Yeni Üyelik
2.
Bölüm

AKILALMAZ GERÇEKLER~1

@isimkullanmakistem

Umut ALKAY

Karakoldaydım. Başımı yere doğru eğmiş, bakışlarımı yere doğru sabitlemiştim.

Kavga edip bağıranlar, birbirine hakaret edenler hepsininin sesi birbirine karışmıştı. Sesler o kadar fazlaydı ki uğultu gibi geliyordu bana.

Daha fazla bu rahatsız edici ortama dayanamadım, gözlerimi sıkıca yumdum.

İstemsizce kendimi sıkarken bütün vücudumun titrediğini fark ettim. Kalbimin atışını hissediyordum. Çok hızlı atıyordu.

Elimde hissettiğim sıcaklıkla gözlerimi açtım. İsmini bilmediğim kadın bir polis dizinin üzerine çökmüştü. Sıcak olan gülümsemesiyle bana bakıyor, kucağımda tuttuğum elimi nazikçe tutuyordu.

“Artık bize ne olduğunu anlatman lazım.” Polis yumuşacık çıkan ses tonuyla konuştuğunda tereddütle ona baktım.

Sertçe yutkundum. Düşüncelerim beni boğarken daha fazla tutamadım kendimi. Düşünmeden tartmadan konuştum.

“B-ben Umut ALKAY. A-annem beni ö-öldürmeye çalıştı.” Kekeleyerek konuştuğumda polisin gülümsemesi kayboldu. Yüz ifadesi bir anda ciddileşti.

Söylediğim sözler gerçek gelmiyordu belki de. Kim kızını öldürmeye çalışırdı ki?

Ama şaşırtıcı bir şekilde söylediğim sözler ne bir şakaydı, ne de bir yalandı.

Yaşadıklarım zihnimde yerini alırken nefes alamadım. Her şey ağır çekimdeydi sanki.

Polis bir şeyler söylüyordu ama duymuyordum. Etrafımı bulanık görmeye başladığımda gözlerimin dolduğunu yeni fark ediyordum.

Gözümü kırpmamla göz yaşım yanağıma doğru aktı. Elimle sertçe gözümü ovuşturdum. Kendime gelmem lazımdı. Dağılamamın sırası değildi.

Konuşmadan önce gözlerimi bir anlık da olsa yumdum. Derin bir nefes aldım kendimi hazır hissetmek için.

Kendimi hazır hissettiğimde gözlerimi açtım. Kararlılıkla önümde diz çöken kadın polise doğru baktım.

Şimdi konuşmaya başlayabilirdim.

Yazardan

ALKAY ailesi akşam yemeğini sessiz bir şekilde yiyordu. Çatal ve bıçak sesinden başka odada çıt çıkmıyordu.

Ortamın kasvetli havası Umut’u boğduğunda bir şeyler içme ihtiyacı hissetti.

Masanın üzerinde ki üzüm suyu dolu olan kupaya uzandığında Hale beklentiyle Umut’a baktı.

Umut kupayı alıp içmeye başladı. Sessiz bir şekilde içeceğini içerken bakışlarını üvey annesi olan Hale’ye doğru çevirdi.

Hale sinsi gülümsemesiyle Umut’u izliyordu. Umut bu durumu fark ettiğinde irkildi, tüyleri diken diken oldu. Bir şeylerin yolunda olmadığını hissetti.

Yine de içmeye devam etti. Hale’nin şüphelenmesini istemiyordu.

Umut’un aklına gelen ilk şey mirastı. Babası öleli üç gün olmuştu ve babası mirasının hepsini kızına yani Umut’a bırakmıştı.

Hale bunu duyduğu an deliye dönmüştü. Uzun süreli yaptığı planının başarız olmasına katlanamıyordu.

Umut, kupada ki üzüm suyunu yavaşça içip bitirdiğinde kupayı masanın üzerine sessizce koydu.

“B-ben doydum. İz-izninle odama ç-çıkabilir miyim?” Umut kekeleyerek konuştu.

Gerginlikten dolayı midesi kasılda da alev alev yandığını hissetsede Hale’ye bunu belli etmedi.

“Çık tabii.” Hale ifadesiz olan yüz ifadesiyle Umut’a bakıp konuştuğunda Umut usulca başını salladı, ayağa kalktı.

Yavaş adımlarla odadan çıktığında adımlarını hızlandırdı.

Kalbi hızlı bir şekilde atarken odasına vardı. Koşar adımlarla odasında bulunan banyoya gidip klozete doğru eğildi.

Ağzını açtı. İşaret parmağıyla orta parmağını boğazına kadar soktuğunda midesi bulandı.

Kusacağını hissettiğinde parmaklarını ağzından çekti. Klozete doğru yaklaşıp öğürdü. Öğürmesiyle kusması bir oldu.

Kusması bittiğinde derin bir nefes aldı. Bitik bir halde yerde sürünürerek duvara doğru yaslandı.

