Sessiz olmama rağmen motorcu beni duymuş olacak ki hemen yanımda bitti.O anda buz tutmuş ve muhtemelen rengi çekilmiş elimin üzerinde bir sıcaklık hissettim.Daha sonra sesler kulağıma bulanık bir şekilde gelmeye başladı.

"Sakın korkma tamam mı?Ambulans birazdan buraya gelicek.Sakın korkma,nolur...dayan,nolur." dedi karşımdaki motorcu yalvaran bir sesle.

"Özür dilerim,özür dilerim.Gerçekten çok özür dilerim.Nolur yaşa,ölme nolur yaşa..." diye kendinden geçmiş gibi sayıklamaya başladı.Oturduğu yerden ayaklandı ve çömeldi.Mavilikleri kahvelerime karışırken son kez konuştu.

"Gerçekten çok özür dilerim küçük.Çok özür dilerim.Üzgünüm gitmem lazım," kulağıma eğildi ve fısıldadı."Yaşa küçük...yaşa." dedi ve ayağa kalkarak yanımdan uzaklaştı.Kalkarken de avucumun içindeki sıcaklık kayboldu.

Daha sonra ise arkada bir şeyin kırılma ve parçalanma sesi geldi ama ne olduğunu anlayamadım.Daha sonra bana son kez acı dolu bir bakış attı ve motoruna binerek olduğumuz yerden hızlıca uzaklaştı.

Bunu neden yapmıştı?

Beni neden göz göre göre acı içinde bırakıp gitmişti.

Bunu neden yapmıştı?

Beni neden ölüme terk etmişti?

Aklımda bu sorular varken kafam daha fazla ağrıtmaya başladı ve gözlerimin önü kararmaya başladı.O dönme hissi gitmiş yerini sadece bomboş bir zifiri karanlığa bırakmıştı...

 

 

 

 

🏍️

Loading...
0%