"KALK, YETİŞECEĞİN BİR UÇAĞIN VAR!”diye bağırarak Margot yatak odama girdi. Ağır valizimi yatağımın üstüne koyarken şikayet ettim.

"Hadi ama, 5 dakika daha" diyip uykulu bir sesle, başımı bir yastıkla örttüm.

"HAYIR, KALDIR O GÜZEL KIÇINI ARTIK"

"Tamam, tamam, sadece bağırmayı bırak." Ayağa kalkıp tembel tembel banyoya doğru yaklaşırken içimden küfürler ediyordum.

Margot'u seviyorum ama sabahın bu saatinde böyle bağırdığında tek düşündüğüm onu nasıl öldüreceğim ve şüphelenilmeden cesedinden nasıl kurtulacağım oluyor.

Evet, sabahleyin kolay biri değilim.

Duş alıp dişlerimi fırçaladıktan sonra yatak odama girdim ve biraz nemlendirici sürmeye başladım, aynadan Margot'nun yatağımda oturduğunu ve bana baktığını gördüm.

"AH! Genç ve güzel olmak! Tek ihtiyacınız olan biraz nemlendirici ve biraz maskara ve dünyayı yönetmeye hazırsınız." dramatik bir şekilde bakıyordu.

"Margot, otuz yaşındasın." Gözlerimi devirerek kıkırdadım.

"Biliyorum, ama yirmili yaşlarımı özlüyorum. Otuzlu yaşlar tam bir baş belası, sabahın üçüne kadar parti yapmak için çok yaşlıyım ama evimi 27 kediyle doldurmak için hala çok gencim, ki bu, bu arada, gelecek için planım.”

"27 kediyi nasıl idare edeceksin?"

"Kedilerin sadece yemeğe ve uyuyacak bir yere ihtiyacı vardır, onlarla ilgilenmek o kadar da zor değildir, tıpkı insanlar gibi."

"O zaman neden kendine bir adam bulmuyorsun?" diye sordum, sırıtışımı gizlemek için kaşlarımı kaldırıp dudaklarımı ısırdım.

"AH AH AH, komik kız" diye alaycı bir şekilde cevap verdi.

Margot bazen gerçekten dramatik oluyor. Altın rengi dalgalı saçları, mavi gözleri ve fit vücuduyla birçok kişinin dikkatini çekiyor! Ama onun için kolay olmadığını anlıyordum, menajer olmak cehennem olmalı! Röportajlar, konserler, işbirlikleri, toplantılar ve çok daha fazlasını planlamalı ve her şeyin mükemmel bir şekilde yürümesini sağlamalı.

Sabah 5'te uyanıyorsam bu onun sabah 3'te uyandığı anlamına gelir. Bir hafta boyunca müzik videom üzerinde çalışmak zorundaysam bu onun mükemmel sonuçlanması için iki hafta boyunca üzerinde çalışacağı anlamına gelir. Beş yıldır birlikte çalışıyoruz ve o benim için büyük bir abla gibi oldu, iş hayatımda ve özel hayatımda bana yardım etti. Shawn'ı severdi ama ikimiz bir araya geldiğimizde gerçekten şüpheciydi, her zaman ikimizin bir çift olmaktansa arkadaş olarak daha iyi geçindiğimizi düşünürdü. Sanırım haklıydı.

J.F.Kennedy Havaalanı 06.30

Uçağın küçük penceresinden dışarı bakarken müzik dinlemek için AirPods'umu taktım, uçmak beni gerçekten gerginleştiriyor.

Yıllarca uçtuktan sonra buna alışmış olmalıydım ama değilim, gökyüzüne doğru uçuşa geçtiğinde kalbim boğazıma kadar geliyordu! Uçak havalanırken, telefonum ellerimde titredi, aşağı baktığımda grup sohbetinden bir mesaj gördüm.

Ze: Uçuş nasıl gidiyor?🫣

F: Yeni havalandık🫠

Hailee: Bekle, nereye gidiyorsun?😳

F:🇰🇷

Hailee:JAPONYA?!😱

Ze: Tanrım, salak🤦‍♀️

F: Güney Kore

Hailee: NEEEE!!!! BUGÜN MÜ??? AMA HENÜZ DOĞUM GÜNLERİMİZİ KUTLAMADIK!😱😱😱

F: Biliyorum, geri döndüğümde kutluyoruz, söz veriyorum💜

Hailee: hmm, tamam, uçakta olduğun için sana kızmak istemiyorum..😕

F:Ne demek istiyorsun?😳

Hailee: Uçak düşerse ve sen... Şey... bilirsin işte... sana kızmak istemiyorum💀

Ze:HAİLEEE

Hailee:Şaka yapıyorum😂

F: Çok şakacısın kızım😐

Ze: Uçaktan ziyade arabayla seyahat etmenin daha tehlikeli olduğunu biliyorsun, değil mi!?🤔

F: Hiç biriniz yardımcı olmuyorsunuz🙂

Haılee: Rahatla, birkaç dakika içinde ineceksin🧘🏼‍♀️

F: Uçuş 16 saat🥲

Haılee:NEE???😱

Ze: Uçuş kolay, zor kısmı saat dilimi olacak! İtalya'ya gittiğim ilk günlerde gözlerimi açık tutamadım😬

F: Biliyorum, ilk defa evden bu kadar uzağa gidiyorum😔

Haılee: "evden uzakta" bahsetmişken😏

Ze: İşte yine başladı🙄

Haılee: sen ve bay karın kası ne zaman resmiyete dökülecek? 😏

F: Hadi ama Hailee, onun örümceklerden korktuğunu biliyorsun🙃

Haılee: Senin için bilmiyorum ama odamdaki örümcekler onun gibi olsaydı, ısırılmak için çalışırdım😉

Ze:👩🏼‍🦯

Haılee: Peki... bana neden tekrar Güney Kore'ye gittiğini anlat!?

F: Bir sonraki albümüm için yapmayı planladığım bir işbirliğim var 💿

Haılee: Bir kpop grubuyla değil mi?

F:Evet 👍

Haılee:Hangisiyle?

F: BTS

Ze:AMAN TANRIM🤩 TOM ONLARI ÇOK SEVİYOR.

Haılee: TOM KİMİN UMURUMDA BENDE ONLARI ÇOK SEVİYORUM😱😱

Haılee:Neden bana söylemedin 😭😭😭

F: Çünkü bütün yaz yaşamama izin vermeyeceğini biliyorum😘

Haılee:😒😒😒

F:Özür dileriiimmm🥺

Haılee:😤😤😤

F: Beni affet, bu uçakta ölebileceğimi biliyorsun😭

Haılee:🤔🤔🤔

Ze: Hadi Hailee, biliyorsun iş için gidiyor, stüdyo harici onları zor görecek 😓

F:Kesinlikle 😔

Hailee: hımmmm

Hailee: Peki tamam

Hailee: Buraya konser biletleriyle dönersen iyi olur🫵

F: Anlaştık 🤝💜

Ze: 2 bilette bana lütfen 😬

F:😏

Hailee: 🎪

Ze:🙄

Telefonumu kilitleyip gözlerimi kapattım, biraz müzik dinleyerek rahatlamaya çalışıyordum.

Hala Seul’e 15 saatim vardı.