Yeni Üyelik
1.
Bölüm
@hazalaba

Selamm yeni bir kitapla ben geldimm ♥️ Umarım bu kurgumu seversiniz çünküüü bende yeri çok ayrı

 

Beğenirseniz ve güzel yorumlar gelirse buraya her gün bölüm atmayı düşünüyorum ♥️

 

Keyifli okumalar diliyorumm


Yazıyor…

 

Yazıyor…

 

Yazıyor…

 

Hiç kendinizi uçurumun bir kenarında bekler gibi hayatınızın kenarında beklerken buldunuz mu?

 

Bir adım öne atmaya cesaret etmeyi beklerken kısa, kısacık bir anda tüm yüklerinizden kurtulacağınızı düşünürken.

 

Ya da kırılan bir bardağa uzun uzun baktıktan sonra yara bandı yapıştırmayı isteyip eski haline dönmesini ümit ederken buldunuz mu?

 

Ah aptal yara bantları…

 

Soruyorum sana, sen işe yarıyor musun ki?

 

Görünen yara izlerini kapatmak dışında başka işlevin var mı?

 

Mesela içten içe parçalanmış kalbimin yaralarını örtebilir misin yoksa kanamama göz mü yumarsın?

 

Sen de biliyor olmalısın. En ölümcül yaralar görünmeyenlerdir.

 

Yazıyor…

 

Yazıyor…

 

Yazıyor…

 

Neden bu saçma siteden kendimi kurtaramıyordum?

 

Kurtaramıyordum çünkü her şeyden önce mutsuz, çaresiz ve bitkindim.

 

Hayattan ne bir beklentim, ne de bir isteğim vardı. Beni her sabaha uyandıracak bir nedenim olmadığı gibi bu duygularımı dökecek kimsem de yoktu.

 

Ailem beni tanımıyordu.

 

Evet, çok acımasız ve başına buyruk bir serzenişti ama gerçek tam da bundan ibaretti.

 

Kendilerine kurdukları tiyatro sahnesinde istedikleri rolü oynamam için her seferinde elime senaryo tutuşturuyorlardı ve atacağım her adımı kontrol etmeye çalışıyorlardı.

 

İstedikleri mesleği seç.

 

İstedikleri okula git.

 

İstedikleri gibi otur, istedikleri gibi giyin.

 

Sesini çıkarma, emirleri takip et.

 

Düzeni bozmaya cesaret etme.

 

Tüm bu senaryoyu bir de yalan yüzler, yalancı ağızlarla okuldaki insanlar çekiyordu.

 

Ekranda yazıyor yazısına gereksiz bir heyecanla bakarken alt dudağımın kabuğunu paramparça ettim.

 

Kendime defalarca bu sitede gezerek ne halt yediğimi sorarken buluyordum. Buradaki insanlarda gerçek hayatta olan insanlar gibi yalancı ve sahteydi.

 

Bunu biliyordum ve galiba beni çeken de buydu. Normalde olsa insanların yüzüne söyleyemeyeceğim her gerçeği burada rahat rahat bağırabildiğim içindi.

 

Ve kendime koyduğum tek kural da şuydu: Sadece gerçek yalancıları avla.

 

Telefonumu avucuma heyecanla vururken bulduğum gerçek yalancının hesabına tekrar göz attım.

 

İsmi tamamen, birleşince anlamsız bir yığından oluşan harflerle ve kelimelerden oluşuyordu ve bu kesinlikle yalancı olduğunun ilk kanıtıydı.

 

İkincisiyse profilinde gerçekten gözlerimin bayram etmesine sebep olucak sıralı kaslardan oluşan bedendi. Yüzüne tuttuğu telefondan dolayı suratı gözükmezken heykelleri andıran bedeniyle her kızın ıslak rüyalarının başrolü olabilirdi.

 

Darmadağınık topuzumdan kaçan saç tutamını gözlerimin önünden çekerek tekrar mesajlara döndüm.

 

Avıma mesaj atarken seçtiğim iki bahane kesinlikle yeterliydi. Birinin bu vücuda sahip olması için hayata karşı çok büyük sevaplar işlemesi gerekirdi.

 

•Kullanıcının kayıt olma süresi: 5 dakika

•Kullanıcının telefon numarası: 055...

•Kullanıcının resmi:

 

 

 

Ve kimse benim kitabımda yeterince iyi değildi.

 

İlk mesaj: Bu vücuda nasıl sahip oldun? Doğuştan mı yoksa gerçekten çok mu çalıştın Bay sahtekar?

 

Fazla mı sertim yoksa insanların başkalarına dayattığı bu zorbalığın yanında az mı kalıyordum?

 

Ekranda yanıp sönen mesaj görüldüyle sonlandığında yüzümde ukala bir gülümsemeye döndü.

 

Ben: Sorduğum soru algıların için fazla mı kaçtı?

 

Ben: Ah yoksa sen utangaçlardan mısın?

 

Neden bana yazması için zorlamam gereken sese kulak veriyordum anlamıyordum. Parmaklarım resmen klavyenin üstünde uçuyordu.

 

Başka bir görüldü peşi sıra takip ederken bir mesaj daha attım.

 

Ben: Hadi ama cevap vermeyeceksen bu uygulamayı neden indirdin?

 

055: Ben indirmediğim için olabilir mi?

 

Mesajıma bu sefer anında döndüğünde şaşkınlıkla yaslandığım yerden doğruldum.

 

Ben: Güzel şaka

 

055: Uygulamanın telefonuma kendi kendine inme olasılığı var mı?

 

Ben: Dalga mı geçiyorsun?

