Arkadaşlar lütfen hikaye hakkında yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmeyin.Teşekkürler☺️

————————-

Hedefimize vardığımızda gece olmuştu. Valizlerimizi alarak buranın saygın iş adamlarından birinin ve iş ortağımızın yani Taehyung'un iş ortağının sahibi olduğu otele doğru yola çıktık. Bana bildirilen buydu.

Otele giderken arabada sürekli esniyordum.

Taehyung'a baktım, üzerinde gündelik bir tişört vardı, onunla ilgili her şeyden nefret ediyorum ama giyim tarzı büyüleyiciydi.

"Bana salak gibi bakma, bunun yerine bir fotoğraf çek." Hala pencereden dışarı bakarak konuşuyordu. Ona baktığımı nasıl anladığından şüpheliyim.

"Telefonu çöp kutusuna atacağım." Gözlerimi devirdim.

"Evet ve kendini de atmaya ne dersin?" Bu sefer bana bakarak tekrar konuştu.

Kaşlarımı çattım ve başka tarafa baktım, onunla tartışacak enerjim yoktu, aşırı yorgundum ve huzursuz hissediyordum.

Otelin bir an önce gelmesini beklerken iç çektim.

Birkaç dakika geçti ve sürücü kenara çekti.

Otelin girişinde indik. İç çektim, bir an önce yatağa sarılmak istedim.

Bagaj çantamızı otel lobisine sürükleyip resepsiyondan odalarımızı istedik.

"Hoş geldiniz Efendim ve Madam.." Bayan Taehyung'a odasının anahtarını uzatarak dedi. Beni beklemeden gitti, ondan hep normal şeyler beklediğim için gözlerimi devirdim.

"Evet hanımefendi size nasıl yardımcı olabilirim?" Taehyung'un asansöre doğru gidişini izlediğimde bayan sordu.

"Odamın anahtarına ihtiyacım var.." dedim kibarca.

"Hanımefendi, efendim, anahtarlar zaten var." nezaketine karşılık verdi, ona şaşkınca bakmaya devam ettim.

"Ama bu sadece bir taneydi." diye mırıldandım.

"Affedersiniz." Müdür resepsiyonun yanına geldi.

"Hanımefendi, yıl sonu olduğu için otellerin dolu olmasından dolayı son derece üzgünüz, bu nedenle Bay Collins, Bay Kim ve sekreteri için otelin en büyük odasını vermemizi istedi, size başka bir oda boşalır boşalmaz farklı odalar tahsis edeceğiz." müdür bilgilendirdi.

Bu duygusuz kaltakla bir hafta geçirerek geziyi bitireceğim hiç aklıma gelmedi ama bu duruma hiçbir şey yapamadım.

Oda numaramı sorduktan sonra asansöre doğru hareket eden yöneticiye kafamı sallayarak iç çektim.

Başım dönüyordu, bu otel çok büyük olduğu için sinir bozucu olan oda numarasını aradım.

Doğru odayı bulduğum anda ruh halim aydınlandı.

Kapı zilini çaldım. Taehyung birkaç dakika sonra kapıyı açtı. Ona dikkat etmedim ama içeri girmek için onu kenara ittim.

"Neden buradasın, kendi odana git." Bagajımı bir kenara bırakarak içeri doğru hareket ederken, onun sözlerini tamamen görmezden gelerek şunu söylediğini duydum.

"Hey!" Beni sert bir şekilde kolumdan döndürerek inlememi sağladı.

"Lütfen y-" sesim çatladı Taehyung'un tutuşu neredeyse anında gevşedi, ifadeleri endişeliydi.

"Ne oluyor?" bu sefer sakin bir sesle soruyor. Ona doğru baktım.

"Bütün odalar rezerve edildi, bu yüzden onlar boş bir yer bulana kadar aynı yerde kalmak zorundayız." Ona haber verdim, başını salladı, garip bir şekilde karşılık vermedi ve gitti.

Sonra tuvalete gittim ve evet, yanardağ patladı. İç çektim, gerçi bu her ay oluyor ama reglin gelmesi her seferinde moral bozucu oluyordu, en azından ilk gün.

Önümüzdeki iki gün için herhangi bir iş programımızın olmamasına sevindim.

Kendimi toparladıktan sonra huzurlu bir uyku çekmek için dışarı çıktım.

