@isimkullanmakistem
|
Bu bölüm Hakan yüzünden sinir krizi geçirebilirsiniz. Uyarımı yapayım 🌝 Her oy Hakan'a bir tokat "Yanlış tek bir haraketini gördüğümde o zaman sonuçlarına katlanmak zorunda kalırsın!" Gökhan abi tehditkar ses tonuyla konuştuğunda dişlerimi sıktım. Gözlerim dolu bir şekilde Gökhan abiye bakarken zincirlenmiş dudaklarımı araladım. "Be-ben size ne ya-yaptım da ba-bana böyle da-davranıyorsunuz?" Titreyen sesle konuştuğumda afalladı. Göz yaşlarım yanaklarımı ıslatırken durmadım, içimdekileri dökmeye devam ettim. "Be-ben bunları hak et-etmedim ta-tamam mı! Ne ka-kardeşinin hakaretini ne de se-senin beni te-tehdit etmeni! Hiç bi-birini hak et-etmedim!" Kızgın çıkan ses tonuyla konuştum. Kendimi sıktığım için titrerken, öfkeli bakışlarımı Gökhan abiden bir an olsun çekmiyordum. Gökhan abi şaşkın olan yüz ifadesiyle beni izliyordu. “O ka-kadın size za-zarar verdiyse ba-bana da zarar ve-verdi. Bak!” Öfkeyle bağırarak konuştuğumda elimi boynuma götürüp, sıktım. Boynum ne haldeydi bilmiyordum ama dokunduğumda bile çok acıyorsa kesin iz kalmıştır. “O ka-kadın yaptı bunu. Be-beni boğmaya öl-öldürmeye çalıştı. Be-ben çok gü-güzel bir ha-hayat mı yaşadım sa-sanki! O ka-kadının bana neler ya-yaptığını bilmiyorsunuz. Na-nasıl şartlar altında büyüdüğümü bilmiyorsunuz. Hi-hiç bir fikriniz yo-yok!” Sinirli çıkan ses tonuyla konuştuğumda nefes nefese kalmıştım. Derin derin nefes alarak kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Gökhan abiye karşılık verdiğim için ve biraz da olsa içimi döküp gerçekleri anlattığım için kalbim heyecanla hızlı bir şekilde atıyordu. Sanırım Gökhan abi benim böyle bir tepki vermemi beklemiyordu ya da belki de kekeme olmama şaşırmıştı. Soğukkanlılığını kaybetmiş, apaşıp kalmıştı. Akan burnumu seslice çektiğimde irkildi, sertçe yutkundu. Dikkatle ona baktığımda bakışlarını benden kaçırdı. Huzursuz olduğunu gördüğümde bu duruma canım sıkıldı. Bana bakmadan bakışlarını etrafta gezdirdi bir süre. Seslice iç çekliğinde bakışlarını bana çevirdi. Suçluluk dolu yüz ifadesiyle bana baktı. “Umut ben-" Adil abimin sesi Gökhan abinin konuşmasını böldü. “Ne oluyor burada?!" Adil abim şaşkınlıkla bana baktı. Gökhan abiye baktığında ürpertici sesini işittim. “Ne yaptın lan kıza?!” Sakin olan ve nazik ses tonuyla konuşan Adil abimden eser yoktu şimdi. Bu durum karşısında şaşkınlığımı gizleyemedim. Gökhan abiden daha çok ürkütücü görünüyordu şu an. Gökhan abi Adil abimin sorusuna cevap vermedi. Yüz ifadesi sakin dursada bakışlarında ki öfkeyi ya da incinmiş gibi duran bakışlarını açıkça görebiliyordum. Sözlerime öfkelenmişti ya da incinmişti. Yaşadığım cehennemi anlatmamıştım daha. Şimdiden bu kadar öfkelenip inciydiyse o zaman Hale cadısının bana yaptıklarını duysaydı ne yapardı? Nasıl bir yüz ifadesine sahip olurdu? Merak etmeme engel olamadım. "Bir şey söylesene lan! Neden suçluymuş gibi bakıp bir şey söylemiyorsun?!" Adil abim Gökhan abinin yakalarından tuttuğunda hızlıca ayağa kalktım. Canım yansada topallayarak yanlarına gittim. Adil abimin kolunu tuttuğumda başını bana çevirdi. Endişeyle Adil abime baktım. Konuşacağım sırada aniden gelen alkış sesiyle dudaklarımı birbirine bastırdım. Bakışlarımı kapının önünde duran alaycı gülümsemesiyle, keskin bakışlarıyla bana