Gözlerini usulca kapattı. Hale'nin üzüm suyuna bir şey koyduğunu fark etmişti. Kusması da bu yüzdendi.

Umut sadece Hale'nin üzüm suyuna ne koyduğunu bilmiyordu.

Umut kendini yorgun hissettiğinde gözlerini açtı. Burada uyuyamayacağının bilincindeydi.

İstemesede yavaşça ayağa kalktı. Ayaklarını yerde sürterek ağır adımlarla yatağa doğru yürüdü.

Kendini yatağına attığında daha fazla dayanamadı, gözlerini yumdu. Uyku onu ele geçirirken olacaklardan bihaberdi.

Hale duvarda asılı duran saate baktı. Sabırsızca yerinde kıpırdandı.

Umut’un içeceğine koyduğu uyku hapının etkisini göstermesini bekliyordu.

Yeterince beklediğini düşündüğünde ayağa kalktı. Umut’un odasına gitti, kapıyı açtı.

Umut, kapının gıcırdamasıyla uykusundan uyandı. Gözlerini açmadan panikle ne olacağını bekledi.

Hale, Umut’un uyuduğunu sandığında yüzünde oluşan gülümsemeye engel olamadı.

Yavaş adımlarla Umut’un yanına giderken konuşmaya başladı.

“Kızım, kızım, kızım… Benim biricik çirkin kızım.” Hale seslice iç çekti.

“Ah doğru ya! Sen benim kızım değildin.” Sırıttı. “Dil sürçmesi işte.” Hale neşeli bir tonda konuştuğunda Umut’un kanı dondu.

Umut’un hiçbir şeyden haberi yoktu. Şu ana kadar Hale'yi gerçek annesi zannediyordu.

Hale, Umut’un uyanık olduğunu bilmeden konuşmasına devam etti.

“Dilek ZORLU’NUN biricik kızı, Umut!” Hale’nin bakışları kıskançlıkla doldu. "Umut..." Hale kısık sesle Umut'un ismini mırıldandı. Aklına gelenlerle gülümsedi.

"Senin varlığının bitmiş olan evliliğine umut getireceğini inanıyordu. Aptal kadın! Hiçbir şeyden haberi yoktu. Ne Harun’la gizlice buluştuğumdan ne de Harun’dan hamile kaldığımdan." Hale öfkesine hakim olamadı sonlara doğru sesi yükseldi.

“Nerede yanlış yaptım, bilmiyorum. Dileğin yanına gittim, ona her şeyi anlattım. Harun’la olan ilişkimi, hamile kaldığımı." Hale mırıldanarak kendi kendine konuştuğunda Umut, duyduklarını hazmedemedi.

Herşey gerçek dışı geliyordu ona. Duyduklarına anlam veremiyordu. Hale aklına gelen şeyle sırıttı.

“Öğrendikleri ağır geldi tabii. Zavallı Dilek!" İğneleyici tonla konuştu. Alaycı bir şekilde gülümsedi.

"İlk başta bana inanmak istemedi. Hışımla Harun'un yanına gitti." Kıkırdadı. " Trafik kazası geçirdiği için gitmeye çalıştı desem daha doğru olur sanırım." Hale alaycı çıkan ses tonuyla konuştuğunda Umut nefesini tuttu.

Aslında annesinin Hale olmadığını, öz annesinin Hale yüzünden trafik kazası geçirdiğini, annesinin yaşayıp yaşamadığını bilmemek ona ağır geldi.

Sırtına doğru soğuk terler akıyor, kalbi göğüs kafesinden çıkacakmış gibi atıyordu.

Sahi Hale kalbinin atışını duyuyor muydu? Düşüncesiyle Umut korkuyu iliklerine kadar hissetti.

"Sürt** keşke orada geberseydi. Bu kadar plan yapıp uğraştırmazdı beni en azından." Hale sinirle nefesini verdi.

"Senin dokuz aylık olman, kazadan sapasağlam çıkman tanrının bana karşı oynadığı bir oyunuydu sanki!" Kızgın çıkan ses tonuyla konuştu.

"Yine de yılmadım. Biliyordum. Eğer Dilek sana zarar gelmediğini, sağlıklı bir şekilde doğduğunu bilseydi Harun'dan boşanmazdı. Gurursuz kadın!" Sesi her ne kadar sakin çıksada bakışları öfkeyle parlıyordu.

"Harun'un Dilek'ten boşanmak istemesi benim işime gelmişti. Seni ölü gösterme fikri Harun'a mantıklı geldiğinde doktorun ağzını kapalı tutması için para verdik.” Kıkırdadı.

"Dilek kendine geldiğinde, senin öldüğünü zannettiği zaman ki oluşan o yüz ifadesi paha biçilemezdi." Hale o anı hatırladığında hazla dolup taştı.