Dışarı çıktığımda Taehyung muhtemelen duş almak için içeri girdi.

Odada sadece bir kral yatak ve büyük, kabarık bir kanepe vardı. Çok fazla kabarık yataktan nefret ediyorum bu yüzden o kanepede uyumamın imkânı yoktu.

Midemde bir anlık ağrı hissediyordum. Yatağın üzerinde düz bir şekilde uzanırken iç çektim.

Acı artmaya devam etti, gözlerim kapandı ve artık dizlerim mideme baskı yapıyordu. Oldukça acı veren inlemeler bırakmaya devam ettim.Taehyung'un odaya geri döndüğünü fark ettiğimde bile çok acı çekiyordum.

"Hey, git kanepede uyu, ben de yatakta uyuyacağım!" Duyduğum sesle gözlerimi zar zor açtım.

"Ben o yatakta uyuyamıyorum, lütfen bugün orada uyuyabilir misin?" Uyanık sesimle dedim.

"Kalk, hastaymış gibi davranma." diye soludu.

"Hiçbir yere gitmiyorum." Ben de hiç yerimden kıpırdamadım.

"Ayağa kalk! Neden bu kadar inatçısın? Yemin ederim tam bir baş belasısın, Jade'i buraya getirsem daha iyi olurdu, ben senin patronunum ama sen benim patronummuşsun gibi davranmaya devam ediyorsun, şimdi kalk." Diye bağırdı.

Karnıma bastırdım çünkü çok acı veriyordu ve Taehyung beni son derece sinirlendiriyordu. Zaten yorgun olduğum için cevap vermedim.

"LANET KIZ!" diye tekrar bağırdı ve beni diğer taraftan yataktan yuvarladı.Kendimi düşmekten kurtardım, öfkeyle yere doğru kalktım.

"SENİN NE SORUNUN VAR!? KALKMIYORUM! BURADA BU YATAKTA UYUYACAĞIM, BEN Mİ BAŞ BELASIYIM? ASIL SEN BENİM BAŞ BELAMSIN, LANET PİÇ! VE JADE'İ ARA BEN ŞİMDİ ÇIKIYORUM!! " Telefonumu arıyordum.

"Ahhh!" Yanımdaki duvara doğru itildiğimde inledim.

"Bana sesini yükseltmeye nasıl cesaret edersin? Siktiğimin yerini bilmiyorsun!" diye fısıldadı, bakışlarını üzerime dikerek.Ben de o an yaşadığım acıyla savaşarak doğrudan gözlerinin içine bakıyordum.

Taehyung'un yüzünün yumuşadığını ve endişelendiğini fark ettim, görüşüm bulanıklaştı.Farkında olmadan gözyaşı dökmeye başlamıştım, bu sadece PMS'imdi. Geri çekildi.

"Ö-özür dilerim." Kekeleyerek söyledi.

"Kanepede uyumayacağım." Ağlamamaya çalışsam da ağlıyordum. Gözlerini devirdiğini gördüm.

"Siz kızlar karşılık veremediğinizde ağlamaya başlıyorsunuz." diyerek hareket etmek için arkasını döndü. Beni kışkırtmıştı.

"AĞLAMIYORUM, PERİODUMDAYIM, EĞER BENİ BİR DAHA KIŞKIRTMAYA KALKARSAN SENİ BIÇAKLAYABİLİRİM, BUNA CÜRET ETME!" Avazım çıktığı kadar bağırdım.Taehyung dehşete düşmüş görünüyordu, evet dehşete düşmesi gerekiyordu yoksa onu sertçe tekmeleyebilirdim.

"Peki... Bana çoktan söylemeliydin." Mırıldandığını duydum. Kapıyı kapatmadan önce son kez ona ters ters bakarak tuvalete girdim.Geri döndüğümde Taehyung'un yatağın diğer tarafında oturduğunu gördüm. Bana baktı.

"Bu kanepe beni de rahatsız ediyor, o yüzden bu yastıkları yatağın arasına koydum, alanımı işgal etme." dedi olabildiğince sakin olmaya çalışarak.Kavga çıkarmak istemediğim ve yatak yeterince büyük olduğu için kabul ettim.Gittim ve yan tarafına uzandım.Bu acıyla uyumak zordu ama bu iş gezisinde bu adamla kalmak kadar kötü değildi.