bakan Hakan'a çevirdim. "Bravo! Gerçekten bravo! Daha geleli şurada birkaç saat oldu ama Gökhan abimle Adil abimin arasınını bozmayı başardın. Hayran olunası gerçekten!" Hakan sinirli çıkan ses tonuyla konuştuğunda suçluluk duygusuyla başımı yere eğdim. Haklıydı. Benim yüzümden tartışmışlardı. Diyecek bir sözüm yoktu. Gözlerim istemsizce dolduğunda yanağımın içini ısırdım. "Kes sesini Hakan! Kuruntu yapma! Bir şey olduğu yok!" Gökhan abinin sert çıkan sesini işittiğimde başımı yukarı kaldırdım. "Niye inkar ediyorsun abi! Niye bu sürt*** savunuyorsun!?" Hakan kızgın çıkan ses tonuyla konuştu. "Hakan o çeneni kapa! Bir daha Umut'a o iğrenç kelimeyle hitap et bak bakalım o zaman ne yapıyorum sana!" Adil abim sert çıkan ses tonuyla konuştuğunda Hakan hayal kırıklığıyla Adil abime baktı. "Şu aptal kız yüzünden gerçekten beni tehdit mi ettin! Gerçekten bana sesini mi yükselttin abi!?" Hakan kızgın çıkan ses tonuyla konuştuğunda bakışları beni buldu. "Hepsi senin yüzünden! Ne yaptın da iki dakika da beyinlerini yıkadın ha!" Öfkeyle üzerime doğru gelirken Adil abimle Gökhan abi kollarından tutarak üzerime gelmesine engel oldu. "Ya bırak abi! İkiniz de kafayı mı yediniz Allah aşkına! Bana cephe alıp da şu sürt**ü mü tutuyorsunuz gerçekten!" Hakan delirmiş gibi bağırarak konuşurken hıçkırarak ağlamaya başlamıştım. Ben bu sözleri bu davranışı hak etmemiştim. "YETER!" Annemin bağırışıyla Hakan çırpınmayı bıraktı. Gökhan abi, Adil abim, Hakan şokla anneme bakarken şaşkınlığımdan dolayı ağlamam durdu, tüylerim diken diken oldu. Annem dolu gözleri, hiddetli bakışlarıyla Hakan'a baktı. "Sana o iğrenç kelimeyi kardeşine kullanmayacaksın dedim!" Öfkeli çıkan ses tonuyla konuştu. "Kardeşinin üzerine gitmek ne Hakan!?Kardeşine vuracak mısın!? Dövecek misin onu?!" Dedi avazı çıktığı kadar bağırarak. "Sana diyecek hiçbir söz bulamıyorum artık Hakan! Yazıklar olsun!" Annem hayal kırıklığıyla Hakan'a baktı, yanıma geldi. "Umut." Fısıltıyla ismimi seslendi, bileğimden tuttu. "Hadi gel kızım, gidiyoruz." Annem beni peşinden sürüklediğinde hızlı adımlarına ayak uydurmaya çalıştım. Topuğum acısada dayandım, sesimi çıkarmadım. Odadan çıkıp holde ilerleyerek annemin odası olduğunu tahmin ettiğim odanın içerisine girdiğimizde daha fazla kendimi tutamadım, acıyla inledim. Annem adım atmayı bırakıp hızlıca başını bana çevirdiğinde öfkeli olan bakışları endişeye döndü. "Kızım, annem iyi misin?" Annemin telaşlı haline acıyla gülümsedim. "Ben yaralı olduğunu unuttum özür dilerim yavrum." Dedi içi giderek. "İyiyim." Canım yandığı için kısık sesle konuştum. Belli etmemeye çalışsamda canım çok yanmıştı. Annem bileğimi bıraktı, yatağın önünde duran pufu kucağına alıp yanıma geldi. Pufu arkama koyduğunda tatlı telaşına gülümsedim. İlk defa birisi benim için bu kadar endişeleniyordu. "Hadi otur şuraya, ayağına bir bakalım." Annem itiraz istemeyen ses tonuyla konuştu. Kollarımdan tutup hafifçe bastırarak pufa oturmamı sağladı. "Bekle beni. Hemen geliyorum." Aceleyle konuşup ebeveyn banyosuna koştu. Saniyeler içerisinde geri geldi. Aceleyle yanıma gelip önümde diz çöktü. İlk yardım çantasının içinden steril bez ve izotoniği çıkartıp izotoniği steril bezin üzerine döktü. Canımın acımasından korkarcasına ayak bileğimden tutup kaldırdığında