 

055: Kelimelerle zaman harcamadan soruma cevap ver.

 

Karma sonunda bana dönüp haddimi bildirmeye mi gelmişti?

 

055: Cevap vermeyi düşünüyor musun yoksa senden çok zor bir şey mi istedim?

 

Dudaklarım şokla açılırken ekrana boş boş baktım. Bu tepkileri vermesi gereken kişi ben olmalıydım ancak telefonda mesajlaştığım kişi kesinlikle beklentilerimin feci üstündeydi.

 

055: Telefonumu mu hacklediler?

 

Ben: Nereden bileyim? Kendin indirmişsin şimdi de benimle dalga geçiyorsun.

 

055: Bu lanet uygulamanın ismi ne?

 

Ben: Ne?

 

055: Uygulamanın ismi?

 

Ben: Kendi indirdiğin uygulamanın mı ismini biliyorsun? Kafan mı iyi senin? Uyuşturucu falan mı kullanıyorsun?

 

055: Bana bak kızım sabrımın sonundayım. Burada ne halt döndüğünü açıkla

 

Ben: Kesinlikle sıkıntıların var belli ama dur çözeceğim seni,

 

Mesajı attıktan sonra oturduğum yerden ayağa kalktım ve kapalı kapıma kaçamak bakış attım. İçeri her an kontrol için babam girebilirdi ve dersin başında olmazsan büyük sıkıntı çıkardı.

 

Ben: Şimdi, sen bu uygulamayı indirmediğini mi iddia ediyorsun?

 

055: Sonunda anlamaya başladın

 

Ben: Aşırı kabasın bil diye söylüyorum

 

055: Genelde öyle olduğumu söylerler o yüzden devam et

 

Hırsla dudağımı ısırırken karşımda olsa kafasına atacağım telefona sinirle baktım. Normalde usul ve sessiz biriydim ancak telefondaki şahıs sinirlerimi kimsenin beceremediği şekilde bozmayı beceriyordu.

 

Ben: Öncelikle şu an konuştuğun site bir tanışma sitesi ve sen bugün kayıt olmuş gözüküyorsun.

 

Birkaç dakika sonra mesaj geldi.

 

055: İmkanı yok

 

Ben: Eh şu an benimle konuştuğuna göre

 

055: Benimle maytap mı geçiyorsun şerefsiz?

 

Bir anda ekranda beliren hakaretle sinirlerim tepeme çıkmaya başladı. Tamam, sosyal medya uygulamasında tanımadığım biriyle konuşuyordum ama bu kimseye hakaret etme hakkını vermiyordu.

 

Ben: Hop orada dur bakalım bir şerefsiz olmadığım kaldı.

 

Ben: Ayrıca kelimlerine dikkat et,

 

055: Berk sensin değil mi?

 

Ben: Hayır,

 

055: Oğlum bu kaçıncı eşek şakan lan! Bıktım artık senden.

 

055: En son kıracağım tüm kemiklerini o olacak

 

Ben: Hey Berk değilim diyorum!

Ben: Ayrıca Berk olmayacak kadar güzel olduğuma da dikkat çekmek isterim

 

055: Bu öz güven olsa olsa sende olur zaten.

 

055: Seni elime geçirirsem var ya derini yüzüp evime kapı süsü yapacağım.

 

Gülmemek için kendimi zor tutarak olduğum yere çöktüm ve ileri geri sallandım. Neyin içine düşmüşmüştüm bilmiyordum ama karşımdaki adamın kesinlikle tahtaları eksikti.

 

Ben: Kesinlikle tahtaların eksik. Normal değilsin sen

 

055: Sen hala bana yazıyor musun?

 

055: O tahtaları senin bir tarafına monteleteceğim.

 

Ben: Abarttın ama ha

 

055: Abarttım?

 

Ben: Evet!

 

055: Sen dur yarın görüştüğümüzde tüm bu kelimeleri yedireceğim sana

 

Ben: Ne buluşması acaba?

 

Ben: Tamam anladık tanışma sitesindeyizde ve çok güzelim ama bu ne hız?

 

Ben: Önce iltifatlar ve metiyeler dizmen gerekmiyor mu?

 

055: Yumruğumla tanışacaksın zaten benimle değil

 

Elimi ağzıma kapatarak kahkahalar atmaya başladım. Konuştuğum kişiyle ne yaşıyordum bilmiyorum ama karşı tarafta olaylar fena karışmış gözüküyordu.

 

En kötüsüyse konuştuğum oğlan aşırı kaba ve huysuzdu. Kelimlerini kullanırken ne sakınıyor ne de çekiniyordu.

 

Ve ne yazık ki hayatımda tam ihtiyacım olandı.

 

Ben: Metiyelerini ne kadar beklesem de yatma vaktim geldi o yüzden yatıyorum.

 

Ben: Yarın olanları bana yazmayı unutma ;)

 

Görüldü yiyeceğimi bile bile telefonu elimde sıkı sıkı tutarak odamın ışığını kapattım ve yatağıma geçtim. Bacaklarımı keyifle kendime çekerken yarın olacakları büyük bir merakla etmeye başladım.

 

Bahsettiği kişi olmadığımı fark ettiğinde acaba ne tepki verecekti?

Üstüne hesabı kendisinden habersiz açan kişiyi de merak ediyordum.

 

Telefonu havaya kaldırırken tekrar kıkırdadım.

 

Anlaşılan bana eğlence çıkmıştı.

 

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayınnn lütfennn

Instagrama dresim: hazalabaa

Kitap kanallarıma ınstagram üzerinden ulaşabilirsiniz ♥️

Loading...
0%