Yeni Üyelik
1.
Bölüm

POĞAÇA

@kardelenplc

"hadi kızlar kalkış zamanı" gözlerimi tavandaki bembeyaz floresan ışığıyla aralamak zorunda kaldım. yatakhanede 6 tane ışık vardı ve hepside boş alanlara konumlandırılmıştı.Benimki hariç.Ve bu cadı kadında her zaman bu ışığı açıyordu.İNADINA.

Yatılı okuldayda kalıyordum çünkü ailem derslerime odaklanmamın ve aklımın bulanmamasının tek çaresini yatılı okula gitmemde bulmuştu.

"Sedef kızım sen hala yatıyormusun, hadi kalk şu yatağından" adımı duymamla başımı tekar yastığa gömdüm. Esma abla yanıma gelip ayağımı elinde toz alıcı sopasıyla gıdıklamaya başladı. Evet toz alıcı sopası gerçek adını gerekli anlarda asla hatırlayamam. "Ya Esmoş çekermisin şu tozlu sopanı ayağımdan" dediğimde sopanın sert kısmını ayağıma vurup "sus kız bu sopa senin ayaklarından daha çok yıkanıp dezenfekte ediliyor. Sen bilrsin istersen kalkma, kahvaltıda pınar şeften poğaça var" yatağıma eğilip sessiz ama sesli fısıltısıyla "ilk gelenlere 2'şer tane verecekmiş." dediği an bütün yatakhane ışık hızıyla lavabolara koşmaya başladı. Eh benimde onlardan ayrı kalır yanım yoktu. ne demişler can bozdan gelir. :)

Derslerin başlamasına 5 dk vardı. Kızlar bütün enerjileri ile dedikodularına devam ederlerken ben gece çişim yüzünden yarıda kalan rüyamın devam senaryosunu yazmakla meşguldüm.

"Sedef bugün dışarı çıkmayı planlıyoruz, sınıfça. İstersen sende gelebilirsin."
Sarı saçlı sınıfın egolu kızının sesiyle başımı sıradan kaldırdım. Bu nezaketli sorusunun arkasında ses tonu ve gözleri adeta gelme diye yalvarıyordu. Sözde nezaketen söylenmiş bu soru karşısında onun görmeyeceği şekilde göz devirdim.

"yok Ebru abla siz gidin. Ben kendimi biraz rahatsız hissediyorum. Bugün hocadan izin alıp eve gitmeyi düşünüyorum."

Bu uzun açıklamama sadece omuz silkmişti,salak kız. Benim hatam buna kendini niye açıklıyorsan.
Derse hocanın girmesi ile herkes konuşmayı kesip derse odaklandı.

Ders zilinin çalması ile sınıfımızın sözcüsü ebru hanım! elini kaldırıp hocamızdan izni aldı. Ne yiyeceklerinin planlarını yapan sınıfımı geride bırakıp okulumuzun belkide tek güzel köşesi olan terasımıza çekildim. Elimde hocalarımın gördüğünde bir ton azarlarla elimden alıp aileme şikayet edeceği gençlik romanlarından biride vardı tabiki. Yasak olduğundan değil, kendimi sanki o hikayenin başrolü gibi hissedince değerli ve özgüvenli hissettiğimden okuyorum. O kadar dersten ve akran zorbalığından tek kaçış yolu olarak bunları görüyorum kendime, napayım.

Kitabı alıp kaldığım yerden devam edeceğim sırada burnuma yoğun bir şekilde erkek parfümü ve içinde anlaşılamayak kadarda olsa benim fizandan tanıyacağım o koku, poğaça kokusu. Gözlerimi sonuna kadar açıp arkamı döndüğümde gördüğüm manzara bana burnumun anlattıklarıyla aynıydı. Karşımda poğaça tabağına kuala gibi yapışmış yakışıklımı yakışıklı birisi duruyordu. Beni gördüğüne o da fazlasıyla şaşırmış gibiydi. Bir kız yurdunda kız görmekte daha garip şey varsa o da kız yurdunda.... Bir dakka bu erkek hemde kız yurdunda. YURTTA ERKEK VAR. Hemde elinde poğaça tabağıyla.....

 

 

 

 

ilk bölüm olduğundan bu kadar kısa oldu. Umarım hikayemi beğenirsiniz.

Loading...
0%