yüzünü acıyla buruşturdu. Bakışlarını bana çevirdi. "Acıyor mu?" Üzgün çıkan ses tonuyla konuştuğunda başımı iki yana sallayıp gülümsedim. Burukça gülümsedi bana. Yere koyduğu izotonikli bezi topuğuma bastırdığında canım acıdı. Yanamığın içini ısırdığımda bana baktı. "Az kaldı canımın içi." Annem kendi canı yanıyormuş gibi konuştuğunda içim burkuldu. Topuğumu üflediğinde içim gıdıklandı. Sargı beziyle ayağımı sardığında gülümseyerek bana baktı. "Bitti." Sesini neşeli çıkarmaya çalışsada içten içe üzgün olduğunu görüyordum. "Boynuna da krem sürelim, çok kötü olmuş." Annem üzgün çıkan ses tonuyla konuştu. Çantadan krem çıkarttıktan sonra ayağı kalktı, kremin kapağını açtıktan sonra kremi parmağına sıktı. Eğilip parmağında ki kremi boynuma sürdüğünde geriye kaçtım. Acı dolu bir inleme kaçtı ağzımdan. Canım felaket yanmıştı. Ayağımın acısı bunun yanında hiç kalırdı. O kadar yanmıştı canım. "Azıcık daha dayan güzelim. Bitti zaten." Annem yumuşak çıkan ses tonuyla konuştuğunda başımı salladım usulca. Elinde kalan kremi boynuma sürdüğünde sabırla bekledim. Bitiğinde geri çekildi. İyi olduğumdan emin olmak ister gibi beni bakışlarıyla süzdüğünde sırıttım. Ne olduğunu anlayamadan sıkıca sarıldı bana. Sertçe yanaklarımdan öptü. "Benim kızım çok tatlı. Bal şeker. Oh mis." Annemin iltifatları karşısında kızarırken gözlerimi yumdum. Bu anın tadını doyasıya çıkardım. Bir süre sonra annem yorulduğumu fark etmiş üstümü değiştirmem için bana pijama takımlarından birini vermişti. Ebeveyn banyosuna gidip giyindim. Banyodan çıktığımda annem bakışlarını bana çevirdi kıkırdadı. Üstümde ki pijama bana büyük gelmişti. Pijamanın kollarını ve paçalarını katlamıştım. "Oy annesinin güzeli. Nasıl da güzel olmuş." Annem neşeli tonda konuştuğunda dalga geçiyor mu diye baktım. Çünkü söylediği sözlerle alakam yoktu. Çok komik duruyordum bir kere. Ama annem ciddiydi, şaka yapmıyordu. "Benden daha çok sana yakıştı." Annem ciddi olan ifadesiyle konuştuğunda daha fazla tutamadım kendimi. Kahkaha atmaya başladım. Boğazım acıdığında gülmemi durdurdum. Yüzümü buruşturmamak için savaşa girerken annem şaşkın olan bakışlarıyla bana bakıyordu. "Bebeğim neye güldün bu kadar?" Annem neşeli çıkan ama bir o kadar da ciddi tuttuğu ses tonuyla konuştuğunda yavaşça yatağa adımladım. "Hiç." İ harfini uzatıp konuştuğumda yatağa uzanıp yatmıştım. Annem yanıma yattığında yanıma yaklaşıp kolunu üstüme atarak bana sarıldı. "İyi geceler benim bal kızım." Annem fısıltıyla konuştu, başıma buse kondurdu. "İyi ge-geceler an-anne." Yüzümde oluşan gülümseyle konuştuğumda annemin kaskatı kesildiğini hissettim. "Annem?" Annem titreyen sesiyle konuştuğunda yattığım yerde dönüp anneme baktım. Mavi gözleri dolmuştu. Alt dudağı titriyordu. "An-anne neden ağlıyorsun!?" Endişeyle konuştuğumda gülümsedi. "Mutluluk göz yaşları bunlar kızım, endişelenme." Annem titreyen ses tonuyla konuştuğunda iç çektim. Elimi yukarı kaldırıp annemin yüzündeki göz yaşlarını sildim. "Mutluluk gözyaşları ol-olsada ağ-ağlama." Gözlerim doldu. "Ağ-ağladığını görmek is-istemiyorum." Dedim sahte kızgınlıkla. Annem bu halime sırıttı. Yanıma yaklaşıp yanağımdan sertçe öptü. "Oh mis kokulu kızım benim. Annesine de kıyamazmış." Annem neşeli çıkan ses tonuyla konuştuğunda kıkırdadım. "İyi ki varsın kızım." "İyi ki va-varsın annem." Gözlerimi yumduğumda saçımdan öpüldüğümü hissetim. Sonrasında rüyalar alemine çoktan dalmıştım. 