"Sonunda istediğim oldu. Harun'la tek celsede boşandı. Ama burada bitemezdi tabii. Senden haberi olmaması gerekiyordu. Bunun tek yoluysa senin dışarı çıkmamamandı." Dudaklarını büzdü. Eğilip Umut'un saçıyla oynadı.

"Zavallı kızım! Annen yüzünden bir hiç uğruna hapis hayatı yaşadın, şiddete maruz kaldın." Üzüntüyle konuştuğunda Umut'un midesi bulandı.

Tiksintiyle yüzünü buruşturmamak için kendisini zorladı. Hüngür hüngür ağlamak istiyordu.

"Eğer Harun mirasını sana bırakmasaydı belki yaşamama izin verirdim." Seslice iç çekti.

"Neyse artık bunların bir önemi yok. Nasıl olsa şimdi öleceksin.” Hale, Umut'un baş ucunda ki yastığı aldığında Umut gözlerini kocaman açtı. Dehşet içinde Hale’ye baktı.

"S-sen n-nasıl?!" Hale şaşkınlıkdan dolayı konuşamadı. Umut'un uyanık olmasını beklemiyordu.

Umut, Hale'nin afallamasından yaralanıp yastıkla birlikte Hale’yi tüm gücüyle itti.

Hale geriye doğru sendelediğinde Umut hızlıca doğruldu, ayağa kalktı.

Odadan çıkacağı vakit Hale, Umut’un saçını kavradı. Kendisine doğru sertçe çekti.

Umut dengesini kaybedip yere düştüğünde hem korkudan, hem de canının yanmasından dolayı ağlamaya başladı.

“Y-yardım edin. Y-yardım-“ Umut avazı çıktığı kadar bağırıp konuşuyor, hıçkırarak ağlıyordu.

Hale çömelip elini Umut’un ağzına bastırdı.

“Sus!" Hale öfkeyle bağırıp konuştuğunda Umut’un boğazını kavradı, var gücüyle sıkmaya başladı.

Umut nefes alamamanın verdiği etkiyle çırpınmaya başladı. Ne kadar çırpınsa da Hale, Umut’dan güçlüydü.

Umut etrafını puslu gördüğünde öleceğini hissetti. Çırpınmaları azaldığında içeri Pamir girdi.

Pamir olanlar karşısında gözlerini irice açtı, yanlarına doğru koştu.

Annesini ittiğinde Hale geriye savruldu. Oğluna şokla bakakaldı.

“Anne ne yapıyorsun Allah aşkına!" Pamir dehşete düşmüş ifadesiyle bağırarak konuştuğunda Hale kendine geldi.

Umut’a doğru tekrar yönelecekken Pamir annesini tutup engelledi.

“Umut’a yaptıkların yetmedi. Şimdi de katil mi olacaksın!” Pamir bağırmasına engel olamazken Hale oğluna öfkeyle baktı.

“Bırak beni! Bırak! Onu öldürmem lazım. Miras-" Hale Pamir’in kolları arasında çırpınırken Pamir başını Umut’a doğru çevirdi.

“Umut git buradan! Daha fazla annemi tutamam!" Dedi avazı çıktığı kadar.

Umut, Pamir’in bağırmasıyla girdiği şoktan çıktı. Korkuyla Pamir’e baktı.

“Ne duruyorsun! Kaç!” Pamir yüksek çıkan ses tonuyla konuştuğunda Umut ayağa kalktı. Odadan çıkıp dış kapıya doğru koştu, dışarı çıktı.

Can havliyle hareket ettiği için şu an ne yaptığının farkında değildi. Umut ilk defa dışarı çıkmıştı aslında.

Panikle bakışlarını etrafta gezdiyor, bilmediği sokakta koşuyordu.

Koşmaktan dolayı nefes nefese kaldığında yavaşladı.

Umut'un arbededen dolayı üstü başı dağılmıştı. Yalın ayak olduğu içinse ayakları çizilmişti.

Umut, yaşadığı adrenalinden dolayı şu an canının acısının farkında değildi.

Yalpalayarak yürüdüğü sırada yoldan geçen bir araba hızını yavaşlattı. Umut çıkan sesle adım atmayı bıraktı.

Arabanın farları gözünü aldığında Umut gözlerini kıstı.

Araba Umut’un yanında durduğunda, arabanın camı açıldı. İçeride ki teyze merakla Umut’a baktı.

“Yardıma ihtiyacın var mı kızım?”


Selamlar 👐🏻Abi/gerçek ailem kurgusu çok severek okuduğum bir kurgu. Baktım okuyacak kitap kalmadı. Anlık can sıkıntısıyla yazdım. Karıştırılan bebek hikayesinden biraz farklı olsun istedim.

Yalnız ne entrika kurmuşum anam babam, kendimden beklemediğim bir hareket ahshsujsjseuhbs

Okuduğunuz için teşekkürler🙏🏼

Loading...
0%