🌈 Annemin iki yanağımdan, anlımdan, burnumdan, başımdan kısacası her tarafımdan öpmesiyle uykumdan uyanmıştım. İliklerime kadar sevildiğimi hissetmek çok güzel bir duyguydu. İçim kıpır kıpır oluyordu. Gözlerimi açtığımda annemin gülen suratı ve mutluluktan parlayan gözleriyle karşılaştım. "Sonunda uyandın uykucu. Hadi kahvaltıya." Annem neşeli çıkan ses tonuyla konuştuğunda doğrulup esnedim. Yatakta oturup bir süre kendime gelmeye çalıştım. Kendime geldiğimde yavaşça ayağa kalktım. Ayaklarımı yerde sürterek ebeveyn banyosuna gidip yüzümü soğuk suyla yıkadım. İşim bittiğinde havluyla suratımı kurulayıp aynada kendime bakmadan banyodan çıktım. Her ne kadar boynumu merak etsem de şu an görüp de keyfimin kaçmasını istemiyordum. Banyodan çıktığımda annemin gülümseyerek bana baktığını fark ettim. "Hadi gel kızım, kahvaltımızı yapalım."dedi. Başımı olumlu manada salladım. Annem önümde yürürken bende o sırada saçlarımı gelişigüzel bir şekilde toplamıştım. Odadan çıktığımızda holde ilerleyip merdivenlerden aşağı indik. Annem salonun içinde ki kapıyı açtığında merakla etrafı inceliyordum. Mutfak odası balkonla birleşmişti. Balkon aşırı büyük olsada camlı olduğu için ve içeri de kalorifer olduğu için sıcacıktı. Etrafı incelemeyi bırakıp balkonda kurulan sofraya geçip oturdum. Annem de karşıma geçip oturduğumda önümde ki tabağa uzandı. Şaşkın bakışlarımla onu incelerken kıkırdadı. "Bakma öyle küçük hanım. Kızımın tabağını ben doldurmak istiyorum. Şimdi şöyle bakalım patates kızartmasından ister misin?" Dedi annem. Başımı olumlu anlamda salladığımda tabağıma patates kızarması koydu. "Salatalık?" Başımı olumlu anlamda salladım. "Domates?" Başımı olumlu anlamda salladım. "Kaşar, peynir?" Başımı olumlu anlamda salladım. Annem dolu tabağımı önüme koyduğunda abilerim gelmişti. Gökhan abi sağ tarafıma, Adil abim sol tarafıma, Hakan annemin yanına karşıma oturmuştu. "Günaydın dünyanın en güzel kadınları." Adil abim şen çıkan sesiyle konuştuğunda gülümsedim. "Günaydın oğlum." Annem sıcacık olan gülümsemesiyle Adil abime doğru bakıp konuştu. "Gü-günaydın." Dememle alaycı bir gülüş duydum. Tabiki de Hakan'dan başkası değildi. Bakışlarımı Hakan'a çevirdiğimde küçümseyici olan bakışlarıyla karşılaştım. "Kekeme numarası yaparak mı kazandın ailemin kalplerini? Kendini acındırarak mı?" Hakan alaycı çıkan ses tonuyla konuştuğunda masanın altında elimi yumruk yapıp sıktım. "Hakan!" Annem, Gökhan abi ve Adil abimin ikazıyla Hakan omzunu silkti. "Ne var bir şey mi dedim sanki?" Hakan rahat bir şekilde konuştuğunda Adil abim kaşlarını çattı. "Hakan bir sus lütfen, rica ediyorum. Ağzımızın tadını bozma iki dakika." Dedi Adil abim. "Ben mi bozuyorum ağzınızın tadını?" Hakan şaşkın çıkan ses tonuyla konuştu. Adil abimin uyarı dolu bakışlarına maruz kaldığında seslice iç çekti. "İyi tamam, bir şartla susarım. Dna testi... Dna testi istiyorum." Bölümün sonuna gelmiş bulunmaktayızzz. Hah bu bölüm hem içime sindi hem sinmedi. Değişik bi hismiş kajaowmnsnsojd Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Okuduğunuz için teşekkürler. Sonraki bölümde görüşmek üzere, Öpüldünüz canlarım😘 |
0% |